Güncelleme Tarihi:
Hürriyet Yazarları Uğur Meleke, Fırat Aydınus, Güntekin Onay ve Mehmet Arslan, Futbol Konseyi'nde haftanın gelişmelerini yorumladı.
1- A milli takımda görev değişikliği zamanı. Kuntz’un gönderilmesi artık kesin gibi. Siz bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
UĞUR MELEKE: LÖW’E DEĞiL MONTELLA’YA YÖNELMELiLER
Kariyerinde hiçbir senyör takım deneyimi olmayan, altyapının başına getirilse sevinilecek ama A milli seviye için CV’si yetersiz bir isimdi Stefan Kuntz. Bunu ilk günden anlayanlar ihanetle suçlanmışlardı. Ama maalesef karar vericilerin anlaması 2 sene sürüyor. Milli takıma bu seviyeye yakışır bir teknik adam getirilmeli. Keşke Çağdaş Atan’ı kaçırmasalardı ama artık öyle bir seçenek yok. Medyada yazılan seçeneklere bakılınca ununu elemiş-eleğini asmış Joachim Löw’e değil, gözleri parlayan, çalışkan, birçok yerli oyuncunun kariyerine dokunmuş, yıldız yönetimiyle dikkat çeken, İtalya-İspanya’da çalışmış Vincenzo Montella’ya yönelmeliler.
GÜNTEKİN ONAY: KOCAMAN, AVCI VEYA YALÇIN
Teknik direktörlük kariyerinde bir başarısı olmayan Kuntz’a milli takımı teslim etmek en başından hataydı. Ulusal takımları deneyimli, taktik bilgisi yüksek ve oyuncu havuzunu bilen teknik adamlar çalıştırmalı. Ülkemizde bu niteliklere sahip ve şu an görev yapmayan değerli teknik direktörlerimiz varken ulusal takımın anahtarı neden Kuntz’da? Aykut Kocaman; milli takımda kendisine hiç şans verilmedi. Ülke futbolunun sorunlarını bilen, takım savunmasına önem veren, ki bu bizim en büyük problemimiz, taktisyen bir teknik adam. Keza Abdullah Avcı ve Sergen Yalçın da neden olmasın! Fatih Terim ise çok güçlü ve önemli bir isim. Ama bu görevi daha önce defalarca yaptı.
FIRAT AYDINUS: ALMAN OLARAK GELDi, TÜRKLEŞTi
Stefan Kuntz gitti. Ne futbolcuların röportajları, ne Japonya maçından sonra Kuntz’un oyunculara yönelik eleştirileri, ne de TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin göstermelik olarak yaptığı “Hocamızla devam ediyoruz” açıklaması... Hepsini geçelim... Büyükekşi’nin, Kuntz’un futbolcular hakkındaki konuşmaları için “Kendi ayağına ateş etti” sözleri Alman hocanın o an itibariyle gittiğinin göstergesi oldu. Sonuçta Kuntz stajını tamamladı. Alman olarak geldi; Türkleşti, bazı yetkililer gibi o da elini masaya vurarak konuşmaya başladı. Baskı ve eleştiriler mental olarak Kuntz’u olumsuz etkiledi. Alman kimliğinden uzaklaştı. Oyuncu seçimleri, kritik maçlardaki değişik kurgu ve oyuncu denemeleri ve Türk halkına güven verememesi derken gitti. Şimdi esas soru şu: Köprüyü geçerken kim gelecek?
MEHMET ARSLAN: MEDYA KUNTZ’U LiNÇ ETTi
Üzüldüm... Üzüntüm açık ve net. Stefan Kuntz bu ülkenin spor medyası tarafından lince uğradı. Üstelik daha hiçbir şey bitmeden ve sonuç alınmadan. Yerli bir hocaya gösterilen hoşgörünün yüzde 1’ine bile sahip olamadı. Sorunu teşhis edemezseniz, çözümü de bulamazsınız. Milli takım için tüm problem Kuntz ve onun tercihleri mi? Buna inanıyorsanız eğer hayırlı uğurlu olsun yeni hoca. Ama ilk kötü sonuçta bu kez yeni teknik direktöre aynı eleştiri ile yükleneceğiz. Milli takım rüyası görenler için harika ama milli takım için kötü bir haber Stefan Kuntz’un gönderilmesi.
2- Süper Lig’in 2. derbisinde kazanan Trabzon oldu. Mendy ve Onuachu performanslarıyla dikkat çekti. Maçı nasıl değerlendiriyorsunuz?
MEHMET ARSLAN: ONUACHU VE MENDY’NiN TAKIMA UYUMU MÜKEMMEL
Fizik, kondisyon, taktik ve teknik olarak Trabzonspor’un, Beşiktaş’tan kat kat üstün oynadığı bir 90 dakikaydı. Şenol Güneş’in (Onur gibi) birtakım tercihleri haklı olarak eleştiriliyor. Ama oyunu ve skoru belirleyen o tercihlerden daha çok Trabzonspor’un oyunuydu. Onuachu ve Mendy’nin takıma uyumları mükemmele yakın. Özellikle Onuachu bu sezon ligde çok gol atar. Beşiktaş için ise sorun yenilgi değil, taraftar, yönetim ve takım arasındaki iplerin her an kopacak noktaya gelmesi. Her puan kaybı sonrası bu ipler biraz daha inceliyor.
GÜNTEKİN ONAY: HER ŞEYE RAĞMEN MASUAKU VE ABOUBAKAR iLE BAŞLAMALIYDI
Trabzonspor hem mental hem fiziksel hem de taktiksel olarak maça çok iyi hazırlanmış. Topu Beşiktaş’a bırakıp kanatları iyi kapattılar. Amir Hadziahmetoviç’e baskı yapıp pas kanallarını kestiler. Özellikle Batista Mendy’nin orta alanda aranan kan olduğunu gördük. Bu tip maçlarda özellikle orta alanda gereken agresifliği sergileyemezseniz kazanmanız söz konusu olmaz. Beşiktaş her şeye rağmen Aboubakar ve Masuaku ile başlamalıydı.
FIRAT AYDINUS: ŞENOL GÜNEŞ’iN TERCiHLERiNiN TARTIŞILMASI ÇOK DOĞAL
Trabzonspor, Beşiktaş karşısında bazı takımların son dönemde uyguladığı ‘topu rakibe ver, önlemlerini al ve kazandığın toplarla hızlı biçimde sonuca git’ taktiğiyle mücadele etti ve başarılı oldu. Maçtaki topla oynama oranı yüzde 71’e 29 gibi açık farkla Beşiktaş lehine idi. Şenol Güneş’in maça Masuaku, Aboubakar ve Muleka ile başlamayıp ikinci yarı sahaya sürmesi doğal olarak tartışılacaktır. Trabzonspor’da yeni transferler Mendy ve Onuachu takıma büyük güç kattı. Pepe de gelince çok daha iyi olacakları kesin.
UĞUR MELEKE: BEŞiKTAŞ ZATEN iYi OYNAMIYORDU FELAKETE YAKINDI SONUCA ŞAŞIRMADIM
Trabzonspor ilk 3 haftada orta sahasız, iki kopuk blok halinde, 5-0-5 gibi bir görünüm veriyordu. Hem milli maç arası çalışmalar, hem de tek bir iyi transfer Mendy ile o sorunu halletmişler. Beşiktaş’sa Onur-Rebic’li solundan verdi ilk yarıda maçı. Iki golün de üretimi oradandı. Beşiktaş’ın ligde 360 dakikada akan oyunda sadece 2 golü var. Karagümrük maçı, Pendik ikinci yarısı, zaten iyi oynamıyordu Beşiktaş. Sonuca şaşırmadım ben.
3- Fenerbahçe, 10’uncu resmi maçında 10’uncu galibiyetini aldı ama hiç kolay olmadı. Siz sarı lacivertli takımı nasıl buldunuz?
FIRAT AYDINUS: F.BAHÇE HÜCUMDA ÇOK iYi AMA DEFANSTA SORUN VAR
Evet, Fenerbahçe kötü oynarken kazanıyor. Evet, Dzeko, Tadic, Fred ve Szymanski gibi kaliteli ayaklarıyla skor üretebiliyor. Bunlara bir de İrfan Can Kahveci’nin yükselen performansı eklenince hücumda çok güçlü bir takım olduğu ortaya çıkıyor. Ama bir de madalyonun diğer tarafı var; savunma ve orta saha. Antalya maçında görüldüğü üzere arkaya kaçırılan rakip oyuncuların yarattığı tehlikeler defansif zaafların başında geliyor. Bu maçta İsmail Yüksek çok arandı. Bu handikapları bertaraf edemezse, Fenerbahçe sezon boyunca bu tür müsabakaları daha yaşar gibi gözüküyor.
UĞUR MELEKE: YILDIZLAR DEVREYE GiRiP PROBLEMi ÇÖZÜYORLAR
Fenerbahçe 10’da 10 yaptı ama Antalya maçında uzun bir süre boyunca iyi oynamadı. Antalya daha çok koşan, savaşan, ısıran taraftı. Özellikle ilk 1 saat boyunca, generaller-askerler maçı gibiydi oyun. Ne kadar kaliteli olursanız olun mücadele etmek zorundasınız. Ancak tabii.
GÜNTEKİN ONAY: EDiN DZEKO’YA BiR KEZ DAHA HAYRAN KALDIM
Fenerbahçe’de Dzeko’ya bir kez daha hayran kaldım. Hücumda tüm aksiyonlarda o vardı. Ancak Fenerbahçe’nin top rakipteyken pres gücü ve seviyesi yeterli değil. Stoper Becao’nun top kullanma becerisi düşük ve hata yapmaya yatkın bir oyuncu. Herşeye rağmen 10 resmî maçın hepsini kazanmaları başarı. Nordsjaelland dikkat edilmesi gereken çok tehlikeli bir takım. Antalyaspor maçının çok üzerinde bir tempoya ihtiyaçları var.
MEHMET ARSLAN: ANTALYA MAÇINDAKi FUTBOL BEŞiKTAŞ ZATEN iYi OYNAMIYORDU FELAKETE YAKINDI
İsmail Kartal’ın Jorge Jesus’a bıraktığı takım, koşan, pres yapan ve oynamaktan keyif alan, keyif veren bir takımdı. Bu sezon o takımı henüz göremedik. Dzeko’nun o tipte bir oyuncu olmaması ileride baskı yapmayı imkansız kılıyor belki. Ama buna rağmen Antalya önündeki futbol felakete yakındı. Bir an Fenerbahçe’nin deplasmanda oynadığını zannettim. Daha da vahim olanı ise, koşan değil yürüyen bir takıma dönüşmesi Fenerbahçe’nin. Antalya’nın çok daha iyi oynadığı, Fenerbahçe’nin sadece kalitesi ile kazandığı ve ders çıkaracağı bir maçtı.
4- Kerem Aktürkoğlu’nun yıldızlaştığı maçta Samsun’u 4-2 yenen Galatasaray’ın performansı Şampiyonlar Ligi için ümit verdi mi?
GÜNTEKİN ONAY: TETE VE ANGELiNO BEKLENENi VEREMiYOR
Galatasaray yüksek oyuncu kalitesi ile istediği sonuçları almaya devam ediyor. Kazanma arzusu son derece yüksek olan bir oyuncu grubu var. Ancak daha yüksek tempoda ve hızlı oynamaları Şampiyonlar Ligi seviyesi için şart. Tete ve Angelino bekleneni veremiyor. Okan Buruk yarın oynanacak Kopenhag karşılaşmasında bu iki oyuncunun yerine farklı arayışlara girecektir
MEHMET ARSLAN: SAMSUN MAÇINDAKi GÖSTERi DEVLER LiGi iÇiN UMUT VERDi
Geçen hafta izlediğim maçlarda edindiğim izlenim şu: Bir yanda Galatasaray, diğer yanda diğerleri. Samsun gibi bir ekibe karşı 40 dakikada net bir skor yakalayabilecek kapasitesi var Galatasaray’ın. 3-0’ın rahatlığı ile yediği 2 gole bakmayın. Yediğinden fazlasını atacak bir takım Galatasaray. Samsun maçındaki gösteri bana Şampiyonlar Ligi için de umut verdi. Oradaki motivasyon ve konsantrasyon ile çok daha iyi bir Galatasaray izleyeceğimizi söyleyebilirim.
UĞUR MELEKE: KOPENHAG MAÇINDA ZiYECH CiDDi BiR SÜRE ALACAKTIR
Kerem Aktürkoğlu geçen sezon Mauro İcardi’nin katılımı sonrası kolektif oyuna daha uygun bir sporcu olmuştu. Bu sene de ikinci santrfor koşularıyla daha da geliştirdi repertuvarını. Tabii ki starlarınızın form durumu bu tarz kritik maçlar öncesi avantajdır. Hakim Ziyech de az süre aldı ama çok istekliydi. İştahı dikkat çekici. Zaman zaman kalitesinden de pasajlar sundu. Tete dripling, Ziyech’se oyun vâdediyor. Kopenhag maçında Ziyech’in ciddi bir süre alacağını düşünüyorum ben.
FIRAT AYDINUS: DEFANS VE ORTA SAHANIN PERFORMANSI MAKSiMUM OLMALI
Haftalar ilerledikçe Okan Buruk yenileri bir bir takıma monte etmeye başladı... Özellikle hücum bölgesinde sorun yaşamayan Galatasaray, Molde gibi fizik gücü yüksek kapasitedeki takımlar karşısında kötü bir grafik çizdi. Savunma ile orta sahanın performansları maksimum olursa, Ziyech-Ndombele gibi futbolcuların hücum bölgesindeki katkılarıyla Şampiyonlar Ligi’nde başarılı sonuçlar alınabileceği kanaatindeyim.