A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2011 10:36
Spor Toto Süper Lig'de 2010-2011 sezonu tamamlanırken, bu dönem Galatasaray için adeta bir kabus gibi geçti.
Ligin en fazla şampiyonluk yaşayan ekiplerinden biri olarak başarılarıyla taraftarlarına büyük sevinçler yaşatmış olan sarı-kırmızılı ekip, bu sezon elde ettiği sonuçlarla adeta dibe vurdu. Sezon boyunca mücadele ettiği UEFA Avrupa Ligi, Ziraat Türkiye Kupası ve Spor Toto Süper Lig'de bir türlü istikrar sağlayamayan “Cim-Bom”, hiçbir başarı elde edemediği sezonda tarihinin en kötü istatistiklerine imza attı.
Türkiye'nin Avrupa kupalarında en başarılı ekibi olarak dikkat çeken Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi'ne henüz play off turunda Ukrayna ekibi Karpaty Lviv'e elenerek veda ederken, bu kulvarda ilk kez grup maçlarına kalamamış oldu. Ziraat Türkiye Kupası'nda ise çeyrek finalde Gaziantepspor'a boyun eğmekten kurtulamayan sarı-kırmızılı ekip, en son 2004-05 sezonunda kazandığı bu kupadan yine uzakta kaldı.
TARİHİ YENİLGİ REKORU
Galatasaray, bu sezon ligde oynadığı maçlarda 16 yenilgi görürken, 34 haftalı sezonun neredeyse yarısında rakiplerine boyun eğerek, hem kendisinin hem de “Üç Büyükler” arasındaki en kötü performansın sahibi oldu. Tarihinde 1969-70, 1982-83 ve 2003-04 sezonlarında 10'ar yenilgi alan sarı-kırmızılı takım, bu sezon yenilgi sayısını 16'ya yükselterek kırılması güç bir “rekora” imza attı. Ayrıca, “Üç Büyükler” olarak tabir edilen Galatasaray,
Fenerbahçe ve
Beşiktaş ekipleri arasında, bir sezon içinde en fazla mağlubiyet yaşayan takım olma durumu da bu sezon Galatasaray'a geçti. Daha önce 1987-88 sezonunda 13 maç kaybederek “en kötü performansı” elinde bulunduran Fenerbahçe karşısında Galatasaray, bu kötü istatistiği 3 maç daha geliştirdi. Sarı-kırmızılıların bu sezonki maçlarında elde ettiği 14 galibiyet de, son 26 sezonun en kötü istatistiği oldu. Galatasaray, bu galibiyet rakamıyla, 11 maç kazanılan 1984-85 sezonundan sonraki en başarısız galibiyet rakamını tutturdu.
İLK KEZ EKSİ AVERAJLA TAMAMLADI
Galatasaray takımının 2010-11 sezonundaki bir diğer “ilki” ise, sezonu tamamlama averajı oldu. Sarı-kırmızılılar, ligde attığı 41 gole karşılık rakiplerinden 46 gol yerken, ligi -5 averajla tamamlayarak tarihinde bir ilki daha gerçekleştirdi. İlk kez eksi averaj gören Galatasaray bundan önceki en kötü derecesini, 1981-82 sezonunda 26 gol atıp, 26 gol yiyerek 0 averajla elde etmişti. Ayrıca 8. sırada ligi tamamlayan Galatasaray, son 29 sezonun en kötü konumunda ligi bitirmiş oldu. Sarı-kırmızılılar, daha önce 1981-82 sezonunu 11. olarak noktalamıştı.
6 SEZON SONRA AVRUPA KUPALARINDA YOK
Bu sezon ortaya koyduğu performansın sonuçları Galatasaray için sıkıntı verici şekilde ortaya çıkarken, özellikle gelecek sezon Avrupa kupalarında yer alınamayacak olması taraftarları en fazla üzen konu. Şampiyonlar Ligi'ne 2, UEFA Avrupa Ligi'ne ise 3 ekibin katılacağı sezonda Ziraat Türkiye Kupası'na çeyrek finalde veda eden ve ligi de 8. sırada tamamlayan sarı-kırmızılı takım, 6 sezon sonra Avrupa arenasının dışında kaldı. Fatih Terim'in 2. dönemini geçirdiği ve son haftalara girilirken teknik direktörlüğü Gheorghe Hagi'ye bıraktığı 2003-04 sezonunu 6. tamamlayan Galatasaray, 2004-05 sezonunda yine Avrupa kupalarının dışında kalmıştı.
AZ ATTI, ÇOK YEDİ
Bu sezon yediği gollerle tarihinin en kötü 2. dönemini geçiren Galatasaray, attığı gol sayısında da 26 sezonun en kötü derecesini aldı. Tarihinde en fazla gol yediği dönemi, 47 golle 2003-04 sezonunda yaşayan sarı-kırmızılı takım, bu sezon ise kalesinde 46 gol görerek bu alanda en kötü 2. istatistiğinin sahibi oldu. Ayrıca, bu sezon yalnızca 41 gol atabilen “Cim-Bom”, son 26 sezonun en düşük gol rakamına ulaştı. Sarı-kırmızılılar, daha önce 1984-85 sezonunda 34 gol atabilmişti.
EN KÖTÜ 2. SEZON
Spor Toto Süper Lig'de 34 hafta sonunda 2010-11 sezonunu 46 puanla bitiren Galatasaray, tarihinin en kötü 2. puan ortalamasını tutturdu. Bu sezon 14 galibiyet, 4 beraberlik ve 16 yenilgi alan sarı-kırmızılılar, 3 puanlı sisteme göre maç başına 1,35'lik puan ortalaması yakaladı. Galatasaray'ın en kötü puan ortalaması ise, 8 galibiyet, 13 beraberlik ve 9 yenilgiyle 1.23 puan ortalamasının elde edildiği 1979-80 sezonu oldu.
3 TEKNİK DİREKTÖR, 2 BAŞKAN
Galatasaray'ın bu sezon ortaya koyduğu istikrarsız performans, hem teknik heyeti, hem de yönetimi etkiledi. Sezona Hollandalı teknik adam Frank Rijkaard'la başlayan sarı-kırmızılı takım, 8. haftanın ardından göreve eski oyuncusu ve teknik direktörü Gheorghe Hagi'yi getirdi. Rumen çalıştırıcıyla da beklenenden çok uzakta kalan “Cim-bom”, son haftalara girilirken ise bu görevi eski oyuncusu ve yardımcı antrenörü Bülent Ünder'e verdi. Sezonu 3 teknik direktörle tamamlayan Galatasaray'daki başarısızlık, Adnan Polat yönetiminin de sonunu getiren en büyük etkenlerden biri oldu. Mali Genel Kurul'da üyeler tarafından idari yönden ibra edilmeyen ve Olağanüstü
Seçim Genel Kurulu'na zorlanan Adnan Polat yönetimi, koltuğu Ünal Aysal'a devretmek durumunda kaldı. Ünal Aysal yönetimi, seçildikten sonra Gençlerbirliği maçını televizyondan takip ederken, mazbatasını aldıktan sonra da sezonun son maçı olan Konyaspor karşılaşmasında görev başı yaptı.
FENERBAHÇE İLE TARİHİ FARK
Galatasaray, ezeli rakipi Fenerbahçe ile arasında tarihi bir puan farkının oluşmasını önleyemedi. Bu sezon ligi 82 puanla tamamlayarak şampiyon olan Fenerbahçe karşısında, ezeli rekabetteki en büyük puan farkı oluştu. Ligi 46 puanla bitiren Galatasaray, ezeli rakibi Fenerbahçe'nin 36 puan gerisinde kalarak iki ekip arasında puan farkı en yüksek olan sezon rekorunu sarı-lacivertlilere kaptırdı. Bundan önce iki ezeli rakip arasındaki en büyük farkı Galatasaray yakalamıştı. Sarı-kırmızılılar, şampiyon oldukları 1987-88 sezonunda 90 puan toplayıp, 55 puanda kalan Fenerbahçe'ye 35 puan fark atmıştı.
GÜÇLÜ RAKİPLERİNE BOYUN EĞDİ
Sarı-kırmızılı ekip, taraftarlarına büyük hayal kırıklığı yaşattığı sezonda güçlü rakiplerine karşı hep boyun eğdi. Galatasaray, ligde şampiyonluk yaşamış Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor ve Bursaspor ile yaptığı karşılaşmalardan hiçbirini kazanamadı. Bu sezon Fenerbahçe ile deplasmanda 0-0 berabere kalan Galatasaray, kendi evinde 2-1 yenilirken, Beşiktaş'a ise ilk maçta kendi evinde 2-1, ikinci maçta ise deplasmanda 2-0 mağlup oldu. Trabzonspor'a deplasmanda 2-0, İstanbul'da 1-0 kaybeden sarı-kırmızılı ekip, Bursaspor'a her iki maçta da 2-0'lık sonuçlarla boyun eğdi.