Güncelleme Tarihi:
Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar AŞ'nin Borsadaki en büyük ortağı uluslararası yatırım fonu QVT Financial LLP'nin avukatı Münci İnci, Galatasaray Sportif ve Futbol A.Ş'nin birleşme talebiyle ilgili, SPK'ye Galatasaray Sportif hakkında 'insider trading' (içeriden bilgi sızdırma) yapıldığı gerekçesiyle bugün suç duyurusunda bulunacağını bildirdi.
İnci, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) eski Başkanı Ali İhsan Karacan ile birlikte düzenlediği toplantıda, Galasaray Sportif ile Galatasaray Spor ve Futbol İşletmeciliği Ticaret A.Ş'nin birleşmesi talebi ve bu konudaki hukuki süreç hakkında hissedarları bilgilendirdi.
Avukat İnci, söz konusu birleşmeyle ilgili gelişmelerden bahsettiği konuşmasında, karar sürecinin uzadığına dikkat çekti.
Galatasaray Sportif'in birleşme için SPK'ya 30 Kasım tarihli bilançoyla başvurduğunu hatırlatan İnci, “Şimdi Nisan ayına girdik. Ay sonuna yaklaştığımızda 31 Aralık tarihli bilançoyu isteyecekler. Onu verelim derken yaz tatili girecek araya ve dosya kalacak. Bunda Galatasaray Sportif'in etik bulmadığım müthiş bir rantı var” diye konuştu.
Halka açık bir şirketin yöneticilerinin kendilerine güvenerek, sürekli temettü dağıtacaklarına inanarak, bu tür 'etik olmayan” davranışlarda bulunmalarının, neredeyse halka açık tüm şirketlere “siz de bunu yapın” şeklinde bir davetiye çıkaracağını savunan İnci, “Buna benzer bir olay İngiltere'de ABD'de olsa neler olur' Asil Nadir buna benzer olaylardan tüm servetini kaybetti. Galatasaray gibi okuluyla, taraftarıyla saygın olan bir kulübün bu duruma düşürülmesinden üzüntü duyuyorum” dedi.
Avukat İnci, Türk sermaye piyasasını tahrip etme açısından Galatasaray yöneticilerinin tutumunun son derece yanlış olduğunu aktararak, SPK'nın, mevzuata göre yatırımcıları aydınlatma ve bilgilendirme mecburiyetinde olduğunu anlattı.
İnci, “Şirketin halka arzında sürekli gelir getirme, temettü ödeme vaat edildi. Neredeyse yatırımcıya bir cennet vaat edilmiş. Yatırımcı da girmiş. Şimdi bu cenneti cehenneme çevirmek istiyorlar' görüşünü dile getirdi.
Kefalet, ipotek bile veremeyen bir şirketin trilyonlarca lirayı zararda olan başka bir şirketin kasasına aktarmasının anlaşılamaz olduğunu belirten İnci, ”Böyle bir işlemi SPK'nın anında durdurması gerekmez mi? Galatasaray yöneticilerinin hepsi iş adamıdır. Biri diğerine borç verdiğinde teminat ister. Daha da vahimi sermayenin 40 katı kadar borç para verilmiş” diye konuştu.
İnci, 30 Ağustos tarihli bilançolara göre bu rakamın 67 trilyon lira olduğunu, bugünkü rakamı bilmediğini dile getirerek, sürekli zararda olan bir şirkete sürekli para aktarıldığını, bunun şirketin iflasını istemeye kadar götürebileceğini söyledi. İnci, “Sermayesini kaybetmiş bir şirketin iflasını istememek ise hileli iflasa girer. Ben Galatasaray yönetiminde olsam gece uyuyamam” değerlendirmesinde bulundu.
SORUN KLASİK ÇAĞRIYLA ÇÖZÜLEMEZ
Avukat Münci İnci, SPK'nın bu birleşme talebini ya kabul edeceğini ya da etmeyeceğini belirterek, bir diğer olasılığın çağrı muafiyeti olacağını, ancak SPK'nın bunu klasik çağrıyla çözmesinin mümkün olmadığını vurguladı.
İnci, çağrının birleşmenin ön koşulu olarak yapılması durumunda bir sonraki aşamaya geçileceğini aktardı.
İnci, bugünkü SPK yönetiminin olaya son derece iyi niyetle yaklaştıklarını ve çok zor durumda olduklarını bildiğini ifade ederek, ancak eski yönetimin yanlışı olduğunu gördüğünü söyledi. İnci, “SPK'nın kastı olduğunu zannetmiyorum. Ama Galatasaray Kulübünün bu menfaat sağlamak için işi kasıtlı olarak uzatma taktikleri var” görüşünü dile getirdi.
QVT'nin olağanüstü genel kurul yapılması için talepte bulunduğunu da hatırlatan İnci, 15 gündür bu konunun görüşülmediğini, bu konuda açıklama yapmayan Galatasaray yönetiminin sessiz kalmak suretiyle kamuoyunda tedirginliği artırdığını kaydetti.
İnci, “Para aktarılması konusu bizi en tedirgin eden konu. Bunun süratle durdurulması gerekiyor” diye konuştu.
Vekili olduğu şirket yetkileriyle konuştuğunu anlatan İnci, “SPK'ya, bugün Galatasaray Sportif hakkında 'insider trading' yapıldığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunacağız” dedi.
KULÜP ELBİSESİ HALKA AÇIK SPOR ŞİRKETLERİNE DAR GELİYOR
Eski SPK Başkanı Ali İhsan Karacan da bugün Türkiye'de 4 kulübe bağlı şirketlerin halka arz edilerek, Borsada işlem görmeye başladığını belirterek, bu şirketlerin futbol endüstrisi ve sermaye piyasaları olmak üzere iki ayağı olduğunu anlattı.
Türkiye'de spor kuruluşlarının dernek şeklinde örgütlendiğini aktaran Karacan, “Spor endüstrisi büyüyüp karmaşıklaştıkça bunlara bu kulüp elbisesi açıkçası dar gelmeye başlamıştır” dedi.
Karacan, ilgili kuruluşların bugüne kadar üzerlerine düşeni yapmadığını savunarak, “kulüp elbisesi dar gelen şirketler” için yeni bir hukuksal alt yapının hazırlanması gerektiğini, regülasyon, sistem denetleme ve düzenlemede eksikler bulunduğunu, SPK'nın da ilk halka açılmada diğer düzenleyicileri zorlayarak, hukuksal düzeni açığa kavuşturması gerektiğini kaydetti.
Galatasaray Sportif'in halka arz sürecine de değinen Karacan, halka açılıma sırasında şirketle ilgili gideri değil geliri olacak diye bir bakış açısının olduğunu, devamlı temettü dağıtılacağının ifade edildiğini ifade etti.
Birleşmenin şirkete değer katması gerektiğine işaret eden Karacan, ”Koç-Yapı Kredi, Garanti-Osmanlı Bankası birleştiler ve ortaya daha büyük bir şirket çıktı. İki şirket birleştiği zaman değer katmayacaksa eğer, daha iyi olan şirket hissedarlarına zarar verir” dedi.
Halka açılmada her türlü kuralların konulması ve bunların küçük yatırımcı aleyhine değiştirilmemesi gerektiğini vurgulayan Karacan, “SPK'nın birinci misyonu, küçük yatırımcının haklarını korumaktır. Özellikle halka açık şirketlerde şirket değerinin korunması önemlidir. Şirket değerini koruyamazsanız küçük pay sahiplerini de koruyamazsınız” diye konuştu.
Güçlü bir şirketin borçlu bir şirketle birleşmesine izin verilmesinin ileride zarara neden olacağına dikkat çeken Karacan, bu yüzden birleşme kararı verilmemesi gerektiği görüşünü dile getirdi.
Ali İhsan Karacan, şöyle konuştu: “SPK, eğer birleşmeye evet diyecekse iyi bir fiyatla çağrıya bağlaması gerekir. Bunun artırılmış bir çağrı fiyatıyla olması gerekir. Hatta çağrı meselesinin birleşmenin ön şartı haline getirilmesi lazım. Aslında SPK'nın bu talebi çoktan reddetmesi gerekirdi. Bu konu gündemde durdukça şirketin hisse senedi fiyatı üzerinde manipülasyon tehlikeleri artar.”