Güncelleme Tarihi:
Çünkü, Galatasaray muhabirleri yazmaya kalksa tesislere giremezler…
Bizim öyle bir kaygımız olmadığı için lafı fazla uzatmadan başlayalım:
+++
Galatasaray yönetiminin hedefinde, istifaya zorlanan Haldun Üstünel var.
Resmi demeçlere yansımasa da alttan altta bir karalama kampanyası yürütülüyor.
Halen yönetimde olan, geçen yıl Üstünel’in yaptığı transferlerin imza töreninde sıkça boy gösteren bir yöneticinin, bir federasyon başkanıyla (futbol değil) sohbetinde iddia ettikleri yenilir yutulur şeyler değil.
Söyledikleri özetle şöyle:
“Haldun Üstünel transferlerinin Galatasaray’a toplam maliyeti 28 milyon Euro. Kulübe geldiğinde altında eski bir otomobil vardı. Oysa şimdi, bir Mercedes, bir cip, bir spor otomobil, bir yat, Fransa ve İngiltere’de birer daire sahibi…”
Doğru mu, değil mi bilemem…
Ama bildiğim bir şey var: Galatasaray’da yönetici olmuş bir insanın işi, sağda solda dedikodu yapmak olmamalı.
Söylediklerinin 10’da biri bile doğruysa bunu ortaya çıkarmak, gerçekleri Galatasaray Spor Kulübü üyeleriyle paylaşmak, görevini kötüye kullandığını iddia ettiği ismi ilelebet bu çatı altından uzaklaştırmak, parçası olduğu bu yönetimin görevi.
+++
İşe bir de Üstünel cephesinden bakalım…
Haldun Üstünel, futbolcuların kendilerine yakın gördüğü, iletişim içinde oldukları tek yöneticiydi.
Bugün hem tribünde alevlenen öfkenin, hem de takım içindeki isteksizliğin ardında, taraftar ve oyuncuların bu sevgisinin olduğu söyleniyor.
Üstünel’in bunu tetiklemek için ekstra bir şey yapıp yapmadığı ise henüz bir muamma.
+++
Ve Adnan Sezgin…
Florya’da olduğu zaman kapısı kapalı oturan, kimseyle konuşmayan Sezgin…
Buradan kendisine açıkça soruyorum:
Pino’yu alırken kronikleşen sakatlığını biliyor muydu?
Futbolcunun menajerini arayıp, “Sen bu transfere karışma, bu benim” dedi mi?
Menajeri Galatasaray’ın yüce menfaatlerini korumak için mi, yoksa başka bir amaçla mı devre dışı bıraktı?
Carrusca, Barusso, Bouzid, İnamoto, Lincoln ve Leo Franco transferlerini yapmış biri olarak, halen işini iyi yaptığını söyleyebilir mi?
+++
Gelelim diğer transferlere:
Mehmet Batdal, ikinci ligden geldi.
Musa Çağıran, ikinci ligden geldi.
Çağlar Birinci’nin takımı ikinci lige düştü.
Serdar Özkan, Beşiktaş’ta kalamadı.
Ali Turan, Kayseri’de uzun süre oynayamadı.
Cana’nın takımı Sunderland, İngiltere’de 16’ncı sırada.
Hal böyleyken, İspanya İkinci Ligi’nden Emana’ya kurtarıcı olarak bakılıyor.
Sanırım Başkan Adnan Polat, puan cetvelini ters tutuyor.
Bizim penceremizden ikinci’lig olarak görünen manzara, onun penceresine ikinci’lik olarak yansıyor.