Güncelleme Tarihi:
Süper Lig'in 20. haftasında Galatasaray ile Giresunspor karşı karşıya geldi. Nef Stadyumu'nda oynanan mücadeleyi Giresunspor 1-0'lık skorla kazandı. Karşılaşmanın 11. dakikasında Suleymanov ile öne geçen Karadeniz ekibi, skoru korumayı başardı ve sahadan 3 puanla ayrılan taraf oldu. Bu sonuçla birlikte 27 puanda kalan Galatasaray, lider Trabzonspor'un 22 puan gerisinde kaldı. Giresunspor'un puanı ise 25 oldu.
TARAFTARLARDAN FATİH TERİM'E, OYUNCULARA VE YÖNETİME TEPKİ
Mücadelenin son dakikalarında sarı-kırmızılı taraftarlar "Söylesene Fatih hoca takım niye oynamıyor?" ve "Yönetim uyuma takımına sahip çık" tezahüratları yaptı. Tribünlerden "Sabrımız taşıyor adam gibi oynayın" ve "Bu forma kutsaldır nasip olmaz herkese" gibi tezahüratlar da yükseldi.
Maçın bitiş düdüğünden sonra da protestolar devam etti. Sarı-kırmızılı taraftarlar başkan Burak Elmas'ı istifaya davet etti. Nef Stadı'nda "Yönetim istifa" sesleri yükselirken taraftarlar, "Vasıfsız yönetim istemiyoruz" şeklinde tezahürat yaptı.
TARAFTAR STADI TERK ETMEDİ, ARDA TURAN ÇIKIP ÖZÜR DİLEDİ
Maç sonrası kale arkası tribününden ayrılmayan taraftarlar 'Arda takımı buraya getir' şeklinde tezahürat yaptı. Sahaya çıkan Arda Turan, bu tribünün önüne kadar giderek taraftarlardan özür diledi.
BANU YELKOVAN: GALATASARAYLILAR ARTIK HER ŞEYİ SORGULUYOR
Gelinen noktada değişime gidilmesinin şart olduğunu düşünler bir hayli fazla. Sadece bu maç değil, Galatasaray’ın durumu tek bir ana indirgenebilseydi, bu 56. dakika olurdu. Babel’in sol kanattan ortaladığı, Cicaldau’nun uçarak vurduğu kafa, bir karış mesafede kaleci Okan’dan dönüp Morutan’ın önüne düştükten sonra, aynı mesafeden bu defa Rumen oyuncunun kafa vuruşunun Okan’dan döndüğü, inanılmaz karambolde üç Galatasaraylı’nın arasında topun bir o, bir bu oyuncunun önünde kalıp bir türlü kaleden içeri girmediği ve Okan’ın ellerinde sönen o ana. Bir çaba var ama bir türlü sonuçlanmıyor, sonuçlanamıyor.
OYUN PLANINI ANLAYAMADIK
Maçtan bir gün önce, birçok eksiğin olduğu bu maçı için, böyle maçların bazı oyuncular için fırsat olduğunun altını çizen Fatih Terim, “Kimin oynadığı değil, ne oynadığımız önemli” diyordu. O noktadan baktığımızda Galatasaray’ın oyununu, oyun planının ne olduğunu bir türlü anlayamadığımız, koşan ve basan bir grup futbolcu olarak özetleyebiliriz. İşin daha da kötüsü, bu oyuncuların rakibin oyununu da maçın skorunu da kabulleniyor olmaları ve bir türlü, Galatasaray’dan alıştığımız, bu takımın genlerinde olan o reaksiyonu gösterememeleri.
LiG SONUNCUSU DAHA YAKIN!
‘Değişim’ mottosuyla yola çıkılan bir sezonda, olan biten her şeyi, tüm planlamayı, yönetimin ve kulübün bütün performansını, Futbol takımının skorları üzerinden okumaya çalışmak belki haksızlık. Belki her şeye rağmen gol pozisyonuna girmekte zorlanmayan Galatasaray girdiği pozisyonların dörtte birini atsa bugün hem sıralama hem sohbetler bambaşka bir noktada olurdu ama değil. Sonuç, kendi evinde Giresunspor’a yenilen ve puan olarak lig sonuncusuna liderden çok daha yakın bir Galatasaray...
KURTULUŞ, MARTTAKi O MAÇTA
Gelinen noktada artık değişimi isteyenler, tribünleri dolduran azımsanmayacak sayıdaki taraftar gibi görünüyor. Bugüne kadarki tüm puan kayıplarını, ‘başarılar gelir geçer, asaletin bize yeter’ diye karşılamışken bu maç sonunda artık her şeyi, futbolcuyu da teknik kadroyu da yönetimi de sorguladıklarını belli eden kombine sahipleri. Galatasaray’ı hayata bağlayan tek şey mart ayındaki tek bir maç.
UĞUR MELEKE: DOĞRU TEDAVİ İÇİN TEŞHİS LAZIM
Galatasaraylılar tek sorunlarının gol atmak olduğunu sanıyorlar ama...
G.Saray’ın bu sezon ligde yaşadığı sorunları layıkıyla tedavi edememesinde bence doğru teşhis koyamamanın da rolü var. Sarı kırmızılılar ısrarla her şeyin yolunda gittiğine, tek sorunun pozisyonları gole çevirememe olduğuna inanıyorlar. Evet, problemlerden biri bu. Ancak asla tek sorun bu değil. Basit bir örnek vermek gerekirse, dün sahaya çıkan takımlardan Giresun, sezon başından beri yarattığı gol beklentisinin 11 sayı altında kalmış. G.Saray’sa beklentinin 7 altında atmış. Evet iki takımın da yarattığı beklenti kadar atamadıkları ortada. Ama G.Saray’ın tüm sorunu atılamayan o 7 golle açıklanamaz. Bence Galatasaray’ın “gole çevirme”den daha büyük 3 temel problemi var.
10. KEZ iLK GOLÜ YEDiLER
1- Ligde 20. maçta 10. kez ilk golü yediler dün. Maçlara kötü başlıyor ve son yarım saatte panikle hücum ediyorlar. G.Saray’ın sezonunun özeti bu sanki. G.Saray neden hiçbir maça iyi başlayamıyor?
YARATICILIKLARI YETERSiZ
2- Avrupa’da topla ortalama yüzde 44 oynandığı, ana plan geçiş hücumu olduğu için Berkan-Taylan’lı orta saha iş görmüştü. Ancak ligde Berkan, Aytaç (ve dün olmayan Taylan) yaratıcılık anlamında yetersiz kaldılar. Dün Berkan’ın 9’da, 11’de, 28’de ve 42’de öyle basit kayıpları var ki, topu o şekilde yitirirseniz hücum sürekliliği sağlamanız imkansız.
HERKES GERiYE GiDiYOR
3- G.Saray’da neden hemen herkes geriye gidiyor? Morutan, Türkiye’ye geldiğinde özgüveni daha yüksekti. Şu anda bitik. Cicaldau geriliyor, belki hastalığı atlatamamış olabilir. Halil geriliyor. Berkan düşüşte. Dün oynamayanlardan Taylan geçen sezonki seviyesinde değil. Mohamed Mısır’dan, Diagne İngiltere’den geldiklerinde daha iyi durumdalardı. van Aanholt da hiçbir zaman Euro 2020’deki seviyesine ulaşamadı.
Elbette dün G.Saray’ın Kerem, Feghouli, Marcao, Mohamed gibi kritik isimlerin eksik olduğunun farkındayım. Dünkü eksiklerden bir 11 yapsanız, sahaya çıkan 11’den daha iyisini elde edebilirdiniz! Ancak G.Saray’daki mevcut durumu sadece eksiklere bağlamak, sorunlara kulak kapamak olur bence.