Galatasaray - Beşiktaş maçı sonrası spor yazarları ne dedi? 'Karaveli, savunmayla fazla oynadı, gol sahtekarlık kültürünün ürünü...'

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Mart 15, 2022 07:34

Galatasaray ile Beşiktaş 29. haftanın kapanışında kozlarını paylaşırken mücadeleyi sarı kırmızılılar 2-1 kazandı. Yazarlarımız Güntekin Onay, Uğur Meleke ve Mehmet Arslan derbiyi köşelerinde değerlendirdi.

Haberin Devamı

Spor Toto Süper Lig'in 29. haftasında Galatasaray, ezeli rakibi karşısında özellikle ilk yarıda üstün bir oyun sergiledi ve sahadan 2-1'lik skorla galip ayrıldı.

Galatasaray'a derbide galibiyeti getiren golleri, 22 ve 32. dakikalarda Kerem Aktürkoğlu attı. Milli futbolcunun kaydettiği 2 golün asisti de Mostafa Mohamed'den geldi. Beşiktaş'ın tek sayısını ise 85. dakikada Rıdvan Yılmaz kaydetti.

Bu sonuçla Beşiktaş'ın ligdeki 9 maçlık yenilmezlik serisi sona erdi ve siyah-beyazlılar 45 puanda kaldı. Ligdeki son 4 maçında 3. galibiyetini alan ve bu sezon ilk kez Derbi kazanan Galatasaray ise puanını 38'e yükseltti.

Karşılaşmayı yazarlarımız köşelerinde değerlendirdi. İşte o yorumlar:

GÜNTEKİN ONAY: ÖNDER KARAVELİ SAVUNMAYLA FAZLA OYNADI

G.Saray, 45 bin taraftarının önünde son derece istekli, kararlı ve baskılı başladı. Beşiktaş’ta ise Önder Karaveli, böyle bir derbiyi kaldırıp kaldıramayacağı tartışılacak bir 11 sürdü sahaya. Batshuayi ve Larin kulübede, ne verecekleri asla bilinmeyen Güven ve Kenan sahada. 2 golde de hatası olan Necip; Serdar ve Montero yerine stoper pozisyonunda.

Haberin Devamı

JOSEF NEDEN YEDEKTi?

Ayrıca madem oynayabilecek durumda idi, neden Josef gibi önemli bir tecrübe yedek? İlk 45 dakikada Galatasaray’ın üstün ve etkili oyununu Beşiktaş’ın ise her hattıyla dökülmesini izledik.

Önder Karaveli, hücumda bu kadar etkisiz kalınca Kenan ve Güven’i çıkartıp 37’inci dakikada Larin ve Batshuayi’yi sahaya sürdü. Bu karar bir anlamda sahaya sürdüğü kadronun yanlış olduğunu kendi kendine teyit etmesiydi.

MUHAMMED’iN EN iYi MAÇIYDI

Nitekim ikinci yarıda gelen Josef hamlesi orta alanı toparladı. Ancak her şey için çok geç kalınmıştı. Galatasaray’da Mustafa Muhammed sarı kırmızılı formayla belki de en iyi performansını ortaya koydu ve günün kahramanı Kerem’e 2 asist yaptı. Orta alanda Berkan ve Taylan arı gibi çalıştılar. Çıkana kadar da Omar kusursuz bir futbol ortaya koydu. İlk 45 dakikadaki Galatasaray’ı taraflı tarafsız herkes çok beğendi. Yüksek tempo ve enerji koydular. Ancak bu tablonun nedeni Önder Karaveli’nin yine denemelerine devam edip sahaya en güçlü kadrosuyla çıkmamasıydı.

Haberin Devamı

YiNE YANLIŞ TERCiHLER

Önder Hoca bir kez daha yanlış tercihleriyle sınıfta kaldı. Sonradan hatalarını değişliklerle düzeltti ve ikinci 45 dakikayı 1-0 kazandı ancak iş işten geçmişti. Dün fiziksel ve mental olarak yorgun olması gereken Galatasaray, daha diri ve agresif idi ve ilk yarıdaki iyi futboluyla haklı bir galibiyet elde etti. Son 8 maçta sadece 2 galibiyet alan bir Beşiktaş var. Karaveli’nin başarılı olduğu yönünde bir algı yaratıldı ancak sonuçlar bunun aksini gösteriyor. Haftayı 8’inci kapatan Beşiktaş, ikinci Konya’nın da 10 puan gerisinde. Bitime 9 maç kala hedefsiz kaldılar.

UĞUR MELEKE: TORRENT 'BARCELONA'DA OLAN BARCELONA'DA KALIR' DEDİ

Haberin Devamı

Domenec Torrent’in Beşiktaş derbisine çıkarken elinde iki farklı oyun opsiyonu vardı:

Birisi, ligdeki sekiz maçın 5-6’sında uygulamaya çalıştığı dominant oyun. İç saha oyunu. Diğeriyse perşembe akşamı Avrupa Ligi’nde Barcelona’ya karşı uyguladıkları geçiş oyunu. Geride organize duran, rakibinin tamamlayamadığı hücumlarda hızlı çıkan bir pragmatik strateji.

BARCELONA’DA OLAN BARCELONA’DA KALIR

Torrent, Beşiktaş’ın Sivasspor ve Başakşehir maçlarındaki harika oyunundan çekinmemiş belli ki.

Oyun tercihini birinciden yana, dominant futboldan yana kullandı.

Torrent, “Barcelona’da olan Barcelona’da kalır” dedi bir bakıma! Bence tebriki de hak ediyor bu tercihinden dolayı. Özellikle ilk 45’te Galatasaray sezonun en iyi oyunlarından birini oynadı. Sahanın her yerinde üstündü, önde bastı, rakibini defalarca hataya zorladı. Neredeyse hiç pozisyon vermedi. İlk devreyi de yüzde 55 topla oynayarak, şutlarda 11-2, rakip ceza alanında topla buluşmada 19-5 gibi ezici üstünlükler kurarak bitirdi. İki farklı haklı bir üstünlükle girdi içeriye. İkinci devrede gerek Beşiktaş’ın yenileri, gerekse Galatasaray’ın vites küçültmesiyle maçın tonu değiştiyse de, skoru korumayı bildi Torrent’in talebeleri.

Haberin Devamı

Galatasaray - Beşiktaş maçı sonrası spor yazarları ne dedi Karaveli, savunmayla fazla oynadı, gol sahtekarlık kültürünün ürünü...

NELSSON-MARCAO FARKI

Galatasaray’da Nelsson-Marcao yine kusursuza yakın oynadılar. Mustafa Muhammed-Kerem Aktürkoğlu uyumlarıyla dört net pozisyon yarattılar, ikisini attılar. Ancak ilk iki ay sonunda “Torrent bu takımda neyi değiştirebildi” sorusunun cevabı sanki kanatlarda gizli. Torrent geldikten sonra bekler ve açıkların aynı koridorda kalmamaları, Galatasaray’daki en önemli gelişim.

KANATLARA DOKUNDU

Dün Kerem’i içeride bu kadar sık gol ararken görme nedenimiz bu. Ayrıca Omar ve Van aanholt’un da sıkça Taylan’ın yanında oyun kurucu gibi oynamalarının temelinde de bu duygu var. Domenec Torrent ilk 10 resmi maçında belki büyük bir devrime imza atamadı. Ama kanat oyuncularına dokunduğu kesin.

Haberin Devamı

GALATASARAY’IN GiZLi LiDERi iNAKi PENA

Galatasaray, ligde “kalesinde gol beklentisi” konusunda sicili en kötü 2 takımdan biri. Normalde kalelerinde 37 gol görmeleri gerekirken 41 gol yemişlerdi düne kadar. Ve buna Muslera-Pena arasındaki kalecisiz sürecin sebep olduğu ortada. Pena geldi, sadece kurtarışlarıyla değil, oyun görüşü ve liderliğiyle de direkt tesir etti bence. Sahada bazen sadece onu izliyorum. Sürekli konuşuyor, komut veriyor, yönlendiriyor. Pena’nın varlığı Galatasaray’ın tüm geri dörtlüsünün performansını artırdı net bir biçimde.

ÖNDER KARAVELi SAVUNMAYLA FAZLA OYNADI

Beşiktaş, Süper Lig’in ilk yarısını Konya’da Vida-Montero savunma ikilisiyle bitirdi. İkinci devreyi Rize’de üçlü savunma Welinton-Vida-Montero’yla açtı. Ardından Gaziantep’e karşı Necip-Welinton, Karagümrük ve Malatya önünde Necip-Vida oynadı. Antalya’ya karşı tekrar üçlüye dönüldü: Necip-Vida-Montero...

Adana Demirspor ve Altay maçlarında göbekte Welinton-Vida’yı izledik.

Sivas’ta Welinton-Montero, Başakşehir önünde Necip-Welinton, dün de Necip-Vida başladı...

NECiP’iN HATALARI

Tamam bu 11 maçta muhakkak ki sakatlık-ceza sebepli zorunlu değişiklikler de yaşanmıştır ama bir takımın savunma göbeği bu kadar istikrarsız olmaz. Olamaz. Savunma göbeğinde bu kadar değişimi City de yapsa, Real de yapsa, Bayern de yapsa aksayabilirdi bence... Nitekim aksadı da. Dün Galatasaray’ın ilk devrede bulduğu her iki golde Necip’in hataları var. Birinde de Umut Meraş’ın... Yine de özellikle altını çizmek istiyorum: Ben bu gollerde faturanın bireylere değil, Beşiktaş savunmasındaki istikrarsızlığa ve ondan doğan uyumsuzluğa kesilmesi tarafındayım.

YANLIŞ DEĞiŞiKLiK

Sonra dakika 38 oldu, Karaveli iki değişiklik yapmak için kenara geldi. Değişiklik için devreyi beklememesi doğruydu, ama bence pansumanın en azından birini yanlış bölgeye yaptı. Evet, Kenan etkisizdi. Fakat Beşiktaş’ın daha büyük sorunu, o dakikaya kadar geriden pasla çıkamamalarıydı. Galatasaray presle defalarca arıza yaşattı siyah beyazlılara... Geriden çıkabilmek için o dakikada merkeze Josef, sol beke Rıdvan enjeksiyonu daha doğru olabilirdi. Josef hamlesi 45’te geldi zaten.

Beşiktaş, Josef başta olmak üzere oyuncu değişiklikleri sonrası geriden daha iyi çıktı, ikinci devrede oyuna dahil oldu ama maçın hikayesini değiştirmeye yetmedi o 45 dakika.

BEŞiKTAŞ KORNER KISIRI

Beşiktaş’ın bu sezon Süper Lig’de korner+frikiklerden bulduğu gol toplamı üç. Bu kategoride Süper Lig’deki 20 takım içinde 19’uncu sırada bulunuyorlar. Beşiktaş’tan kötü tek takım Karagümrük. Peki siyah beyazlıların rachid Ghezzal gibi harika bir kornercisi, atiba Hutchinson-Domagoj Vida gibi iyi hava silahları varken bu departmanda neden bu kadar gerideler? Neden sadece Necip Uysal ön direğe koşunca bir tehdit yaratabiliyorlar? Bu konuda hafta içinde set çalışıyormuş izlenimi vermiyorlar bana.

MEHMET ARSLAN: GOL SEHTEKARLIK KÜLTÜRÜNÜN ÜRÜNÜ

100 metre yarışları hem atletizmin, hem de sporun en çok izlenen, sonucu en merakla beklenen yarışıdır. Konsantrasyon, hız ve güç gerektiren olağanüstü bir branştır. Bir dönem Carl Lewis, Mourice Green, Donavan Bailey ve Usain Bolt gibi yıldızlarla milyonlarca izleyiciyi ekran başına topladı.

8-9 atlet çıkış takozunun başına geçtiğinde an, zaman dururdu. Hepi topu 10 saniye sürecek yarışta, tabanca sesiyle birlikte atletlerin ok gibi fırlaması bir olurdu.

Saniyenin binde birini ölçebilen teknoloji sayesinde, hangi atletin tabanca sesinden önce takozdan ayrıldığı tespit edilirdi.

Bir atlet 2 kez faullü çıkış yaparsa, yani tabanca sesinden önce hareketlenirse yarış dışı bırakılırdı. Her atletin 1 kez hata yapma hakkı vardı.

100 metre yarışları bu açıdan giderek bir eziyet haline dönüşmeye başladı. Bazen 2-3 atlet hatalı çıkış yapıyordu. Ve 10 saniyelik yarış uzadıkça uzuyordu. Uluslararası Atletizm Federasyonu (IAAF) toplandı...

Galatasaray - Beşiktaş maçı sonrası spor yazarları ne dedi Karaveli, savunmayla fazla oynadı, gol sahtekarlık kültürünün ürünü...

TAKTiK iCABI HATALI ÇIKIŞ

· Bazı atletler bu uygulamayı bir taktik olarak (rakiplerinin konsantrasyonunu bozmak için) kullanmaya başladı. Daha da önemlisi TV izleyicisi bu aksiyonsuz geçen ve taktik olarak hatalı çıkış yapan atletler yüzünden ekrandan kaçıyor.

· Bundan sonra 8-9 atlet içinden kim 1 kez hatalı çıkış yaparsa sarı kart gösterilecek. İkinci kez hatalı çıkış yapan kim olursa olsun diskalifiye edilecek.

Bu karar 100 metre yarışındaki hatalı çıkışların ve taktik oyunlarının sonu oldu. TV izleyicisi de yarış izlemek yerine eziyet çekmekten kurtuldu. Bu satırları niye mi yazdım?

2. GOLÜN YARATICISI UMUT MERAŞ’TI

· Tahmin ettiniz herhalde. Sözü Umut Meraş’a getireceğim. Yani, Galatasaray’ın attığı ikinci golün yaratıcısına!

Benim için ve Beşiktaş için maç o dakikada o golle bitti çünkü.

O golde en büyük pay, Süper Lig’in yarattığı o kahrolası ‘sahtekârlık kültürü’ne aittir.

Bunu sadece Umut Meraş’ı hedef alarak söylemiyorum. Her takımda, her oyuncu bunu yapıyor.

Hepimizin artık kanıksadık, savunma oyuncusu en küçük temasta kendini yere atar, hakem de faul düdüğünü çalar. Süper Lig’de adet böyledir ve yazılı olmayan bir kuraldır bu. Hakem, çekinir ve ne olur ne olmaz duygusuyla çalar düdüğü. Ne hakem rahatsızdır bu uygulamadan ne de futbolcu. Biz ekran başındakiler hariç.

KENDiNi YERE BIRAKIP DÜDÜK BEKLEDi

Umut Meraş da, Mustafa Muhammed ile mücadelesinde aynı alışkanlıkla kendini yere bıraktı. Ve düdüğü bekledi.

Ama bu kez beklediği o düdük gelmedi. Atilla Karaoğlan, Süper Lig’deki hakem alışkanlıklarını yıkan bir kararla, “Devam” dedi.

Ve ardından Muhammed’in harika asisti ile Kerem’in şahane kafa vuruşu geldi.

Bu pozisyon sadece Umut’a ders olmamalı. Hakemlere de, tüm futbolculara da ders olmalı:

· Futbolcuların sahte kıvranışlarını değil, futbol izlemek istiyoruz. Ne olur atletizm izleyicisi gibi bizi ekran başından kaçırmayın.

SAVAŞI ÖNLEMEDiĞiNiZ iÇiN HEPiNiZ SUÇLUSUNUZ

MAÇ başlamadan önce Guardiola’nın sözlerini hatırladım: “Politikacılar savaşı önlemek için oradalar. Ama başarısız oldular. Bayrak ya da toprak parçası için değil, para için.” Rusya-Ukrayna savaşına yönelik bu sözler, derbi öncesi yaşanan ‘erteleme kavgası’na götürdü beni. Tıpkı politikacılar gibi Beşiktaş ve G.Saray başkanlarının demeç savaşı da onların başarısızlıklarının net bir örneği. İki başkanın yarattığı gergin ortamın, futbolcuları, tribünleri ve kulübeleri ne kadar etkilediğini merak ettim önce.

Bu endişeyle izlemeye başladım maçı. Dakikalar ilerledikçe “ohh” dedim. Top bir kaleye, bir bu kaleye gidip geliyordu. İki takımın aklında sadece karşı kale vardı. Bu ataklar maçı neredeyse bir Rus ruletine çevirdi. Son dokunuşlardaki becereksizliğini yenen takım kazanacaktı.

Kaliteli miydi bilmiyorum ama mücadele açısından, seyir zevki açısından güzel bir maç izlemeye başladım.

ERTELEME DEMiŞKEN...

· Maç erteleme 90’lı yıllarda kalmadı mı? · Erteleme lig yarışı için haksız rekabet yaratmak demektir.

· Biz erteliyorsak, İngilizler ölsün o zaman. 4 kupa oynuyorlar.

· “Ülke puanı için”e de inanmıyorum. Herkes çıkarını düşünüyor.

· Futbolcu olsam ertelemeyi profesyonelliğime ve yeteneklerime hakaret sayardım.

G.SARAY KONUSUNDA FENA YANILDIM

Galatasaray’ın oyun planı hakkında fena halde yanıldım. Bu 90 dakika Barcelona maçının aynı zamanda bir provası olur, Galatasaray topu rakibe bırakır, hızlı ataklarla gol arar, diye düşündüm. Ama maç başlar başlamaz, daha agresif, topa daha çok sahip olmaya çalışan, daha dinamik bir takım vardı sahada. Belli ki, Barcelona maçı Galatasaray’ın özgüvenini yükseltmişti. Bu özgüven Barcelona maçı öncesi umut verici.

NELSSON FARK YARATIYOR

İki takım arasındaki en belirgin özellik Marcao-Nelsson’un oyuna yaptıkları katkıydı. Özellikle Nelsson atak başlangıçlarında, savunmadan, orta alana geçişte kritik rol oynadı. Beşiktaş orta alanının direncini bu paslar bozdu. Ondan sonrası G.Saray için kolaydı. Özellikle 2. golde bu çıkışın büyük payı vardı.

ÖZEL OYUNCU: KEREM

Bazı özel oyuncular vardır. Maç boyunca top onun ayağına gelsin diye dua edersiniz. Hızıyla, çabukluğuyla ve yetenekleri ile fark yaratırlar. Özellikle Barcelona maçından bu yana topun Kerem ile buluşmasını istedim ben de. Kerem de dün bu rolünü başarıyla oynadı ve oynamaya devam ediyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!