Güncelleme Tarihi:
Ünal Aysal'ın ekibi şu isimlerden oluşuyor. Özkan Olcay, Ümit Özdemir, Şükrü Ergün, Sedat Doğan, Candan Erçetin, Aka Gündüz Özdemir, Emir Sarıgül, Mete İkiz, Mehmet Cibara, Adnan Nas. Yedek: Ahmet Yüce Ocaklı, Mehmet İpekdokuyan, Mehmet Karlı, Necati Demirkol, Ebru Köksal.
Başkan Ünal Aysal seçim startını verdiği tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada ise Galatasaray Camiasında ses getirecek açıklamalar yaptı. Olağanüstü seçim kararını neden aldıklarını dile getirirken, geçmiş yönetimle dönemi tamamlamanın daha zor olacağını iddia etti
ve kendisi için riskli olmasına karşın seçim kararı aldıklarını belirtti. Ünal Aysal yeni yönetime kulüp içi muhalefetin daha yoğun olacağını şöyle anlattı.
"Geçmiş dönemde sadece Adnan Polat ve ekibinin muhalefeti vardı. Şimdi ise Ali Dürüst ve Adnan Öztürk ekiplerinin de muhalefeti olacak. Daha sert bir muhalefet ile karşı karşıya olacağız. Ben seçim kararı almakla işimi zorlaştırdım ama bunu yapmam gerekiyordu. Eğer başarılı olamaz isem de bayrağa hemen başkasına devretmeyi bilirim"
G.Saray Başkanı açıklamalarını şöyle sürdürdü.
DAHA HIZLI KOŞACAĞIZ"
"Galatasaray’da bayrak yarışı bitmez, elden ele bu bayrağı değiştirdikçe daha ileriye koşma fırsatı yakalıyoruz. Önümüzdeki seçimden sonra başlayacak olan dönemde maalesef bu yarışta yalnızız. Keşke Galatasaray'ın geleneklerine, ananelerine uygun olarak daha fazla aday çıksaydı da bu yarış daha keyifli olsaydı. Ama görülüyor ki bu yarışta yalnız başımıza çıkacağız. Burada önemli olan geçmiş yönetimlerde olduğu gibi bizim için de tek gıdası var. Enerjisini sadece genel kuruldan alır. Genel kurul iradesinde alır. Ve genel kurulun verdiği destek nispetinde başarısını arttırmak zorunda hisseder."
DİNAMİK BİR YÖNETİMİZ
Yeni yönetimdeki üyelerin kendilerini tanıtmalarının ardından konuşan Aysal, "Bu yönetim içinde mülayim insan gördünüz mü. Hepsi gerektiğinde, her türlü muhalefeti yapacak ve işlerinde ehil insanlar. Genç ve dinamik bir ekip olduk. İstediğim ekibi oluşturdum. Basında çıkan isimlerin çoğu asparagas idi. İdealimdeki yönetimi oluşturdum. Söylenen isimlerin hiçbirine yönetimde yer almaları için öneride bulunmadım."
KATILIM AZ OLABİLİR
G.Saray Başkanı tarih olarak riskli bir dönemde seçim kararı aldıklarını da şu sözlerle dile getirdi.
"22 Haziran bizim için biraz daha tehlikeli bir tarih. Çünkü gerek tatil, gerek tatile giren üyeler, "Bunlar nasılsa seçimi kazandılar" diyerekten ilgi düşük olabilir. Bu sizleri yanlış yönlendirmesin. Genel kurulumuzun hepimize teker teker güveninin tam olduğunu söyleyebilirim. Ama Galatasaray'ın geleneklerinde rekabet var. Biz böyle kültürden geliyoruz. Bu kritikleri doğal karşılamamız ve üzerinde de çok durmamamız lazım. Ekip bütün dinamikleriyle özellikle daha gençleşmiş bir kadroyla, ben de kendimi daha güçlü hissediyorum. Ama her şeyden önce bana güvendiğiniz ve benimle birlikte çalışmak istediğiniz için teveccühü gösterdiniz. Görevleri kabul ettiğiniz için teşekkür ediyorum. İnşallah alnınızın akıyla Galatasaray'daki bu görevden hep beraber çıkacağız. Bugünkü toplantımız aslında bir tanışma toplantısı. Herkes birbirini tanıyor ama daha yakından tanıyalım dedik.
Bundan sonra kurullarımıza biraz daha fazla görev düşecek. Bu konuda sizleri uyarmak istiyorum. Bir değişiklik düşünüyorum. Galatasaray'da fazla değişiklik olmaz aslında. Kurullar aynen görevine devam eder. Ama fonksiyonları biraz daha yükseltmek zorundayız. Rekabet daha yüksek, günün şartları daha zor. Bizi bekleyen problemler de daha fazla. Geçtiğimiz iki senede mali açıdan arkadaşlarım hakikaten sonuna kadar çalışıp destek verdiler. Güzel iki sene geçirdik. Bundan sonraki dönemde de aynı başarıların olacağını gönülden diliyorum. Bunun için de sizlere gönülden güveniyorum. Galatasaray'ın alt yapı kurulları adayları en seçkin üyelerinden seçilmiştir. Onlar yönetim kurulundan daha ağır şartlarda görev alıyorlar. Alt kurullardaki arkadaşları daha güncel ve aktif programlarda görevlendirmeye çalışacağım. Geçen sefer bunu yapamadım. Daha başka öncelikler vardı. Yönetim kurulumuz seviyesinde de bilmeniz gerekiyor ki, 3 tane öncelik koymuştum. Bu seçim sürecinde bunu paylaşmanızı istiyorum. Bunları yapabilirsem kendimi başarılı hissedeceğim. Tekrar hatırlatalım kurumsallıktı, ama kurumun işlemesi için gerekli imkanların yaratılması gerekiyor. Bunu yapmaya çalıştık. Bununla ilgili gerekli yapıyı oluşturduk ama 22 Haziran'dan sonra kurumsal kadronun ve bir Alman Ordusu nizamında yürümesi dönemine giriyoruz. Bu desteği ve hassasiyeti sizlerden bekliyorum. Dünyadaki birinci sınıf başarılı takımlar ve kulüplere baktığınız vakit kurumsallaşmadan başarılı olmadığı görülüyor. Bir tane gösterirseniz yanıldığımı kabul edeceğim. Ben araştırdım bulamadım. Önceliğimiz dünyanın ilk 10 kulübü arasına girmekti. Onlar gibi olmak zorundayız. Yani kurumsallığımızı ve yapımızı koruyup işletmek zorundayız. Kendi kendimizi koruyacak mekanizmanın oluşması anlamına da gelir. Hatalar yapabiliriz ama kurumsal yapı içinde büyük sorunlar yaratmadan ortaya daha başarılı bir sistem ortaya çıkar. İkincisi ise kurumsallığın ötesinde mali yapının elden geçirilmesiydi.
Uzun uzun rakamlara girmeyeceğim. Geldiğimiz yer belli bugünkü yerimiz belli. Bazı arkadaşlarımız her ne kadar rakamları karıştırsa da biz başladığımız noktada ve şimdi nerede olduğumuzu biliyoruz. Galatasaray'ın kredibilitesi artık yerine oturdu. 328 milyon dolardan borçtan 220 milyon dolara indirdik. 14 yıldır artan borcumuz düştü. Hedefimiz gelecek sene mali kongreye gittiğimizde 150-160 milyon dolara indirmek bunun gerekli alt yapısi hazırdır. Bu iki ayağın üstüne üçüncü önemli konu sportif başarı. Kurumsal ve mali yapımız sağlam olduğu takdirde başarıyı yakalayamamak mümkün değil. Böyle bir ihtimali dahi düşünmüyorum. Bizim hedefimiz Türkiye şampiyonluğu değil dışarıda çıtayı yükseğe koymaktır ama orada başarılı olmak için Türkiye de şampiyon olmanız gerekiyor. Demek ki biz çıtayı lig şampiyonu olarak koymuyoruz. Avrupa da başar olarak koyuyoruz. Geçtiğimiz sene hızlı koştuk ve ilk 10 içine girdik. Bu bizim çıtayı yukarı çıkarmak için mecburiyet oldu. Biz de artık Avrupa da ilk 4 içine girmek istiyoruz. Şanslı olduğumuz sürece ihtimal de artacaktır. Zaten benim şanssız olduğum dönem yok. Şanslı bir insanım benim şansımı da sizler paylaşacaksınız. Sportif başarı kronolojimizde üçüncü aşamamız. Seçimle ilgili bazı tartışmalar vardı. Ama içiniz rahat olsun. Bu seçim süresi 3 yıllıktır. Biz buraya bu tür şartlarla gelmek istemiyoruz. Görevimizi yaptığımız sürece görevde kalırız. Eğer burada aksarsak memnuniyetle camiamızın bize verdiği işareti beklemeden kendi kendimizin biletini keser seçime gideriz. Bizden daha başarılı olacakların bu koltuğa oturmasının önünü açarız. Güçlü adaleli ve uzun soluklu bir koşuya hazır olun.
MAÇLARIN GÜNDÜZ OYNANMASI İÇİN KONUŞMAK ERKEN
Bu yeni gündeme çıktı. Üzerinde arkadaşlarla oturup konuşma imkanı bulamadık. Böyle çabuk alınan kararların Türk Futbolu'na yarardan çok zarar getirdiğine inananlardanım. Ayrıca resmi bir görevim yok. İstifa etmiş bir başkanım. Ayın 22'sinden önce fikir beyan etmem çok ciddi olmaz. Bu konuda bir az daha çalışma yaptıktan sonra kararımızı açıklarız.
EZİ PARKI OLAYLARINA YORUM YAPAMAYIZ
Bu olaylar bizi Türk vatandaşı olarak derinden etkilemiştir. Ama iştikal olduğumuz konular dışında yorum yapmamız yanlış ve kulüplerin sonu olur. Dernekler yasasına göre ciddi cezalar alabiliriz. Biz bu konuların dışında kalmayı uygun buluyoruz. Kulüp başkanları olarak sergilenen bu birlik beraberlik ve kardeşlik öyküsünü bizim tekrarlamamız en doğalı ve doğrusu olur. Ama burada ayni görüş aynı kültür ve aynı hedefteki başkanların bir araya gelmesi gerekiyor. Taraftarlar arasındaki bu uyum maalesef yöneticiler arasında sağlanmış değil. Bu başkasını suçlamak anlamında algılanmamalı. Evvela iğneyi kendimize batırmamız lazım. Eğer seçim başarı ile neticelenirse ve beklediğim gücü genel kuruldan alabilirsem, bizim gücümüz aldığımız yakıt genel kurulun desteğidir. Genel kurul ne kadar destek verirse biz o kadar güçlü olacağız. Bu güç beklediğim ölçüde olursa Galatasaray olarak bu konunun öncülüğünü yapmak ve Türk futbolunda huzurun sükutun ve dostluğu getirmek için elimden geleni yapacağımı peşinen söyleyeyim.
TRANSFERDE SIKINTIMIZ YOK
Transferde hiç bir aksama olmaz. Bu seçim transfer sürecini aksatmadı. Transferler Sportif Aş bünyesinde gerçekleşiyor. Benim oradaki görevim de devam ediyor. Biz arkadaşlar ile kendi statümüz içinde yürüyoruz. Galatasaray zaten son iki sezonunu bana kalırsa güzel bir takım kurdu. Bir iki eksiğimiz var. O eksikleri tam olarak biliyoruz. Fazla heyecana kapılmadan en doğrusunu yapmaya çalışıyoruz. Bu bütçemiz doğrultusunda hedeflere gideceğiz. Nerede eksiğimiz varsa zamanında tamamlanır. Hocamız kampa girdiği vakit beklediği ve istediği oyuncular yanında olacaktır. Ben gücün dayanışmadan geçtiğini düşünüyorum. Ben yöneticilerime sormadan hiç bir karar almam. Tıpkı eski dönemde olduğu gibi. Seçim kararı olayında da evvelden yapılmış hiç bir hazırlığım yoktu. Örneğini gördünüz. Öyle olsa çok değerli arkadaşımı yönetime davet ettim. Aidatını yatırıp yatırmadığını kontrol edecek zamanımız olmadı. Eğer hazırlıklı olsaydım böyle bir olayı yaşamazdık. Ben son gün başkan adaylığımı açıkladım. Zaten Ali Dürüst kardeşime bu görevi önerdim. Çünkü bunu yapmasını gerektiğini ve yapacağına inandım. Benimle aynı şartlara sahipti. Yönetim ve diğer kurulları benden daha çabuk oluşturabilirdi. Son güne kadar başka bir aday çıkar mı diye bekledim. Başka aday çıksa onu destekleyip, aday olmayacaktım. Tek adam olmak gibi bir düşüncem yok. Ben kuvvetin birlik beraberlikten doğduğuna inanıyorum. Burada tek aradığım şey huzur ve arkadaşlarımın aynı kültür ve hedefte koşmalarıdır. Yoksa tek başına karar almam, demokratik kurallara ve konsensüse inanırım. Son iki sene içinde yönetimin hayır dediği hiçbir şeye evet demedim. Sadece onları ikna etmeye çalıştım. Futbol, Sportif AŞ ye bağlıdır. Ayrı bir şirkettir. Biz daha önce kulüp seviyesinde yönetiyorduk ama artık biz futbolu ait olduğu Sportif AŞ bünyesinde yönetme kararı aldık. Orada yöneteceğiz. Tahmin ediyorum bu faydalı ve süratli futbolun gerçeklerine en uygun ortamın sağlanacağı modeldir.