Güncelleme Tarihi:
“Futbol kötü... Oyuncular, taraftarlar mutsuz. Tıpkı Fenerbahçe gibi Galatasaray da kötü yönetiliyor. Ve geleceğe umutla bakılmıyor. Galatasaray en son Arda Turan örneğinde olduğu gibi evlatlarını yemeye devam ediyor.”
1- Ara transferde Trabzonspor’un Edin Visca takviyesinin ardından G.Saray İnaki Pena, Bafetimbi Gomis ve Erick Pulgar’ı, F.Bbahçe de Ozan Tufan’ı kadrosuna kattı. Bu transferleri nasıl değerlendiriyorsunuz? En doğru takviyeyi hangi kulüp yaptı?
UĞUR MELEKE: ViSCA BU LiGiN X FAKTÖRÜ
Edin Visca bu ligin kader belirleyicisi. X faktörü. Bu ligde 10 yıldır Visca’nın yaptığı etkiyi yapabilen çok az oyuncu oldu. Bir sezon Gomis, bir sezon Gomez yaptılar mesela böyle etki. Ama Edin Visca 10 yıldır aralıksız yapıyor bu işi. Trabzonspor 3,5 milyon Euro’ya alınabilecek en değerli şeyi kattı kadrosuna: Ligin anahtarını aldı. Son yıllarda devre arasında yapılmış en spektaküler hamle bence bu transfer oldu.
MEHMET ARSLAN: GOMiS TRANSFERi ŞAKA GiBi
Ara transfer genel olarak, akıldan plandan daha çok, “Aman geç kalmayalım” diyerek takımlarında yer bulamayan, mutsuz olan futbolcuların transferidir. İstisnaları vardır elbette. Örneğin Edin Visca. Açıkçası Visca’nın dışında yapılan ara transferlerin çok fazla katkı sağlayacağını ve taraftarı heyecanlandırdığını ve yeni bir ruh katacağını düşünmüyorum. Galatasaray’ı düşünün. Gelecek sezon Avrupa’ya gitme şansı bile yok. Ama 36 yaşındaki Gomis’i transfer ediyor. Gerçekten şaka gibi.
GÜNTEKiN ONAY: OZAN İYİ OYUNCU AMA...
Galatasaray’ın net bir golcüye ihtiyacı vardı ve orta saha merkez rotasyonu oldukça dardı. Bafetimbi Gomis ve Erick Pulgar bu bakımdan doğru hamleler diye düşünüyorum. Trabzonspor’un Edin Visca transferi bordo mavililere son 2 maçta 6 puan getirerek zaten ne kadar isabetli olduğunu gösterdi. Ozan Tufan önemli bir oyuncu ama Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan transfer o pozisyona değil.
2- Fenerbahçe taraftarı Başakşehir maçında Emre Belözoğlu’nu alkışlarken, Başkan Ali Koç da Yüksek Divan Kurulu toplantısında Aykut Kocaman’ı andı. Sizce hangisinin gönderilmesi hataydı; Emre Belözoğlu mu, Aykut Kocaman mı?
MEHMET ARSLAN: BENZER HATALAR SÜRÜYOR
İki hocanın da gönderilmesi hataydı. Ama benzer hatalar yapılmaya devam ediyor. Sorun hoca getirmek ya da göndermek değil. Sorun şampiyonluğa giden 40 haftalık süreci yönetebilmek. Ali Koç aynı yönetim tarzını yeni hocaya hiç gerek yok. Önce Koç’un bu gerçeği kabul etmesi gerekiyor. Kabul eder mi? Açıkçası hiç umudum yok. Fenerbahçe’nin en büyük yıldızı ve başkanı olma fırsatı önündeydi. Hâlâ da önünde. Ama ona itiraz edecek bir yönetim yerine biat eden bir çevre ile çalışmayı tercih ediyor. Umarım bu tarzını değiştirir ve yeniden efsane olur.
GÜNTEKiN ONAY: HER YIL YENİ BİR YAP-BOZ
Daha önce denenmiş, oynattığı futbol beğenilmemiş ve başarısız olduğu için gönderilmiş Pereira yerine Belözoğlu ile devam edilmesi daha akla yatkın bir karar olurdu. Kocaman yerine Cocu projesi de Türkiye dinamikleri çerçevesinde hatalı bir tercih idi. Fenerbahçe bir takım oluşturup üzerine dokunuşlar yaparak ilerlemeli. Ne yazık ki takımda her yıl bir yap-boz durumu söz konusu.
UĞUR MELEKE: BELÖZOĞLU KALMALIYDI
Ben büyük takımların büyük futbol oynamaları gerektiğine inananlardanım. Konservatif anlayışla kısa turnuva belki kazanılabilir. Ama uzun sezon kazanmak için ligi domine etmelisiniz. Önlem alan değil, önlem aldıran olmalısınız. İyi futbol iyi futbolcularla oynanır. İyi futbol ve iyi futbolcu sevmelisiniz. Bu bağlamda sahaya doğruları koyan hoca Belözoğlu idi. Onun gönderilmesi bence hatalıydı.
3- Galatasaray, Domenec Torrent’le ilk puanını Alanya deplasmanında kazandı. Birçok kişi sarı kırmızılıların oyununa olumsuz not verdi. Sizce tünelin ucunda ışık var mı?
MEHMET ARSLAN: G.SARAY KÖTÜ YÖNETİLİYOR
Haftanın en güzeli analizi Fatih Çekirge’den geldi. Galatasaraylı futbolcuların mutsuzluğunu ancak bu kadar güzel özetlenebilirdi. O fotoğraflara tekrar bakarak, bu kez ben soruyorum:
· Tünelin ucundaki ışıktan kasıt ne?..
· Küme düşmemek ise, evet Galatasaray küme düşmez.
· Ama bu sorunun gündeme gelmesi bile Galatasaray gibi bir kulüp için ne kadar incitici olduğunun farkında mısınız?
· Sonuç: Futbol kötü, oyuncu taraftar mutsuz. Fenerbahçe gibi Galatasaray da kötü yönetiliyor. Ve geleceğe umutla bakılmıyor. Galatasaray en son Arda Turan örneği ile evlatlarını yemeye devam ediyor.
GÜNTEKİN ONAY: ALANYA’YA MAHKÛM OYNADI
G.Saray, Alanya’da mahkûm bir futbol oynadı. Top ayağında iken istediklerini sahaya yansıtamadı, özellikle ikinci yarıda hiç hücum yapamadılar. Son 25 dakika 1 kişi eksik rakibe karşı oyun üstünlüğünü alamaması düşündürücü. Torrent’in 4. maçı ve oyunda bir ilerleme göremedik. Ama bu futbolla alınan 1 puan iyi.
UĞUR MELEKE: TORRENT CESUR OLAMADI
Dört maçın sonunda Torrent’teki Guardiola etkisini görebiliyorum. Ancak bu yetmez. Çünkü o etkiyi Farioli’de de görüyorum ve genç teknik adam, daha mütevazı bir kadroyla Guardiola’yı daha fazla anımsatan bir top oynatıyor. Torrent yeterince cesur kararlar alamadı, Guardiola şu Galatasaray’ı tek bir 90 dakika bile izlese, bu oyunun Berkan-Taylan’la oynanamayacağını söylerdi. Torrent’in bir şeyleri değiştirmesi için önce aynaya bakıp CV’sini anımsaması gerekiyor. Ardından da inandıkları doğrultusunda bir orta saha kurgusu yapması lazım.
4- Burak Elmas, “Sezon başındaki transferlerimiz kötü olsaydı, Avrupa Ligi grubundan lider çıkmazdık” diyerek, sezon başında alınan futbolculara sahip çıktı. Elmas haklı mı?
GÜNTEKiN ONAY: AVRUPA’NIN TERCiHi FARKLI
Sayın Burak Elmas kadronun yeterli kaliteye sahip olduğunu ve transferlerin isabetli olduğunu düşünüyorsa neden kış döneminde de transferler yaptı? UEFA Avrupa Ligi grubundan lider çıkmak elbette ki başarı ama şunu da unutmayalım... Avrupa’da önde gelen kulüplerin öncelikli UEFA Avrupa Ligi değil. Genellikle rotasyonlu kadrolarla oynamayı tercih ediyorlar.
MEHMET ARSLAN: SABIR VE İNANÇ YOKTU
Süper Lig’de herhangi bir takımın, “Ah bizde olsa” dediği kaç oyuncu var Galatasaray’da. Ya da Avrupa’da Galatasaray’ın kaç oyuncusuna talip var. HiÇ YOK. Galatasaray bir proje takımı olacaktı. Bunun için öncelikle sabıra ve inanmaya ihtiyaçları vardı. Ama olmadı. Onlar da süreci olması gerektiği gibi yönetemediler. Şimdi sil baştan yeni
bir takım ve plana geçtiler. Bu yeni maliyet demek. Üstelik taraftarlar ile takım arasındaki bağın neredeyse koptuğu bir dönemde bu planın işe yarayacağını sanmıyorum.
UĞUR MELEKE: TAKIM KÖTÜ OLUNCA...
Hayatta her şey siyah ve beyazlardan ibaret değil. Binlerce ton gri var. Victor Nelsson doğru, Berkan Kutlu yanlış. Cicaldau’nun son haftalardaki bu düşüşüne anlam veremiyorum ama Morutan’ın zaten kapasitesi bu. Yunus Akgün’ü kiralayıp Morutan’a o parayı verme penceresinden bakarsanız politika hatalı diyebilirsiniz. Ama Sacha Boey’nin de Cicaldau’nun da daha iyisini yapabileceklerini düşünüyorum. Şöyle özetleyeyim: İyi bir takımda bu futbolcuların da verimi artar. Ama takım kötü olursa hepsini tartışırız.
5- Beşiktaş’ın Antalya karşısındaki futbolu sanıyorum takımda kimlerin vazgeçilmez olduğu konusunda net fikirler verdi. Bu bağlamda “Bir 11 yapın” desem, ilk 5’iniz kimler olurdu?
GÜNTEKİN ONAY: BEŞiKTAŞ RAHAT KAZANMALIYDI
Beşiktaş rahat kazanacağı maçları berabere bitirerek hayal kırıklığı yaratıyor. Önder Karaveli, ilk 11 tercihleri ve yaptığı değişikliklerle 3 puana odaklanma yerine sanki oyuncu grubunu mutlu etmeye çalışan bir görüntü içinde. Teknik adam, elindeki en güçlü kadroyu sahaya sürmek zorunda. Antalyaspor maçında bunu net bir şekilde gördük.
MEHMET ARSLAN: BU CESARETi ALKIŞLIYORUM
Ersin Destanoğlu, Rıdvan Yılmaz, Emirhan İlkhan ve Can Bozdoğan. Ben açıkçası Beşiktaş’ta Ceyhun Kazancı’nın futbol aklına güveniyorum. Ve Sergen Yalçın ile başlayan altyapıdan gelen oyuncuları Beşiktaş’a kazandırma geleneğinin devam edeceğini düşünüyorum. Dört genç isim saydım. Ve eminim en az iki genç oyuncu daha bu kadroya katılabilir. Bunu ezbere söylemiyorum. İlgili kişilerle konuştuğum, bilgi aldığım için rahatlıkla ifade edebiliyorum. Bu cesareti gösterecek yönetim ve teknik adamı da ayakta alkışlayacağım.
UĞUR MELEKE: JOSEF, BEŞiKTAŞ’IN KALBi
Antalya maçını ilk 60 dakikadaki kısır futbol ve son 30’daki hareketlilik olarak ikiye ayırabiliriz. Bu bağlamda oyuncu değişikliklerinin kritik rol oynadığı ortada. Josef de Souza girdikten sonra takımın ritmi değişti. Josef takımın kalbi. Ersin Destanoğlu, Rıdvan Yılmaz, Rachid Ghezzal de vazgeçilmez isimler. Ancak mesela Michy Batshuayi’nin de Güven Yalçın’la ikili oynadığında vitesi artmıştı. Önder Hoca ısrarla o ikiliyi bir arada sahada pek tutmuyor. Batshuayi yalnız kaldığında düşüyor verimi.
6- Gelecek pazar günü oynanacak Trabzonspor-Konyaspor maçı sizce bu sezon Süper Lig’in kader karşılaşması mı? Nasıl bir oyun ve maç olmasını bekliyorsunuz?
UĞUR MELEKE: PAZAR GÜNÜ iÇiN HEYECANLIYIM
Herhalde 2021 yazında birisi, Şubat’taki Trabzonspor-Konyaspor maçı ligin kaderini tayin edecek iddiasında bulunsa kimse inanmazdı! Süper Lig için sevindirici bir gelişme bu. Bir ligde iddialı takım sayısı ne kadar artarsa, ne kadar rekabetçi olursa o kadar yükselir seviye. İki takım arasında ilk yarıda oynanan karşılaşmada Konyaspor mükemmeldi. Oyunu her hattıyla domine etmiş, 2 puanı şanssızlıkla kaybetmişti. O Konyaspor’u izleyen biri zaten İlhan Palut’un farklı bir şeyler yapacağını söyleyebilirdi. Ben heyecanlıyım pazar günüyle ilgili. Üç ihtimale açık bir maç olduğunu düşünüyorum.
GÜNTEKiN ONAY: KAYBETSE BiLE FAVORi
Trabzonspor kazanırsa yarış bitmeyecek ama rakipsiz kalacak. Konyaspor kazanırsa da Trabzonspor yine avantajlı bir şekilde yarışa devam edecek. Bordo mavililerin geniş ve son derece kaliteli bir kadrosu var. Kaybetse dahi şampiyonluğun tek favorisi olmaya devam edecek.
MEHMET ARSLAN: TRABZON ÇOK KIRILGAN
Trabzonspor yenilse de sonuç değişmez şampiyon olurlar diyemiyorum. Bu puan farkına rağmen bunu ifade edemiyorsak, tek neden Trabzonspor camiasının kırılganlığıdır. En küçük bir kayıpta yaşanması muhtemel paniktir. Geride bıraktıkları değil, önlerindeki haftaların çok daha önemli olduğunun farkına varmaları gerekiyor. Konyaspor ise bu panikten uzak, son derece sakin ve kararlı. Bulundukları yeri sonuna kadar hak ediyorlar. Kazanmaları onları şampiyonluk yoluna sokar.