Güncelleme Tarihi:
KANAT AKKAYA - ŞOK, PANİK, BASİRETSİZLİK
Malum, futbol kâğıt üzerinde oynanmayan ve sonuçları istatistiklerle tahmin edilemeyen bir oyun; geniş kitleler tarafından sevilmesinin temel nedenlerinden biri de tam olarak bu...
Öyle olsaydı, geçen hafta kendi sahasında ağır bir yenilgi yaşayan Antalyaspor ile lider Galatasaray arasındaki maçın kolayca sarı kırmızılılar tarafından 3 puana çevrileceğini düşünürdük.
Ancak her maç kendi hikâyesini yazıyor ve bu sebepten seviyoruz futbolu...
HAYALİ FİGÜR GİBİ
G.Saray alışıldık baskısını kuramazken, Akdeniz temsilcisi de savunma katmanlarını sıkılaştırarak oynayacağını ilk dakikalardan itibaren belli etti.
İlk yarıda aradığı çıkış yolunu bulamayan, alternatif üretmek konusunda sıkıntı yaşayan, rakibi bunaltamayan Galatasaray hayali figür gibi tüketti zamanı.
Topa hakim olmak veya pas trafiğini risksiz şekilde yürütmek açısından sıkıntı yaşamasa da tehlikeli olamadı Galatasaray ve hem kendisini hem de oyunu uyuttu 45 dakika boyunca.
ANTALYA İSTEDİĞİNİ ALDI
İkinci yarının başında Emre Kılınç’ın en basit ifadeyle basiretsizliği veya akıldan uzak refleksiyle eksilmesi Galatasaray’ı ‘şok ve paniğe’ sevk etti. Maçın kalan kısmı da aynı şok ve panik havası içinde geçti. Gerginliği daha iyi yöneten taraf Antalyaspor oldu ve futbol sermayesine katkı koymadığı maçtan mücadelesiyle puan kopartmayı başardı.
Galatasaray’ın uzun lig koşusunda telafi edebileceği bir kayıp olarak görmek mümkün elbette bu maçı; ancak ‘şok ve panik’ meselesine dikkat etse kendisi için iyi olur.
UĞUR MELEKE - BÜYÜK TAKIM BEKİNİN HÜCUMCU OLMASI ŞART
Elbette Galatasaray’ın dünkü puan kaybında 40 dakika 10 kişi oynamalarının da rolü var. Ancak bence bu kaybı sadece kırmızı kart üzerinden değerlendirirlerse hata ederler. Zira 11’e 11 oynanan 50 dakikada da Galatasaray’ın hücumda net bir pozisyonu bırakın, tam anlamıyla bir fikri dahi yok gibi göründü.
Dünkü 90 dakikalık kısır oyunu Taylan’dan bağımsız değerlendirmek imkânsız. Taylan’ın önemi yokluğunda anlaşıldı, zira bu adam çabuk kazandığı toplarla Galatasaray’da atak sürekliliğinin garantisi. Dün sarı kırmızılılar rakiplerini hemen hemen hiç dengesiz yakalayamadılar, çünkü Taylan’ın ‘karşı pres’ gücünden mahrumdular.
MERKEZDEN HİÇ GELEMEDİ
Galatasaray dün merkezden hiç gelemedi ve tüm hücum hayallerini beklerini kaçırmak üzerine kurdu. Linnes ve Saracchi’nin 1-2 ufak denemesi olsa da genel toplamda hücum katkıları çok kısıtlı. Hatta sarı kırmızıların bu seneki tüm bek rotasyonunun da bu anlamda yeterli olduğunu söylemek güç. Sıkça kapalı savunmalara karşı oynayan büyük takımların bekleri hücumcu olmak zorunda. Bu sezon ligde Galatasaray beklerinin (Omar, Linnes, Saracchi, Emre Taşdemir ve Şener’in) toplam gol sayısı sıfır. Toplam asist sayıları ise bir...
YENİ BİR ŞEYLER DENEMELİ
Bu bek kısıtlılığı da özellikle dünkü Antalyaspor gibi tamamen bekleyen rakiplere karşı daha fazla göze batıyor. Bence Terim, bir açık oyuncusundan bek yaratmayı deneyebilir. Juventus’taki Cuadrado gibi, Başakşehir’deki Deniz gibi bir farklı denemeye ihtiyacı var sanki Galatasaray’ın.
Ömer bu anlamda doğal bir opsiyon. Cezadan dönünce Emre Kılınç da düşünülebilir. Dün Falcao’nun yaşadığı sağlık sorununa bakılırsa önlerindeki kış transfer döneminde öncelikleri santrfor olacaktır Galatasaraylılar’ın. Yaratıcı bir merkez orta saha da bakabilirler. Ancak üçüncü bir oyuncu transferi bütçeleri varsa bence hücumcu bir bek de aramalılar.
Levent Şahin: Maçı Omar için kazanmalıydık, bunu beceremedik...
Sanal Oyunlar SADECE Misli.com'da! Oyun türünü seç, tahmini yap, tutarı belirle ve hemen oyna...