Güncelleme Tarihi:
FUTBOLDA bazı hocalar geliştirdikleri taktiklerle, oynattıkları futbolla çığır açmıştır. Bu tür teknik direktörleri, ünlü devrimcilerle de kıyaslamak daha doğru ifadeyle onlara benzetmek mümkün. Fitbol Dergisi’nin ekim sayısında Kaan Kavuşan 4 önemli çalıştırıcıyı, 4 büyük devrimcinin özellkleriyle karşılaştırıp, birbirletrine eşlemiş. İşte dünya futbolunda çığır açan teknik direktörler ve benzeştikleri devrimciler...
Dünyaya model yayma telaşı
ONUN Barcelona devrimi ve tiki-taka futbolu 2000’li yılların futbolunu kökünden değiştirdi ve 2-3. Lig takımlarına bile, “Barcelona modeli” hayali kurdurttu. Kısa bir bekleyişin ardından Bayern Münih’in başına geçti. Şampiyonluklarına Bayern ile de devam etti. Bu tutumu Che’nin Küba’da gerçekleştirdiği devrimle yetinmeyip sosyalist devrimi yaymak için önce Afrika’ya sonra da Bolivya’ya geçmesiyle benzeştirebiliriz.
Kendilerine has yolları var
Cruyff daha 16 yaşında bir çocukken bile kendinden 20 yaş büyük takım arkadaşlarına nereye pas atmaları gerektiğini gösteriyordu. Tito’ysa askerlerine o kadar çok “Bunu yap” diyordu ki, ona lakap olarak “Bunu yap” anlamına gelen Tito koyuldu. Bu iki büyük adam da enternasyonal olmalarına rağmen kendi insanlarına her zaman değer vermişlerdir. Ayrıca, Cruyff da Tito da kendine has yollar bulan devrimcilerdi. Her ikisinin de kökleri belliydi ama aynı zamanda kendi yorumlarını da içeriyordu.
İstatistikten vazgeçmeyenler
SIKÇA istatistiklere başvuran Lenin gibi Lobanovski de istatistik verilerini bilgisayarla ilk kullananlardan biriydi. Koşu kalitesini artırmak için Olimpiyat Şampiyonu atlet Petrovski’yi tutup, takımda eşitlikçi ve emekçi bir görüntü yarattı.