OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 08, 2005 00:00
Süper Lig’de naklen yayın gelirlerinin paylaşımı konusundaki tartışma büyüyor.
Fenerbahçe, ‘işlevi kalmadı’ diyerek Kulüpler Birliği’nden ayrılma kararı aldı. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, bu sistemde havuzun Anadolu Kulüpleri tarafından bozulacağını savundu.FENERBAHÇE Kulübü’nün Kulüpler Birliği’nden ayrılma kararıyla birlikte ligde naklen yayın tartışması yaşanmaya başlandı. Yaklaşık 2 ay önce ‘Naklen yayın gelirlerinin dağıtımı değişmeli’ diyerek yeni bir tartışma başlatan Fenerbahçe, havuz gelirlerinin başarıya ve puan sistemine göre dağıtılması gerektiğini ifade etmişti. Gectiğimiz hafta yapılan Kulüpler Birliği toplantısında bu konu yeniden gündeme geldi. 14 Anadolu Kulübü yayın gelirlerinin adil dağıtımı için ortak bir karar aldılar ve 4 büyük kulübe bildirmeden federasyona iletmişlerdi. Adil dağıtım istiyorlardı. Ancak F.Bahçe, G.Saray,
Beşiktaş ve Trabzonspor’un tepkisi ile karşılaştılar. 4 büyük kulüp toplantıyı terketti. Futbol Federasyonu naklen yayın dağıtımlarında değişikliğe sıcak bakarken, sürpriz bir gelişme de önceki gün yaşandı. Fenerbahçe, ‘Bizim yayın gelirleriyle ilgili teklifimiz bizim görüşümüz alınmadan gündeme getirildi. Birliğin hiç bir işlevi yok’ diyerek Kulüpler Birliği’nden ayrılma kararı aldı. HAVUZ BOZULUR: Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Birinci Süper Futbol Ligi’nin yayın haklarının toplu pazarlandığı havuz sisteminden ayrılmak gibi bir düşüncelerinin olmadığını, ancak Anadolu kulüplerinin mevcut sistemi son dönemde yıprattığını söyledi. İstanbul Lisesi Spor Etkinlikleri Haftası çerçevesinde düzenlenen panele katılan Aziz Yıldırım, özellikle, son dönemde 4 büyük kulüp ile diğer kulüplerin arasını açan havuz sisteminde gelir dağılımı konusuna değinerek şunları söyledi: ‘Son seyahatimde büyük İtalyan kulüplerinin yetkilileriyle görüştüm. Orada her kulüp kendi maçını ayrı pazarlıyor. Milan ile Juventus’un yıllık yayın geliri 70 milyon Euro, düşen Atalanta’nın ise 7 milyon Euro. Ankara’da yapılan Kulüpler Birliği Genel Kurulu’nda 13-14 kulüp birleşip yeni kararlar almışlar ve Futbol Federasyonu’na da baskı yaparak uyguluma yoluna gitmişler. Bu yanlış. Bize de danışmaları gerekirdi. Biz performansa göre gelir dağılımı yapılmasından yanayız. Şimdi hiçbir şey yapmadan herkes para alacak. Kendi hatalarının bedelini ödüyorlar. Büyük kulüpler yaşayacak ki onlar da yaşasın. Bizim havuz sisteminden çıkmak gibi bir düşüncemiz yok. Ama böyle giderse Anadolu takımları kendileri bu sistemi bozacaklar. ’ Cavcav: Kalanlar ile devam ederiz KULÜPLER Birliği ve Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav, Fenerbahçe’nin birlikten ayrılacağını açıklaması ile ilgili olarak, ‘Giden gider, kalanlarla yola devam ederiz’ dedi. Cavcav şöyle konuştu: ‘Bu bizim arzu etmediğimiz bir durum. Ama çıkmak istemeleri de onların en doğal hakkı. Ama ligden çekiliyoruz derlerse işte o zaman diğer kulüpler için iyi olmaz. Futbol Federasyonyonu’nda Anadolu kulüplerinin, havuz sisteminin değiştirilmesi ve naklen yayın gelirinin adil bir şekilde dağıtılması yönündeki ortak tavrı, bir gecede alınmış karar değildi. ‘Bize danışılmadı. Devre dışı bırakıldık. Karşı tarafmışız gibi bir durum ortaya çıktı’ şeklindeki açıklamalar hoş değildi.’Avrupa liglerinde naklen yayın gelirleri nasıl paylaşılıyorİNGİLİZ MODELİ: Bu modelin özü İngilizlerin deyimiyle 50:25:25 kuralına dayanır. Bu kurala göre Federasyon oluşan toplam naklen yayın gelirlerinin başlangıçta yüzde ellisini tüm kulüplere eşit dağıtıyor. Kalan yüzde ellinin yarısı ise, yani toplamın yüzde yirmibeşi sportif performansa göre kulüpler arasında pay ediliyor. Yani kulüplerin sezon sonundaki bulundukları lig sırası, kimin ne kadar alacağını belirliyor. Son yüzde yirmibeşlik dilim ise kulüplerin popülaritelerine bağlı olarak, haftalık yayınlanan naklen maç sayılarına göre kulüplere dağıtılıyor. İngiliz Liglerinde yayın hakkını 1983’te BBC ve ITV iki yıl için 5,2 milyon sterlin ödeyerek almıştı. FRANSIZ MODELİ: Fransız Ligi’nde gelirin yüzde 83’ü 20 klüp arasında ‘dayanışma Primi’ adı altında her kulübe eşit olarak, yüzde 10’u sportif performansa, yani sezon sonundaki lig sırasına göre, kalan yüzde 7 ise her hafta yayınlanan maçlar içinde en yüksek reytingi alan üç maçı oynayan kulüpler arasında popülaritelerine göre pay ediliyor. Doğal olarak bu maçlar arasında en fazla maçı yayınlanan kulüp bu dağıtımdan en fazla payı alıyor. İTALYAN MODELİ: İtalyanların Serie-A’da uyguladıkları dağıtım modeli ise yukarıdaki her iki modelden de daha farklı. İtalyanlar bu işi nasıl yapıyorlar? İtalya’da ligi domine eden dört büyük kulüp yayıncı kuruluşla (Sky-Italia)yaptıkları serbest pazarlık sonucunda toplam naklan yayın gelirlerinin yaklaşık yüzde 65’ini kendi aralarında paylaşıyorlar. Aslan payını alan bu kulüpler ise Milan, Inter, Roma ve Juventus. Kalan diğer 16 takım ise Federasyon aracılığıyla Sky-Italia ile maçlarının şifreli kanallardan yayınlanması koşuluyla serbest pazarlık yaparak naklen yayın geliri elde ediyorlar. ALMAN MODELİ: Almanya’da yayın gelirinin yüzde 50’si bütün kulüplere eşit olarak dağıtılıyor. Geri kalan yüzde 50’nin yüzde yetmişbeşi yani 4’te 3’ü son 3 yıl baz alınarak kulüplerin başarısına göre, kalan yüzde yirmibeş te kulüplerin sportif performansları sonucu aldıkları puanlara göre dağıtılıyor. Almanya’daki havuz sisteminde maçları medya devi (aynı zamanda 2002 Dünya Kupasının da yayın hakkını satın alan) Kirch grubuna bağlı Premiere kanalı yayınlıyordu. Alman Futbol Federasyonu ile grubun 2000 yılında yaptığı dört yıllık bir anlaşmaya göre Kirch grubu 4 yıllık süre için Bundesliga kulüplerine yıllık 400 Milyon Euro ödeyecekti. Ancak Kirch’in iflas etmesi nedeniyle bu rakamın sadece 271.5 Milyon Euro’luk kısmı kulüplere ödenebildi. Bu anlaşma daha sonra 2006’ya kadar uzatıldı. İSPANYA MODELİ: İspanya La Liga’da Real Madrid ve Barcelona’nın toplam yayın gelirinin üçte birini aldığı bir dağıtım modelinin egemen olduğunu görüyoruz. İspanyol Liginde mücadele eden 20 takıma ana yayıncı kuruluşun Federasyon aracılığıyla yaptığı yıllık ödeme toplamı 450 Milyon USD’a (yaklaşık 350 milyon Euro’ya) ulaşmış durumda. Bu tutarın 300 Milyon dolarlık kısmı Real ve Barcelona dışındaki 18 kulübe Lig sonundaki sportif performansına, yayınlanan naklen maç sayısına ve popülaritelerine göre dağıtılırken; toplam yayın gelirinin üçte biri olan kalan 125 milyon dolar ise Real Madrid ve Barcelona’ya eşit olarak pay ediliyor. Naklen yayın gelirleri nasıl dağıtılıyor SÜPER Lig için İngiliz, Fransız ve İtalyan modellerinden hangisinin daha ‘Adil’ ve uygun olacağı konusunda kamuoyunda henüz bir görüşbirliğine ulaşılmadı. Ancak Federasyon’un Fransız dağıtım modelini Türkiye’ye uyarlamaya çalıştığı konusunda medyada bazı haberler yer aldı. Bugün Türkiye’de naklen yayın gelirlerinin dağıtım sistemi dört büyükleri kollayan bir yapıda. Yıllık yaklaşık yüz milyon dolara yakın gelirin yarısı Beşiktaş, Fenerbahçe,
Galatasaray ve Trabzonspor’a dağıtılıyor. Kalan yüzde elli ise diÄŸer ondört takım arasında paylaÅŸtırılyor. Â
button