OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 18, 2004 00:00
Önce
Fenerbahçe Alex’i aldı. Sonra da Galatasaray Flavio Conceiçao’yu.
Beşiktaş savunmasının belkemiği Ronaldo zaten bu sene de kadroda. Brezilyalı futbolculara yönelik bu eğilim, sadece Türkiye’ye özgü değil. Bugün Avrupa’nın önemli liglerinde, aynı zamanda dünyanın en ücra köşelerinde bile Brezilyalı futbolcular top koşturuyor. Gelecek vaat edenlerin hedefi büyük bir kulübe kapağı atmak. Ancak, büyük kısmı daha iyi yaşam şartları ve daha iyi bir gelecek uğruna evlerinden 10 binlerce kilometre uzakta futbol oynamayı göze alıyor. Brezilya Futbol Konfederasyonu’nun rakamlarına göre halen ülke dışında ve tüm dünyada 2000’den fazla Brezilyalı profesyonel olarak futbol oynuyor.Bilekleri o kadar ince ki, topu ayağından almak çok zor. Savunmanın arasından topla birlikte yılan gibi süzülüyor. İki oyuncuyu art arda çalımladıktan sonra da topu kalecinin uzanamayacağı köşeye bırakıyor. Seyirciler ayakta. Başarılı forvet köşe gönderine gidip ülkesine özgü kıvrak hareketlerle samba figürlerinden örnekler veriyor. Sadece gol atarken değil, golü kutlarken de bu kadar heyecanlı Brezilyalı futbolcular.Bugün sadece Avrupa’da değil dünyanın her köşesinde, futbol kulüpleri tribünleri coşturacak bir veya birkaç Brezilyalıyı takımlarında görmeyi hep istiyor. Dünya futbolunun önde gelen takımlarında yıllardır önemli roller üstleniyor Brezilyalılar. Halen Real Madrid’de Ronaldo ve Robert Carlos, Barcelona’da Ronaldinho, Milan’da Kaka ve Dida, Inter’de Adriano, Lyon’da Edmilson ve Juninho, Porto’da Carlos Alberto, Roma’da Cafu, Werder Bremen’de Ailton, Arsenal’de Edu ve Gilberto Silva gibi isimler adlarından söz ettiriyor.İÇERİDE 11 BİN DIŞARIDA 2 BİNAncak, bugün dünyanın en ücra liglerinde bile bir Brezilyalı futbolcuya rastlamak mümkün. Kimi tahminlere göre 10 bin, kimine göre 5 bin Brezilyalı ülke dışında profesyonel futbol oynuyor. Brezilya Futbol Konfederasyonu CBF’ye göre ise 2000’in üzerinde oyuncu futbol kariyerlerini başka bir ülkede sürdürüyor. Örneğin 1999’da tam 650 Brezilyalı futbolcu Ermenistan, Senegal, Çin ve Jamaika’nın aralarında bulunduğu ülkelere transfer oldu. 2000’de 500’ü aşkın oyuncu tam 66 değişik ülkenin yolunu tuttu. Bu kez Lübnan, Haiti ve Vietnam gibi dünya futbol haritasında hiç yeri bulunmayan ülkeler vardı listede.Futbolcularına yönelik dünyadaki talebi karşılamaya çalışan Brezilya, tam bir futbolcu fabrikası gibi çalışıyor. Ülkedeki 800’den fazla profesyonel takımında 11 binden fazla oyuncu forma giyiyor. Ülkede müthiş bir oyuncu trafiği var. Futbolcular bir parça daha fazla para kazanabilmek uğruna eyaletler arasında mekik dokuyor. Buna karşın öyle büyük paralar kazandıkları söylenemez. Brezilyalı futbolcunun ortalama kazancı 1500-2000 dolar yani 2-3 milyar lira civarında. Yüzde 50’sinin kazancı ise aylık 200 doları bile aşmıyor. Ülkelerinde kalan genç yıldızlar Avrupa’daki meslektaşlarına oranla çok daha düşük ücretlere talim ediyor.EKONOMİK ŞARTLAR YETERSİZ20 yıldan bu yana Brezilya’nın en şöhretli yıldızları başta İtalya ve İspanya, işte bu yüzden Avrupa’nın yolunu tutuyor. Tüm bu yetenekli oyuncular, Brezilya’da az bir ücretle yetinmek istemiyorlar. Bugün de futbolu delice seven 180 milyonluk nüfusuna karşın Brezilya futbol pazarı Ronaldo ve Ronaldinho gibi yıldızların maliyetini karşılayacak düzeyde değil. Zaten Flamengo, Cruzeiro, Gremio gibi büyük takımlar bütçelerini denkleştirebilmek için yıldızlarını Avrupa’ya satmayı tercih ediyor. Örneğin, 1988’de Vasco da Gama’dan Romario’yu transfer eden Hollanda’nın PSV Eindhoven takımı 7 milyon dolar ödedi. Bu meblağ, Brezilya’nın PSV’nin sahibi Philips şirketine borcundan düşüldü.TÜRKİYE’YE GELDİLER FAK-FUK-FON’A DÜŞTÜLERTürk futbol seyircisinin gönlünde Brezilya’nın her zaman ayrı bir yeri vardır. 1988’de iki Anadolu takımı üçer Brezilyalı oyuncuyu Türkiye’ye getirince de bu yüzden büyük olay olmuştu. Önce maçlarını toprak zeminde oynayan Kahramanmaraşspor, üç Brezilyalı getirdi. Sonra asıl bombayı Malatyaspor patlattı.
Dünya Kupası’nda oynamış iki Brezilyalı Carlos ve Serginho’yu transfer etti. Fakat yıldız oyuncular, kendilerine vaat edilenden çok farklı bir tabloyla karşılaÅŸtılar. Ãœcret ödemelerinde aksamalar yaÅŸandı, takımda huzursuzluk çıktı. En sonunda kulüp baÅŸkanı Nurettin Güven (daha sonra adı hayali ihracat iddialarına karıştı) sırra kadem basıp Carlos ve Serginho’yu ortada bıraktı. Sezon sonunda Serginho geri dönerken, Carlos bir sezon daha kaldı. Maraş’takiler mi? Zaten düşük maaÅŸlarını da alamayan üç oyuncu Türkiye’de aileleriyle birlikte aylarca mahsur kaldı. Kıt kanaat geçinebilmek için Fak-Fuk-Fon diye bilinen Sosyal YardımlaÅŸma Fonu’na baÅŸvurmak zorunda kaldılar. En sonunda Brezilya KonsolosluÄŸu devreye girdi de bilet parası bulup ülkelerine dönebildiler.ÜÇ BÃœYÃœKLERÄ°N BREZÄ°LYALILARIFenerbahçe, 1990’da Ä°talya’da forma giymiÅŸ Gerson’u transfer etti. Gerson, iki sezon boyunca sarı-lacivertli formayı giydi. Türkiye’ye gelen Berzilyalılar arasında kariyeri en parlak olan ise kuÅŸkusuz dünya ÅŸampiyonluÄŸu yaÅŸamış Claudio Taffarel’di. Taffarel, 1998’de Galatasaray’a imza attı ve 3 sezon boyunca Galatasaray forması giydi. Sarı-kırmızılı takım daha sonra Felipe, Christian, Victoria ve Batista gibi Brezilyalı oyuncuları da kadrosuna kattı. BeÅŸiktaÅŸ ise, Brezilyalı kontenjanından önce 2001’de Ronaldo’yu, sonra da 2002’de Roma’dan Zago’yu transfer etti.Â
button