Futbola siyasal etkide bulunmayı arzu etmezdik

Seminer, geçen hafta içinde kayak antrenman pistinde hayatını kaybeden Aslı Nemutlu, Fenerbahçe'nin 'ordinaryus' lakaplı efsane oyuncusu Lefter Küçükandonyanis ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başkanı Rauf Denktaş adına saygı duruşuyla başladı.

TMOK BAŞKANI TÜRKER ASLAN: 2020 İÇİN ŞANSIMIZ YÜKSEK

Seminerin açılış konuşmasını yapan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF)'nun Kulüpler Birliği mevzuatının oluşması yönünde bir adım atacak olması durumunda buna destek vereceklerini söyledi. Bu adımının atılmasının ardından Spor Bakanlığı bünyesinde bir hukuk heyeti oluşturarak, kulüplerin artık dernekler kanununa göre değil, müstakil ve kulüplerin iradesine odaklı bir kulüpler yasasına göre yönetilmesi yönünde hazırlıkları başlattıklarını açıklayan Bakan Suat Kılıç, "Türk sporuna dernekler yasasıyla değil, kulüplerin kulüpler mevzuatıyla yönetilebileceği bir hukuki altyapıyı kazandırmak da bizim görevimizdir. Sadece kulüpler mevzuatı federasyonların ihtiyaç duyacağı mevzuat düzenlemesi üzerinde çalışıyoruz. Bununla birlikte Türkiye'nin yapmakta olduğu uluslararası spor organizasyonları bir standarda ortak yapıya kavuşturmak üzerede paralel bir mevzuat düzenlemesi için çalışmalarımızı başlatmış bulunuyoruz" diye konuştu.

En fazla hassasiyet gösterdikleri noktanın siyasetin futbol yönetimine müessir olup olmadığı, etki edip etmediği meselesi olduğunu belirten Bakan Kılıç, TFF ve Türkiye'de futbolun yönetimine siyasal bir etkide bulunmayı hiç bir zaman arzu etmediklerini ifade etti. Spordaki gelişmeleri takip ettiklerini söyleyen Kılıç, "Devlet adına, kamu adına, bakan olmadan evvel milletvekili olmamız hasebiyle vekili olduğumuz millet adına futboldaki gelişmeleri, sporun diğer alanlarındaki gelişmeler gibi yakından takip etmeye devam ediyoruz." dedi.

Futbol kulüpleriyle ilgili arzularını açıklayan Bakan Kılıç, "UEFA'nın üzerinde hassasiyetle durduğu finansal fair-playin, başta futbol kulüpleri ve sonrasında diğer kulüpler olmak üzere egemen olması kaçınılmazdır. Yöneticilerin futbol kulüpleri diledikleri gibi borçlandırdığı yapılar maalesef özellikle Anadolu kulüplerinde çok acı tablolarda yaşamakta olduğumuz gibi olumsuzlara neden olabilmektedir. Temlik koyma anlayışına bir disiplin getirilmesi kaçınılmadır. TFF, adım atacak olursa gerek bakanlık gerekse TBMM olarak burada atılacak adımları destekler durumda olduğumuz peşinen beyan etmek isterim. Bununla birlikte yayın gelirlerinin tamamına yakının temlik edilebilir olması, başta Anadolu kulüpleri olmak üzere orta ölçekli mali yapıya sahip olan kulüpleri yönetimi anlamında son derece güçlükler yaratan durum olarak değerlendiriyoruz." şeklinde konuştu.

Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın yapısı hakkında bilgi veren Bakan Kılıç, 2012 yalında Türkiye genelinde 18 yeni stadyum yapılacağını belirtti. İlk stadyumun temelinin 2011'in sonunda Afyonkarahisar'da atıldığını belirten Suat Kılıç, protokolleri tamamlanan stadyum sayısının 14'e ulaştığını kaydetti. Bu illere ek olarak Antalya ile birlikte Ankara, İzmir ve Eskişehir'de yapılacak olan stadyumların lokasyonunu netleştiremedikleri için protokol paketine dahil edilmediğini ifade eden Kılıç, "İzmir'de stadyumun yeni inşa ve yapım modeli belli oldu. 4 stadyumu dahil ettiğimizde 2012 yılında yeni stadyum sayısı 22'ye ulaşmış olacak. Cumhuriyet tarihinde genel tarihi anlamında spora yapılan yatırımlar planında bu bir devrimdir. Kapılı yüzme havuzu olmayan 18 il var. Bu 18 ili yüzme havuzları yatırım programına dahil ettik. Kapalı yüzme havuzu olmayan bir tek il kalmayacak" dedi.

Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Başkan Yardımcısı Türker Arslan, olimpiyatlar için devletten bugüne kadar yeterli desteği göremediklerini söyledi.

Antalya'daki Club Hotel Sera'da bugün başlayan ve 2 gün sürecek Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin (TSYD) 49'ncu Yıl Sporun Zirvesi Semineri, açılış konuşmalarının ardından '2012'den 2020'ye Olimpiyat Yolculuğu' konulu ilk panel gerçekleştirildi. Atilla Gökçe'nin oturum başkanlığını yaptığı ilk panelin konukları, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkan Yardımcısı Türker Arslan, İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Denetleme Kurulu Genel Direktörü Yalçın Aksoy ile İngiltere Büyükelçisi Danışmanı Peter Spoor oldu.

Atilla Gökçe oturum başlamadan önce geçen günlerde Erzurum'daki antrenman sırasında yaşamını yitiren Aslı Nemutlu'nun geçen yılın şubat ayında kendisine gönderdiği mektubu okuyarak başladı. Mektupta, federasyonunun düzenlediği yarışmada ilk 3'e giremediğine üzülen Aslı'nın yaşadığı duyguları anlattığını belirten Gökçe, Aslı'nın babasının "Keşke kızımı kayak sporuna göndermeseydim" şeklindeki serzenişini de eleştirerek, "Aslı'lar olmaz ise, babalar ve anneler çocuklarına spora yönlendirmeseler, bizim burada ne işimiz var" diye konuştu.

Daha sonra konuşan İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Danışmanı Peter Spoor ise Londra 2012'nin birleşik krallık için heyecan verici olacağını söyleyerek, bu yılın muhteşem geçmesi için çok çalıştıklarını söyledi.

ASLAN: "DEVLET İLK KEZ TAM DESTEK VERİYOR"

Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Başkan Yardımcısı Türker Arslan ise Türkiye'nin 5'nci kez olimpiyatlara aday olduğunu, 4 adaylık sırasında devletten yeterli desteği alamadığını söyledi. Hükümetin bugüne kadar konuyu çok önemsemediğini ifade eden Türker Aslan, "Fakat bu kez bizzat başbakanın olimpiyat komitesine gelerek adaylığımı açıklaması ve spor bakanımızın da her fırsatta bu konuyu dile getirmesi artık Türkiye açısından önemini açıkça ortaya koymuştur. Bu kez şansımızı iyi kullanacağımıza içtenlikle inanıyorum" dedi. Olimpiyat oyunları için devlet, yerel yönetim ve o ülkenin Milli Olimpiyat Komitesi arasında kuvvetli işbirliğinin olması gerektiğine vurgu yapan Aslan, bu işbirliğinin önemli oranda sağlandığına dikkat çekti.

AKSOY: "EKONOMİK GÜCÜMÜZ VE GÜVENİRLİLİĞİMİZ YOK"

İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Denetleme Kurulu Genel Direktörü Yalçın Aksoy da, Türkiye'nin 5 adaylık sürecinde de bulunduğunu belirterek, "İlk kez bu kadar umutluyum. 2020'den umutluyum çünkü, bugüne kadar kanunda ve kağıt üzerinde olan devlet desteği, bu kez görünür olmuştur" dedi. "Ne Türkiye eski Türkiye, ne İstanbul eski İstanbul'dur" diyerek sözlerini sürdüren Yalçın Aksoy, "Bugüne kadar hiç ama hiç yararlanamadığımız işadamlarımın desteğini ilk kez alacağız. Bu kesim bugüne kadar bizlere maddi ve manevi destek olmamıştı. Şuan onlarla birlikte sivil toplum örgütleri ve hatta sendikalardan katkı geldi ve şuan görev gücü bulunuyor" diye konuştu.

Oturumun sonunda tekrar söz alan İngiltere Büyükelçisi Danışmanı Peter Spoor, Türkiye'ye iki mesaj vermek istediğini söyledi. İngiltere'nin 2012 Londra Olimpiyatları'nı almasında güçlü ve önemli işbirliklerinin önemine değinerek, "İşadamlarımız, belediyemiz, hükümetimiz, bütün partilerimiz ve medyamız çok önemli işbirliği içerisinde bulundular. Olimpiyatları almamızdaki ikinci önemli faktörde sunumumuz ve vizyonumuz olmuştur. Açık bir vizyon olimpiyatlar için çok ama çok önemlidir" dedi.