Güncelleme Tarihi:
SORULAR
1-Galatasaray kadro zaafiyetine rağmen rakiplerin de ikramlarıyla (Sevgili Meleke yoksa Terim balı mı desem :) ) ligde düşe kalka gidiyor ama çarşamba günü Schalke karşısında sorun olur mu? Rakip de iyi değil ama kırılma maçı gibi görünüyor bu maç...
2-Cocu da bir çok batılı gibi realist açıklamalar yapıyor ama bu "Hala Fenerbahçe'yi anlayamadı" diye eleştiriliyor. Barcelona'da oynamış ve geçmişte Şampiyon Kulüpler Kupası kazanmış bir kulübü çalıştırmış bir hoca neticede... Ne olacak bu bizim kendi içimizdeki 'büyüklüğümüz' ?
3-Son kadro dışı olayı ve yardımcı hocalar konusunda Ali Koç'un doğru veya yeterince bilgilendirilmediği izlenimi bende çok daha güçlendi.Katılır mısınız?
4-Fenerbahçe gündemi bence Beşiktaş'taki sorunları gölgede bırakıyor. Yönetim-hoca-takım arasında eski duygudaşlık yok. O 'kaliteli takım' tanımının altı da artık dolmuyor. Yorgun bir görüntü var. Güneş için çanlar çalıyor sanki. Bir iki kayıp daha olursa ayrılık beni şaşırtmaz, ya sizi?
5-9. Haftalar itibarıyla geçen sezon lider 23, bu sezonsa 19 puanda. Şampiyonluk puanı tahmininiz nedir? Ve yarış geçen sezonki gibi kalabalık mı geçer yine?
6-Arda Turan öyküsü artık trajik bir hal aldı. Bu düşüşü nasıl açıklayabilirsiniz? Eski Türk filmlerine atıfla söylersem Arda mı, cemiyet mi asıl suçlu?
FUAT AKDAĞ
BAŞKA HAYVAN KALDI MI?
1- TERİM şanslı bir adam, kabul ediyorum. Ama önce G.Saray’ın kadrosuna ardından da performansına bakıldığında onu şansıyla falan, kutlamalı. Kulüp çok ciddi finansal sorunlarla boğuşurken takım yapmak kolay iş değil. Terim, büyük ölçüde bunu başardı. Üstelik, yeterlilikleri tartışılan birçok oyuncuyla ve Gomis’siz. Bu koşullar şampiyonluk için takım olmanın dışında başka şeyler de gerektiriyor. Mesela Terim’e özgü bir motivasyon becerisi. “Şapkadan çıkarmadığımız hayvan kalmadı” diyor ya. İşte bundan bahsediyorum. Defansçıdan hücumcu çıkarmak sadece teknikle, taktikle olmaz. Oyuncuyu ikna etmeniz de gerekir. Schalke öncesi sakat çok ama Terim’ın şapkasında başka hayvan kalmış mı göreceğiz.
COCU’NUN BİR ÇÖZÜMÜ YOK
2- Cocu, kendini kanıtlamış biri. Yönetimin değişim modeline de çok uygun. Ali Koç’un Cocu’nun bir an önce gönderilmesi için yapılan baskılara göğüs germesini de bir noktaya kadar takdir ediyorum. Hollandalı, 9.haftaya kadar takım olma konusunda çeşitli denemeler yaptı ama artık bir çözümü olduğunu düşünmüyorum. Sivas’ta“Sıkıntılarımızın sona ermesi için üst üste kazanmalıyız” dedi ya, işte ona takıldım. Kazanamayan bir takımın en büyük sorununun kazanamamak olduğunu söylüyorsanız çözümünüz yok demektir. Evet, kadro kaliteli değil ama F.Bahçe, 9 hafta sonra 15. sırada yer alacak bir takım olamaz. Cocu’nun yok ama Koç’un çözümü var bence...
YARDIMCILARLA NE KONUŞULDU?
3- Aynen katılıyorum. Volkan konusunda başkan birebir muhatap ama diğerlerinde eksik veya abartılı bir bilgilendirme olabilir. Gönderilen hocalar, Koç ile istedikleri görüşmeyi yapmış ama hiçbir bilgi ulaşmadı. Hocalar “Bir de bizi dinle” diyor ve Koç görüşmeden sonra sessiz kalıyor. Bu ilginç! Görüşme öncesi nasıl medya haberdar edildiyse sonrasında da açıklama yapılmalı. Koç, bu görüşme sırasında bilmediği bazı şeyleri öğrenmiş olabilir mi?
SORUNLAR, HOCA KAYNAKLI
4- Hiç şaşırmam, hatta bekliyorum! orman’ın Güneş’i sevdiğini biliyorum. Ama bu “Hiç sorun yok” anlamına gelmez. Beşiktaş, her şeye rağmen kaliteli bir kadroya sahip. Geçmiş yıllarda Güneş, eline verilen oyunculardan, çok şikâyetlense de, iyi bir takım oluşturdu. Ama bu yıl... Güneş, özellikle deplasmanda eskisi gibi cesur ve yaratıcı değil sanki. Bence yönetim durumdan rahatsız ve sorunların daha çok hoca kaynaklı olduğunu düşünüyor.
ŞAMPİYONLUK PUANI 70 OLUR
5- Büyük kopma olacağını sanmıyorum. Şampiyonluk puanının 70 civarında olacağını tahmin ediyorum. Bunu söylemek için erken ama muradımı belirteyim; son haftalara kadar süren bir şampiyonluk mücadelesi olacak.
ARDA, 3. SAYFALARI TERCİH ETTİ
6- Sorduğun manada bir suçlu görmüyorum. Adli konular ayrı. Bu bir tercih. Arda’yı tercihlerinden dolayı suçlayamayız. O, üstün futbol kariyerini sürdürmek yerine magazin ve 3. sayfaların bir figürü olmayı seçti. Bizi ilgilendirmez ama Barcelona’da görmeyi ve milli takımda gollerini izlemeyi çok isterdim.
HAFTANIN ENLERi:
· Haftanın olayı: “Bize VAR yok” diye yakınan Beşiktaş’ın VAR ile penaltı kazanıp kaçırması ve yenilmesi!
· Haftanın takımı: GÖZTEPE
· Haftanın Hocası: MUSTAFA DENİZLİ
· Haftanın futbolcusu: DIAGNE
· Haftanın Hakemi: FIRAT AYDINUS
UĞUR MELEKE
YARIM SIFIR DA OLSA...
1- Bana bu yanıt fırsatını verdiğiniz için minnettarım sayın Başaran... “Terim çok başarılı, çok da şanslı” isimli yazıma, “500 sayfalık Türk futbol tarihi kaleme alınsa 300’ü ondan bahseder; Terim bir tarih yazıcısı. Ancak kariyerinde bazı noktalarda şansı da yaver gitti” şeklinde başlayıp, ardından bilimsel verilerle bunu açıklamama rağmen başka taraflara çekildi konu. Terim’in tam yarı yaşındaki Tedesco’ya karşı deneyimini ortaya koyacağını, sorunlu Schalke’den gol yemeyeceklerini, Türk Telekom’daki olağanüstü atmosferin katkısıyla yarım sıfır da olsa kazanacaklarını düşünüyorum.
UMUT KIRINTISI DA BULAMIYORUM
2- Dünyaya liberal gözlüklerle bakan bir insanım, Koç’un yenilikçi tarzını elbette destekliyorum. Cocu’nun önümüzdeki 5 yılda takımı dönüştürecek bir projesi olduğuna inanmak istiyorum, umut kırıntısı arıyorum ama itiraf edeyim, bulmakta güçlük çekiyorum. Türkiye’de bir büyük takımın A planı uzun ve yeteneksiz santrforuna şişirmek olmamalı. Ya yetenek üzerine bir plan kurgulamalısınız, ya gençlik üzerine, ya da başka tutarlı bir proje koymalısınız ortaya. Cocu, henüz hiçbirini koyamadı ortaya maalesef.
DEVRİM EVLATLARINI DA YER
3- F.Bahçe’de küçük çaplı bir devrim yaşanıyor şu anda. Kulüp 20 yılda tepeden tırnağa ‘yıldırımize’ olmuş, 621 milyon dolar borç var ve rekor Galatasaray şampiyonluğu görülmüş. Her devrim sancılıdır. Devrim, bazen kendi evlatlarını da yer. Bu süreç mecburen yaşanacak. Geri dönüş olmamalı....
LOVE’I DEĞİL, CENK’İ İZLERDİM
4- Pazar akşamı aynı saatlerde 77. kanalda Love, 85’te Cenk Tosun vardı. İşim gereği Love’ı izlemek zorunda olmasam, tercihimi kesinlikle Cenk’ten yana kullanırdım! Cuma akşamı Marcelo, Lyon formasıyla şahane oynadı, pazar akşamı Roco vardı onun yerinde! Talisca gitmiş, oğuzhan dolaşıyor onun bölgesinde. Oynuyor demiyorum, dolaşıyor zira genç adam! Beşiktaş kadrosu hem inanılmaz kan kaybetti, hem de yaşlandı. Antrenör değişimi bence yanlış teşhis olur bu noktada.
EN DÜŞÜK PUANLI ŞAMPiYON
5- Tarihin en düşük puanlı şampiyonluğu gelebilir. Rekor 70 puanla Zico’da, ardından 71’le denizli geliyor. 6. bir şampiyon çıkması için uygun bir ekosistem var. Abdullah Avcı’yı, Mustafa denizli’yi, Rıza çalımbay’ı, böyle bir hayali olan her teknik adamı iştahlandırmalı bu sezon.
BEN CEMİYETİ SUÇLAYAMAM
6- Bazen kaldırımda hani üstünüze üstünüze yürüyen insanlar oluyor ya... Milyonluk otomobilini yaya geçidinin üstüne park eden... Bankada sıra beklerken önünüze geçen, bir itirazda bulunursanız da kabadayılık yapan... Bunları yaşadığınızda ne hissediyorsanız, kimi kabahatli görüyorsanız; bu vakayı da öyle ele almalısınız. Gece kulübünde olay çıkarıp, kendisine rahatsızlığını ifade eden bir genç kadına “Arkadaşı benden eğlendirin” diyebilen bir adamın hadsizliği için cemiyeti suçlayamam ben.
HAFTANIN ENLERi:
· Haftanın olayı: 6 puanlık marjda tam 9 takımla ilk 9 haftayı kapamamız.
· Haftanın takımı: GÖZTEPE
· Haftanın Hocası: MUSTAFA DENİZLİ
· Haftanın futbolcusu: ANDRE CASTRO
· Haftanın Hakemi: VOLKAN BAYARSLAN
MEHMET ARSLAN: ARDA TOPLUMSAL LİNÇ KURBANI
TEK UMUT, ALIŞKANLIĞI
1- Terim, G.Saray’ın kadrosunun şampiyonlar ligi için yetersiz olduğunu zaten ifade ediyordu. Buna bir de sakatlıklar eklendi. Neredeyse 5 oyuncu hafta içinde oynayamayacak. Buradan baktığınızda tablo gerçekten çok karamsar. terim’in söylediği gibi, şapkadan çıkarılacak bir tavşan da yok artık. Tek umut G.Saray’ın avrupa alışkanlığı ve tecrübesi. Ama bu da bir Alman takımı karşısında işe yarar mı? Yaramasını dilemekten başka çaremiz yok.
BİZ COCU’YA ALIŞALIM
2- Futbol algımızı, anlayışımızı, bakışımızı değiştirsin diye yabancı teknik adam getirip daha sonra da bize benzemiyor, bizi anlamıyor diye eleştiri getirmek sadece F.Bahçe’ye özgü değil. Bu toprakların alışkanlığı bu. Cumartesi akşamı “Yine kaybetti” denilen F.bahçe, haftanın en kârlılarından biri oldu. Bir zamanlar rahmetli Cumhurbaşkanı turgut Özal, yeni hayata geçirdiği bir politika için oluşan tepkilere, “alışırlar” diyerek, kısa bir yanıt vermişti. Ve hepimiz alışmıştık. Cocu bizi değil, biz Cocu’yu anlamalıyız. Şu anda yaptığımız tek şey tabelaya bakarak eleştirmek. Senin hafta içinde yazdığın Derwall örneği 2000’yi yılların Fenerbahçe’si için de geçerli. O Derwall’e ‘başarısız’ diye bıçak çekilmişti.
ÖNCE ONLARLA KONUŞSAYDI
3- Gelişmeler onu gösteriyor. Geçen hafta ali Koç, bu 3 hoca ile görüştü. Bu görüşmenin sonunda olumlu yada olumsuz hiçbir açıklama yapılmadı. Keşke başkan bu açıklamaları yapmadan önce teknik adamlarla konuşsaydı. Sanki tek taraflı bilgilendirildiği izlenimi bende de oluştu.
MİLLİ TEKLİF GELİRSE OLUR
4- Orman’ın motivasyonuna ihtiyacı var beşiktaş’ın. Bunu ben değil, yöneticiler ve hatta Orman da söylüyor. Seçime gitmeden önce ifade ettiği sözlerde bu konu da var. Sanıyorum benzer bir motivasyon Güneş için de gerekli. Heyecanını kaybetmiş bir futbol aklı var şu an beşiktaş’ta. Çok basit hatalarla puan kaybediyorlar. Konya’da korner kullanılırken arka direği boş bırakmak. Üstelik 90. dakikada. Çok kırılgan, bir penaltı kaçırsa tekrar taraftarın hedefi haline gelecek Oğuzhan’ı penaltıcı olarak belirlemek. Tüm bunlar sadece hata değil, motivasyon kaybının göstergesi. Güneş ayrılır mı, sezon sonuna kadar sanmam. Ama milli takım teklifi olursa bu kez bu gerçekleşir. Peki şu an da böyle bir ortam var mı? Tabii ki hayır.
EN AZ PUANLI ŞAMPiYON
5- Bence 3-4 takımlı bir şampiyonluk potası oluşur, sezon sonuna doğru. Fakat belki de tarihin en düşük puanlı şampiyonunu alkışlamaya hazır olalım. Evet, geçen sezonun da altında düşecek şampiyonluk puanı.
NASILSA ARDA ZORDA!
6- Arda hatalı mı? Evet hatalı. Bu konuyu hiç tartışmıyorum bile. Ama herkes arda üzerinden kendi elini yıkıyor. arda bu toplumun günah keçisi oldu. Herkes kendi günahını onun üzerinden temizliyor. Hiç kimse, bir Allah’ın kulu bile onun ne dediğini, o gece neler olduğunu, onun ağzından dinlemedi bile. Gerek bile duymadı. arda mı, vurun gitsin. Nasılsa zor günler yaşıyor. Nasılsa arda zor durumda. Toplumsal bir linçin kurbanı oluyor Onun yaptıklarının bin katını gerçekleştirenleri de sırf başarılı diye görmezden geliyorlar.
HAFTANIN ENLERi: ·
Haftanın Olayı: G.Saray’ın Bursa karşında ilk devre bitmeden 3 oyuncuyu sakatlık nedeniyle değiştirmek zorunda kalması.
Haftanın Takımı: GÖZTEPE
Haftanın HOCASI: BAyRAM BEkTAŞ
Haftanın FUTBOLCUSU: DIAGNE
Haftanın HAKEMİ: HALİS ÖZKAHYA
BERABERLİK LÜKSÜ DE YOK
1- İKİNCİ tur için evdeki maçlar mutlaka kazanılmalı. Beraberlik bile işleri zora sokar. Porto, Moskova’dan galip dönerse büyük ölçüde yolu yarılayacak. Dolayısıyla ekarte edilecek takım Schalke. Umarım 6 maçlık maraton tamamlandığında Porto karşında deplasmanda girilen ama değerlendirilemeyen 6 net gol pozisyonu aranmaz. G.Saray’ın handikabı sadece kadro zafiyeti değil, sakatları da var. Umarım Schalke engeli kayıpsız geçilir.
BİZİM RUHUMUZDA KAOS VAR
2- Batılı, mantığı gereği öğretileri doğrultusunda planlı ve geleceği kuracak şekilde adım adım çalışır. Bu toprakların ruhunuysa sabırsızlık, kaos ve gündelik başarı belirler. Futbol sonuç oyunu; Cocu’nun gitmesi büyük bir olasılık ama gitse de kendisine yeni bir futbol rotası çizer. Biz de bu durumda aramızdaki son ‘yabancı’yı da yolcu etmenin mutluluğuyla (!) bahsettiğim parametreler doğrultusunda kendi iç sularımızda yüzmeyi sürdürecek ve yeni ‘kurbanlar’ peşinde koşacağız...
BU, KOÇ’UN ACEMİLİK DÖNEMİ
3- Olabilir. Bendeki izlenim Koç’un ‘acemilik’ döneminin problemlerini yaşadığı ve zamanla pişeceği ve gelecekte, geçmiş tecrübeleri doğrultusunda daha sağlıklı kararlar alacağı ve de başkanlığını saha içi başarılarla da taçlandıracağı.
ÇOK BÜYÜK HATALAR YAPIYOR
4- Beşiktaş’ın zirveye psikolojik uzaklığı, matematik uzaklığından daha fazla görünüyor. Tıpkı G.Saray’daki gibi kadro planlamasında kulübün geleneklerine yakışmayacak hatalar yapıldı. Mesela Güneş, Nedredo’nun gidişinden önce kamuoyu önünde eleştirdiği, love ve Pektemek’ten medet umar hale geldi. talisca’nın yeri dolmuyor, dolmayacak da. Peki Güneş ile yolları ayırmak doğru olur mu? Olmaz ama sabırsızlık hali herkese ve her camiaya sirayet etmiş durumda, olası puan kayıpları ayrılığı kaçınılmaz hale getirir.
KALİTE YOK AMA HEYECANLI
5- Önce şu klişeyi dillendireyim: “lig uzun maraton, her şey için çok erken!” Öte yandan ligde daha önce şampiyonluk yaşamış dört teknik direktör var; Terim, Denizli, Güneş ve Sağlam. Ama Sağlam’ın takımı yarışı sürdürecek ‘sağlam’lıkta görünmüyor; diğer üçünün yarışı, izlenmeye değer. avcı ve Karaman da bu listeye dahil olmak için uğraşacaklar; kısaca ortada bir futbol kalitesi yok ama rekabet ve çekişme olduğu muhakkak.
ARDA BÜYÜK TRAVMA YAŞIYOR
6- Daha önceki görüşlerimi tekrarlayayım: arda, iç sularda debelenen futbolumuzun gidebileceği en uzak mesafeye uzanmış biriydi. İnsanın barcelona görüp de, Camp Nou’nun tadına tam varamadan buralara dönmesi büyük bir travmadır. İşte bu travma çeşitli şekillerde kendisini ortaya çıkarıyor. O çok iyi hatırladığımız fotoğrafta, hagi’nin attığı gole sevinen top toplayıcı çocuk, belki en büyük düşünü gerçekleştirdi ama zirvede tutunamadı. Bu toprakların hâkim refleksi olan erkek egemen söylem (‘adamlık’, ‘Delikanlılık’ vs) de başına dert açıyor. Sonuçta arda’yı en üst noktalara yeteneği, yani kendisi taşıdı, suçlarını da cemiyet değil kendisi üstlenmeli. Öte yandan şu noktanın da altını çizmeli: Bunca olay yaşanmış ve para cezasıyla ortada bir sorun olduğu kulüp tarafından kabul edilmişken, arda’yı Kayseri maçı kadrosuna almak hangi akla ve mantığı hizmettir; ben doğrusu bunu anlayamadım.
· Haftanın OLAYI: ‘Mustafa Denizli demek, hücum futbolu demek’tir. K.Paşa ile 2 maçta 8 gol atarak, kariyerinin ilk yıllarını hatırlattı.
· Haftanın TAKIMI: GÖZTEPE
· Haftanın HOCASI: BAYRAM BEKTAŞ
· Haftanın FUTBOLCUSU: CAMERON JEROME
· Haftanın HAKEMİ: VOLKAM BAYARSLAN