Güncelleme Tarihi:
1- Süper Lig’de F.Bahçe- Alanya ve Sivas-Başakşehir maçları beraberlikle bitti. 6 puanlık marjda 7 takım var. Bu tablo bize ne anlatıyor? Çekişme sezon sonuna dek sürer mi? Kopma olur mu?
2- F.Bahçe, son 2 maçta 38 şut attı, 15 korner kullandı ama 2 gol bulabildi. İki maçta kritik 5 puan kaybetti. Fenerbahçe üstün oyununa mı sevinmeli, gol kısırlığına mı üzülmeli?
3- G.Saray, fikstür avantajını iyi kullandı, 5’te 5 yaptı. Şimdi önlerindeki 5 maçsa, Malatya, F.Bahçe, G.Birliği, Sivas ve Beşiktaş. G.Saray’ın çizgisi, önündeki 5 maçı da iyi geçirmek için yeterli mi?
4- Beşiktaş’ta Sergen Yalçın’la iki zorlu karşılaşmada 2 umut verici galibiyet geldi. Zirveyle fark 6 puana düştü. Beşiktaş da artık sağlam bir şampiyonluk adayıdır diyebilir miyiz?
5- TrabzonSpor, Hüseyin Çimşir yönetiminde 6 resmi maçta 5 galibiyet aldı, bu müsabakaların 4’ünde gol yemedi ve toplam 17 gol attı. Çimşir bir şeyleri değiştirdi mi?
6- TFF Başkanı nihat Özdemir hakkındaki iddialara yanıt verdi ve “Hiçbir kulübe ayrıcalık yapılmıyor” vurgusu yaptı. Özdemir’in açıklamaları tatmin edici miydi yoksa soru işaretleri var mı?
CENGİZ SEMERCİOĞLU
BEŞİKTAŞ DIŞ KULVARDAN KAFAYI UZATIR
1- İlk yarının sonunda Sivasspor’un bu tempoyu sürdüremeyeceğini söylemiştim. Son 3 haftada 7 puan kaybetiler. Üstelik birinde 5 gol yiyerek. Alanya da kaldıramaz bu stresi. İçlerinde bu konuda en tecrübeli Başakşehir... Ancak onların da zirveyi son haftaya kadar kovalayacağını tahmin etmem. Yarış son haftaya kadar Trabzonspor, Galatasaray ve Fenerbahçe arasında sürer... Beşiktaş dış kulvardan kafayı uzatır.
F.BAHÇE'NİN GOLLERİNİN ÖNÜ KESİLİYOR
2- Tamam gol kısırlığı var, tamam Fenerbahçe’nin aralık sonu Beşiktaş maçından bu yana 3 gol bulabildiği maç yok ama attığı ya da atabileceği gollerin de önü kesiliyor. Bir Galatasaraylı olarak bunu ben bile söylüyorum. Bu yüzden Fenerbahçe seyircisi isyanlarda zaten. Bu yüzden teknik direktör Ersun Yanal “adalet ve eşitlik istiyoruz” diyor. Oyunu yükseliyor, bu hafta Ankaragücü’nden sonra Kadıköy’deki Galatasaray maçına moralli çıkacaklarını tahmin ediyorum.
LALE DEVRİ SONA ERİYOR
3- 6’da 6 da yapacaktır Galatasaray. Zaten ikinci yarıyla birlikte bu fikstür avantajını kullanamasaydı şampiyonluğun ‘s’sini bile konuşamazdı. Bu hafta da geçen hafta olduğu gibi şampiyonluk yarışındaki 4 rakibi birbiriyle oynayacak. Galatasaray böylece bir adım daha yaklaşacak zirveye. Peki ya sonra? Fenerbahçe maçıyla birlikte lale devri bitiyor. Kadıköy’den beraberlikle bile dönerse Galatasaray şampiyonluğun en güçlü adayıdır...
BU 3 HAFTA BEŞİKTAŞ'IN KADERİNİ BELİRLER
4- Sergen Yalçın’ın her gittiği takıma yeni bir soluk ve heyecan getirdiği bilinen gerçek, kendi yuvası Beşiktaş’a mı getiremeyecek... Bu heyecan sürdürülebilir mi ona bakacağız. Sergen Yalçın ilk iki maçını kazanarak iyi başladı ama önümüzdeki 3 hafta boyunca medipol Başakşehir, aytemiz alanya deplasmanları ve Trabzonspor maçları var. Galatasaray’ın fikstürü zor diyoruz ama Sergen’in 3 haftasının da onlardan geri kalır yanı yok. Bu 3 hafta Beşiktaş’ın kaderini belirler.
TRABZONSPOR LİGİN SONUNU GETİREBİLİR
5- Benim sezon başında favorim Galatasaray ve Trabzonspor’du zaten. Trabzon rakiplerinin bu kadar puan kaybettiği dengeli bir sezonda aradan sıyrılabilirdi... Hala bu şansı var ama gereksiz polemiklerin ortasında kalarak oynadıkları futbolu, kazandıkları puanları tartışmalı hale getiriyorlar. Bundan en büyük zararı Trabzonspor görüyor. Maçların sonunu getiren Trabzonspor ligin de sonunu getirebilir...
FUTBOLU YÖNETMEK ATEŞTEN GÖMLEK GİYMEK DEMEKTİR
6- Türkiye'de futbolu yönetmek ateşten gömlek giymek demektir. Hangi dönem tartışılmadı ki bu meseleler? Ancak iş giderek kontrolden çıkmaya başladı. Kimsenin kimseye inancı kalmadı. Bırakın VAR hatalarını, hakem hatalarını her sezonun sonunda şampiyonun tartışıldığı bir lige doğru gidiyor Süper Lig... ‘Hiçbir kulübe ayrıcalık yapılmıyor’ sözü doğru değil. 4 büyük içinde kime az, kime çok ayrıcalık yapıldığı kavgasıdır süren. 4 büyüklerle diğer takımlara eşit olunduğu gibi sorun kalmayacak zaten.
MEHMET ARSLAN
4-5 TAKIM ŞAMPİYONLUK YARIŞINDA DEVAM EDER
1- Şahanebir şampiyonluk mücadelesi izleyeceğiz. Tabii ki yönetici ve başkanlar izin verirse.
- O çok eleştirdikleri VAR sistemiyle bu yıl 7 takım şampiyonluk yarışı veriyor.
- Artık 3 büyük efsanesi bu sistemle darmadağın oluyor. Büyüklük değil, mücadele kazanıyor.
- Bakmayın siz başkanların kopardıkları fırtınaya, onlar kendi başarısızlıklarını kamufle ediyorlar hakem üzerinden.
Bunlar bu tablonun bize anlattıkları. Çekişme sürecek elbette. Doğrusu en fazla 1-2 kopma olur. En az 4-5 takım sezon sonuna kadar devam eder bu yarışa.
FENERBAHÇE İYİ OYNARKEN DE KAZANAMIYOR
2- “Kötü oynarken de kazanmak önemli. Böyle şampiyon olunur” diye bir klişe söz vardır. F.Bahçe iyi oynarken de kazanamıyor. Bunun tek sebebi olarak hakemleri mi okumalıyız? ali koç bunu böyle değerlendirmemizi istiyor. Hayır. Buna katılmıyorum. Takım kurgunuzda, mühendisliğinizde bir eksiklik olduğu gerçeğini de gizlemez bu. Önceki gece Milan-Inter derbisini ve moses’i izlediniz mi? O moses niye Fenerbahçe’de bu futbolu oynamadı? Biliyorum her futbolcu her takımda başarılı olacak diye bir kural yok. Ama her takım hakemlerden önce özeleştiri yapacak. Siz bir sol kanat bile transfer edemeyeceksiniz, Vedat’ı tamamlayacak bir golcü bulamayacaksınız. Sonra tek suçlu TFF ve hakemler olacak. Hadi canım sizde.
KAZANAN HER ZAMAN HAKLIDIR
3- Kazanan her zaman haklıdır. Hele futbolda. Ertuğrul özkök’ün sözüydü, “Fatih Terim futbolun Obrodoviç’i” lafı. Ligin ikinci yarısı ile birlikte Terim ve G.Saray o farkı ortaya koymaya başladı. ‘Çok iyi oynuyor’ dediğimiz F.Bahçe’nin önüne geçti, “Çok kötü oynuyor” dediğimiz G.Saray. Evet, Fatih Terim de hakemler için konuştu ama bir özeleştiri de yaptı ligin ilk yarısında. Ve ona göre bir yapılanma hayata geçirdi. Fenerbahçe ile farkları bu sanırım.
SERGEN YALÇIN'I İZLEMEKTEN KEYİF ALIYORUM
4- Hala bunu söylemekte zorlanıyorum. Ama doğrusu Sergen Yalçın’ı ve takımını izlemekten keyif alıyorum. “Sergen Yalçın bu takıma nasıl dokunmuş” duygusuyla ekran karşısına geçmek çok güzel bir duygu. Önümüzdeki 3-4 maçta alacağı puanlar belirleyecek Beşiktaş’ın şampiyonluk performansını. Transferlerin, ya da başkanların değil, bir futbol adamının yani Sergen Yalçın gibi futbolun içinden gelen bir futbol adamının bunu başarmasını da yürekten istiyorum. Çünkü futbol, futbol adamlarının ve futbolcuların oyunu. Başkanların değil.
TRABZON HER TÜRLÜ GEÇİŞE HAZIRLIKLI OLMALI
5- Her geçen gün ve kazandıkça özgüveni yükselen bir Trabzonspor var. Bunu da göz ardı etmeyin. O özgüven sadece size değil, rakiplere de yansıyor. Trabzonspor bu dönemin tabir yerindeyse keyfini çıkarıyor. Ama bu aynı zamanda bir tehlike işareti. Fazla özgüven yerini rahatlığa bıraktığı an tehlike başlar. Son derece genç ve aynı zamanda profesyonel bir kadrosu var Trabzonspor’un. Yani her türlü geçişe hazırlıklı olmalılar.
YILLARDIR İZLİYORUZ BU TİYATROYU
6- Hiçbir soru işareti yok benim kafamda. Kaybedenin hakemi suçladığı bir dönem yaşıyoruz. Bunun nedeni de başkanların egosu. Çünkü takımlarını şampiyon yapacakları sözüyle geliyorlar göreve. Dolayısıyla lig takımların değil başkanların yarıştığı bir lig haline geliyor. Kendi egoları her şeyin üzerinde. Takımları kazanırsa, onların başarısı; kaybederse hakemler, medya ve TFF’nin suçu. Yıllardır izliyoruz biz bu tiyatroyu. Ve yaşı 40’lara ulaşan insanlara hiçbir şey ifade etmiyor artık başkanların bu sözleri. Onlar kendi iktidarlarının peşinde koşuyorlar. Şampiyon olacaklar ki, güçlenip, hırslandıkları kişi ve kurumlara hadlerini bildirecekler. Oysa futbol bir oyun. Had bildirme alanı değil. Onun için hadlerini bilsinler artık.
UĞUR MELEKE
BU SEZON LİG DENGELİ KOPMA BEKLEMİYORUM
1- Bir takım, ikinci ligde şampiyonluk yarışı yapıyor; tribünleri tıklım tıklım doluyor. Aynı takım birinci lige çıkıyor, kümede kalma savaşı veriyor, tribünler boş. Türkiye’de insanlar spor sevmiyor, kazanmayı seviyor. İzlemeyi sevmiyor, yarışmayı seviyor. O yüzden bu ligde çok sayıda yarışmacı olması önemli. Şüphesiz ki bu, kalite artışına bir delil değildir. Ancak kamuoyunun statlara, formalara ilgisini de artıran bir unsur yarışmacılık. Ben erken bir kopma beklemiyorum, bu sezon lig dengeli. Nisan-Mayıs’ı gören en az 3-4 yarışçı olacak bence.
FENERBAHÇE B PLANI ÜRETMEKTE YETERSİZ
2- İki önemli detay ön plana çıktı bu hafta: Birincisi, Fenerbahçe’nin iyi kapanan takımlara karşı B planı üretmekte yetersiz kalması. Emre sahada olduğunda oyunun yönünü değiştirerek hücumu genişletebiliyor, ama Emre yokken dar alana sıkışıyorlar. Uzaktan şut ya da ekstra bir duran top organizasyonu denemeleri de yoktu. İkinci önemli detay da, Fenerbahçe’nin kulübesinin hücumcu konusunda kısır olması. Deniz-Ferdi-Mevlüt, rakipleriyle kıyaslandığında zayıf bir hücum rotasyonu.
DRAMATİK BİR FARK YOK
3- Galatasaray kadro anlamında bir dönüşüm yaşarken fikstürün de bu geçiş sürecine uygun olması tabii önemli bir fırsat. Bu 5 maçlık süreçte iki bek Saracchi ve Linnes kazanıldı, Emre ve radamel Falcao döndüler, Seri-Lemina uyum sürecini atlattı. Kasımpaşa maçında Onyekuru süre aldı, Andone de kulübedeydi. Tabii Fenerbahçe-Sivasspor-Beşiktaş karşılaşmaları farklı sınavlar. Ben üstteki yedili grubun güçleri arasında dramatik bir fark olmadığını ve birbirleriyle oynayacakları maçların çoğunlukla beraberlikle biteceğini düşünüyorum.
BEŞİKTAŞ'IN KADROSU DÖRT DÖRTLÜK DEĞİL
4- Evet, Beşiktaş’ın kadrosu dört dörtlük değil. Son iki yılda olağanüstü kan kaybedildi ve kadro deyim yerindeyse sıradanlaştı. Ama Alanya’nın ya da Sivas’ın kadro kalitesi, Beşiktaş’tan çok üstün değil. Doğru hocanız, doğru planlamanız varsa, oyuncuları teker teker geliştirebiliyorsanız bu ligde fark yaratabiliyorsunuz. Beşiktaş da asla 10 resmi maçta 8 yenilgi alacak kadar kötü bir takım değildi; sergen yalçın şimdilik mevsim normallerine çekti kadroyu. Bence daha fazlasını yapacak potansiyeli de var sergen Hoca’nın.
TRABZON'UN ARTIK GERÇEK BİR KULÜBESİ VAR
5- Ligin ilk yarısındaki ‘maçların sonunu getirememe problemi’, hocayla ya da taktikle ilgili değil, kadro darlığıyla ilintiliydi daha çok. Trabzonspor öyle maçlar oynadı ki, sahaya çıkan 11 oyuncudan başka futbolcusu yoktu adeta; kulübeyi tamamen gençlerle oluşturmaktı tek çare. Ünal karaman’ın oyuncu değişikliği yapma lüksü olmayan günler yaşandı. Devre arası takviyeleri ve sakatlıkların geçmesiyle Trabzon’un artık gerçek bir kulübesi var. Takıma da rekabet duygusu geldi haliyle. En önemli fark bu.
PROTOKOL KURALLARI BİR DAHA İHLAL EDİLMEMELİ
6- Nihat Özdemir’in açıklamalarında “Ben birçok başkanla Zorlu’da görüştüm, hepsiyle de görüşürüm” kısmını görünce garipsedim doğrusu. Ben söz konusu Zorlu görüşmesinde gizli bir şey konuştuklarını sanmıyorum. Ancak protokol kuralları bir daha ihlal edilmemeli. Bir TFF Başkanı, bir kulüp yöneticisiyle sadece TFF binasında, federasyonun sitesinden duyurularak, kamunun bilgisi dahilinde görüşmeli.
GÜNTEKİN ONAY
DERBİLER BELİRLEYECEK
1- Türk futbolu 21. haftada 7 takımlı bir yarışa hiç tanıklık etmedi. Bunun tadını çıkarmak varken herkesin birbirini aşağıya çekme çabası ve ortaya çıkan kaos çok anlamsız. Bu 7 takımın kendi arasında oynayacağı maçlarda alınacak galibiyetler çok değerli. Kopma olacaksa önümüzdeki 4 hafta içerisinde ortaya çıkacak. Özellikle Beşiktaş-Trabzon, F.Bahçe-G.Saray ve G.Saray-Beşiktaş derbi haftaları belirleyici olacaktır.
F.BAHÇE SORUN KISITLI KADRO
2- F.Bahçe’nin son iki maçtaki bu verileri biraz da skorla bağlantılı. Yenik oynadığı ve gole ihtiyacı olduğu bölümlerde doğal olarak daha baskılı oynadı. Yaratıcılık anlamında sorun yaşadıkları kesin. Fizik olarak güçlü ve tempolu ancak teknik ve yaratıcılık olarak kısıtlı bir kadro var. Bu kadar baskılı oynayıp gol bulamamasının nedeni bu yüzden.
G.SARAY'IN ROTASINI DERBİ BELİRLEYECEK
3- Bunu öngörmek çok zor. Ancak ligin üst üste en sorunlu takımlarıyla oynadığı da bir gerçek. Önemli olan bu maçlarda hata yapmamaktır. Nitekim kayıpsız geçtiler. Malatya maçında kazanıp Kadıköy’deki derbiye zirvenin çok yakınında çıkacaklar. Derbide alınacak sonuç Galatasaray’ın rotasını büyük ölçüde belirleyecektir.
SERGEN YALÇIN'LA ÖZGÜVEN KAZANILDI
4- Diğer takımlar ne kadar adaysa, Beşiktaş onların gerisinde değil. sergen yalçın’la eksik olan özgüven ve sinerji kazanıldı. Beşiktaş şayet Başakşehir maçını kaybetmezse, güçlü bir şekilde yarışın içinde olacaktır. Beşiktaş’ın üzerindeki tüm takımların birbirleriyle maçı var. Beşiktaş, yarışa tutunacaktır. Derbilerde alacağı sonuçlarla da şampiyonluk yarışındaki rolünü belirleyecektir.
NDIAYE, SOSA'YI RAHATLATTI
5- Hüseyin Çimşir’le daha az gol yiyen bir Trabzonspor olduğu bir gerçek. Ancak şunu unutmamak lazım ki; ndiaye transferi takım savunmasını ciddi derecede güçlendirdi. Trabzonspor, ofansif oyunculardan kurulu bir takım. ndiaye’nin varlığı orta alanda Sosa’yı da çok rahatlattı. Takımın eksik olan pres gücünü yukarıya çıkardı.
AYRICALIK YAPILDIĞINI DÜŞÜNMÜYORUM
6- Ben hiçbir kulübe ayrıcalık yapıldığını düşünmüyorum. Zaten canı yanan bağırıyor. nihat Özdemir’in açıklamaları günü kurtarsa da tüm sorulara cevap verilmiş olmadı. Daha huzurlu ve barışın olduğu futbolu tesis etmek ilk iş olarak federasyonun görevi. nihat Bey, barışla güven ortamını sağlayabilmek için bir yol çizmeli, daha şeffaf olunmalı.
HAFTANIN ENLERİ: CENGİZ SEMERCİOĞLU
HAFTANIN OLAYI: FenerbaHçe maçındaki tartışmalı VAR kararları. Maçın berabere bitmesiyle de kulübün isyanı... G.Saray cephesinden Mustafa Cengiz’in sözleri…
HAFTANIN TAKIMI: GALATASARAY
TEKNiK DiREKTÖR: SERGEN YALÇIN
HAFTANIN FUTBOLCUSU: ADEM BÜYÜK
HAFTANIN HAKEMi: METE KALKAVA
HAFTANIN ENLERİ: MEHMET ARSLAN
HAFTANIN OLAYI: G.BiRLiĞiTrabzonspor maçında alexander Sörloth’un yediği tekmelere dayanamayıp ev sahibi ekipten Fabricio Baiano’ya karşı yaptığı müdahale ve gördüğü kırmızı kart.
HAFTANIN TAKIMI: BEŞİKTAŞ
TEKNiK DiREKTÖR: SERGEN YALÇIN
HAFTANIN FUTBOLCUSU: NWAKAEME
HAFTANIN HAKEMi: METE KALKAVAN
HAFTANIN ENLERİ: GÜNTEKİN ONAY
HAFTANIN OLAYI: Zirve yarışının bu kadar yoğun yaşandığı ve birçok takımın şampiyonluk potasında olduğu Süper Lig’de ne yazık ki hala bitmeyen kaos ve yaşanan tartışmalar gündemi belirleyerek damga vuruyor.
HAFTANIN TAKIMI: ANKARAGÜCÜ
TEKNiK DiREKTÖR: SERGEN YALÇIN
HAFTANIN FUTBOLCUSU: GÖKHAN GÖNÜL
HAFTANIN HAKEMi: METE KALKAVAN
HAFTANIN ENLERİ: UĞUR MELEKE
HAFTANIN OLAYI: Gökhan Gönül’ün kenan Özer’le girdiği ikili mücadeleyle ilgili hakemi uyarması. Gökhan Gönül’ün centilmenliği maalesef kakofoni içinde az konuşuldu.
HAFTANIN TAKIMI: ANKARAGÜCÜ
TEKNiK DiREKTÖR: SERGEN YALÇIN
HAFTANIN FUTBOLCUSU: NWAKAEME
HAFTANIN HAKEMi: METE KALKAVAN
Kaybeden tüm iddaa kuponlarına %3'e varan iade sadece Misli.com'da, katılmak için buraya tıklayın!