Futbol konseyi

1- Fenerbahçe-Beşiktaş maçının analizi, gözü kapalı bir fil teşhisine benzedi. Kimisi fili ayağından tutup başka bir şey anlatıyor, kimisi hortumundan. Siz derbiyi futbol olarak nasıl okudunuz?

2- Derbi sonrası Ersun Yanal’ın duygusal açıklamasıyla kafalar karıştı. Önce istifa sinyali sanılan açıklama, Emre ile ikili basın toplantısıyla renk değiştirdi. Yanal ne kastetti sizce?

3- Beşiktaş cephesindeyse hakeme tepki var. Ahmet Nur Çebi’nin “VAR kayıtları açıklanmalı” talebi mantıklı mı? Siz derbinin VAR performansını yeterli buldunuz mu?

4- Ahmet Nur Çebi antrenörlerin hakeme belli bir sayıda VAR itirazı hakkı olması gerektiğini de savundu. Bu, dünyada da tartışılan bir konu. Sizce bu uygulanabilir bir öneri mi?

5- Derbinin tozu dumanı arasında gündemden düşse de Fatih Terim de bu hafta aşırı duraksayan Türk futbolundan bahsetti. Sizce Terim gündem mi değiştiriyor? Bahsettiği sorun nasıl aşılabilir?

6- Türk teknik adamların hemen hepsi, “Artık yabancı hocalara gerek yok çünkü bize öğretebilecekleri bir şey yok” diyerek, kendilerinin de iyi yetişmiş olduklarını ifade ediyor. Ne dersiniz, haklılar mı?

İLKER YASİN

F.BAHÇE DERBİYİ ORTA SAHADA KAZANDI

1- Fenerbahçe maçı hakkıyla kazandı. İlk dakikadan itibaren müthiş bir presle Beşiktaş’ın oyun konsantrasyonunu bozdu. Atiba dışında siyah beyazlı ekipte kazanmaya inanan tek futbolcu yoktu. Diaby ile başlayan Avcı’nın tercihi ne kadar yanlışsa, Emre’siz Ozan ve Tolga’yı sahaya süren Yanal’ın kararı o derece doğruydu. Fenerbahçe’de Rodrigues, Moses döndüğünde bile Tolgay, Deniz ve Ferdi takımın içinde tutulmalı. Fenerbahçe maçı orta sahada kazandı.

YANAL DUYGUSAL BİR PATLAMA YAŞADI

2- Ersun Yanal’ın takımı ligde topla oynama istatistiği en yüksek, kaleye en çok şut atan, en çok pas yapan takım. Ve önemli olan klasmandaki yeri. F.Bahçeli bunu kabullenmiyor. Yanal, medyada ‘kaybederse gidecek’ imalarına yönetimin de sessiz kalmasıyla doluydu. Duygusal bir patlama yaşadı. Böylesine tecrübeli bir teknik direktörün daha sakin kalması ve galibiyetin sevincini yaşaması gerekirdi. Ve sonunda Yanal olması gereken noktaya döndü. Ali Koç ve taraftarın Yanal’a güvendiği inancındayım.

KİM, NEYİ, KİMDEN GİZLİYOR?

3- Beşiktaş cephesi hakem kararlarından önce takımın halini sorgulamalı. Evet Cüneyt Çakır formda değil. VAR ile uyumları biraz sıkıntılıydı ama bunlar mağlubiyetin sebebi değil. Ben VAR’a en başta karşı olan kişiyim. İnsan odaklı futbol bir hatalar oyunudur. VAR yokken hakem hataları yine bu kadar konuşuluyordu. Ve hakemin hata yapabileceği kabul ediliyordu. Şimdi hem sahada hem kenarda hem VAR’da, her yerde hakem var. Sıkıntının sebebi hakemlerdeki ahlak sapmalarından duyulan endişe. Çebi’nin dediği gibi VAR protokolü değiştirilebilir, VAR kayıtları açıklanabilir. Kim, neyi, kimden gizliyor?

BİR İTİRAZ HAKKI OLSA 5 İSTERLER

4- Ahmet Nur Çebi veya diğer bir başkan, herkes yenilgisinin faturasını bir yere yollamak istiyor. VAR zaten futbolu yavaşlatıyor. Bir de antrenör itirazlarıyla oyunun şekli bile değişir. Bir itiraz hakkı olsa 5 isterlerse. Temel nokta güvendir. Hakeme güveni tesis etmek şarttır. Ama yöneticilerin kendi lehine olduğunda sustuğu, aleyhinde olunca kustuğu davranış biçimlerini bırakmalıdır. Bu TFF, bu hakemler, yönetim, medya, taraftar, hepsi biziz ve ülkenin aynasıyız.

DEĞİŞTİRMİYOR, DİNGİNLEŞTİRİYOR

5- Aşırı duraksayan bir Türk futbolu yok. Mali kriterlerin boyunduruğu altında borca batmış kulüplerin bütçe yapılarını düzeltmek şart. Beşiktaş’ı İstanbul’da yenen Malatya evinde Rize’ye, Göztepe de evinde G.Saray’ı yeniyor. Her maç her skora gebe. Rekabet ortamı ve güç dengesi artık eskisi gibi değil. Sivas ilk yarının lideri, Terim’in dediği sabretmek ve bedel ödemek futbolun olmazsa olmazı. Terim gündem değiştirmiyor, dinginleştirmeye çalışıyor bence.

SADECE FUTBOL BİLGİSİYLE OLMAZ

6- Yeniköy kasabı veya manavı diye ülkeden kovduğumuz Del Bosque’nin bir lafı var; “Bilginiz, futbol ile sınırlıysa kaybetmişsinizdir” der. Futbol çağımızda bir endüstri. Milyar dolarların döndüğü bir çark. Bunun için de teknik direktörler sadece futbolu bilmeyecek, finans, bütçe, psikoloji, iletişim, yabancı dil, pazarlama da bilecek. Bunlar bir temel eğitimi gerektirir. Türk teknik direktörler içinde bu aşamaya gelen kaç isim var veya yok? Ve onların kendi aralarında inanılmaz bir rekabeti var. Cevabı siz verin.

UĞUR MELEKE

SAĞ AÇIK LENS'İN ŞUTU YOK, 8 FAULÜ VAR

1- Geçenlerde Paul Merson, El Clasico’yu izlemediğini, bu kadar çok faul olan ve her darbe alanın yere yattığı bir maçın ilgisini çekmediğini açıkladı. Merson, bir de Türkiye’deki derbileri görseydi herhalde Clasico için dua ederdi! Fenerbahçe-Beşiktaş maçında tam 39 faul var. Sağ açık Lens’in maçta şut girişimi yok ama 8 faulü var. Bir sağ açık, neden 8 faul yapar, soyunma odasında hocası ona ne diyor ki sahaya faul yapmaya çıkıyor, anlayan beri gelsin.

TAM BİR TÜRK İŞİ AÇIKLAMA

2- Tam Türk işi bir maç sonu açıklamasıydı. Eğer şu anda bilmediğimiz bambaşka bir detay yoksa, yani Yanal gerçekten de bu açıklamayı TV’de konuşulanlara alınıp yaptıysa akıl almaz bir şey bu. Ersun Yanal bildiğim kadarıyla 30 yıldır İsveç’te yaşamıyor, bu ülkede medyanın önemli bir kısmının ne kadar kalitesiz olduğunu herkes gibi o da biliyor. Durum böyleyken 3-1 kazandığı kritik bir derbi sonrası bu kafa karıştırıcı açıklamaları yapması, en hafif deyimle amatörce. Ve lüzumundan fazla duygusal.

'VAR'DA HALA STANDARDIMIZ YOK

3- Beşiktaş'ın hakeme tepkisi doğal. 3 tane penaltı kokan pozisyon var maçta. Ayrıca MHK’nın başında hiç hakemlik yapmamış bir spor adamı var. Komitede de VAR dönemini yaşamamış isimler çoğunlukta. VAR, futbol hukukunda yepyeni bir dönem ve bu dönemi doğru yönetebilmek için protokole yüzde yüz hakim olmanız gerek. Ben, Türk hakemlerinin VAR kullanımında bir standart yakalayamadıklarını gözlemliyorum. VAR kayıtlarının açıklanması da makul bir öneri. Tüm maçların VAR kayıtları bence hafta bitiminde açıklanabilir.

BİRER İTİRAZ HAKKI OLMALI

4- Hukuk, yaşayarak gelişen bir organizma. Ofsaytın 30 yıl önceki uygulaması bambaşkaydı, bugün bambaşka. Elle oynama kuralı son çeyrek yüzyılda defalarca değişti. VAR’da da henüz mükemmellik yakalanmış değil. İngiltere ile İspanya’nın VAR uygulama metotları bile aynı değil henüz. Çebi ve Koç’un önerileri de dahil birçok öneri ilerleyen yıllarda hayata geçebilir; VAR uygulaması da dönüşerek mükemmeli bulabilir. Bence de antrenörlere maç başına birer itiraz hakkı tanınmasında bir sakınca yok.
SPOR TOTO FAUL LİGİ

5- Bu konu, benim de defalarca isyan ettiğim bir husus. Bu turnuvaya Spor Toto Faul Ligi ismini taktım, ‘faul arası futbol izliyoruz’ diye de çok çırpındım kendi çapımda. Maalesef dünyanın aldatmaya en meyyal ve utanması en düşük futbolcuları bu ligde. Hakemlerin de çaldıkları faul düdüğüne oranla çok az kart çıkardıklarını düşünüyorum. Ayrıca vakit geçirmenin ve aldatmanın her türlüsüne de ikinci yarıyı beklemeden kart çıkarmak gerek. Bu ahlaksızlığın önüne ancak cezayla geçilebilir.

YERLİ-YABANCI DEĞİL, İYİ-KÖTÜ

6- Genç yerli teknik adamların çıkışı gerçekten de umut verici. Okan Buruk, Sergen Yalçın, Erol Bulut gibi birçok yeni nesil teknik adam, kısa süre içinde büyük takımların başında olacaklar bence. Ancak ülke futbolunun gelişmesi için nasıl futbolcunun yerlisi-yabancısını değil, kalitelisini bulmak mühim; hocanın da yerlisi-yabancısı değil iyisi makbul. Derwall’in, Lucescu’nun ülke futboluna yaptıkları değerli katkıları da unutmamak gerek.

GÜNTEKİN ONAY

AVCI'NIN 11'İ F.BAHÇE'NİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRDÜ

1- Derbi maçta kalite yoktu. Ancak Beşiktaş’a oranla çok daha istekli, kazanma arzusu olan kararlı bir Fenerbahçe vardı. Abdullah Avcı, rakip yarı alanda pas yapması top tutması olanaksız Diaby ve Lens gibi oyuncularla maça başladı. Durum böyle olunca da, fizikli ama yaratıcılığı ve hızı kısıtlı olsa da kararlı Fenerbahçe’nin ekmeğine yağ sürülmüş oldu.

YANAL'IN MESAJI KENDİ CAMİASINA

2- Ersun Yanal’ın mesajı kendi camiasından bir adrese. Bu açık ve net. Ayrıca ben bu kadar eleştiriyi haketmediğini düşünenlerin başında geliyorum. Sol bekinden sağ açığına, stoperlerinden kaleye kadar defolu ve eksik bir kadroyla çok iyi iş çıkartıyor.

KAYITLAR AÇIKLANIRSA BİRİ CİDDİ ZARAR GÖRÜR

3- Fenerbahçe derbisinde 3 penaltısı verilmemiş bir kulüp başkanı için Türkiye standartlarında çok yumuşak bir çıkış yaptı. Beşiktaş taraftarı, rakiplerinin bir taç veya faul için dahi kaybedince ortalığı ayağa kaldırdığı bir ortamda Sayın Ahmet Nur Çebi’den daha net ve vurucu bir açıklama bekledi. Kaldı ki topun eli sıyırdığı ve zor görülen bir pozisyonda devreye girip penaltı veren VAR, aynı maçta güreşi aratmayan açık pozisyonlarda niye devreye girmedi? Mete Kalkavan mı uyarmadı? Cüneyt Çakır mı dinlemedi? Kamuoyu aydınlatılmalı. VAR kayıtları açıklanırsa iki hakemden birinin kariyeri ciddi derecede zarar görür. O yüzden açıklayacaklarını sanmıyorum.

DEVRE BAŞINA 1'ER İTİRAZ HAKKI VERİLEBİLİR

4- Adil, iyi niyetli, samimi ve dürüst olunursa her şey çözülür. VAR kayıtları, talep edilen spesifik pozisyonlarda açıklanırsa ortada hiçbir soru işareti kalmaz. Neticede bu sistem daha adil bir oyun ve sonuçlar için getirildi. Ancak nedense bunu hayata geçirecek tedbirleri alınmıyor. Devre başına 1’er itiraz hakkı da çözüm olabilir.

BİZDE ÇOK FAZLA FAUL YAPILIYOR

5- Türkiye'de oyun çok fazla duruyor. Bu doğru. Futbolu hızlandırma görevini başta hakemler olmak üzere futbolun içindeki tüm aktörler misyon edinmeli. Futbolcular her ikili mücadelede yerde. Çok fazla faul yapılıyor. Fatih Terim’in bu sorunu çözmek için yeterli yetkisi ve gücü vardı. Türkiye Futbol Direktörü idi. Keşke o dönem bir çalıştay oluştursaydı. Futbolun diğer paydaşlarını bir araya getirip, ‘Bu sorunu nasıl çözeriz, oyunu nasıl hızlandırırız, Avrupa’da üst düzey liglerin seviyesini nasıl yakalarız?’ gibi konuların mücadelesini verebilirdi.

TÜRKİYE'DE BAŞKA BİR FUTBOL OYNANIYOR

6- Türkiye'de başka bir futbol oynanıyor, farklı dinamikler var ve oyun giderek geriye gidiyor. Yavaş ve yaşlı bir ligimiz var. Kazanmak için her yol mübah. Sert ve temasa dayalı, temposuz bir futbol makbul. Bu koşulları bilmeyen yabancı bir teknik adamın başarılı olması imkansız. Yeni nesilde Okan Buruk, Erol Bulut, Sergen Yalçın gibi Avrupa’dan geri kalmayacak düzeyde teknik adamlarımız var. Yabancı dil bilen, dünyadaki yeni akımları takip eden, futbola yeni fikirler katan teknik direktör profillerine ihtiyacımız var.

MEHMET ARSLAN

BEŞİKTAŞ YIPRANMIŞ ESKİMİŞ BİR TAKIM

1- a)Fenerbahçe, Beşiktaş’tan hem fiziksel hem taktik hem teknik hem de oyuncu kalitesi olarak daha önde. b) Beşiktaş’ın kadrosu yıpranmış, eskimiş, yeni bir heyecana ve motivasyona ihtiyacı olan bir takım. c) Bütün bunlara rağmen Beşiktaş sezon sonuna kadar zirvedeki adaylığını götürebilecek bir potansiyele sahip. d) Maçı belirleyen unsur hakem hatalarından çok Fenerbahçe’nin oyun isteği, temposu ve oyuncu kalitesiydi.

ÜZÜLME DEĞİL SEVİNME DAKİKALARIYDI

2- Hem de nasıl duygusal davrandı Ersun Yanal... F.Bahçe Teknik Direktörü’nün bu kadar duygusal olmaya en azından kamuoyu önünde hakkı yok diye düşünüyorum. Dünkü Hürriyet gazetesinde Ertuğrul Özkök bu konuyla ilgili çok güzel bir yazı kaleme aldı. O dakikalar yani maçın bittiği dakikalar F.Bahçeli taraftarların sevinme ihtiyacı içinde olduğu anlardı. Üzülme dakikaları değil.

TARAFTARIN TEPKİSİNİ YATIŞTIRMAYI AMAÇLADI

3- Çebi'nin bu açıklamaları taraftarın özellikle sosyal medyada yükselen tepkisini yatıştırmak amacıyla yaptığını düşünüyorum. Benim izlediğim derbide sonucu etkileyen, hakem hataları değil iki takım arasındaki o akşamki farktı. VAR kayıtlarına gelince... Tüm detayları elbette açıklanamaz. Ama en azından Hollanda Ligi’ndeki gibi tartışmalara yol açan kritik pozisyonlar hakkında kamuoyunu bilgilendirecek ölçüde açıklamala yapılması gerekir.

FUTBOLU VOLEYBOLA ÇEVİRECEKLER

4- Hayır, bu görüşe hiç katılmam mümkün değil. Futbolu voleybola çevirecekler neredeyse. Ben oyunun durmasından zaten şikayetçiyim. Bu öneriye kesinlikle katılmıyorum.

TERİM'İN TESPİTİ SON DERECE DOĞRU

5- Hürriyet gazetesine hafta içinde verdiği raportajda Okan Buruk da benzer bir şikayeti dile getirmişti. Fatih Terim’in Galatasaray’dan bağımsız bu açıklamalarına hepimizin ihtiyacı var. Son derece doğru bir tespit. Türk futbolu açısından bir an önce önlem alınması gereken bir durum ama burada sorumlu olan sadece hakemler değil, teknik direktörler ve futbolcular da oyunu bilerek ve isteyerek yavaşlatıyorlar.

TÜRK HOCALARIN EĞİTİME VE GELİŞMEYE İHTİYACI VAR

6- Bunun söyleyen teknik direktörler lütfen dönüp önce yardımcılarına baksınlar. Hangi kriterlere göre yardımcı tercih ediyorlar? Hangi kriterlere göre onları belirliyorlar? Ve sonra dönüp kulüplere baksınlar teknik direktörler hangi kriterlere göre kulüplerde görev alıyorlar? Arsenal Kulübü teknik direktör belirlerken, adaylar bu kulübe bir PowerPoint sunumu ile gidiyorlar. Üç yıl içinde, dört yıl içinde neler yapacaklarını ve nasıl bir politika izleyeceklerini tüm detaylarıyla anlatıyor. Kimse kusura bakmasın, yerli teknik direktörlerimizin fena halde gelişmeye ve eğitime ihtiyaçları var.

HAFTANIN ENLERİ: İLKER YASİN

HAFTANIN OLAYI: Ersun Yanal’ın Beşiktaş galibiyeti sonrasındaki davranışları ve konuşmaları. Doğru bir kararla oynatmadığı Emre Belözoğlu’nu, kolundan tutup basın toplantısına getirmesi pek gördüğümüz bir uygulama değil.
HAFTANIN TAKIMI: FENERBAHÇE
TEKNİK DİREKTÖR: ERSUN YANAL
HAFTANIN FUTBOLCUSU: OZAN TUFAN
HAFTANIN HAKEMİ: ALi ŞANSALAN

HAFTANIN ENLERİ: MEHMET ARSLAN

HAFTANIN OLAYI: Derbi maç sonrası Ersun Yanal’ın önce yayıncı kuruluşa, “Teknik direktörsüz Fenerbahçe kazandı” demesi ve ardından basın toplantısına Emre’yi getirmesi. ·
HAFTANIN TAKIMI: FENERBAHÇE
TEKNİK DİREKTÖR: iLHAN PALUT
HAFTANIN FUTBOLCUSU: OZAN TUFAN
HAFTANIN HAKEMİ: HALiS ÖZKAHYA

HAFTANIN ENLERİ: GÜNTEKİN ONAY

HAFTANIN OLAYI: Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde VAR’ın bir var olması, bir yok olması! VAR masasında görevli maç içerisinde Mete Kalkavan, asıl müdahale etmesi gereken pozisyonlarda devreye girmedi.
HAFTANIN TAKIMI: ALANYASPOR
TEKNİK DİREKTÖR: ERSUN YANAL
HAFTANIN FUTBOLCUSU: KAYODE
HAFTANIN HAKEMİ: HALiL UMUT MELER

HAFTANIN ENLERİ: UĞUR MELEKE

HAFTANIN TAKIMI: ALANYASPOR
TEKNİK DİREKTÖR: iLHAN PALUT
HAFTANIN FUTBOLCUSU: OZAN TUFAN
HAFTANIN HAKEMİ: HALiL UMUT MELER