Futbol konseyi

1- TÜRK futbol kamuoyu, bu hafta TFF’nin kulüplerin harcama limitindeki sapma oranını yüzde 30’dan 40’a çıkarmasını konuştu. Bu değişiklik gerekli miydi, nasıl değerlendiriyorsunuz?

2- UEFA, milli takıma asker selamı nedeniyle 50 bin Euro ve kınama cezası uygun gördü. irfan Can Kahveci dosyası da halen masada. Bu ceza ne anlama geliyor? Nasıl bir karşılık verilmeli?

3- G.SARAY, Beşiktaş ve Trabzon’un havlu attığı Avrupa’da gururumuz Başakşehir’in yeni rotası Lizbon. Sizce Başakşehir bir mucize mi yarattı, yoksa klasik büyükler mi başarısızlardı?

4- 6 haftadır rakiplerini en az ikişer farklı yenen lider Sivas, F.Bahçe’yi de sürklase etti. Büyük takımların performansına bakınca, gelecek yıl Devler Ligi’nde Sivas’ın olması ihtimalini nasıl değerlendirmeli?

5- FATiH Terim’in reklam servisleri üzerinden spor servislerine yaptığı göndermeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? ali Koç da Terim’in medyada en çok korunan kişi olduğunu iddia etti. Koç haklı mı?

6- BEŞiKTAŞ’ın galibiyet serisini sonlandıran sergen Yalçın’ın gelecekte Vodafone Park kulübesinde olma ihtimali güçlendi mi? Beşiktaş’ın Yeni Malatya mağlubiyetini nasıl okumalı?

GÜNERİ CİVAOĞLU

BORÇLAR ARTIK TASFiYE EDiLMELi

1- BEN, kulüplerin artık ayaklarına yorganlarına göre uzatmaları ve kaynak üretmeleri gerektiğine inanıyorum. Kulüpler genellikle anonim şirket olmadıkları ya da gerçek anlamda patronları bulunmadığı için kısa dönemli yönetimlerin kısa vadeli kurtarma politikaları uğruna büyük borçlara giriyorlar. Bu borçların artık tasfiye edilmesi lazım. O nedenle kulüplere gene açılıp saçılmaları için bir imkan tanınmasının yanlış olduğunu düşünüyorum. En azından TFF bunun gerekçesini açıklayabilmeli.

ASKER SELAMI SPONTANE GELiŞMiŞ DUYGUSAL BiR OLAY

2- Bu asker selamı spontane gelişmiş bir duygusal anı yansıtıyor. Bir yürek coşkusudur. 50 bin Euro ile Türkiye Futbol Federasyonu ne fakir olur ne zengin. İrfan Can Kahveci olayını da aynı şekilde düşünüyorum. Elbette ciddi bir güzel yazıyla itiraz edilsin ama 50 bin Euro da bu uğurda gidecekse hiç önemli değil.

GALATASARAY’IN BRUGGE’E GEÇiLMESi SiNDiRiLEMEZ

3- KLASİK büyüklerin başarısız olduklarını düşünüyorum. Ama Başakşehir’in de Mönchengladbach’ı sahasında yenmiş olması ve tur atlaması mucize değilse bile büyük başarıdır. Galatasaray için özellikle Club Brugge gibi bir takımın arkasında sonuncu olması, içe sindirilir gibi değil

SİVASSPOR'UN OYUNCULARI YAĞMALANACAK MI?

4- SİVASSPOR’u ve Rıza Hoca’yı yürekten kutluyorum. Anadolu takımları ve özellikle Sivasspor ile Yeni Malatyaspor önemli yükselişler yapıyor. Sergen

Yalçın’ın çalıştırdığı Yeni Malatyaspor’un aldığı galibiyeti de altını çizerek hatırlatırım. Devler Ligi’nde Sivasspor olur mu, olabilir. Ama ikinci devre başlarken Sivasspor’un oyuncuları yağmalanacak mı, onu görmek lazım.

FATİH HOCA'NIN ŞAHSINDA AŞK VE NEFRET KUTUPLARI ÇAKIŞIR

5- MERHUM Vehbi Koç iyi dostumdu. Koç Grubu’nun reklam politikasını iyi bilirim. Bu konuda kesinlikle ticari ve sonuç alıcı reklam dağıtımı yaparlar. Ve

reklamı baskı unsuru olarak asla kullanmazlar. Fatih Terim Hoca’ya belki birileri yanlış bilgiler fısıldamış olabilir. Buna karşılık Fatih Hoca’nın en çok korunan teknik direktör olduğu iddiasına gelince... Bana göre en çok korunan ve en çok da hücum edilen teknik direktördür. Yani, ‘love and hate’ (aşk ve nefret). Fatih Hoca’nın şahsında hem love (aşk) hem hate (nefret) kutupları çakışır.

SERGEN YALÇIN ZATEN BEŞİKTAŞ YOLUNDA İLERLİYOR

6- SERGEN’in Beşiktaş’ta hocalık yapması olasılığı kadar taraftarın coşkun isteği de görülmeli. Bana göre Rıza’nın da yeniden İstanbul’da ya da Trabzon’da

çalışmasının zamanı gelmiştir. Hakkıdır. Ben sadece bu maçın Sergen’in Beşiktaş’a hoca olması gerektiğini sağlayacak bir faktör olduğunu düşünmüyorum. Sergen’in hocalık yolcuğu zaten oraya doğru gidiyor. Tek maça bağlı değil.

MEHMET ARSLAN

MALi DiSiPLiNE GEÇiŞ SÜRECi ISKALANDI

1- TÜRKİYE Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu ne kadar iyi niyetli olursa olsun bu değişikliğin Türk futbolu gerekli olduğunu düşünmüyorum. Türkiye’de kulüplerin ciddi bir mali disipline ihtiyacı var. Ne yazık ki böyle bir kararla bu mali disipline geçiş sürecini ıskaladık.

BU CEZA KABUL EDİLEMEZ KESİNLİKLE İTİRAZ EDİLMELİ

2- BU ceza asla kabul edilemez. Asker selamı ile ilgili olarak herhangi bir futbolcuya ya da kulübe ya da takıma ceza verileceğine dair hiçbir talimat yok ortada. UEFA Kontrol, Etik ve Disiplin Kurulu zorlama yorumlarla bu cezayı getirdi. Türkiye Futbol Federasyonu kesinlikle itiraz etmeli bu ceza kabul edilmemeli

TÜRKİYE'DE BİR BAŞAKŞEHİR GERÇEĞİ VAR, HERKES GÖRMELİ

3- KULÜPLERİN yapılarını incelediğiniz zaman Türkiye’de bir Başakşehir gerçeği olduğunu görürsünüz. Bir kulübün bütçesi nasıl belirlenir, o bütçeye nasıl uyulur, bütün bunları görebilme şansınız var. Dolayısıyla bu başarıya bir tesadüf diye bakmak ya da büyüklerin başarısızlığını ön plana çıkararak başarı diye değerlendirmek yanlış olur. Başakşehir tamamen planlı programlı bir kulüptür.

BURSA'NIN YARIM BIRAKTIĞI DEVRİMİ SİVAS TAMAMLAMALI

4- SİVASSPOR ya da onun gibi kulüplerin başarısı Türkiye’de futbolun yaygınlaştırılması açısından son derece önemli. Çünkü Türkiye’de hemen herkes üç

büyüklerin penceresinden bakıyor futbola. Şehir kulüplerinin başarısı şehirdeki insanların da o takımlara sahip çıkmasını beraberinde getirecek. Bursaspor’la hayata geçen ama ne yazık ki yarıda kalan bu futbol devrimini umarım Sivaspor gerçekleştirebilir.

GALATASARAY'I ELEŞTİRMEK İÇİN BİR ORGANİZASYONA GEREK VAR MI?

5- REKLAM servisleri üzerinden yapılan göndermeyi son derece haksız ve mesnetsiz buluyorum. Son yıllarda Galatasaray Fenerbahçe ya da Beşiktaş gibi kulüpler kendilerine yönelik eleştirileri doğrudan bir organizasyonun parçası olarak değerlendiriyorlar. Galatasaray’ın şu anda içinde bulunduğun durumu eleştirmek için herhangi bir organizasyona gerek var mı? Fatih Terim’in medyada korunup korunmadığına gelince... Evet, Terim bir dönem medyada çok ciddi şekilde korundu. Ama bu korumanın bir kısmı gerçekten hak edilmiş bir korumaydı çünkü Türkiye’de Fatih Terim gibi büyük bir başarıya ulaşmış teknik adam bu tür bir korumayı da hak ediyordu.

BEŞİKTAŞ - SERGEN YALÇIN BULUŞMASI KAÇINILMAZ BİR SON GİBİ...

6- Bu, kaçınılmaz bir son gibi görünüyor. Sergen Yalçın belki de futbolculuğundaki başarısından çok daha büyük bir başarıya doğru yürüyor. Umuyorum ve diliyorum ki hem Beşiktaş’ın başında hem de Türk futbolunda çok daha büyük katkılar yapacak bir teknik direktör olacak.

UĞUR MELEKE

KURAL DEĞİŞMEMELİYDİ

1- İspanya'da da benzer bir uygulama var. Orada model, ‘salary cap’ (maaş sınırlaması) şeklinde. Mesela Atletico Madrid’in şu anda inanılmaz bir santrfor ihtiyacı var ama limiti dolu olduğu için transfer yapamıyor. Espanyol’un Çinli patronu federasyondan esneklik istemiş, kabul görme ihtimali zayıf. TFF’nin sezon başı finansal sınırlamalar getirmesi doğru. Ama kıstasları sezon ortası değiştirmesi bence yanlış. Üstelik kulüpler mali olarak bu denli kötü yönetilirken kuralın esnemesi bana pek akılcı gelmedi.

SAVUNMAYI KİM YAPTI?

2- İngiltere'de üst düzey bir gazetenin spor servisi şefi olan bir arkadaşım var. Bana bu meseleyi sordu, anlatmaya çalıştım. Yönetici düzeyindeki bir İngiliz spor profesyonelinin bile konuya ne kadar uzak olduğunu anladım o an. Bu mevzu gündeme geldiğinden beri aynı şeyi soruyorum: Bizim buradan gördüğümüzle, onların dışarıdan gördüğü aynı olmayabilir. Oraya gidip meseleyi doğru anlatmak lazım. TFF’ye sorum şu: Disiplin Komitesi’ne savunmayı Türkiye adına kim yaptı? Savunma metninin kamuoyuyla paylaşılması mümkün mü?

MESELE ELENMEK DEĞİL

3- Benim ve birçok sporseverin üzüldüğü konu, Avrupa’dan elenmek değil, böyle elenmek. Spor kamuoyu, teknik adamlarımızın Avrupa Ligi maçlarını yeterince ciddiye almadığını hissediyor. Trabzon’un Türkiye Kupası’ndaki Altay 11’i, Avrupa Ligi’ndeki Krasnodar 11’inden daha güçlüyse, burada ciddi bir sorun var demektir. Avcı’nın Başakşehir’deki Avrupa performansına bakın. Sonra aynı Başakşehir’in Okan Buruk’la yaptıklarına. Zaten meselenin özetinin ciddiyet olduğu bu farktan anlaşılıyor.

ÇALIMBAY'I TERCİH EDERİM

4- Bu sezon Avrupa’daki tek başarılı takımımız Başakşehir. Eğer Partizan deplasmanına kadar guilherme de hazır olabilseydi, Malatya da bence turu geçebilir, hatta Partizan’ın 8 puan aldığı gruptan daha fazlasını çıkarabilirdi. Ben Avcı ve Karaman’ın bu yılki mantaliteleriyle Avrupa’ya gitmelerindense, gerçekten başarıyı hedefleyen rıza Çalımbay’ın ya da Sergen Yalçın’ın gitmesini tercih ederim. TFF’nin Avrupa kupalarında as kadro kullanmayan takımlara ceza vermesi gerektiğini de düşünüyorum doğrusu.

TERİM ASIL İŞİNİ YAPMALI

5- Galatasaray'da hemen hemen bütün futbolcular geçen sezonki seviyelerinin gerisinde. 22 resmi maçta atılan gol sayısı 19. Sarı kırmızılılar ligin en az net pozisyon üreten ikinci takımı. Yani Galatasaray’ın sorunu bir golcüsünün olmaması değil, bir oyununun olmaması. Ama terim bu departmanlarda takımını geliştirmekle değil, medyayı eleştirmekle meşgul. terim’in reklam servisi-spor servisi bağlamında bir bilgisi varsa isim vermeli. Tüm medyayı töhmet altında bırakmak doğru değil, hakkaniyetli de değil

3 BÜYÜKLERDE ÇALIŞABİLİR

6- Tabii ki ki tek bir maçla Abdullah Avcı kredi kaybetmedi, Sergen Yalçın da itibar kazanmadı. Asla bu maç özeline değil, sezonun geneline baktığımızda Sergen Yalçın’ın oynattığı futbol daha heyecan verici, daha ofansif ve daha yaratıcı idi. Zaten o yüzden Malatya’nın 31, Beşiktaş’ınsa 22 golü var. Bence bu Sergen Yalçın için bir kırılma sezonu. Eğer büyüklerin bu denli kötü olduğu bir sezonda takımını zirve yarışı içinde tutabilirse, sadece Beşiktaş için değil, G.Saray ve F.Bahçe için de adaydır Sergen Hoca.

GÜNTEKİN ONAY

TALİMAYIN AMACINA TERS

1- Bu limitlerin konmasının nedeni kulüplerin bilançolarındaki eşitsizlikti. Birçok kulüp sorumsuzca harcamalar yüzünden batakta olduğu için bu limitler getirildi. İflas eden, batan, yok olan, amatör kümeye kadar giden kulüplerimiz varken, büyük kulüpler borç içinde yüzerken limitleme, denetleme mekanizması getirildi. Buradaki amaç temel olarak kulüplerin daha fazla borçlanmamasıydı. Limitlerin artırılması bence bu Finansal Fair Play Talimatnamesi’nin mantığına ve amacına aykırı. Kesinlikle karşıyım.

BİZİ YANLIŞ ALGILADILAR

2- UEFA, doping, şike, ırkçılık ve şiddet gibi sorunlarla mücadele ediyor. Bazı konularda da çok hassas. Ancak futbolcularımızın asker selamı vermesi yanlış algılandı. Kendi sınırımızda teröristlerle çarpışan askerlerimize gönderilen bir destek mesajıydı. Ya biz bunu anlatamadık ya da onlar anlamak istemedi. UEFA’nın asıl mücadele etmesi gereken konu ırkçılık. Bu konuda gereken hassasiyeti gösterdiklerini düşünmüyorum.

GEÇEN SEZONU HATIRLAYIN

3- Tabii ki Başakşehir’i alkışlamak lazım. Zor bir gruptan lider çıktı. Ancak Avrupa Ligi’ni çok da abartmamak lazım. Geçen sezonu hatırlayın, F.Bahçe en kötü haliyle dahi gruptan güle oynaya çıkmıştı. Çünkü tüm kulüpler oraya ağırlık vermiyor. Zaman zaman Braga, Dnipro gibi sürpriz takımlar sonuna kadar ilerleyebiliyor. Başakşehir başarılı, Trabzon, Beşiktaş ve G.Saray başarısız.

SİVAS FARKI AÇABİLİR

4- Geçen hafta da söyledik, şampiyonluk puanı ortalamasını tutturan bir tek Sivas var. Diğerlerinin bunu yakalamaları için seri galibiyetler alması şart. Sivas’ın şöyle bir avantajı da olabilir; arkasındaki beş takım birbirleriyle maçlar oynayacak. Eğer istikrar tutturursa arayı açıp gidebilir. Ancak yine de liderlik baskısını hissetmeye başladıktan sonra işleri daha zor olacaktır. Ayrıca rakipler Sivas’a daha farklı oynayacak ve bugünkü geçiş hücumlarına izin vermeyecektir.

DENGE MESELESİ

5- Fatih Terim’in medyada ve futbol ailesinde belli bir gücü ve hukuku var. Ancak unutmayalım G.Saray’da değil de milli takımda iken çok sert biçimde eleştirildi. Türkiye’de en çok ceza alan teknik adam. Bence destekleniyor ama korunmuyor. Bir başka realite de Türkiye’nin en güçlü holdinginin, en fazla reklam veren şirketlere sahip olduğu. Açıkçası kimse Koç Holding’le kötü olmak istemez. Ama reklam servislerinden spor sayfalarına da telefon gitmez. Profesyonel dünyada herkes bu dengeleri bilir ve gözetir.

SERGEN BİR GÜN MUTLAKA

6- Malatya'nın Beşiktaş maçındaki futbolunu beğenmedim. 85 dakika katı savunma yapıp orta sahayı dahi geçmediler. Maçtan sonra Sergen de bu durumu güzelce izah etti: “Sekiz kişi kapan, uzun vur.” Bunun futbol olmadığını vurgulaması harika bir çıkarım. Sergen’in değerlendirmesi aslında Türk futboluna bir özeleştiri. Sergen, futbol felsefesiyle de doğru bir noktada. Eninde sonunda Beşiktaş’ın başına geçecektir.

HAFTANIN ENLERİ: GÜNERİ CİVAOĞLU

HAFTANIN OLAYI: BÜYÜK güçlerin tökezlemesi... Fenerbahçe Sivas’a, Beşiktaş Malatya’ya, Trabzon da Denizli’ye kaybetti. Galatasaray ve Başakşehir ise evlerinde puan kaybına uğradı. Böyle bir tablo çok nadir görülür...
HAFTANIN TAKIMI: SiVASSPOR
TEKNİK DİREKTÖR: SERGEN YALÇIN
HAFTANIN FUTBOLCUSU: BIFOUMA
HAFTANIN HAKEMİ: CÜNEYT ÇAKIR

HAFTANIN ENLERİ: MEHMET ARSLAN

HAFTANIN OLAYI: BiR değil, birden fazla olay var. TFF’nin takım harcama limitlerini artırması, Fatih Terim’in medyaya yönelik ciddi ithamları ve tabii ki Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzon ve Başakşehir’in puan kaybetmeleri...
HAFTANIN TAKIMI: SiVASSPOR
TEKNİK DİREKTÖR: RIZA ÇALIMBAY
HAFTANIN FUTBOLCUSU: RODALLEGA
HAFTANIN HAKEMİ: CÜNEYT ÇAKIR

HAFTANIN ENLERİ: GÜNTEKiN ONAY

HAFTANIN OLAYI: sÜPER Lig’deki beş şampiyon adayının üçünün mağlup olması (Beşiktaş, Fenerbahçe, Trabzon), ikisinin berabere kalması (Galatasaray, Başakşehir). Sürpriz lider Sivasspor yoluna kayıpsız devam ediyor.
HAFTANIN TAKIMI: ANKARAGÜCÜ
TEKNİK DİREKTÖR: MEHMET ÖZDiLEK
HAFTANIN FUTBOLCUSU: RODALLEGA
HAFTANIN HAKEMİ: ALi PALABIYIK

HAFTANIN ENLERİ: UĞUR MELEKE

HAFTANIN OLAYI: Sivasspor'un tam 6 maçtır en az iki farklı kazanması. Rakiplerini sadece yenmekle bırakmayıp, sürklase etmesi. Yürekten alkışlanması gereken bir performans. Tebrikler.
HAFTANIN TAKIMI: SiVASSPOR
TEKNİK DİREKTÖR: SERGEN YALÇIN
HAFTANIN FUTBOLCUSU: SAMASSA
HAFTANIN HAKEMİ: ALi PALABIYIK