"Futbol devletin oyun alanı haline geldi"
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 14, 2012 17:27
Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'nin (ICAS) İstanbul'daki genel kurul toplantısı kapsamında düzenlenen “CAS Sporda Tahkim Konferansı” sona erdi.
Spor Hukuku Enstitüsü ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) ev sahipliğinde, Bilgi Üniversitesi'nin Dolapdere'deki kampüsünde gerçekleştirilen konferansın ikinci bölümünde ilk olarak “Sporda Tahkim: Türkiye'ye etkileri” konulu oturum gerçekleştirildi.
Spor Hukuku Enstitüsü İcra Kurulu Üyesi Avukat Alpay Köse, “Türk Spor Hukuku ve Disiplin Sistemi” konusunda sunum yaptı.
Konferansın son bölümünde ise “Sporda Adaletin Gerilimi” konulu yuvarlak masa toplantısı yapıldı.
Moderatörlüğünü Prof. Dr. Selçuk Öztek'in yaptığı toplantıda, Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Barış Erman, ICAS Üyesi Richard Pound ile CAS Yargıcı Prof. Dr. Luigi Fumagalli konuşmacı olarak yer aldı.
Kurulların bağımsızlığı konusunda konuşan Yrd. Doç. Dr. Erman, Türkiye'de spor hukuku dendiğinde futbol hukuku anlaşıldığını, Futbol Federasyonu'nun ayrı bir hukuksal statüsünün olmasının bu algıyı güçlendirmekten başka bir şey sağlamadığını ifade etti.
Yeni kurallar çerçevesinde Tahkim Kurulu'nun görev süresinin, federasyon başkanının görev süresiyle sınırlı hale getirildiğini anlatan Erman, “Gerçek bir tahkim görevini yürütmesi ne kadar mümkün? Başkanın görev süresiyle sınırlı olması demek, aslında başkanın kendi kadrosunu getirip daha sonra kadrosuyla gitmesi demek. Bu, çeşitli yönetim sistemlerinde arzulanan veya desteklenen bir şey olabilir. Ama Türkiye'ye baktığımızda şöyle bir durumla karşı karşıyayız. Eğer federasyonunuzun misyonu belli sermaye odaklarının çıkarlarını korumak ise o federasyona bağlı olarak gelip giden bir tahkim kurulunuz varsa, o tahkim kurulunun bağımsız karar almasını ne ölçüde bekleyebilirsiniz?” şeklinde konuştu.
Futbola devletin çok ciddi bir müdahalesi bulunduğunu savunan Erman, “6222 sayılı kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte neredeyse futbol tamamen devletin bir oyun alanı haline gelmiş durumda” dedi.
Futbol Federasyonu'nun, şike ve teşvik iddialarına yönelik soruşturma sürecinde yaşanan sarsıntılardan başarılı çıkamadığını anlatan Erman, hukuk kurulları arasındaki yetki çakışmalarının bu sürecin federasyon içinde daha fazla uzamasına neden olduğunu ifade ederek, özetle şunları kaydetti:
“Etik kurulun şike konusunda yetkisi nedir, yönetim kurulunun, tahkim kurulunun yetkisi nedir, diye tartışana kadar aradan 1 yıla yakın zaman geçmiş oldu. Bu çerçevede diğer etkilere de açık bir hale geldik. Bunun için de yayıncı kuruluşların, sponsorların çıkarları, belki bir takım kişisel etkilerle birlikte öyle bir noktaya geldik ki federasyon, Başbakanın etkisi olmadan, emri olmadan bir takıma kupasını veremeyecek durumda karşınızda.”
Konferans, konuşmacıların, dinleyicilerin sorularını yanıtlamalarının ardından sona erdi.
Spor Hukuku Enstitüsü İcra Kurulu Üyesi Avukat Alpay Köse, “Türk Spor Hukuku ve Disiplin Sistemi” konusunda sunum yaptı.
Konferansın son bölümünde ise “Sporda Adaletin Gerilimi” konulu yuvarlak masa toplantısı yapıldı.
Moderatörlüğünü Prof. Dr. Selçuk Öztek'in yaptığı toplantıda, Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Barış Erman, ICAS Üyesi Richard Pound ile CAS Yargıcı Prof. Dr. Luigi Fumagalli konuşmacı olarak yer aldı.
Kurulların bağımsızlığı konusunda konuşan Yrd. Doç. Dr. Erman, Türkiye'de spor hukuku dendiğinde futbol hukuku anlaşıldığını, Futbol Federasyonu'nun ayrı bir hukuksal statüsünün olmasının bu algıyı güçlendirmekten başka bir şey sağlamadığını ifade etti.
Yeni kurallar çerçevesinde Tahkim Kurulu'nun görev süresinin, federasyon başkanının görev süresiyle sınırlı hale getirildiğini anlatan Erman, “Gerçek bir tahkim görevini yürütmesi ne kadar mümkün? Başkanın görev süresiyle sınırlı olması demek, aslında başkanın kendi kadrosunu getirip daha sonra kadrosuyla gitmesi demek. Bu, çeşitli yönetim sistemlerinde arzulanan veya desteklenen bir şey olabilir. Ama Türkiye'ye baktığımızda şöyle bir durumla karşı karşıyayız. Eğer federasyonunuzun misyonu belli sermaye odaklarının çıkarlarını korumak ise o federasyona bağlı olarak gelip giden bir tahkim kurulunuz varsa, o tahkim kurulunun bağımsız karar almasını ne ölçüde bekleyebilirsiniz?” şeklinde konuştu.
Futbola devletin çok ciddi bir müdahalesi bulunduğunu savunan Erman, “6222 sayılı kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte neredeyse futbol tamamen devletin bir oyun alanı haline gelmiş durumda” dedi.
Futbol Federasyonu'nun, şike ve teşvik iddialarına yönelik soruşturma sürecinde yaşanan sarsıntılardan başarılı çıkamadığını anlatan Erman, hukuk kurulları arasındaki yetki çakışmalarının bu sürecin federasyon içinde daha fazla uzamasına neden olduğunu ifade ederek, özetle şunları kaydetti:
“Etik kurulun şike konusunda yetkisi nedir, yönetim kurulunun, tahkim kurulunun yetkisi nedir, diye tartışana kadar aradan 1 yıla yakın zaman geçmiş oldu. Bu çerçevede diğer etkilere de açık bir hale geldik. Bunun için de yayıncı kuruluşların, sponsorların çıkarları, belki bir takım kişisel etkilerle birlikte öyle bir noktaya geldik ki federasyon, Başbakanın etkisi olmadan, emri olmadan bir takıma kupasını veremeyecek durumda karşınızda.”
Konferans, konuşmacıların, dinleyicilerin sorularını yanıtlamalarının ardından sona erdi.