Frikik

Taner BATURLAR

Piriştina’yı alkışlıyorum

GEÇTİĞİMİZ günlerde yazıişlerinde kendimi hararetli bir tartışmanın ortasında buldum. Spor Editörümüz Yılmaz Coşkun, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'nın Altay ve Göztepe'ye 150'şer milyar nakit yardımda bulunmasını eleştiriyordu. Hatta, ‘‘Senden benden toplanan vergiyi, 18-20 yaşındaki futbolcuların cebine koymaya kimsenin hakkı yok’’ derken, kulüplere ayni yardımlar edilebileceğini savunuyordu. Yazıişleri Müdürümüz Nedim Bubik, ‘‘Yılmaz'a aynen katılıyorum’’ derken, Adnan Kaya, konuşmaları can kulağı ile dinliyor, ‘‘çekimser’’ tavrını sürdürüyordu...

Ben, ‘‘Nakit para verilmesini onaylamıyorum, ama bu sezon çok farklı. İzmir için dönüm noktası’’ deyince, Nedim ağabey, ‘‘Olur mu öyle şey’’ diye karşı çıktı...

Düşünün... Altay 1914, Göztepe ise 1925'te kurulmuş... İkisi de bana göre ‘‘tarihi eser’’ değerinde. Diğerleri de elbette. İzmir, ikinci kez 1.Lig'de temsilcisiz kalmış. Türkiye'nin üçüncü büyük kenti için büyük ayıp. Kulüplerde krizin biri bitiyor, diğeri başlıyor. Altay ve Göztepe ite kaka Süper Lig yolunu yarılamış. Yönetimlere bakıyorsunuz. Yıllardır sen, ben, bizim oğlan. Elini cebine doğru dürüst atan yok. İzmir'in rakiplerinin çoğu belediyelere sırtını dayamış, gül gibi geçiniyor.

Dedim ya, bu sezon farklı... Tren kaçırılırsa, bir daha yakalamak mucize olur. Böyle bir durumda İzmir'de sadece futbol değil, diğer branşlarda çok ağır yara alır, komaya girer. Futbol lokomotif. Naklen yayın pastasından pay kapamazsanız, diğer branşlara bakmanız, yüzlerce, binlerce sporcuya hizmet vermeniz de çok zor. İşte böyle bir ortamda Ahmet Piriştina sessiz kalamadı, İzmir'de bir ilke imzasını atarak Altay ve Göztepe'ye yardım elini uzattı, diğer kulüpleri de unutmadı.

Ben Piriştina'yı alkışlıyorum... Nedim ve Yılmaz ağabey hiç üzülmesin. Onların verdikleri vergi, başka işlerde kullanılmış. Altay ve Göztepe'ye yapılan yardım, ben ve benim gibi düşünenlerden alınan vergilerden verilmiş...

NOSTALJİ

ÖDEMİŞ'te 1957 yılında doğdu. Çiftçi bir ailenin 5 erkek, 1 kız çocuğundan en küçüğüydü. Çocukluğu tarlada pamuk, tütün toplayarak geçti. Çobanlık yaptığı zamanlar da oluyordu. Kiraz'da okurken futbola sevdalandı. Okul takımında orta sahanın değişmez isimleri arasındaydı. Lise yıllarında Ödemiş-İzmir arasında mekik dokudu. Şu anda başkanlık koltuğunda oturduğu kulüpte 1988 yılında yöneticiliğe başladı. 3.Lig'de şampiyonluğa ulaşmanın, Profesyonel Şube Başkanı olarak çalıştığı 1994 yılında da Ekstra Play-Off'a kalmanın mutluluğunu yaşadı. Kim mi? Bucaspor Başkanı Yusuf Muhafız...

Baba tamam ama...

KARŞIYAKA'nın sürpriz borçları yüzünden olağanüstü kongre kararı alan Önder Baysoy, ilgisizlik yüzünden köşesine çekilmeyi düşünürken, ateşten gömleği yeniden giymek zorunda kaldı...

Önder Baysoy kongre öncesi, ‘‘10'ar milyar verecek, Karşıyakalı 10 babayiğit arıyorum’’ diye feryat etmişti.

‘‘Baba’’ yüreği yine dayanmayan Selçuk Yaşar, borçları temizleme sözü verdi. Baysoy, ‘‘Baba’’yı buldu, ama ‘‘yiğit’’ler ortada yok. Kimseden de ‘‘çıt’’ çıkmıyor. Ben Baysoy'un yerinde olsam yönetimi bayanlardan oluştururdum! Baksanıza erkekler kaçıyor, bayanlar harıl harıl çalışıyor. Helal olsun valla.

Sonrasını hiç

hatırlamıyor!

ULAŞ Sağ, servisimizin genç elemanlarından. Valencia-Pınar KSK maçında yurt dışına gitme sırası ona geldi. Uyanık ya! Yıllık iznini maç sonrasına denk getirdi, Fransa'dan Almanya'ya geçti. Arkadaşıyla buluştu, Freiburg ve Münih'te keyifli bir tatil yaptı. Dönüş zamanı çattığında cebindeki para çoktan suyunu çekmişti. Münih'teki son geceyi, beşinci sınıf bir otelde geçirmekten başka çaresi yoktu. Resepsiyondaki görevli sırıtarak, ‘‘Dört kişi aynı odada kalacaksınız!’’ dedi. ‘‘Eyyah, yandım’’ diye düşünse de, mecburen kabul etti. Odaya çıktı, iğrençti. Akşamüzeri kapı açıldı, içeri Amerikalı üç kız arkadaş girdi. Bizimki gözlerine inanamadı. ‘‘Hippi’’leri beklerken, karşısında fıstık gibi üç kız duruyordu. Ana dili gibi İngilizce bildiği için, kızlarla çabuk kaynaştı. Gece içkiler su gibi aktı. Sonrası mı? O kadar çok içmişti ki, sonrasını Ulaş da hiç hatırlamıyor!

3 SORU

3 CEVAP

1Bir kaleci veya başka oyuncu oyun alanına ayakkabısı ile izin verilmeyen işaretler koyuyor. Hakem bu durumda ne yapar?

- Eğer hakem bunu oyun başlamadan önce görürse, kusurlu hareketi yapan oyuncuya sportmenlik dışı davranıştan ötürü ihtar verir.

- Eğer hakem yapılan işaretlemeyi oyun sırasında farkederse, top oyun dışına çıkınca kusurlu hareketi yapan oyuncuya sportmenliğe aykırı davranıştan dolayı ihtar verir.

2Kale ağları kullanılması zorunlu mudur?

- Hayır. Mümkün olduğunda takılması tavsiye edilir ve müsabaka yönetmelikleri gereğince istenebilir.

3Kale çizgisi ile kale ağları arasındaki saha oyun alanının bir parçası mıdır?

- Hayır. Oyun alanının dışındadır.

Hep böyle İlkan

HATAY-Göztepe randevusunun maç yazısını ve yorumlarını okurken gözlerim ışıldadı birden... Ümit ve B.Mustafa'nın attığı gollerin paslarını İlkan'ın verdiğini öğrenmekten büyük mutluluk duydum... İki hafta önce bu köşede kendisine sitem etmiş, yazımı, ‘‘Bari, Play-Off'ta toparlan be İlkan. Benim tanıdığım İlkan, Göztepe'yi sırtlar götürür. Yoksa yanılıyor muyum?’’ diye bitirmiştim. Yöneticilerin, kendisini takasta kullanmayı düşünmeleri bile, belli ki İlkan'ı hırslandırmaya yetmiş. Play-Off'un ilk sınavı, iki golün de pası İlkan'dan... Hep böyle İlkan... Göztepe'nin sana, senin de Göztepe'ye ihtiyacın olduğunu unutma. Bu olay kulağına küpe olsun.

GÜLÜMSE

Eğitim uçağı

DÖRT kişilik eğitim uçağı bilinmeyen bir nedenle mezarlığa çakılmış. Kurtarma ekibinin başı olan Temel, televizyonda açıklama yapıyormuş:

‘‘Şimdiye kadar 33 ölü çıkardık. Ölü sayısının daha da artmasından endişe ediyoruz.’’

BİR SOLUKTA

MEHMET YILMAZ

Doğum tarihi, yeri:

22 Mayıs 1979, Trabzon

Boy, kilo:

1.85 cm, 79 kg.

Kulübü:

Altay

Oynadığı takımlar:

Trabzonspor, Trabzon Telekom, Gümüşhane Doğan, Ç.Dardanel

Kaç kez milli oldu:

20 kez (A) genç, 9 kez ümit milli

Öğrenim durumu:

Üniversite sınavına hazırlanıyor.

Medeni durumu:

Bekar

Lakabı:

Vieri

Fobileri:

Yok

Hobileri:

Araba kullanmak, müzik dinlemek

Parfümü:

Guccı

Arabası:

BMW

Beğendiği sanatçılar:

Mustafa Sandal, Sezen Aksu

Hangi takımı tutuyor:

Trabzonspor

Örnek aldığı futbolcu:

Hakan Şükür (İnter)

Futbolcu olmasaydı ne olmak isterdi:

Bilgisayar mühendisi