Güncelleme Tarihi:
Formula 1 havasına erken girebilmek için Sultanahmet Meydanı'ndan kalkan otobüslerle İstanbul Park'a gitmeyi tercih ettim. Sabahın erken saatlerinden itibaren üzerinde Ferrari bayrakları ve şapkalarıyla yabancı turistler Sultanahmet'e akın etmiş, eğlence daha piste gitmeden başlamıştı bile.
Ne bindiğim otobüste ne de kuyrukta bekleyenler arasında Türkçe konuşulduğunu hiç duymadım. Sonra aklıma ilgisizlik tartışmaları geldi. Oysaki biletler yarı fiyatından satışa çıkarılmıştı. Buna rağmen Türk halkı ilgi göstermeyecek mi ve İstanbul'da bir daha yarış düzenlenmeyecek olması doğru bir karar mı soruları geldi aklıma. Cevabı bulmam gecikmedi. Bu organizasyonun Türkiye'de yapılması için Türklerin ilgi göstermesi gerekmiyor ki. İstanbul gibi tarihi ve turistik bir şehirde şu anda olduğu gibi yurtdışından gelecek turistler bile bu organizasyonun İstanbul'da kalması için başlı başına bir neden olabilir.
DANİMARKALI KARABORSACI
Otobüs kuyruğunda beklerken Türkiye'den alıştığımız bir Danimarkalı bir 'karaborsacı'nın, bana bilet satmaya çalışması bana karaborsa işinin tüm dünyanın bir sorunu olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Bir otobüs dolusu turist ile İstanbul Park'a ulaştığımda karşılaştığım kalabalık bana ilgisizlikten yakınan Ecclestone'a çoğu yabancı turistlerle bile olsa İstanbul'dan güzel bir cevap verileceği hissini uyandırdı.
Seyirciler arasında her zamanki gibi kırmızı renk ağır basarken, Rus bayraklarının ve taraftarların fazlalığı gözümden kaçmadı. Onlar da geçen yıl yarışlara başlayan Rus takımı Marussia Virgin Racing'i desteklemek için gelmişlerdi. Ben de bu yarışı Marussia'nın garajından izleyecektim. Onların mühendisleri ile birlikte Formula 1'in mutfağına ilk kez iniyordum. Takımın ana sponsorlarından Qnet Türkiye Genel Müdürü Cem Geyik ile padokta ısınma turlarını ve startı izledikten sonra sıra takımın garajına mühendislerin yanına inmeye gelmişti.
DAKİKALAR İÇİNDE SIFIRDAN YARIŞ ARACI
İner inmez gördüğüm koordinasyon, iş disiplini ve çabukluk karşısında çok şaşırdım. Sadece yaptığı işe odaklanmış onlarca mühendis ve takım direktörleriellerinde telsizler ile bir telaş içinde uğraşıyordu. Çünkü takımın iki aracından birisi vites kutusundaki arıza nedeniyle ilk turda yarış dışında kalmıştı ve garajda bunun stresi ve telaşı vardı. Pilot Timo Glock ise yarışamamanın siniri ve üzüntüsüyle hasta arasını izliyordu. Mühendislerin ekip çalışmasına ve 60-70 metrekarelik bir alanda sürat canavarlarını dakikalar içerisinde dağıtıp toplamalarından çok etkilendim.
Ve takımın pistte kalan tek temsilcisi Jerome D-Ambrosio için pitstop zamanı.... Bütün mühendisler aynı anda buna konsantre oldu. Yedeğin yedeği lastikler, mekanik ekipmanlar, yakıt boruları ve onlarca mühendis sadece 4-5 saniyelik bir an için bütün hazırlıklar bir iki dakikada tamamlandı. Her şey 4 lastik değişimi ve yakıt ikmali göz açıp kapayıncaya kadar tamamlandı.
BU KEZ İLGİ GÖSTERDİK
Yarışın ardından gördüklerim ile ilgisizlik arayışım sonuçsuz kaldı. Çıkışta yaşanan yoğunluk, her milletten insan kalabalığı ve trafiğin yoğunluğu ilginin en büyük ispatı oldu. Bundan sonrası artık yarışların İstanbul'da kalması için Türk yetkililerin ve Formula 1'in patronu Burnie Ecclestone'un elinde. Ama İstanbul bu yarış yarış da İstanbul'a çok yakıiştığı dün bir kez daha sergilenmiş oldu.