Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2004 21:39
Ünlü dahi Albert Einstein, 125 yıl önce 14 Mart 1879 tarihinde bir Yahudi ailesinin oğlu olarak Almanya’nın Ulm kentinde dünyaya gelmiştir. 15 yaşında İsviçre’ye giden Einstein, bir müddet matematik ve fizik hocası olarak çalıştıktan sonra Bern’deki patent dairesinde çalışmaya başlar. Doğrusu hiç kimse kendi halindeki bu adamın günün birinde fizik dünyasını kökünden değiştirecek bir teori üreteceğini tahmin edememişti.
Albert Einstein 1905 yılında henüz 26 yaşındayken devrim yaratacak makaleler yayımlamıştı. Aynı yıl sadece özel görelilik kuramını üretmekle kalmayıp, kuantum fiziğine (fotoelektrik etki) yol gösterecek fikirlerini ve moleküler hareketleri de kağıda döktü. Albert Einstein modern atom ve parçacık fiziğinin temelini atarak 1905 yılını fizik tarihinde önemli bir dönüm noktası haline getirmiştir.
Görelilik kuramı
Görelilik kuramı en yüksek hız alanlarındaki (ışık hızı) mekanın, zamanın ve kütlenin göreli olduğunu yani izleyicilerin bakışına bağlı olduğuna dayanır. Buna örnek olarak şu teori verilir: Eğer ışık hızında hareket edebilecek uzay araçları olsaydı, bunların içindeki zaman, dünyamızdakinden daha yavaş akardı. Buna göre dünyada 22 saniye geçerken, uzay aracında sadece bir saniye geçerdi. Diyelim ki ikiz kardeşlerden biri uzay aracıyla uzaya giderken diğeri dünyada kalıyor. Uzaya giden kişi kendi zaman hesabına göre 20 yıl sonra dünyaya geldiğinde 40 yaşında, kardeşi ise dünyadaki zaman hesabına göre 90 yaşına gelmiştir. Bu fenomen ‘ikiz paradoksu’ olarak adlandırılır. Görelilik kuramının varlığı dünyadaki miyonlarla kanıtlanır. Miyonlar, yaklaşık olarak sadece 1,5 mikrosaniye yaşayan temel parçacıklardır ve dünyanın 20km üzerinde oluşurlar. Aslında bunların dünyaya hiç ulaşmamaları ve 459m metreden sonra dağılmaları gerekirdi. Fakat dünyada 80 mikrosaniye geçerken, bizim tarafımızdan izlenen parçacıklar sadece 1,5 mikrosaniye yaşlandıkları için bize ulaşırlar. Zaman dışında mekan da izleyicinin bakışına bağlıdır. Miyon örneğinde, bizim bakış açımıza göre 20km olan mesafe, miyonların perspektifine göre sadece 300m’dir.
En ünlü formül: E=mc2
Albert Einstein en ünlü fizik formülünü 1907 yılında yayımlamıştır. E=mc2, kısaca şu şekilde açıklanır: Enerji (E) eşittir kütle (m) çarpı ışık hızının karesi (c2). Anlamı ise şudur: Kütle, ışık hızının ( ışık hızı = saniyede 300.000km) karesiyle çarpıldığında muazzam bir enerjiye dönüştürülebilir. Denklem, örneğin atom bombasında kullanılır. 1945 yılında Hiroşima’ya atılan bombada sadece 1 gram kütle vardı! Bunun bölünmesi sayesinde muazzam bir enerji açığa çıkmıştır. Ünlü dahi Albert Einstein, 1912 yılında Nobel ödülü aldı. Ancak en ünlü eseri olan görelilik kuramı değil fotoelektrik etki sayesinde.