FIVB kahramanı Neslihan Darnel

Türkiye Voleybol Federasyonu binasında düzenlenen basın toplantısında, konuyla ilgili bilgi veren FIVB TV ve Pazar Departmanı Yetkilisi Elizaveta Bracht Tischenko, geçen yıl başlattıkları kampanya kapsamında 19 ülkeden başarılarıyla öne çıkan dünyaca ünlü 33 voleybol ve 29 plaj voleybolu oyuncusunun “FIVB Kahramanı” seçildiğini söyledi.

Kampanyanın Birleşmiş Milletler Milenyum Gelişim Hedefleri'nde bulunan cinsiyet eşitliği, çocuk hakları ve anne sağlığı gibi konuları desteklediğini anlatan Tischenko, “Neslihan Darnel kampanya için belirlediğimiz rol modele çok uyuyor. Kendisi atletik başarılarının yanı sıra yaşam tarzı ve sosyal yaşamındaki duruşuyla da öne çıkan, sporculuk ve aile hayatını başarıyla yürüten, aynı zamanda da annelik görevini üstlenen örnek bir profil olarak karşımıza çıkıyor. Biz de bu nedenle kampanya yüzümüz olarak Türkiye'den kendisini seçtik” dedi.

Neslihan Darnel de FIVB tarafından kampanya yüzü seçilmekten mutluluk duyduğunu belirterek, kampanyanın gençleri spora teşvik edeceğini söyledi. Darnel, “Çok önemli bir kampanya. Dünya çapında olması da benim için gurur kaynağı. Milli takımımızdaki her sporcu olabilirdi bence. Bütün arkadaşlarım bu kapasiteye sahip” diye konuştu.

“İnsanda yetersizlik hissi oluyor”

Toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Neslihan Darnel, işinin çok zor olduğunu belirterek, “Ailemin desteği olmasa bunları başaramazdım. Yılda neredeyse 100 gün dışarıdayım. Kızım çok anlayışlı. Hala anne kuzusu, hep yanımda olmak istiyor. Ondan ayrılırken durumu anlatıyorum ve o da bunu çok güzel anlıyor. Bugüne kadar hiç o ağlarken çıkmadım kapıdan” dedi.

Bir anne olarak başlarda hep suçluluk duyduğunu dile getiren Darnel, “İnsanda yetersizlik hissi oluyor. Doğumdan sonra voleybola döndüğümde iyi bir anne olmadığımı, voleybolu da iyi oynamadığımı düşünüp duruyordum. Zamanla eşimin de desteğiyle bunları atlattım. Eşim de spor kökenli, beni anlıyor. Ben eşimin yerinde olsam, beni hayatta çekmezdim ama o benim başarılarımdan gurur duyuyor ve beni destekliyor” diye konuştu.
Darnel, “Milli takımdaki tek anne sporcu olmak nasıl bir his?” sorusu üzerine, “Tek anneyim ama bende hiç anne havası yok. Anneler biraz ağır olur ya, tam tersine ben takımın en matrak oyuncusuyum. Bu yüzden hiç böyle bir his yaşamıyoruz” dedi.

Neslihan Darnel, maça çıkmadan 2-3 saat önce telefonunu kapattığını ve hiç kimseyle konuşmadığını anlatarak, buna kızı Zeynep'in de dahil olduğunu belirtti. Darnel, “Böyle daha iyi konsantre oluyorum. Dikkatim ve konsantrasyonum dağılmıyor” diye konuştu.

Milli voleybolcu, “Çocuk doğurmanın kariyerine zarar vereceğini düşünmüş müydün?” sorusuna karşılık, “Kızımı 24 yaşında doğurdum. O yıl çok zorlu ve yoğun bir dönemden çıkmıştım ve psikolojik olarak çok bunalmıştım. Hamile olduğumu öğrendiğimde (belki de bu benim için iyi bir mola olur) diye düşündüm. Bu bir sporcu için risk olabilir ama ben hiç böyle düşünmedim. Spora ara vermek istedim. Yaşım genç olduğu için de dönüşüm kolay olur diye düşündüm. İyi ki de yapmışım” dedi.

Darnel, takım sporu yapmanın insanın kişiliğine büyük katkıları olduğunu ifade ederek, tüm gençlere hayatlarının bir döneminde bir takım sporu yapmalarını önerdi.
Aktif voleybol kariyerinin ardından ne yapmak istediği sorulan Darnel, “Politikaya atılmam herhalde. Dilinden anladığım tek konu voleybol. Şu elemelerden çıkalım da şu an başka bir şey istemiyorum” diye konuştu.
Darnel, kendisinden sonra öne çıkacağını düşündüğü bir oyuncu olup olmadığının sorulması üzerine, “Bu tür sorular beni çok utandırıyor. Ben Türk halkının ilgisine, sevgisine layık olabilmek için çok çalışıyorum. Türkiye'de bayan voleybolunun önü gerçekten çok açık. Çok güzel gelişmeler oluyor. Yıldız kızlarımız çok güzel başarılar elde ettiler. Eğer doyuma ulaşmayıp, disiplinli çalışmaya devam ederlerse bizden çok daha iyi şeyler başaracaklar” dedi.

“Erkekleri de bekliyoruz yanımıza”

Milli voleybolcu, “Türkiye'de erkek voleybolunun, bayanlar kadar ileri gidemediği” yönünde bir görüş ortaya atılması üzerine şunları söyledi:
“Bu konuda fikir belirtip ahkam kesmek benim haddime değil belki de, ama izlediğimi kadarıyla erkeklerdeki sorun fiziksel üstünlük. Yabancılar fiziksel özellikler ve güç anlamında bizden çok daha üst seviyede. Erkek voleybolu büyük oranda güce dayalı. Ayrıca Türkiye'de erkek çocukları ya futbol ya da basketbola yönlendiriliyor. Bu yüzden de alt yapı zayıf kalıyor. Kızlarda ise ailelerin ilk tercihi voleybol oluyor. Bunların aşılması lazım. İnşallah onlar da başarılı olur. Onları da bekliyoruz yanımıza.”

2012 Olimpiyatları Avrupa Kıtası Elemeleri'nde 2 maçları kaldığını hatırlatan Darnel, sözlerini şöyle tamamladı:
“Olimpiyatlara gitmeyi ne kadar istediğimizi tahmin edemezsiniz. Bununla yatıp kalkıyoruz. Almanya karşısında çabuk toparlanıp iyi bir oyun çıkardık. Umarım yarınki yarı final maçında da iyi oynarız. Ankara seyircisi gerçekten inanılmaz. Dünkü maçta Almanya'ya nefes aldırmadılar. Galibiyette onların payı büyük. Ankaralılar bizi 2003'ten beri hiç yalnız bırakmadılar. Onlara çok teşekkür ediyoruz ve desteklerinin devam etmesini istiyoruz.”