Murat TOSUN
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 06, 2008 00:00
Dünyanın en önemli rallilerinden biri şüphesiz Finlandiya Rallisi olmalı. Dört bir yanı göllerle çevrili olan ve adında da Bingöller rallisi olan Finlandiya yarışına ilk kez gitme şansı yakaladım. Bugüne kadar Dünya Ralli Şampiyonası organizasyonunun birçok yarışını izlemiş birisi olarak Finlandiya Rallisi’nin neden bu kadar önemli olduğunu çok iyi anladım.
Seyircilerin etaplara kum gibi akıyor olmasını daha önce hiç görmemiştim desem yeridir. Öyle ki servis alanında bile insan selinden bırakın otomobilleri rahat rahat izlemeyi yürümek bile çok zordu. Elbette bunun en önemli yanlarından biri Finlandiya da yarışı izlemenin her anının paralı olması.
KOMBİNE BİLET 50 EURO
Finlandiya motorsporları federasyonu nasıl bir ralli düzenlediğinin farkında ve bunun getirdiği nimetlerden faydalanmak için de her türlü çalışmayı yapmış. Öyle ki yarışın en küçük bir yerine seyirci olarak dahil olabilmek için bile para ödemek gerekiyor. Üstelik ödenen bu ücretler kesinlikle sembolik değil. Yani şu şekilde olayı özetlemek gerekirse tüm etapları ve servis alanına elinizi kolunuzu sallayarak dolaşabilmeniz için 50 Euro ödemeniz gerekiyor. Yani neredeyse 100 YTL. Servis alanına her giriş için 5 Euro bazı etaplara tek başına girebilmek için 20 Euro ödemek gerekiyor. Yarışı motosikletinizle takip edecekseniz sizden istenen ücret ise 60 Euro oluyor. Yarış 80 bin kişinin yaşadığı Jvylaskia şehrinde düzenleniyor. Yarış zamanı ise bu şehre nüfusundan daha fazla yani 100 bine ulaşan ziyaretçi geliyor. Herkes 50 Euro’luk kombine kartı alıyor olsa varın bu yarıştan kazanılan paranın hesabını siz yapın. Kesin bir bilgi olmasa bile bu yarıştan elde edilen seyirci gelirinin VIP hizmetler de dahil olmak üzere 10 milyon Euro olduğu söyleniyor. Vay be.
Tamam insanlar bu yarışa akın ediyor ve 20 kilometre uzunluğundaki etaplarda adım bile atacak yer bırakmıyorlar ama yarışan pilotlar da bunun tam karşılığını veriyor. Özellikle servis alanında pilotların sempatik tavırları ve seyircilerle sürekli temas halinde olmaları gerçekten de çok önemli.
Bu yarış her zaman söylendiği gibi Finlandiyalı pilotların arka bahçeleri gibi. Zaten yarışı kazanan isimlere bakıldığında da bu açıklıkla görülüyor. Öyle ki son olarak Ford adına yarışan ve bu yarışta da ekibi hiç yalnız bırakmayan Marcus Gronholm bu yarışın en önemli ismi. 4’ü arka arkaya olmak üzere bu yarışı tam 7 kez kazanan Gronholm’ün emekliye ayrılmasının ardından Finlandiya Rallisi’nin kaderinde de değişiklik oldu. Bu yarışı daha önce hiç kazanamayan ralli efsanesi Sebastien Loeb, Gronholm’ün dışarıdan seyrettiği ilk yarışta mutlu sona ulaştı. Fin pilot Mikko Hirvonen onu hiç rahat bırakamamış olsa bile Loeb özlediği Finlandiya Rallisi’nde galibiyete uzandı. Ancak iki pilotun arasında yüzlerce kilometre süren yarışta farkın 15 saniyenin üzerine hiç çıkmamış olması yaşanan mücadelenin de en önemli ispatı olmalı.
Türkler duble keyif yaşattı
Bizim bu yarışta olma sebebimiz elbette ki Dünya Ralli Şampiyonası’nda gurur kaynağımız olan Türk pilotlardı. İtalya ve Türkiye rallilerinin ardından üçüncü mücadelelerine çıkan ekibimiz Serdar Bostancı önderliğinde yine isimlerine tarihe yazdırdılar. Öyle ki Finlandiyalı seyirciler bile ellerimizde Türk bayrakları ile bizleri gördüğünde Türk pilotları desteklemeye başladılar.
Fiesta Sporting Trophy organizasyonunda Castrol Ford Türkiye Takımı üç ekiple birden mücadele ediyor. Kazananın WRC otomobille Dünya Ralli Şampiyonası’nda start alabilmek gibi gerçekten de büyük bir ödül kazanacağı şampiyonaya yabancı ekipler büyük ilgi gösteriyor. Fiesta ST otomobillerle düzenlenen organizasyonda en ciddi mücadelenin Finlandiya Rallisi’nde olması bekleniyordu ve sonuçta öyle de oldu. Geçtiğimiz yıl bu yarışta tarihe geçerek en iyi Fiesta pilotu olmasının yanında N3 Kategorisi’nde de üçüncü olan Emre Yurdakul bu yarışı adı gibi bilen Fin pilotları bir kez daha arkasında bıraktı. Yarış boyunca temposunu hiç bozmayan ve Fin pilotları bile kıskandıran bir performansa imza atan Emre Yurdakul-Can Erkal ikilisi yarışı yine kazanarak adını tarihe yazdırdı. Malcolm Wilson’un bile özel olarak ilgilendiği Emre Yurdakul böylelikle İtalya ve Türkiye rallilerinde yaşadığı şanssızlıkların da önüne geçmiş oldu. İtalya ve Türkiye yarışlarının şanssız ismi olan Koray Muratoğlu da bu yarışta şanssızlığını kırdı. Fin pilotların rekabetçi karakterine aldırış bile etmeyen Muratoğlu yarışı ikinci Türk ekibi olarak tamamlayarak takımına duble armağan etti. Oldukça yorucu ve zorlu bir yarış olan Finlandiya Rallisi’nde bayan ekibimiz de çok önemli bir mücadele örneği sergiledi. Burcu Çetinkaya-Çiçek Güney ikilisi yarışı dördüncü sırada tamamlarken, genel klasmanda ise liderliğini sürdürürken bu yarıştan da bu unvanı koruyarak çıkmayı başardılar.