Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2001 00:00
Telefon yağmuru daha maç bitmeden başladı. Önce Tv.'lerinden maçı seyreden, ya da radyolarından dinleyenler, sonra da, taaa Avrupa'lardan arayan
Fenerbahçe'liler, sonuca adeta isyan ettiler. İşte tüm Fenerli taraftarlar adına Almanya Stuttgard'dan arayan Nedred Yücel'in öfke dolu sözleri. ‘‘Leverkusen'e yenildik. Tamam kabul. Üstelik bu ilk yenilgi de değil, artık alıştık. Ama Fenerbahçe'miz, Avrupa'da ilk kez futbol oynayıp yenildi. İşte bizler ona yanıyoruz. Ancak hepsi, herşey bir kenara, o şerefsiz, o namussuz, o uzaktan kumandalı Lüksemburg'lu düdükçü deyyuza ne demeli? Düşünün, aylardır futbolunu özlediğimiz Fenerbahçe tam havasını bulmuş, golünü de atmış ve de Avrupa sahalarında, hem de 10 kişi kaldığı halde koskoca Leverkusen'e kök söktürüyordu. Ama hain düdük, o beyni yıkanmışın ağzındaydı. Şunu yaptın, çat düdük, bunu yaptın, çat düdük. Sonunda da muradına erdi namuzsuz. Bu eleştirimiz de haklı değil miyiz beyefendi?''Yerden göğe kadar haklısınız. Eleştiriniz de, övgünüzde gayet yerinde. Ancak rahmetli babamın söylediği gibi ‘‘Olanla, ölene çare bulunmuyor.’’ Ahh o düdükçü ahh... Bir Fenerli'nin eline bir geçse ...?PARA CİMBOM'U BOZAR MI?
Galatasaray'ın yıllardır süren başarı çizgisinde ‘‘Parasızlık’’ çok önemli bir özellik taşıyordu. Medyada bu özelliği daima manşetlere taşıyor, ‘‘Başta Teknik Direktör Lucescu olmak üzere bütün şöhretli futbolcular aylardır kulüpten para alamıyorlar. Buna karşı başarıdan başarıya koşuyorlar’’ diye Cimbom'a methiyelerde buluyorlardı. Aradan aylar geçti, yönetimler ve takımın nerdeyse tamamı değişti. Fakat parasızlık ve başarı aynen devam etti. Bugünlerde, sporcuların çeşitli satışları ve kazanılan galibiyetler nedeniyle, kulübe trilyonlar yağmaya başlayınca taraftarları da tuhaf bir korku sardı. İstanbul Çarşıkapı'dan Rüştü Elitez ve arkadaşları konuyla ilgili çok endişeliler. Soruyorlar ‘‘Para Cimbom'umuzu sakın bozmasın ağbi’’ diyorlar. İsmi geçen kulübün adı G.Saray beyler. Ve de başında sevgili Mehmet Cansun ile değerli arkadaşları var. Korkmayın. Para Cimbom'u bozmaz.
SPOR VE SEKSGerçekten önemli konu. Hele genç ve bekar sporcuların büyük derdi seks. Oynadıkları takım azıcık başarısız olsa, ‘‘Hadi genç ve bekarlar kampa, dış dünyaya veda’’ deniyor.Hafta içinde konuyla ilgili bir telefon aldım. Kulübü ve ismi bende saklı sporcunun anlattıklarını aynen naklediyorum sizlere.‘‘Hulki ağbi, 19 yaşındayım. Takımın da iyi oyuncusuyum. Hayatımız antrenman, maç ve kamplarda geçiyor. En güzel ve vitaminli yemeklerle besleniyoruz. Afedersiniz boğalar gibiyim. Ancak antrenman, maç ve arkasından kamp, seyahat derken bir türlü deşarj olamıyorum. Uykularım kaçıyor, utancımdan büyüklerime de söyleyemiyorum. Çünkü, kırk yılın başında kaçamak yapıp, bir halt etmeye kalksam (Vay efendim kızlı kadınlı hayat haa) diye cezayı yiyorum. Bu durumda ne yapıp, ne edeceğimi bilemiyorum. Yani bekarız diye direklere mi tırmanalım ağbicim. Üstelik dert yalnız benim derdim değil. Bütün genç ve bekar sporcuların derdi. Sen bizim ağbimiz sayılırsın, Allah aşkına bir yol göster. Nedir bu işin ölçüsü?’’Vallahi aslanım bu yolun trafiğine ben bakmıyorum. Ancak yaptığınız sporun türü ne olursa olsun, gençlerimize yüzde yüz hak veriyorum. Kolay değil tabii. Ye iç, ondan sonra yan gelip yatıp bağrına taş bas. Olmaz tabii. Haklısınız. Hepimiz bu yollardan geçtik. Konuyla ilgili olarak Avrupa'lıların bazıları, seksin maçlardan önce, bazıları da maçlardan sonra yapılmasını öneriyor. Bizimkiler de tamamen yasak ettiğine göre, bu işi yine çaktırmadan özel olarak sizler halledeceksiniz. Ölçüsüne gelince, bu işin ölçüsü taksimetresi yok aslanım. Bu nedenle daha ne söyleyeyim çocuklar?SPORTİF ANISporcuların seks sorunuyla ilgili bir anı var. Ancak kahramanlarının kulüp ve isimleri bende saklı, anlatayım da dinleyin. Geçmiş yıllarda, büyük kulüplerimizden birinin basket takımı kampa giriyor. O dönemde de yine gençlerin seks sorunları var. Aralarında en uzunlarından biri arkadaşlarını topluyor ve ‘‘Çocuklar otelin karşısındaki bahçedeki köşkte bir kız var, şahane. Yatak odası da evin birinci katında. Ve kız daima çırılçıplak. Perdeler de açık. Her gece soyunup saatlerce cimlastik yapıyor. Var mısınız?’’ diye soruyor. Tabii takımın tamamı da okey deyince, keyifli bir program yapılıyor. Gece yöneticiler yatıp uyuyunca, bizimkiler de sessizce birerle kol, karşı bahçeye. Havada zifir karanlık. Göz gözü görmüyor. İki metrelik pivot önde, diğerleri arkalarında, ağaçların çalıların aralarında sessizce hedefe doğru yürüyorlar. Derken, rehber pivotun birden boynuna bir ip dolanıyor ve pivot arkadaşlarına dönüp feryadı basıyor. ‘‘Kaçın arkadaşlar, bana kement attılar’’ diye bağırınca bütün takım geriye doğru kaçmaya başlıyorlar. Kısa sürede otele varıp, hep birlikte bir odaya toplanıyorlar. Hepsi ‘‘Acaba pivota ne oldu?’’ merakı içindeyken, seks rehberi ünlü pivot, kahkahalarla içeri giriyor. Hepsi merakla ‘‘Hayrola, nasıl kurtuldun?’’ diye sorunca, pivotumuz cevabı patlatıyor ‘‘Ne kurtulması yahu. Lanet olsun, meğer o ip, çamaşır ipiymiş. Ağaçların iki dalı arasına gerilmiş. Herhalde kızın çamaşır ipi. Tabii kardeşinizin boyu da minare olunca, ....’’
button