Fener'imi özledim
Güncelleme Tarihi:
Hem de çok özledim. Kanaryalar adeta burnumda tütüyor. Sevgilisinden ayrı kalmış aşıklar gibiyim. Şu lig arası çalışma ve maçları sona ersin, herhangi bir ciddi rakip karşısında sahaya çıksınlar, şöyle bir ‘‘Oh be dünya varmış’’ diye özlem gidermenin ateşi ile yanıp tutuşuyorum.
Neymiş efendim ‘‘Spor yazarı takım tutar mıymış?’’ Tabii tutar kardeşler. Siz bakmayın o ukala takımına, adam takım tutmayacak da balık mı tutacak, spor yazarı insan değil mi? Üstelik Allah'ın bildiğini kuldan niye saklayayım? Fenerbahçeli spor yazarıyım ve Kanaryaların taraftarı olmanın gururunu yaşıyorum.
Nerede kalmıştık... Kanaryalar şöyle bir sahaya çıksınlar, ateşli taraftarların tıklım tıklım doldurduğu tribünler ‘‘Fener... Fener’’ sesleri ve marşlarıyla yeri göğü inletsinler. Maç başlasın, rakip kim olursa olsun, Rüştü'den çıkan top, Uche'ye, ondan Högh'e, derken, Murat devreye girsin, hemen yanı başında Metin Diyadin'e ölçülü bir pas, o arada adeta bir keklik gibi gol yoluna dalıveren Moshoeu'ye uzanan top ve onsekiz civarında sihirbaz Baliç... Sonra sihirli bir verkaç ve de rakip ağlara gömülen bir gol daha.
Zirveye Fener damgası
Vay anam vay... Gelin de bu tabloyu özlemeyin, gelin de o yemyeşil çimen sahada futbol topunun Fenerbahçe adına kanaryalar gibi şakıyıp, adeta dans edişine hayran olmayın bakalım.
Kurulduğu andan itibaren yaklaşık bir asırdır sporun her dalında daima liderlik kovalamış ve çoğu kez lider olmuş Kanaryalar, hala şampiyonluk kovalıyor ve ligin ilk yarısında da yine lider oluyorsa kimseler kusura bakmasın büyük değil, hem de çok büyük bir spor kulübüdür Fenerbahçe.
F.Bahçe'de başta başkanlar olmak üzere, yöneticilerin de ayrıcalığı vardır. Örneğin, transfer dersin, Okocha gitmek istiyorsa 5 dakikada satılıp trilyonlar kasaya konur, Baliç gelmek istiyorsa yine 5 dakikada trilyonlar ödenip olay kapanır. Gelen razı, giden razıdır. Kimselerden çıt çıkmaz.
İşte ben bunun için Fenerbahçeli'yim. Yöneticisi yönetici, sporcusu sporcu olan, sporu spor için yapan, sporun her dalında binlerce gencin şahane tesislerinde öncelikle amatörce spor yapmasını sağlıyorsa ben bunun için aşıkım Fenerbahçe Spor Kulübü'ne. Bu nedenle özlüyorum Kanaryaları...
Asırlık çınar
İşte asırlık Fenerbahçe bu ayrıcalığı nedeniyle büyüktür ve bugün milyonlarca insanımız da bunun için Fenerbahçeli olmaktan gurur duyar.
Her şeyi, hepsini bir yana bırakın, bir gün yolunuz düşer de Fenerbahçe'nin, Fenerbahçe'deki sosyal tesislerine şöyle bir uğrarsanız, başta eski başkanlarımızdan Faruk Ilgaz olmak üzere futbolcu olarak K.Fikret, Halit, Erol, Erdal, Dr.Melih, Canavar Burhan, Aydemir, Ziya, Ercan, Cemil, Fuat, Ogün, Alparslan, Selçuk, Abdullah, Osman, Şükrü, Yavuz, Tuncay, Şevki, Hazım, Nedim, Necdet ve Niyazi'lerle karşılaşır, ayrıca sporun öteki dallarına yıllarca hizmet vermiş, başarıdan başarıya koşmuş şampiyonlarla birarada olmanın mutluluğunu yaşar, Fenerbahçelilerin büyük aşkı Semai Şatıroğlu ile yarenlik etmenin doyumsuz zevkini yaşarsınız.
Onlarla tanışmaktan, boyunlarına sarılıp kucaklaşmaktan büyük zevk alırsınız. Çünkü Fenerbahçe asırlık yıkılmaz bir çınar ve iftiharlık spor ailesidir.
Kanarya ve bülbül
Geçen akşam TRT'de ‘‘Türk Sanat Müziği Ayın Konseri’’ni izlerken, yine öylesine duygulandım, o kadar coştum ki, hayal dünyamda sanatsal bir olay gibi kendimi bir anda Fener'in maçında sandım. Düşünün, Mehpare Çelik sunuyor, Şef Ziya Taşkent yönetiyor ve fasıl da ‘‘Hicaz Faslı...’’ Finalde de İsmail Bülbül hocadan ‘‘Bülbül Kasidesi.’’ Bir yanda şakıyan bülbüller, öte yanda özlenen Kanaryalar... Gel de duygulanma, gel de Fener'in özlemiyle gözlerin yaşarmasın bakalım.
Eeee beyler, gördünüz Fener özlemi tatlı hayallerle süslenip Şeker Bayramı'nın tadına karıştı. Bütün sporseverlerin bayramını kutluyor, sizin de hayallerinizin şekerler gibi tatlı olmasını diliyorum.