Fener'e antrenör olmak için ölüyorum

Güncelleme Tarihi:

Fenere antrenör olmak için ölüyorum
Oluşturulma Tarihi: Ekim 08, 2009 00:00

1980’li yılların sonuydu. Benim gibi Fenerli çocuklar eski efsanelerle avutulurdu. Lukovcan’lar, Samsun faciaları, beşincilikler laciverdimizi soldurmuştu. Sonra o geldi. Gördüğümüz ilk futbol sihirbazı. Ortalığın tozunu attı. Ama ona doyamadan bizi bıraktı. Bir daha benzeri gelmedi. Bugün en çok izlediğimiz spor yorumcusu olmasının altında belki biraz da bu erken ayrılık yatıyor. Rüzgârın oğlu, “Şeytan” Rıdvan yaptığı her kıvrak yorumda hatırlayanlara biraz da o tadı veriyor. Çalımların, fulelerin, futbolun kıvrak günlerinin tadını... Rıdvan Dilmen, hakkında merak edilenleri ve gelecekteki planlarını Tempo dergisine anlattı.

Haberin Devamı

* Maradona’ya Zidane ve Beckham ile ilgili ne düşündüğü sorulduğunda, “Çok iyi oyuncular. Ama bence futboldan bizim kadar zevk almıyorlar” demişti. Futbolun eski tadı kalmadı mı?

- Futbolcunun üç dönemi vardır: Oyunculuk öncesi, oyunculuk ve oyunculuk sonrası. Çocukken parayı düşünmezsin. Futbolcu olmak istersin. Ama futbol hayatın bittiği zaman, ailenin geleceğini garanti altına almadıysan ‘Eyvah’ diyorsun. Maradona, “Ben zevk için oynardım ama Zidane öyle değil” diyor. Ben hiçbir zaman parayı düşünmedim.
    
* En sevdiğiniz antrenör kimdi?

- Hepsinden bir şeyler çaldım. Fatih Terim’den liderliği, Mustafa Denizli’den kaybedince bile güçlü olmayı. Holger Osieck da inanılmaz iyi bir antrenördü.

* Fenerbahçe, ekonomik açıdan rakipleri geride bıraktı ama Galatasaray ve Beşiktaş şampiyonlukları görüyor.

- Bütçemizin hakkını veren bir kadro oluşturamıyoruz. Bu bütçeyle Fenerbahçe’nin 10 yılın 9’unda şampiyon olması lazım. Ekonomi yükseldi, futbol takımı zayıfladı, ilginç.

FENER’E ANTRENÖR OLMAK İÇİN ÖLÜYORUM

Haberin Devamı

* Aziz Yıldırım, “Futbolu profesyonellere bırakıyorum” der mi?

- Zannetmem.

* Futbol yorumculuğu yapıyorsunuz. Nereye kadar?

- Antrenörlük yapmak istiyorum. Ama antrenör arkadaşlarım da “Hocam, Allah aşkına yer değiştirelim” diyor. Çok sıkıntılılar. Bize antrenörlük eğitimi veriyorlar ya, başkanlarının da alması lazım. Futbolu teknik adamdan daha iyi bildiklerine inanıyorlar. şaka değil!

* Antrenörlüğe dönecek misiniz?

- Bu durumda dönmeyeceğim.

* Sizi Fenerbahçe’nin başında görmek isterdim.

- Ölüyorum. O kadar çok antrenörlük yapmak isterim ki. Ama bir daha git gel yapmak istemiyorum.

* Size sabır gösterilmedi mi?

- Başkanım, taraftarım hiçbir zaman kötü davranmadı. Ama basın üzerime çok geliyordu, kaldıramadım.

* Fenerbahçe’den teklif gelse...

- şu anda gitmem. Önce devrim yaratayım bir yerde.

* Futbolcuyken yaşadığınız en büyük sevinç?

- Fenerbahçe’de oynadığımı hayal ederdim. Cemil olurdum, milli takımda oynamak isterdim. Bunlar gerçekleştiğinde çok mutlu oldum. Onun dışında, klasik: 3-0’dan 4-3’lük maç.

* En büyük üzüntü?

- Sakatlığım ve 8-0’lİk ingiltere maçı.

FATİH TERİM ÇOK FIRLAMA

* Sonraki kuşaklara sevimsiz bir hırs geldi. Terim etkisi mi?


- Bazı oyuncuya “Vur” dersin, öldürür. Fatih Hoca’yı da tanırsan çok seversin. Çoğu insana antipatik gelir ama inanılmaz fırlama, esprili yönleri vardır.

* Televizyon izler misiniz?

- “Kurtlar Vadisi”nin tüm bölümlerini izlemişimdir. Perşembe günleri bütün randevularım iptal.

* Gece dışarı çıkıyor musunuz?

- Belki ayda bir.

* Bir gece Bülent Ersoy ile tartışıp ortalığı dağıtmışsınız...

- Fenerbahçe’nin şampiyonluk kutlamasında oldu. Serkan Acar ve eşi Zeynep Değirmencioğlu ile birlikte gitmiştik. Bir ara Zeynep Abla’ya “Bülent Ersoy’u çok seviyorum, hastasıyım” dedim. şarkı söylerken iki kişinin konuşmasını saygısızlık kabul edermiş. Tepkisi çok sert oldu. “şeytan mısın, şam şeytanı mısın, nesin?” dedi. O gün bir kadeh şarap içmiştim. Onun etkisiyle şişe salladım. Sonra ortak bir dostumuz bizi barıştırdı.

BU TAKIMI GÖRMEK LAZIM

Fenere antrenör olmak için ölüyorum

 
* Tatile gitmeyi en sevdiğiniz yer neresi?


- Çeşme’ye gittim, “Başka yere gitmem” dedim, Marmaris’e gittim aynı şeyi düşündüm...

* Yurtdışına çıkıyor musunuz?

- Gidiyorum. Maçları kaçırmamaya çalışıyorum. ıki gün önceden gidip geziyorum. 

* Spor yapıyor musunuz?

- Salı ve perşembe günleri top oynuyoruz. Metin, Oğuz, Fatih Hoca, ben, Acun, Memati’den oluşan bir takımımız var. Çok komik oluyor maçlar. Bazen oğlum da geliyor. Bir gün oğlum sakatlandı. Fatih Hoca, “Oğlum sizin ailede ırsi herhalde bu” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!