'Fenerbahçe'ye saygı duyuyorum ama...'

Burak Yılmaz, GSTV'ye yaptığı açıklamada, Spor Toto Süper Lig ve UEFA Şampiyonlar Ligi'ndeki hedefleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ligde sezonun ikinci yarısında önemli bir fikstür avantajları bulunduğuna dikkati çeken Burak, şöyle konuştu:

"Özellikle fikstür nedeniyle ilk 5-6 haftada önemli değişimler gösterebilecek bir lig yaşayacağız. Fenerbahçe ile kendi evimizde oynayacağız. Puan farkıyla ilgili çok şey konuşulabilir. Sonuçta rakibimiz 8 puan önde ve saygı duymak lazım. Kendilerine güvenleri üst seviyede. Fenerbahçe'ye saygı duyuyorum ama Allah izin verirse bu puan farkını kapatacağız. Bu kolay kapatılabilecek bir fark değil, ancak kapanamayacak bir fark da değil. Geçmişte bu seviyede puan farklarının kapandığına şahit olduk. Yeter ki taraftarımız bizimle birlikte olmayı sürdürsün, Juventus maçında yaşadığımız ortamı devam ettirsin. Bence ikinci devre lig yeniden başlayacak."

Sarı-kırmızılı takımın üst üste puan kayıpları yaşadığı bir dönem olduğunun hatırlatılması üzerine Burak, "Üst üste başarılar, şampiyonluklar yaşayan takımlarda bir bocalama dönemi mutlaka olacaktır. Biz de onu yaşadık ve atlattık. Şu an ikinci devreye iyi bir takım, son iki sezonun şampiyonu olarak hazırlanıp bu hedefe ulaşmak istiyoruz" dedi.

Sezonun ilk yarısı gol yollarında başarılı olamadığı bir dönem geçirmesi ve sonra yeniden toparlanmasıyla ilgili başarılı futbolcu, "Her santrforun yaşayabileceği şeyler bunlar. Her oyuncu bunu yaşayabiliyor ve benim de başıma geldi. Atacağınız bir golle bunu kırabiliyorsunuz. Benim adıma gol biraz geç geldi. 4-5 hafta gol atamadım. Bu dönemde önemli gol fırsatlarını değerlendiremedim. Şanssızlık, kabiliyetsizlik, yeteneksizlik, her türlü eleştiriye açığım. O dönem bunları barındırıyordum. Ben taraftarımızla ilgili bir sıkıntı yaşamadım. Eleştiri yapanların da işleri bu. Ailemin ve takım arkadaşlarımın desteğiyle atlattım" ifadelerini kullandı.

"Drogba ile oynamaktan gurur duyuyorum"

Burak Yılmaz, Fildişi Sahilli yıldız oyuncu Didier Drogba ile birlikte oynamaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Takımda Drogba ile birlikte çift forvet olarak oynadıkları söylense de, kendisinin daha çok kanatlarda oynadığını vurgulayan Burak, "Drogba ile ilgili söylenecek tek şey, büyük bir oyuncu olduğu. Farklı özelliklerimiz var. O yüzden birbirimizi tamamladığımızı söylüyorum. Umut Bulut da yine öyle çok iyi bir oyuncu. Ben forvetten yana sıkıntı yaşadığımızı zannetmiyorum. Drogba, önemli seviyelerde önemli başarılar kazanmış, büyük bir futbolcu. Onunla birlikte oynamak bana gurur veriyor" şeklinde konuştu. Aynı evi paylaştığı takım arkadaşı Selçuk İnan'la olan yakınlıklarına da değinen Burak Yılmaz, "Selçuk'la 15 yaşından beri birlikteyiz. Kardeş gibiyiz. Böyle dostluklar kolay yakalanmaz. O benim her kötü zamanımda yanımdaydı, ben de onun yanındaydım. Böyle şeyler nadir bulunur. Kendimi şanslı hissediyorum. Her yönüyle güvenebileceğim bir dostum var. Kalbi çok güzel bir insan, her şeyin en güzelini hak ediyor" diye konuştu.

"Arda bizi gururlandırdı"

Burak Yılmaz, dün Atletico Madrid formasıyla İspanya Ligi'nde Barcelona'ya karşı ter döken ve sergilediği başarılı futbolla övgü alan Arda Turan'ın kendilerini gururlandırdığını söyledi. Barcelona'nın yıldız ismi Lionel Messi ile Arda'nın maç sonunda formalarını değiştirdiklerinin hatırlatılması üzerine Burak, şunları söyledi:

"Forma değiştirmeleriyle ilgili değil ama performansıyla ilgili ilgili çok güzel şeyler söyleyebilirim. En yakın arkadaşlarından biri olarak gurur duydum. Kaçırdığı önemli bir gol fırsatı vardı ama çok iyi oynadı. İspanyol basınında da çok güzel tepkiler var. Oradaki 2,5 senelik performansıyla güzel bir saygı kazanmış. Bizleri temsil ediyor. Maçtan sonra bana 'Olmadı, keşke olsaydı' diye mesaj attı. Ben de ona destek verdim. Bizi dün gururlandırdı. İnşallah Atletico Madrid'le lig şampiyonluğunu da kazanır ve futbol hayatına en iyi yerlerde devam eder."

"Eksik yönlerimle ilgili sürekli çalışıyorum"

Özellikle son sezonlardaki başarılı performansıyla Spor Toto Süper Lig'de 100 gol barajını aşmayı başaran Burak, eksik yönleriyle ilgili sürekli çalıştığını kaydetti. Galatasaray'da ve bir önceki takımı Trabzonspor'da iyi bir ortamda çalıştığını ve kendisini şanslı hissettiğini vurgulayan Burak, "Yakaladığım başarının arkasında takım arkadaşlarım, hocalarım ve taraftarlar da var. Kendimi şanslı hissediyorum. Benim de sürekli eksiklerim çıkıyor. Hiçbirimiz dört dörtlük değiliz. Kafa toplarıyla ilgili, hücum presiyle ilgili kendimi geliştirmem lazım. Bunların üzerine çalışıyorum ve mesafe kat ediyorum. Ben hiçbir şeyle yetinen bir oyuncu değilim. Yetinmeyi sevmiyorum. Sürekli daha iyisini yapmaya çalışıyorum Bunları sahaya yansıtınca ben de mutlu oluyorum" diye konuştu.

"Juventus maçının ardından her yönümüzle değiştik"

Burak Yılmaz, UEFA Şampiyonlar Ligi B Grubu'ndan çıkmalarını sağlayan Juventus galibiyetinin kendileri için bir dönüm noktası olduğunu belirtti. O maçın yoğun kar yağışından dolayı ikinci günde tamamlanabilmesiyle ilgili olarak "Bizim için hayırlısı olmuş" diyen sarı-kırmızılı futbolcu, "Juventus'u öyle hava ve saha şartlarında da olsa 1-0 yenmek kolay değil. Juventus maçını kazandıktan sonra her şeyimizle değiştik. Özgüven, performans ve taraftar bütünleşmesi açısından tamamen değiştik. Daha farklı bir takım olduk. Juventus maçının bizim için dönüm noktası olduğunu söyleyebilirim. Bir oyuncu olarak taraftarımızla gurur duyuyorum. Ertelenen maçın ikinci gününde, iş saatine denk gelmesine rağmen daha fazla seyirci bize destek verdi. 'Allahım ne olur bu maçı taraftarımız için kazanalım' dedim. Onlar bizimle gurur duyuyorlar ama biz de onlarla gurur duyuyoruz" şeklinde görüş belirtti.

UEFA Şampiyonlar Ligi ikinci turunda Chelsea ile yapacakları maçlar öncesinde önlerinde uzun bir zaman olduğunu aktaran Burak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Şu an o maçı çok kafama takmıyorum. Bizim için önemli olan lig maçlarımız var. Aklım fikrim lige iyi hazırlanmakta. Şu anda iyi çalışıyoruz ve ilk düşündüğümüz de lig. Chelsea maçı gibi maçların havası farklı oluyor. Şampiyonlar Ligi'ne düzenli katılan, iyi oynayan ve iddialı olan bir takım haline geldik. Chelsea Teknik Direktörü Jose Mourinho da geçen seneden bizi biliyor. İki taraf da rahat değildir ve birbirinden çekiniyordur. Chelsea tabii ki büyük bir takım ama Galatasaray da Avrupa'da hep başarılar kazanmış, olmaz şeyleri oldurmuş bir ekiptir."