Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2015 16:35
Fenerbahçe’de önemli izler bırakan Atkinson Lig Radyo’da Yetkin Etkin ile Ajans Futbol’a konuk oldu.
İşte o söyleşiden satırbaşları…
Fenerbahçeliler seni uzun süre unutamıyor. Türkiyeden ayrıldıktan ve futbolu bıraktıktan sonra neler yapıyorsun?
Futbolu çok üst düzey yaşadıktan sonra özellikle son dönemimde çok takım değiştirdim. Ş.Wednesday takımında beraber top oynadığım arkadaşımla beraber bir şirket kurduk ve oyuncu menajerliği ile ilgileniyorum. Hatta Türkiyeden de futbolcu transferi konusunda görüşmelerimiz oldu.
Bir parçam hala Fenerbahçe de...
Fenerbahçe ismini ne zaman duysam muhakkak izlerim. Türk futbolunun da özellikle avrupa maçlarını izlerim. Son oynanan Bjk-Liverpool maçını izledim ve çok iyi bir sonuçla bitti. Beşiktaş çok iyi oynayarak sembolik bir galibiyet aldı. Bu tarz galibiyetler sadece kulüp zihniyetinde değil ülke adınada çok değer görüyor. Her maçı seyredemiyorum ama avrupada denk geldiği zaman kaçırmam. Bir parçam hala Fenerbahçe de...
Araba hediye edilmedi biraz şov odaklıydı
Bana Mercedes’i hediye etmediler sadece kullanmak için verdiler. Bu olay bir şov maksatlı gibiydi.
Gs maçında attığım goller benim için kolay oldu
3 gol attığım derbiyle ilgili bizim takım o dönemde zaten çok başarılıydı. Benim için aslında atılan goller son derece kolay oldu. İyi paslar gelince bana sadece dokunmak kaldı.Türkiyede derbiler çok heyecanlı geçiyor. Özellikle benim oynadıklarım muhteşemdi diyebilirim. Bu kadar tutkulu olacağını hiç düşünmüyordum. 2-3 gün önceden maçın heyecanını yaşıyorsunuz. Özellikle Galatasaray maçı geldiği zaman hayat dururdu.
Fenerbahçe’de oynamak kolay değil
Emenike’yi çok iyi tanımıyorum o açıdna yorum yapmam çok doğru olmaz. Ama şunu söyleyebilirim Fenerbahçe de oynayan bütün forvetlerin çok çalışması lazım. Çünkü baskı çok fazla bunu kaldırabilmek kolay değil. Ancak gol atarsanız rahatlayabiliyorsunuz.
Aykut Kocaman gayet başarılı Aykut kocaman çok değerli bir isim ve cool bir yapısı var. Türkiye’ye geldiğimde görüşme fırsatı bulmuştum. Oyuncu olarak da başarılıydı teknik direktörlüğü de bir o kadar başarılı.
Türkiye’den ayrılırken sorun yaşadın mı, yoksa kendi isteğinle mi ayrıldın? Burada iki sene oynadın. Peki bunu yeterli buldun mu, yoksa daha uzun kalmayı mı isterdin? Ne düşünüyorsun?Öncelikle şunu belirteyim: Bir sene oynadım. Aslında kalmak istiyordum çünkü ilk yıl her zaman en zorudur. Alışmanız zaman alır. Kalmak istiyordun ama başkan Ali Şen’in başka fikirleri vardı. Yaz kampı başlamadan önce bana bir bilet verip yolladılar ve “İrtibatta kalalım” dediler. Daha sonra benimle iletişime geçip nerede olduğumu sordular. Ben de onlardan davet beklediğimi söyledim. Açıkçası o süreç bana şaka gibi geldi. 27-28 yaşındaydım, kariyerimin en verimli dönemini geçiriyordum ama maruz kaldığım şeyler bana komik geldi. Tek istediğim, başkanın ve taraftarın bana saygı duymasıydı ama yönetim ikinci sezonda beni istemedi. Sözleşmemde bir madde vardı. Beni kadroda düşünmediklerini ilk sezonun sonunda, mayıs ayında söyleseler ben de başka bir kulübe gidebilirdim ama benimle konuşmadılar bile. Hatta yeni oyuncu bile transfer ettiler. Beni öylece uzaklaştırmak istediler. Yani ayrılırken kesinlikle mutlu değildim. O olaydan sonra da yaklaşık 18 ay futbol oynayamadım.
Bunu bilmiyordum, bir hayli üzücü olmalı... Evet. Orada harika bir dönem geçirmiştim. Galatasaray’la oynadığımız ilk maçta hat-trick yaptım ve kulüp tarihinde bunu başaran ilk oyuncu oldum. Herkes bundan bahsediyordu. Hatta bana hediye olarak Mercedes marka bir araba verdiler ama ayrılırken geri aldılar! Söyledikleri her şey yalan. Ben oraya geldim ve takımın şampiyon olması için elimden geleni yaptım. Bana söylediklerine göre uzun süredir şampiyon olamamışlardı. Bunu başardığım için kendimle gurur duydum. Taraftarlar için de çok mutlu olmuştum. Türkiye’ye gelmeden önce Fenerbahçe’nin adını bile duymamıştım. Galatasaray’ı tanıyordum ama Fenerbahçe’den haberim yoktu. Türkiye’ye gelince Fenerbahçe’nin ne kadar büyük bir kulüp olduğunu gördüm. Tekrar zirveye çıkmalarına yardım etmek bana gurur verdi. Bu yüzden ayrılış şeklimden memnun değilim.
O dönem başkan Ali Şen’di ama daha sonra göreve Aziz Yıldırım geldi. Onunla ilgili bir şeyler hatırlıyor musun? Şu an başkan olduğunubiliyor musun? Hayır, hiçbir şey bilmiyorum. Belki görsem hatırlarım ama neler yaptığından haberim yok. Ben ayrıldıktan sonra kulüp yapısında değişiklikler olduğunu düşünüyorum. Ben oradayken her şey farklıydı. Yani son 10-15 yıldır başta kim varsa çok iyi bir iş çıkarıyor olmalı.
Fenerbahçe taraftarına söylemek istediğin bir şey var mı? Sence bu sene Süper Lig’de kim şampiyon olacak. Türk futboluna yönelik mesaj vermek ister misin?Türk taraftarlar ülke futboluna inanmaya devam etsin. Tutkularını korumaları gerektiğini düşünüyorum. Fenerbahçe taraftarı da aynı şekilde takımına güvenmeli, her zaman desteklemeli ve sadık kalmalı. Yeterince azimli ve kararlı olurlarsa takımlarının kazanmasına yardım ederler. Her zaman pozitif düşünmeye devam etsinler. Türk insanı bana hep çok nazik davrandı. Onlara da buradan selam yolluyorum.
Türkiye’de antrenör, scout, yönetici ya da herhangi bir görevde çalışmayı düşünüyor musun?Neden olmasın? Tabii önce çalışma koşullarına bakmak gerek. Karşıma böyle bir fırsat çıkarsa değerlendirebilirim. Futbolculuğumda birlikte oynadığım birçok oyuncunun şu an teknik direktör olduğunu görüyorum. Günün birinde Türkiye’ye gelip onlarla çalışmak harika olur.