Güncelleme Tarihi:
Hürriyet yazarları Güntekin Onay, Mehmet Arslan, Fırat Aydınus ve Uğur Meleke, Futbol Konseyi'nde haftanın karşılaşmalarını ve olaylarını değerlendirdi.
1- Beşiktaş’ta bu sezonun beşinci teknik sorumlusu en son Polonya’yı çalıştıran Fernando Santos oldu. Santos doğru tercih mi?
GÜNTEKiN ONAY: DiSiPLiNLi VE KAZANMA ODAKLI
SANTOS’UN ARTILARI: 1-) Tecrübe. 2-) Disiplin. 3-) Kazanma odaklı pragmatik ve taktiksel oyun anlayışı. EKSiLERi: 1-) Estetik ve göze hoş gelen futboldan ziyade skor odaklı oyun. 2-) Defansa, hücumdan daha çok önem vermesi. 3-) 13 yıldır kulüp takımı çalıştırmaması. Beşiktaş’ı, içinde bulunduğu durumdan ancak bu kadar büyük deneyime sahip bir teknik adam çıkartırdı. Bu anlamda tercih doğru. Ancak Portekiz ile 2016’da şampiyon olurken dahil tüm maçların 90 dakikası berabere bitti. Milli takım ve kulüp çalıştırmak farklı şeyler. Ümit ediyorum ki Santos’un Yunanistan, Portekiz ve Polonya ulusal takımlarında oynattığı skor odaklı defansif futbol milli takımlara özgü bir anlayıştır. Beşiktaş sonuç alacaktır ama izleyenler eğlenecek mi? O sorunun cevabını merak ediyorum.
MEHMET ARSLAN: FUTBOLCU DiKTASI BiTER
Hollandalı hocaların Türkiye karnesi parlak değil. Bu bakımdan Van Bronckhorst hamlesinden geri dönmek Beşiktaş adına olumlu adım. Santos ise saygı duyulan bir isim. Beşiktaş adına kayıp diye nitelediğim ligin ikinci yarısı, onun adına hem ligin dinamiklerini tanımak hem de yeni sezona hazırlanmak için bir şans. 30 yıllık tecrübe ve yıldız yönetimi konusundaki deneyimi onu soyunma odasının hakimi yapacaktır. Bir sezon boyunca şikayet edilen futbolcu diktası Santos ile son bulur. Ama unutmayın teknik adamın başarısını kaliteli oyuncular belirler. Onun için sıradaki hamleler Santos kadar isabetli olmalı.
UĞUR MELEKE: 13 YILDIR KULÜP TEMPOSUNDAN UZAK
Beşiktaş’ın teknik direktör seçimini yadırgadığımı itiraf etmeliyim. Zira ilk adı anılan Oliver Glasner’lerden, Bruno Genesio’lardan, Giovanni Van Bronckhorst’lardan buraya gelinmesini beklemiyordum. Fernando Santos 69 yaşında. 13 senedir kulüp takımı çalıştırmamış. Tam 13 yıl hafta-hafta kulüp temposundan uzak kalmak kritik. Ayrıca Portekiz Milli Takımı’nın o şahane kadrosuyla kupa kazanırken bile göze hoş gelen bir futbol oynamıyorlardı, tarzı genelde pragmatikti. Bu emniyetli ve pragmatik anlayışı ben bir türlü sevemedim. Nasıl Vitor Pereira ve Valerien İsmael’in geldikleri ilk gün endişemi dile getirmiştim, Santos da doğrusu beni kaygılandırdı. Umarım yanılırım.
FIRAT AYDINUS: BU SEZON BiR FIRSATTIR
Fernando Santos, savunma anlayışlı felsefeyi ön planda tutan, sert ve disiplinli bir teknik adam olarak biliniyor. Futbol iklimi bazında baktığımızda bizimle benzerlik taşıyan atmosferlerde teknik adamlık yapmış olması adaptasyon konusunda zorluk yaşamayacağının göstergesi. Şurası bir gerçek; kaçmış olan bu sezon, mevcut kadronun ihtiyaçlar paralelinde revize edilmesi, Santos’un Beşiktaş’a uyumu ve doğru oyuncular seçebilmesi adına kendisine mükemmel bir zaman fırsatı veriyor.
2- F.Bahçe, Cengiz’in solosuyla İstanbulspor’u farklı geçti. Stoperde Serdar, sağ bekte Mert, merkezde Crespo’lu F.Bahçe nasıldı?
GÜNTEKiN ONAY: FRED DÖNÜNCE DÜZELiR AMA...
Fenerbahçe, 1-0’dan sonra oyunun kontrolünü tamamen İstanbulspor’a verdi. Açıkçası 5-1 biten bir maç olsa da Cengiz Ünder ve Sebastian Szymanski dışında ofansif performanslar düşüktü. Edin Dzeko ve Dusan Tadic beklentilerin çok altında kaldılar. Farklı skorun nedeni, İstanbulspor’un bireysel hataları ve 3-1’den sonra çözülmesi idi. Fenerbahçe, Fred dönünce yine güç kazanacak ama Tadic ve Dzeko gibi iki süper yıldızın toparlanması şart.
UĞUR MELEKE: FENERBAHÇE iÇiN OLUMLU SiNYAL
İstanbulspor, başkanının sahaya girdiği Trabzon maçının ortasına kadar gayet iyi futbol oynuyordu. Kadroları yeterli değil ama oyunlarında net bir gelişim söz konusuydu. Ancak Fenerbahçe karşısında inancı azalmış gördüm İstanbulsporlu futbolcuları. Fenerbahçe’nin de Fred’in olmadığı bir günde ilk defa önde bu kadar top kazandığını görüyoruz. Mert Müldür bir tık daha iyiydi. Crespo sağ kanat hücumlarına destek verdi. Cengiz zaten kariyerinin maçını oynadı. Fenerbahçe için olumlu sinyaller olan bir maçtı yani.
FIRAT AYDINUS: iSTANBULSPOR TAM 16 ŞUT ÇEKTi
Puan cetvelinin birincisi ile sonuncunun müsabakasında, Fred’siz Fenerbahçe’nin sonuca gitme adına bireysel yeteneklerin öne çıktığı bir maça daha şahit olduk. Bu maçta da Cengiz devreye girerek 68 dakikada resital yaptı. Tadic’in haftalardır devam eden düşüşü ve İsmail ile Crespo’nun orta sahada uyumsuzluğunun göze çarptığı maçta, İstanbulspor’un 90+6 dakikada Fenerbahçe kalesine 16 şut çekip, 21 defa ceza sahasında topla buluşması dikkatten kaçmaması gereken bir istatistik.
MEHMET ARSLAN: ÇOK TALiHSiZ BiR AÇIKLAMA
Fenerbahçe’yi İstanbulspor maçındaki performansı ile değerlendirmek hata olur. Neredeyse düşmesi kesinleşmiş bir ekibe karşı ne yapması gerekiyorsa onu yaptı ve kazandı. Benim merak ettiğim asıl nokta bundan sonraki zorlu süreçte yaşayacakları. Başkan Ali Koç’un, “Ben olduğum sürece Fenerbahçe’yi şampiyon yapmazlar” sözünün etkisini merak ediyorum. Eğer başkan buna gerçekten inanıyorsa, takımın motivasyonunu düşünün. Ne yazık ki çok talihsiz bir açıklamaydı. Umarım bu duygu futbolculara çok az yansır.
3- G.Saray, ilk bir saatinde zorlandığı maçta Konya’yı geçti. İcardi’sizlik G.Saray’ı nasıl etkiledi? Ve sakatlığı sürerse ne kadar etkiler?
FIRAT AYDINUS: iCARDi VE TORREiRA’YI ARADI
Galatasaray’da eksiklerin arasında yokluğu en çok hissedilen isimler İcardi ve Torreira idi. Konyaspor karşısında gol yollarında ve son vuruşlarda görülen acemilik ile birlikte rakip takımın kaptığı toplarla ani geçişlerinde yaşanan sıkıntı çok net bir şekilde bu iki oyuncuyu mumla arattı. Sıkışan oyunda bu sezon Galatasaray’ın en iyilerinden biri olan Abdülkerim devreye girdi ve takımının haftayı kayıpsız geçmesini sağladı.
MEHMET ARSLAN: ABDÜLKERiM TAKIMIN YÜREĞi
30 şut atmış ve 10 isabet sağlamış Galatasaray. Son dakikalarda altyapıdan 3 oyuncuyu oynatmış. Sadece bu istatistik bile hiçbir oyuncunun eksikliğini hissetmediğini gösteriyor. Evet Halil Dervişoğlu, İcardi’nin yerinde etkisizdi ama takım kendi içinde skoru üretecek yeni yıldızlar çıkarmayı başardı. Sadece İcardi’ye bağlı gol üretme sorununu da ortadan kaldırdı. Küçük bir not düşmek isterim Abdülkerim için. Takımın, beyni, yüreği, atar damarı haline geldi. Yılın futbolcusu olmaya aday, Ferdi Kadıoğlu ile birlikte.
GÜNTEKiN ONAY: SERT VE AGRESiF OYNADILAR
Galatasaray çok önemli oyuncularından yoksun olduğu halde farklı kazandı. Bu önemli. 3 gol attı, Zaha, Mertens ve Kerem Aktürkoğlu ile de kaçan en az 4-5 pozisyonu var. Kaleci Deniz’in de kurtarışlarını sayarsak sarı kırmızılıların üstün ve güçlü bir oyun ortaya koyduğunu ifade edebiliriz. Sahanın her bölgesinde sert ve agresif oynadılar, topu kazandıktan sonra da hızlı hareket ettiler.
UĞUR MELEKE: 30 ŞUT ATTI, 13 KORNER KULLANDI
Galatasaray bu sezon ilk defa Davinson-Torreira-İcardi iskeletinin tümünden yoksun çıktı sahaya. Üstelik Boey gibi olağanüstü istikrarlı bir oyuncu da yokken. Ancak bu kadar kritik eksiğe rağmen maçı rakip ceza alanında 35 dokunuş, 30 şut ve 13 kornerle bitirmeleri iştahlarının kanıtı. Kaan Ayhan bu sezon ilk kez başladığı sağ bekte çok iyiydi. İlk 2 golde de topu kazanan Zaha. Kerem Demirbay son 180 dakikada 6 etkili şut attı. Ve Abdülkerim de bir İcardi golüyle kopardı maçı. Bu kadar eksikle geçilen viraj önemli.
4- Trabzon, Ankaragücü engelini 1-0’lık skorla geçti. 10 maçta 21 puan toplayan Avcı’nın performansını nasıl değerlendirirsiniz?
MEHMET ARSLAN: ABDULLAH AVCI TRABZON’UN ANTiTEZi GiBi
Trabzon ne kadar heyecanlıysa, Abdullah Avcı o kadar sakin, Trabzon ne kadar endişeliyse, Avcı o kadar kendinden emin. Adeta o bölgenin antitezi gibi. Çabuk öfkelenen, hızlı karar alan bir camianın tam aradığı teknik adam. Saha içine odaklanan, tüm tartışmalardan uzak duran bir yapısı var. 10 maçta yakaladığı 2.1 puan ortalaması sezonun yarısında devraldığı takıma nasıl dokunduğunun da bir göstergesi. Ama Abdullah Avcı sihirbaz değil, ona sabır gösterip, yetki verdiğinizde başarılı olacak bir teknik direktör. Trabzon’un tüm sorunu da bu.
GÜNTEKiN ONAY: ZAMAN VE TRANSFER LAZIM
Abdullah Avcı çok problemli bir takıma geldi ve daha önce yaptığı gibi önce takım savunmasındaki arızaları tamirle başladı. Oynanan futbol gerçekten de sıkıcı. Ama bu kadroda da Nwakaeme, Hamsik gibi oyuncular yok. Kanat beklerinin hücum katkısı yetersiz. Abdullah Avcı, oynanan futbolun göze hoş gelmediğini biliyor ama zamana ve transferlere ihtiyacı var.
FIRAT AYDINUS: OYUNDAN ZiYADE SONUÇ ENDEKSLi
Trabzonspor’da sakatlar ve yetersiz takım performansı mevcutken, sezon içinde takımın başına geçen Abdullah Avcı ilk dönemine benzer bir anlayışla, adım adım oyun mantalitesini entegre etmeye başladı. Savunma ve orta saha gücünü ön planda tutarak oyundan ziyade sonuç endeksli sistemi puan olarak meyvelerini vermeye başladı.
UĞUR MELEKE: ÖNÜNDEKi FiKSTÜR DAHA ZORLU
Ben, Trabzonspor’un performansını gerçekten nasıl değerlendireceğimi bilemiyorum. 10 maçta 6 galibiyet-3 beraberlik gayet etkileyici. Ancak bu 10 maçın tümünü izledim, Fenerbahçe ve Gaziantep müsabakaları dışında Trabzonspor’un keyif veren bir oyun oynadığını da hatırlamıyorum. Bordo mavililerin önünde şimdi daha zorlu bir fikstür var, ocak ayındaki Samsun, Antalya, Galatasaray, Rize, Kasımpaşa süreci bence biraz daha fazla veri koyacak ortaya. Daha sağlıklı analiz edebileceğiz Trabzonspor’u.