Güncelleme Tarihi:
Fenerbahçe eski yöneticisi Recep Özcan, Yargıtay'ın Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın cezasını onamasından sonra, UEFA'nın Fenerbahçe, Beşiktaş, Sivasspor, Eskişehir ve Mersin İdman Yurdu'nu ikinci yarı başlamadan bir alt lige düşüreceğini iddia etti. Özcan, "UEFA'nın 2013'te aldığı prensip kararlarına göre yerel federasyonlar eğer şike, ırkçılık ve dopingle ilgili konularda UEFA kriterlerine aykırı bir karar verecek olursa UEFA İcra Kurulu bu kararları tanımıyor. Özellikle şike suçlarında bir alt lige, bazen de iki alt lige düşürme kararı veriyor" dedi.
Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde Başbakan Müsteşar Yardımcısı olarak görev yapan, Haluk Ulusoy Federasyonu'nda Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu Başkan Vekiliği görevinde bulunan, Ali Şen'in başkanlığındaki Fenerbahçe yönetiminde üye olan Avukat Recep Özcan, spor kamuoyuna yıldırım gibi düşen Yargıtay kararlarını DHA'ya değerlendirdi. Marmaris'te konuşan Özcan, Fenerbahçe ile birlikte 4 kulübün daha bir alt lige düşürüleceğini söyledi. Özcan "CAS kararının İsviçre'de bir dernek tarafından verildiğini söyleyen bir takım hukuk ulemaları, Yargıtay'ın bu kararından sonra herhalde "Yargıtay da Ankara'da bir dernektir' diyemeyecekler. Son derece üzgünüm. Bir Fenerbahçe başkanının, böyle bir suçtan dolayı başkanlığının düşmesi, kulübümüz adına utanç verici bir durumdur. Buna kim sebep olduysa, bu eylemleri kim yaptıysa, kimler ortak olduysa, mutlaka cezalarını Yargıtay kararlarından sonra çekmiş olacaklardır. Bir devrin sonuna geldik. Artık kimse kulübün başında bulunan eski bir başkandan dolayı Fenerbahçe'yi şikeci diye suçlayamayacaktır. Federasyon Yönetim Kurulu Üyesi Mete Düren bey bir açıklama yaparak, "Federasyonumuzun aldığı kararlar geçerlidir. Fenerbahçe şampiyondur ve bu dosya bitmiştir' dedi. Aklıma şu geldi: Yaklaşık 5-6 ay önce Futbol Federasyonu Başkanı Sayın Yıldırım Demirören de basın mensuplarının sorduğu bir soru üzerine "Şike dosyası UEFA'da kapanmıştır. Bana teşekkür etmeniz gerekir' demişti. Bu açıklamasından çok kısa bir süre sonra UEFA Fenerbahçe Kulübü ve şahıslarla ilgili cezaları ve dosyaları açıkladı. Geldiğimiz durum malum. UEFA Disiplin ve Tahkim Kurulları, arkasından CAS Mahkemesi kararları, mevcut federasyon yöneticilerinin bu işe ne kadar hakim olduklarını ortaya koydu. Henüz dosyalar kapanmamıştır ve UEFA'da 5 kulübümüzün açık dosyası var. Bunu hep beraber göreceğiz. İnşallah olmaz ama görünen köy kılavuz istemez misali, Fenerbahçe'yi çok kötü günler bekliyor. Fenerbahçe dahil Beşiktaş, Sivasspor, Eskişehir ve Mersin İdmanyurdu FIFA İcra Kurulu tarafından 2013 yılında Londra'da alınmış olan karar ve yetkiler çerçevesinde düşürülme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Umarım Türk futbolu böyle kötü bir sonuçla karşılaşmaz. Tarih olarak ikinci yarı başlamadan önce böyle bir karar çıkacağını düşünüyorum" dedi.
Recep Özcan, "Şike dosyasıyla ilgili UEFA tarafından verilen Fenerbahçe'nin 2 yıl Avrupa kupalarından men cezası sonrasında küme düşürülmesiyle bir suçtan iki ceza verilmesi yasalara aykırı değil mi?" sorusunu şu yanıtı verdi: "2 yıl Avrupa kupalarından men edilmek, Avrupa'ya çıkmasıyla ilgili bir ceza. Diyelim ki 2. Lig'de bir takım Türkiye Kupası'nı aldı ve Avrupa kupalarına katılmaya hak kazandı. Bu ceza ile sadece bu durum ortadan kaldırılmış oluyor. Avrupa'ya gitmeme ile UEFA'nın 2013 yılında Londra'da aldığı karar ayrı bir şey. UEFA'nın 2013'te aldığı prensip kararlarından birisi "Yerel federasyonlar eğer şike, ırkçılık ve dopingle ilgili konularda UEFA kriterlerine aykırı bir karar verecek olurlarsa UEFA İcra Kurulu yerel federasyonların kararını tanımıyor. Genelde de özellikle şike suçlarında bir alt lige, bazen de iki alt lige düşürme kararları veriyor. Bu ikisini ayırmak lazım."
Aziz Yıldırım'ın cezadan kurtulmasının bir başka yolunun olup olmayacağı sorusuna, "Yargıtay en üst mahkeme. Maalesef içinde profesörlerin de bulunduğu hukukçular, bazı yollar öneriyor. Bunları geçelim. Yargıtay kararının açıklanmasından hemen sonra hüküm kesinleşmiştir. Fakat ceza mahkemelerinin 308'nci maddesine göre tek yol var. O da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın bu karara itiraz etmesidir. Ama şunu hatırlatmak gerekir; Sanırım ağustos ayında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi kararının onanması için tebliğname hazırladı. Aradan 3-5 ay geçtikten sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu kararından oeneceğini sanmıyorum" yanıtını veren Recep Özcan şöyle devam etti:
"Son zamanlarda yine spor kamuoyu üzerine bilgi kirliliği salınmaya başladı. Yeniden yargılanma müessesesi Türk Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 308'nci maddesinde mevcut. Son günlerde konuşulan konu siyasi suçlarla ilgili. 308'e göre davalar sırasında ortaya çıkmayan veya sahte bir delil varsa, yani soyut deliller varsa yeniden yargılanma yoluna gidilebilir. Ama tapeler ortada, duruşmalarda tapelerle ilgili itiraz da yok. Hepsi kabul görmüş. Mahkeme delilleri değerlendirmiş. Yargıtay da aynı şekilde değerlendirmiş. Bu nedenle yeniden yargılanma Aziz Yıldırım için söz konusu değil. Bir yanlış algılama daha yapılarak Fenerbahçe yargılanmış gibi gösteriliyor. Yargılanan Fenerbahçe değil, yöneticileri. Fenerbahçe ile şahısları ayırmak gerekir."