Güncelleme Tarihi:
İsmail Kartal ve Abdullah Avcı benim çok takdir ettiğim, saygı duyduğum iki teknik adam. Onların futbol yaklaşımını gazetecilik sınırları içinde kimi zaman eleştirdim, kimi zaman destekledim. Beğenenler olabilir, beğenmeyenler de. Ama bu iki teknik adamın ortak bir özelliği var; ikisi de centilmen ve sporsever insandır.
ÜZGÜN VE BiR O KADAR SiTEMKAR
Dün her iki hocamı da aradım. Yaşanan olaylardan sonra düşüncelerini almak istedim. Abdullah Avcı bu konuda konuşmak istemediğini söyledi, bu yaklaşımına saygı duyuyorum. Olayları yatıştırmak için çaba harcadığını da ikinci ağızdan şahit oldum. İsmail Kartal’a gelince... Sesindeki üzüntüyü hissetmemek mümkün değildi. Üzgün ama bir o kadar da sitemkardı. Konuştuklarımızı kelimesine dokunmadan aktarmak isterim...
KERLi FERLi iŞADAMLARI ‘F.BAHÇE’Yi ŞAMPiYON YAPMAYACAĞIZ’ DiYEREK TARAFTARI KIŞKIRTTILAR
Sezon başından bu yana biz saha içinde kalmaya gayret ediyoruz. Kimseyle tartışmaya, kimseye bulaşmamaya özen gösteriyoruz. Ama maalesef sürekli bir tarafa doğru itiliyoruz. Trabzon’da günler öncesinden başladı asıl olaylar.
Açıkça beyan edenler oldu, “Fenerbahçe’yi şampiyon yapmayacağız” diye. Olabilir. Haklarıdır. Bizi yenmek isteyecekler elbette. Ama insanları kışkırtmak.. Bu dereceye vardı olaylar. Üstelik bunu yapanlar kerli ferli işadamları, toplumun önde gelen isimleri...
OĞLUM, FRED’i KORUMAYA ÇALIŞIRKEN YARALANDI
Maç bitti. Oyuncularım zor bir deplasmanda, zor bir maçı kazanmanın verdiği sevinçle orta sahada toplandı. Hep birlikte seviniyorlar.
Bu sevincin tahrik olduğunu söylüyorlar. Kadıköy’de 23 maç yenilmediğimiz, namağlup olduğumuz bir dönemde Trabzonspor bizi yendi. Sevinçten kalecilerini havaya attılar. Kazandılar, sevinmekte haklılar. O gün tek bir olay çıktı mı?
Trabzon’daki maçta da biz kazandık ve oyuncularımız sevindi. Neden bundan gocunuyorsunuz? Futbolcum o saldırıda kendini korumasın mı?
DAVUL TOKMAĞIYLA VURDULAR
Ama asıl olaylar soyunma odası koridorlarında oldu. Kim kime vurdu belli değil. Antrenörleri olaya karıştı, saldırdı, kavgaya girdi. Bir ara Fred’e saldırdılar. Oğlum onu korumaya çalışırken, yaralandı. Kafasına davul tokmağı ile vurmuşlar. Gözlerinize inanamazsınız ama ortam tam can pazarına döndü.
O anda Osayi-Samuel’e de bir saldırı oldu. 3 basamaklı bir merdivenden itilmiş, başını duvara vurmuş. O an da kısa küreli bir baygınlık da geçirmiş oyuncu.
SAKATLANAN KALECiMiN ÜSTÜNE MEŞALE ATTILAR
Maçta ikinci yarı başladı. Su şişeleri de sahaya atılmaya başladı. Yedek kulübesinde ben topladım bir kısmını bunların. Ama ilerleyen dakikalarda öyle bir hale geldi ki, Dusan Tadic ve Ferdi Kadıoğlu’nun bulunduğu o kanat, argo bir ifade kullanacağım bağışlayın, “Kaput” oldu.
BU KADARINI GÖRMEDiM
Gidemiyor oyuncularım. Rakip yarı sahaya bile geçemiyoruz. Oyuncularım tedirgin. Ben bunca yıllık futbolculuk ve teknik adamlık hayatımda inanın bu kadarını görmedim. Düşünün kalecim sakatlanmış, onun üstüne meşale atılıyor, hakem izliyor.
5-1 MAĞLUP OLDUĞUNUZDA GÜLÜYORSUNUZ, BU TEPKiYi O GÜN NiYE GÖSTERMEDiNiZ
Soyunma odasına girdiğimizde bir parça rahatladık. Takımdaki, oyunculardaki korkuyu gözlerinden okurdunuz. Hepimiz birbirimize sarıldık.
Sonra düşündüm. Biz şampiyon olmayalım mı? Şampiyonluğa oynamayalım mı? 5-1 mağlup olduğunuzda gülüyorsunuz. O zaman bu tepkiyi o yenilgide niye göstermiyorsunuz?
Fenerbahçe’ye de bana da haksızlık ediyorlar. O koridordaki görüntüleri kayıtları vardır. Onlarda da, Fenerbahçe TV’de de. Dedim ya can pazarından döndük.
BiRiLERi iMPARATOR OLUYOR BANA GELiNCE ‘HOCA MI BU?’ GÜCÜME GiDiYOR
Haksızlık diyorum, evet haksızlık. Bıçak sırtında görev yapıyorum ben. Ne medya da ne de kendi camiamda destek var! Hoca kötü. Avrupa’da ilk 8’e girmiş, en çok ülke puanı kazandırmış bir hocaya ve takıma yapılıyor bunlar. Benim yaptığımı yabancı bir hoca yapsa, heykelini dikerlerdi. Ama birileri imparator oluyor, dünyanın en iyi hocası oluyor. Ama İsmail Kartal’a gelince, “Hoca mı bu?” Gücüme gidiyor, ağırıma gidiyor. Benim de takımımım da önü kesiliyor.