Güncelleme Tarihi:
Fenerbahçe TV'de canlı yayınlanan “Günün Röportajı' programına katılan Volkan Demirel, artık 30 yaşını geçtiğini ve saçında sakalında beyazların oluşmaya başladığını kaydederek, “Ben futbolu bırakmak için limit koymayı düşünmüyorum. Düştüğüm an futbolu bırakmak istiyorum. Yani Fenerbahçe'de oynamadığım zaman futbolu bırakırım. Yeri, zamanı geldiği zaman bırakırım. Ben başkasının oynamasından rahatsız olmam. Bir hak neyse, o her zaman yerini bulur. Mert'e, Serkan'a ve Ertuğrul'a da bunu söylüyorum. Bir gün oynayacaklar. Hepimizin bir rızkı var” diye konuştu.
Volkan, Fenerbahçe'den ayrılmasının mümkün olmadığını kaydederek, “Fenerbahçe beni göndermediği sürece, futbol hayatım elverdiği sürece Fenerbahçe forması giymek istiyorum. Jübilemi eğer büyüklerim izin verirse burada yapmak istiyorum” dedi.
Milli maçtaki pankart konusu
Hırvatistan ile oynanan milli maçta eşiyle ilgili bir pankart açıldığı yolundaki iddiaları yanıtlayan Volkan, “Böyle bir pankarttan maç öncesinde haberim vardı. Ama ben o pankartı statta görmedim. Abartılmış bir durum” diye konuştu.
Volkan, milli maçta yaşadıklarını ancak kendisinin bilebileceğini dile getirerek, şunları söyledi:
“Birçok şeyler anlatıldı, çizildi, yazıldı. Benim yaşadıklarımı, benden başka kimse bilemez. Futbolun içinde bazı şeylerle karşılaşabiliyorsunuz, bu yuhalanma da olur. Oradaki gösterdiğim tepkimin yanlış olduğu tartışıldı. Orada kim olursa olsun, en büyük profesyonel de olsa benim yaptığımı yapardı. Bu üçüncü golden sonra gelen tepki de değildi, maçın başından beri sürdürülen bir tepkiydi. Orası Galatasaray'ın stadı olduğu için onlarla anılan stat. Kendini bilmez 3-5 kişinin veya grubun başlattığı, çevresini de etkileyerek gelişen bir olaydı. Kasıtlı yapılan şeylere tepkimdi, kasıt veya kötü niyet olduğu zaman tepkimi gösterdim. Yaşadıklarımı ancak ben bilirim. Onu profesyonellik kaldırmaz, çok ağır sözler gelmişti. Yapmamam gereken şeydi ama yapmamam da elimde değildi.”
“Bunlara üzülmüyorum, çünkü bunlara alıştık” diyen Volkan Demirel, büyük camialarda oynayan futbolcuların böyle şeylere alışık olduğunu belirterek, “Yaşıyoruz geçiyor, her yaşadığımızda da tecrübe ediniyoruz. Ama en ağırı da buydu. Üzüldüm ama hayatımı etkileyecek durum değil. Sonra konuşulanlar beni daha da üzdü, kimse orada yaşadığımı bilmiyor, laf olsun diye konuşuyor” ifadesini kullandı.
“Türk bayrağının olduğu her yerde hizmet ederim”
Volkan, milli takımı bırakmasının da söz konusu olmadığını kaydederek, şöyle devam etti:
“Milli takımı bırakmak gibi bir şey söz konusu değil. Milli forma, küçüklüğümden beri hayal ettiğim bir şeydi. Ben ülkem için nereye çağrılırsam hazırımdır, bu sadece milli takım için de değil. Performansım beğenilmez, kadroya çağrılmazsam ayrı bir konu ama ben Türk bayrağının olduğu her yerde hizmet etmeye hazırım.”
“Takım içinde huzursuzluk yok”
Fenerbahçe takımı içinde huzursuzluk olmadığını savunan Volkan, “Bunu herkes bilsin. Saha içinde tartışmalar olabilir ama bizim takımın içindeki arkadaşlık hiçbir takımda yoktur” dedi.
Maç veya idmanda meydana gelen tartışmaların, yaşanan olaylar nedeniyle olabileceğini dile getiren Volkan, şunları söyledi:
“Örneğin Emre ve Gökhan olsun... Ben, Emre ve Gökhan bu sezon öncesinde aynı yerde beraber tatil yaptık. Saha içinde yaşanan, idmanda yaşanan sahada kalıyor. Biz basın kadar bunu konuşmuyoruz. Bir olay olabilir, Emre bana da bağırabilir, ben de ona bağırabilirim. Çünkü öyle bir durumdayız ki, biz bu sene yine şampiyon olmak istiyoruz. Benim doğum günü yemeğim vardı, bütün arkadaşlarımız geldi. Eşleriyle geldiler. Alex'in çocuğunu, Caner'in çocuğunu kendi çocuğum gibi seviyorum. Soyunma odasında kimse kimseye, 'Sen bana sahada ne dedin?' demiyor. Sayfa doldurmak için yalan yazmayın. İçten kazıyanlar var. Takımda kavga ederiz, bu bizim ekmeğimiz. Biz başarı için kavga da ederiz, yeri gelince soyunma odasında tekme tokat birbirimize de gireriz. Sonra o orada kalır. Başka bir takım aynı süreci yaşasaydı, bütün camia dağılabilirdi. Biz de dağılabilirdik, ama biz dağılmadık. Bu işin sonunda güneşli günler göreceğiz. İdmanlarda o onun saçını çeker, biri biriyle tartışır, o orada kalır. Biz, Emre,
ben, Gökhan dün konuşup güldük aramızda. Ayrıca bu sene takımdan o kadar giden oldu, bu takım yine lider. Sorun olsa, böyle mi olurdu? Belki iyi futbol oynamıyoruz, 1-0, yarım sıfır olsun, 11 gol atıp 10 yeyip maçları kazanalım, şampiyon olalım.”
“Bizi ayakta tutan birlikteliğimiz oldu”
Volkan Demirel, bu sezon yaşanan zorlu süreçte kendilerini ayakta tutanın birliktelikleri olduğunu söyledi.
Takımda yabancısı, yerlisi, çalışanlar olarak çok güzel birliktelik gösterdiklerini anlatan Volkan Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Buna ek olarak taraftarlarımız bütünleşmesi bizi ayakta tuttu. Yaşananların bizi etkilemediğini söylemek yalan olur. Her nereye gidersek gidelim, bize sorulan hep aynı sorular, 'Nasıl olacak bu iş?' deniliyor. Bir hafta kazanıyorsunuz, kazandığınız maçın mutluluğunu bile yaşayamıyoruz. 'Nasıl bu işin içinden çıkabiliriz?' diye düşünüyoruz. Kötü günde bütün takımın ne kadar karakterli, sağlam insanlardan kurulu olduğunu gösterdi. Ancak iyi futbol da oynamıyoruz. Fenerbahçe, kendi sahasında çok rahat maçlar kazanan bir takımdır. Biz şu anda bir tane gol attığımız zaman oyundan düşüyoruz. Bu da skoru korumak amaçlı oluyor. Bu sene istediğimiz, tekrar geçen seneki başarıyı yakalamak, yaşayacağımıza da inanıyoruz, bu kapasiteye sahibiz. Ama çok büyük zorluklar var karşımızda, her zaman yeni zorluklar oluyor. Her zorluk bizi yıpratıyor. Hak etmediğimiz durum içindeyiz. Geçen sene yaşadıklarımızı, nasıl maçlar geçtiğini, nasıl ter akıttığımızı bizden başka kimse bilmez. Kendi içimizde neyin ne olduğunu iyi biliyoruz? Yanlış bir durumda olduğumuzu görseydik, bu takımda kimse kalmazdı. Biz her zaman bunun arkasındayız. Geçen sene birbirimizle, kavga ettik, dalaştık, küfür ettik. Yaka paça olduk ama niye, sadece takımın başarısı için. 'Şöyle oldu, böyle oldu' deniyor. Niye böyle yapalım o zaman. Bizim önümüze her ne çıkarsa çıksın, saha içinde biz buna karşılık vermek istiyoruz.
Dışarıyı düzeltmek zaten bizim elimizde değil. Bu sene de saha içinde bizim geçen seneki şampiyonluğumuzun hakkımız olduğunu göstermek istiyoruz. Bu zaman zarfında iyi bir duruş sergiliyoruz. Bunda Aykut hocamızın, Ali Koç'un, Ali Yıldırım'ın büyük katkısı var. Başkanımızın olmayışı çok büyük etkiliyor, eksikliğini hissediyoruz. İnşallah başkanımız en kısa sürede gelecek. Bu süreci en iyi şekilde atlatarak eski günlerimize döneceğiz. Döndüğümüz zaman da eski gücümüzden de daha iyi olacağız. Zorluk bizi çok kenetlendirdi. Biz çok güzel günlerin geleceğini biliyoruz, yaşayacağız, herkes de görecek, neyin nasıl olacağını. Biz camia olarak çok iyi bir duruş gösterdik. 'Ben Fenerbahçeliyim' diyen herkes çok iyi bir duruş gösterdi.”
Volkan, iyi günde olduğu gibi kötü günde de yanlarında olan Fenerbahçe taraftarına çok teşekkür ederek, sahada onların sesi olmaya devam edeceğini kaydetti.
“Aziz Yıldırım babam, Aykut Hocam ağabeyim gibi”
Volkan, başkan Aziz Yıldırım'ı baba, teknik direktör Aykut Kocaman'ı ağabeyi gibi gördüğünü anlattı.
Aziz Yıldırım için hep öyle hissettiğini belirten Volkan, “Ona olan sevgim çok büyük. Ben onu başkan olduğu için değil, Aziz Yıldırım olduğu için seviyorum. Aziz başkanı tanıdığınızda çok farklı bir kişi olduğunu görüyorsunuz. Benim için çok özel insan. Elimden gelse, her gün ziyaretine giderim. Onu aramızda görmeyi çok istiyorum. Başkanımız gittikten sonra yetim çocuklar gibi kaldık. Onun bize bağırması bile bizim iyi niyetimiz için olduğunu biliyoruz. Üç kere ziyaret ettim kendisini, nasıl bir insan olduğunu biliyordum, ama şu anda bu 3-4'e katlandı. Aykut hoca bizim ağabeyimiz. Adam gibi adamdır. Neyi ne zaman yapacağını, söyleyeceğini çok iyi bilir. Çok önemsediğim, dikkate aldığım bir insandır” şeklinde konuştu.
Volkan, “Kimi veliaht olarak görüyorsun?” sorusu üzerine de “Ben kral ve padişah değilim, Mert olsun, Serkan olsun, Ertuğrul, alttan gelen Erkan kardeşim var. Türk kaleci nesli var. Bu neslin devam edeceğine inanıyorum” dedi.
“Sedat Doğan bir Türk evladı olarak mesaj attı”
Milli maçtan sonra Galatasaray, Beşiktaş ve Anadolu takımlarının taraftarlarından çok güzel mesajlar aldığını kaydeden Volkan, “En yakın arkadaşlarım Galatasaray ve Trabzonsporludur. Galatasaraylı yönetici arkadaşımdan mesaj aldım. Sedat Doğan, sadece üzüldüğünü ve bunların yaşanmasını istemediğini bir Türk evladı olarak belirtti. Bana içten gelen mesaj attı, ben de teşekkür ettim. Bunu yapmak büyüklüktür. Beni onurlandırdı, gururlandırdı. Türk futbolunda böyle insanlara ihtiyaç var. Bizde yanlış olan birçok şey var. Her zaman kötüyü ön plana çıkartıyoruz. Bence yanlış işleri konuşmaktan ziyade güzellikleri konuşalım” ifadelerini kullandı.
Futboldan sonra Fenerbahçe camiasının içinde kalmak istediğini anlatan Volkan, görev verildiği zaman, ne görev verilirse yapmaya hazır olduğunu anlattı.
Halen lig lideri olduklarını belirten Volkan, “Ne şartta olursa olsun bu liderliği korumak istiyoruz. İpi göğüslemek istiyoruz” dedi.