Güncelleme Tarihi:
Hürriyet yazarları Mehmet Arslan, Güntekin Onay, Fırat Aydınus ve Uğur Meleke, Futbol Konseyi'nde haftanın müsabakalarını ve olaylarını değerlendirdi.
1- Beşiktaş’ın gol atamama ve kazanamama serisi Sivas maçında da sürdü. 270 dakikadır gol atamayan siyah beyazlıların sorunu ne?
FIRAT AYDINUS: BEŞiKTAŞ ÇOK AZ POZiSYONA GiRiYOR
Beşiktaş’ın asıl sorunu son 3 maçta gol atamaması değil, uzatmalarla birlikte 295 dakikayı bulan süreçte sadece 2-3 tane net pozisyona girip, 1.4 gibi oldukça düşük gol beklentisine yol açacak bir futbol oynaması. Sportif anlamda başarısızlığın en büyük sebeplerinden biri, özellikle yeni gelen yönetimin, takımda 12 sakat oyuncu varken, 5 futbolcuyu kadro dışı bırakması oldu. Bu karar, Beşiktaş’ın ideal bir takım olmasını imkansız hale getirdi. Böyle olunca da başarısızlık kaçınılmaz hale geldi. Santos’un da bu konuda eli kolu bağlı. Beşiktaşlılar sabır göstererek, kışın yapılacak acele transferlerin kalıcı bir çözüm olmadığını bilerek ve bundan sonra Türkiye Kupası’na odaklanarak sezon sonunun gelmesini beklemeli.
GÜNTEKiN ONAY: TAKIMA ADRENALiN ŞART
Beşiktaş’ta mevcut oyuncu grubuna bir adrenalin şart. Fernando Santos şu ana kadar bunu yapamadı. Takım dağınık, fiziksel ve mental olarak çökmüş durumda. Alex Oxlade-Chamberlain ve Amir Hadziahmetovic’in de sakatlıklarıyla orta saha iyice zayıfladı. Hücumda Cenk Tosun ve Rachid Ghezzal’ın fiziksel olarak çok yetersiz olduklarını görüyoruz. Tüm bunların üzerine bir de hakem hataları eklenince mevcut durumda yenilgiler kaçınılmaz oldu. Beşiktaş’ın bu durumdan çıkması şu süreçte zor görünüyor.
MEHMET ARSLAN: SANTOS KREDiSiNDEN YEMEYE BAŞLADI
Hocayı değiştirebilirsiniz, yönetimi değiştirebilirsiniz, transferle takımı takviye de edebilirsiniz. Ama bir takımda, oyuncuları hızla dibe iten o uğursuz enerjiyi değiştirmek kolay değil. Her ne kadar dünyanın en kariyerli ve tecrübeli teknik adamlarından biri olsa da Fernando Santos’un elinde sihirli değnek yok. Zamana ve yeni bir takıma ihtiyacı var. Santos’un sezon ortası gelmesi büyük talihsizlik oldu onun için. Son maçlarda alınan kötü sonuçlardan şöyle de bir gerçek ortaya çıktı; Santos giderek kredisinden yemeye başladı. Bu sezon beklentileri zaten yoktu. Korkarım ki, tribünleri teslim alan çaresizlik duygusu Santos’a sirayet edecek bu gidişle. Asıl tehlike bu Beşiktaş için. ‘Ne yapsak olmuyor’ duygusuna teslim olmamalılar.
UĞUR MELEKE: BU 3 MAÇIN BAHANESi YOK
Fernando Santos, yıldızlar topluluğu Portekiz Milli Takımı’nın başına geçtikten sonra ilk 15 maçının 9’u 1-0 bitmişti. Yunanistan Milli Takımı’nın başında da 49 maçta 29 kez 0-0, 1-0 ve 1-1’lik sonuçlar aldı Santos. Dünyada şu an hangi sporsevere sorarsanız sorun, Beşiktaş’ın 270 dakika boyunca gol atamamasına şaşırmaz. Zira Santos’un bütün kariyeri pragmatik takımlar yaratmakla geçti. Beşiktaş’ın kadrosunun ben ne Pendik’ten, ne Adana Demir’den ne de Sivas’tan zayıf olduğunu düşünmüyorum. Bu üç takıma 270 dakika gol atamamanın bahanesi olamaz bence.
2- Galatasaray, İstanbulspor’dan sonra Gaziantep’i de son bölümde geçti. 5 topu da direkten dönen sarı kırmızılı takımı nasıl buldunuz?
MEHMET ARSLAN: PREMiER LiG GiBi OLDUK
Galatasaray’a da, Fenerbahçe’ye de teşekkür ediyorum. Premier Lig tadında bir şampiyonluk mücadelesi izletiyorlar bize. Bakmayın siz komplo teorilerine. Saygı duyulacak bir yarış bu. Gaziantep maçı da o yarışın şahane bir parçasıydı. Eksiklere rağmen kendi içinden kahraman üreten bir takıma dönüştüler. Bir takımın başarısını belirleyen kriterlerden biri de oyuncuların gelişimidir. Fazlasıyla sahip buna Galatasaray.
FIRAT AYDINUS: iCARDi SOL BEK OLURSA ŞAŞIRMAM
İstatistiklerde rakiplerine büyük üstünlük sağlayan Galatasaray, bu performansının karşılığını skor olarak alamasa da maçların son anına kadar vazgeçmiyor. Gaziantep karşılaşması da bir squash (duvar tenisi) maçından farksızdı. Sol bek sıkıntısı yaşayan Okan Buruk sezon boyu 6 farklı ismi orada oynattı ve başarılı da oldu. Ütopik bir söylem ama yarın bu mevkide Muslera veya İcardi’yi oynatırsa, ‘Buruk’un bir bildiği vardır’ denir.
UĞUR MELEKE: BURUK MÜDAHALEYi GEÇ YAPTI
Tabii Ki tam 5 topu direkten dönen bir takımı, bu istatistikten azade değerlendirmek zor. Ancak ben Okan Buruk’un maç içinde yaptığı değişikliklerle galibiyeti kotardığını düşünüyorum. Sarı kartlı Berkan’la ikinci yarıya başlamayacağını, 46’da sol beke Barış’ı çekeceğini zannediyordum. O müdahaleyi biraz gecikerek 70’te yaptı. Zaten G.Saray da 70’ten sonra çevirdi maçı. Ayrıca Zaha girdikten sonra 2. santrfor rolüne geçen Aktürkoğlu da fonksiyonsuzlaşmıştı. Orada da Halil değişikliği olumluydu.
GÜNTEKiN ONAY: G.SARAY iÇiN ŞUBAT ÇOK ÖNEMLi
5 topun direkten dönmesi anormal bir durum. Gaziantep’in 5’li savunması karşısında zorlandıkları da bir gerçek. Ancak güçlü bir kazanma arzusunu sahaya yansıttılar. Sol bek-sağ bek yok ve İcardi hazır değilken veya Arjantinli’nin yokluğunda bu süreci hasarsız geçmesi; Abdülkerim’in sakatlığını da eklersek Fenerbahçe ile puan puana olması Galatasaray açısından son derece olumlu. Taraftarın Kerem Aktürkoğlu’nu ıslıklamasına anlam veremedim. Kerem, gol kaçırıyor veya çok top kaybediyor olabilir ama G.Saray’ın ona ihtiyacı var. Şubat ayında yoğun bir maç takvimi var ve G.Saray bu fikstürden hasarsız çıkabilirse şampiyonluk yarışında eli güçlenecektir.
3- F.Bahçe, A.Gücü’nü Cengiz’le devirdi. Bonucci ve Krunic’ten sonra Çağlar’ı da alan sarı lacivertliler, eksik bölgelerini tamamladı mı?
GÜNTEKiN ONAY: TARiHiN EN ZENGiN KADROSU
Fenerbahçe’nin kadro derinliği belki de lig tarihinde hiç olmadığı kadar zengin. Her pozisyonda alternatifler var ve kalite yüksek. Oyuncu grubu mutlu ve bu durum da sahaya yansıyor. Sonuçlar ne olursa olsun güçlü bir oyun var. Sadece bu ofansif oyunda son haftalarda gole çevirme konusunda bazı sorunlar yaşanıyor. Fenerbahçe, herşeyden önce Fred’in yokluğunu hissetmiyor. Dzeko ve Tadic golcü kimliklerini tekrar kazanırsa son maçlarda rakiplerine az pozisyon veren Fenerbahçe’nin önü açık görünüyor.
UĞUR MELEKE: SZYMANSKi’NiN GÖREVi DEĞiŞTi
F.Bahçe’nin Fred sahada değilken puan kaybettiği maçlarda hücumda bazı aksaklıklar göze çarpıyordu. İsmail Kartal, Fred’in yokluğunda orada başka bir formasyona geçiş kararı aldı. İsmail-Krunic’i çift ön libero olarak oynattı, Szymanski’yi ise Dzeko’nun yanında 2. santrfor gibi kullanıyor. Dzeko daha derine geliyor ve oyun kurucu gibi oynuyor. Dzeko’nun bu süreçte belki gol sayısı azalabilir ama F.Bahçe’nin hücumlarında daha fazla oyun kurucu gibi görüyoruz onu. Savunmada da Djiku’dan sonra Becao’nun dönüşüyle ihtiyaç tamamlandı.
MEHMET ARSLAN: SÖZ ŞiMDi iSMAiL KARTAL’DA
Savunmadaki sakatlıkların yerini doldurdu ama Fred’in yerini dolduramadı Fenerbahçe. Onun varlığı takımın hem özgüvenini hem mücadele gücünü artırıyor. İkinci önemli unsur ise daha önce önerdiğim bir ismin eksikliği. Tüm disiplinsizliğine rağmen Abuabakar’ı keşke alabilseydi. İşte o zaman eksiksiz bir Fenerbahçe diyebilirdim. Ama yine de transferleri yerinde buluyorum. Söz şimdi İsmail Kartal ve oyuncularda.
FIRAT AYDINUS: TRANSFER YAPMAYA MECBUR KALDI
İstanbulspor’a attığı 4 golün ardından Gaziantep maçı hariç ilk 11’de düşünülmeyen Cengiz, Ankaragücü maçındaki golleriyle, geriye düşülen müsabakalarda veya kapanan takımlar karşısında kilit açıcı bir profil olduğunu gösterdi. Savunmadaki sakatlıkların yoğun olduğu dönemde yaşanan sıkıntılar ile Fred’in yokluğunda görev alan Crespo’nun sınırlı performansı, Bonucci, Çağlar ve Krunic transferlerini zorunlu hale getirdi.
4- Trabzonspor 4 maçtır kazanamıyor. Onuachu, Pepe, Trezeguet gibi oyuncuların Afrika Kupası’na gitmeleri mi sizce sorun?
UĞUR MELEKE: iSTANBUL iKiSiNDEN DE iYi
Son birkaç ayda sporseverler şu gerçekle yüzleşti: Beşiktaş zaten iyi futbol oynamıyordu, Aboubakar’ın ekstralarıyla yürüyordu. Trabzon da zaten iyi futbol oynamıyordu, Onuachu’nun müthiş performansıydı tabelayı getiren. Afrika Kupası’na giden ve orada da doğru düzgün oynamayan iki santrfordan yoksun olunca iki büyük takımımızın birden bu hale gelmesi düşündürücü. Şu anda ligin sonuncusu olan İstanbulspor’un, son derece de kısıtlı bir kadroyla şu anda Trabzon’dan da, Beşiktaş’tan da iyi futbol oynadığını düşünüyorum ben.
FIRAT AYDINUS: AVCI BU OYUNCULARLA YAPAMAZ
Abdullah Avcı’nın kafasındaki oyun sistemini uygulayabilmesi mevcut kadro yapısı ile neredeyse imkansıza yakın. Trabzonspor’un sakatlar, kadro dışılar ve milli takımlara giden oyunculardan kaynaklı eksikleri, sezon başında hesap edilen kalitenin ve sonuçların çok gerisinde kalmasına yol açtı. Bu sancılı geçişte son 4 maçta sadece 1 puan alabilmesi ve kalesinde 10 gol görmesi, ister istemez takımın başındaki kişilerin kredisini sekteye uğratır.
GÜNTEKiN ONAY: CiDDi BiR KADRO EROZYONU VAR
Trabzonspor’un son maçlarda sahaya çıkan kadrosu ne yazık ki çok vasat ve üzerindeki büyük takım misyonuna asla paralel değil. Bu kadro kalitesi kapanan takımları açamaz. Set hücumu yapamaz, kontraatak oynamaya da uygun değil. Abdullah Avcı’nın eli kolu bağlı, Trabzonspor ciddi bir kadro erozyonu yaşıyor.
MEHMET ARSLAN: SONUÇLAR HiÇ SÜRPRiZ DEĞiL
Takımın yarısı değil, ruhunu oluşturan oyuncuları yok. Savunma, forvet, orta alan bir anda boşaldı. Böyle bir durumda alınacak hiçbir sonuç sürpriz değil. Bu türden bir kadro mühendisliği sonucu alınan sonuçlar benim için sürpriz değil. Afrika Kupası hesabı yapılmadan gerçekleşen transferlere, 1-2 oyuncunun da gönderilmesini eklerseniz, asıl şaşırtıcı olan kazanmaktır, kaybetmek değil. Beşiktaş ve Trabzonspor benzer bir süreçten geçiyorlar ve ne yazık ki gelecek hiç de parlak değil onlar için.