Güncelleme Tarihi:
Hürriyet Yazarları Fırat Aydınus, Uğur Meleke, Güntekin Onay ve Mehmet Arslan, Futbol Konseyi'nde haftanın karşılaşmalarını ve yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
1- Hatayspor’u 4-0 mağlup eden Galatasaray’ı nasıl buldunuz? Sarı kırmızılıların Uğur Çiftçi dışında transfere ihtiyaçları var mı?
MEHMET ARSLAN: YENi FUTBOLCU ALMAK RiSK OLUR
Sezon başında Fenerbahçe’yi tanımlarken, “Harika futbol” sözcüğünü kullanmıştım. İlk yarının son 3-4 haftası için bu deyimi artık Galatasaray için ifade edebiliriz. Süper Lig standartları içinde mükemmel oynuyorlar. Fenerbahçe galibiyeti ile özgüvenleri de pekişti. Ve sezon başındaki kötü performanslarını tamamen geride bıraktılar. Transfer konusuna gelirsek bu bir risk. Oynadıkları futbol transfere çok da ihtiyaçları olmadığını gösteriyor.
UĞUR MELEKE: YERLi SAYISI ARTIRILMALI
G.Saray Hatay’a karşı öyle bir 45 dakika oynadı ki, o güneşe karın dayanması gerçekten mümkün değildi. 19 şut, 3,20 gol beklentisi ve rakip ceza alanında 43 buluşmayı yalnızca 45 dakikaya sığdıran bir kasırga izledik. Galatasaray harika bir ritm yakaladı ve bu arada kadrosunu da derinleştirdi, kupadan Rashica’dan sonra Dubois, Berkan gibi yeni oyuncular kazandı Buruk. Galatasaray’ın transferde tek ihtiyacı yerli rotasyonunu biraz genişletmek. Sol bek Uğur doğal bir seçim. Bir de yerli forvet (kanat hücumcusu ya da santrfor) alabilirler.
UĞUR MELEKE: SADECE UĞUR ÇiFTÇi’NiN ALINMASI YETERLi
Okan Buruk adına 5-6 hafta önce ile bugünü kıyasladığımızda; gerek puan cetvelindeki yer gerek oynadığı futbol ve gerekse saha içindeki konsantrasyon, motivasyon ve disiplin anlamında her şey açıkça ortada. Orta sahada Mertens ve Oliveira ile Kerem’in eski günlerine yaklaşan performansı, Mata ve Barış’ın takıma katkısı, Galatasaray’da pozitif farkı meydana getirdi. Özellikle Fenerbahçe derbisinden sonra konsantrasyon ve motivasyon eksikliği yaşayacağı düşünülen Galatasaray’ın Hatayspor maçındaki oyunu ileriye dönük olarak bazı şeyleri net gösterdi. Peş peşe yaşanan sakatlıklar nedeniyle alınmasına karar verilen Uğur Çiftçi dışında transfere gerek yok gibi. Ayrıca şu an bu mevkide oynayan Leo Dubois’nın performansını da gözardı etmemek gerek.
GÜNTEKiN ONAY: iLK YARIDA HARiKA OYNADI
Galatasaray, Hatayspor kaşısında ilk yarıda harika bir futbol oynadı ve rakip ceza sahasında topla buluşma rekoru kırdı. Sahayı çok iyi parselleyip atak devamlılığı ile oynadılar. İki bek sürekli olarak hücumlara destek verdi. Mauro İcardi ve Lucas Torreira kusursuza yakın bir futbol oynadılar. Okan Buruk’un takımı topun pozisyonuna göre 2-5-3, 2-3-5, 4-2-3-1 gibi formasyonlara dönebiliyor.
2- F.Bahçe, G.Antep’te 2-1 kazanırken, herkesin gündemi Arda Güler’di. Sizce Jesus bu oyuncuyu gerektiği şekilde değerlendirebiliyor mu?
FIRAT AYDINUS: TÜM FUTBOLSEVERLER AYNI ŞEYi DÜŞÜNÜYOR
Bir futbolsever olarak, taraflı tarafsız herkesin sempatisini kazanmış Arda Güler gibi genç bir yeteneği her zaman sahada görmek isterim. Muhakkak Jesus gibi tecrübeli bir teknik adamın bu genç futbolcu adına izlediği bir stratejisi vardır. Fakat nasıl ki bir hakemin gelişimi ve özgüven kazanımı maç yönetmekten geçiyorsa, futbolcu için de hele hele Arda gibi yeteneği aşikar genç bir isim için de sürekli oynamak, gelişimi ve özgüven kazanımı adına çok önemli. Özellikle Gaziantep maçı göz önüne alındığında birçok Fenerbahçe taraftarı Emre Mor ile Arda Güler kıyası yapmıştır. Ve Fenerbahçe taraftarına sorun, inanın skor ve sonuçtan bağımsız olarak çoğu Arda Güler’i sahada sürekli görmek istiyordur.
GÜNTEKiN ONAY: FENERBAHÇE’NiN BU TiP BiR OYUNCUYA iHTiYACI VAR
Fenerbahçe rakip 10 kişi kalana kadar olumsuz bir görüntü ortaya koydu. Arda Güler girdikten sonra hücumdaki pas bağlantılarını çok iyi kurdu ve Fenerbahçe Gaziantep’e yoğun bir baskı oluşturdu. Arda’nın gelişmesi için daha fazla süre alması şart. Antrenman yaparak veya yedek oturarak gelişemez. Ayrıca Fenerbahçe’nin bu tip bir yaratıcı oyuncuya ihtiyacı var.
UĞUR MELEKE: OYUNA GiRDiKTEN SONRA HERKESiN RiTMiNi DEĞiŞTiRDi
Fenerbahçe, 11’e 11 oynanan bölümde her departmanda Gaziantep’in gerisindeydi. Topu daha anlamlı kullanan, önde baskı yapan ve pozisyonlar yakalayan taraf ev sahibi ekipti. Ancak Sagal’ın atılması tabii ki kırılma noktası. Sonrasında 11’e 10’ken oyuna giren Arda Güler de herkesin ritmini değiştirdi gerçekten. Evet kimse Jodge Jesus’tan Arda’yı her maçta ilk 11’de oynatmasını beklemiyor ama B planı olarak da daha fazla dakika almayı hak ettiği kesin.
MEHMET ARSLAN: 3-4 OYUNCUYU KESEREK RAHATLIKLA OYNAR BU TAKIMDA
İlk kez ne oynadığını, nasıl oynadığını çözemediğim kötü bir Fenerbahçe izledim. Zor bir dönemi bu galibiyetle atlatırlar mı bilmiyorum. Arda’nın idman performansını hiçbirimiz bilmiyoruz. Ama maçtaki görüntüsü çok iyi. O zaman haklı olarak soruyoruz, “Niye oynatmıyorsun Jesus hocam?” İsim vererek hiç bir oyuncuyu kırmak istemem ama bu Arda 3-4 oyuncuyu keserek rahatlıkla oynar bu takımda. Ve oynamalı da. Çünkü Fenerbahçe’nin oyunu çözüldü. Yaratıcı oyuncuya ihtiyacı var.
3- Beşiktaş, Konya’yı uzatmalarda geçti. Weghorst’suz dönem nasıl başladı? Aboubakar, Weghorst’un boşluğunu doldurabilir mi?
MEHMET ARSLAN: WEGHORST BEŞiKTAŞ’IN CESUR YÜREĞi iDi
Kocaman bir boşluk bırakır Werghost. Öyle kolay kolay doldurulamayacak bir boşluk. Onu kimi zaman savunmadan top çıkarırken, kimi zaman asist yaparken, kimi zaman tribünleri ayağa kaldırırken görürdünüz. Beşiktaş’ın saha içinde teslim olmayan, rakibi ürküten ve yoran yüreğiydi. Sadece bir golcü değil. Bu anlamda duygusal bir boşluk da bıraktı ardında. Aboubakar, Beşiktaş’ın iki kez forma teslim ettiği ve son ayrılışında sıkıntılar yaratan iyi bir golcü ama Hollandalı bundan çok daha fazlasıydı. O ‘brave heart’ (cesur yürek) idi.
GÜNTEKiN ONAY: ABOUBAKAR ÇOK FARKLI, KENDi BECERiSiYLE DE GOL ATABiLiYOR
Wout Weghorst önde sürekli pres yapan çok faydalı bir oyuncuydu. Vincent Aboubakar ile ikisi farklı oyuncular. Weghorst’un gol atmak için arkadaşlarına ihtiyacı var. Aboubakar ise golü kendi becerisi ve gücüyle bulabiliyor. Konya deplasmanında Beşiktaş’ın kazanma arzusu iyiydi ama takım boyunu kısaltması ve daha kompakt oynaması şart.
FIRAT AYDINUS: FORVETiN DIŞINDA ORTA SAHA VE DEFANSTA DA SORUN VAR
Beşiktaş haftayı 3 puanla kapatmış olsa da işler iyi gitmiyor. Weghorst’un ayrılışı da güç kaybına yol açacak. Ortaya konan oyunun ileriye dönük olarak taraftarları çok ümitlendirmediği aşikar. Beklenen oyun gücü ve enerjisini gösteremeyen Beşiktaş’a Aboubakar geldiğinde neler katabilir, soru işareti. Hatta bu transfer gerçekleşse bile Beşiktaş’ta gol yükünü omuzlayacak kişi Cenk olur gibi gözüküyor. Ama şu var ki Beşiktaş’ın sorunu sadece forvet hattında değil; orta saha ve defansında da sinyal veriyor. Weghorst’un yerine Aboubakar’dan ziyade mantalite olarak şampiyonluğu en az diğer takımlar kadar aday olduğunu fark ettirecek bir dokunuş gerek.
UĞUR MELEKE: KONYA’DA 3 PUANDAN BAŞKA KAZANIMLARI DA CEBiNE KOYDU
Beşiktaş belki kolay galip gelmedi ama birçok kazanımı da ceplerine koydukları bir gündü. Weghorst’suz ilk maçta Cenk adeta Weghorst’laştı. Tüm aksiyonların içinde var. Saiss ön liberoda mükemmel oynadı. Onun verdiği güven, Gedson’u da öne itti. Gedson’u ilk kez bir maçta üçüncü bölgede bu kadar etkili gördük. Ayrıca Nkoudou’nun iki golde topu anlamsız havaya kaldırmaması, yerden hedefe oynaması etkileyici. Dünya Kupası’nda ne kadar zinde olduğunu gördüğümüz Aboubakar da değer katar bence kadroya.
4- Trabzonspor, Başakşehir galibiyetiyle derin bir nefes aldı. Abdullah Avcı takımını tekrar zirve yarışına sokabilecek mi?
GÜNTEKİN ONAY: TRABZONSPOR MUTLAKA 2 ATLETiK BiR GOLCÜ ALMALI
Abdullah Avcı tekrar emniyetli denge oyununa döndü. Krizin büyümemesi için kazanması gerekiyordu ve sonuç odaklı bir futbolla 3 puanı aldı. Trabzonspor’un forvetlerinin gol katkısı düşük. Bunu transferde çözmek zorundalar. Savunmaların arkasına sarkacak atletik bir golcüye ihtiyaçları var.
UĞUR MELEKE: AVCI GEREKLi MÜDAHALEYi YAPTI AMA TRANSFER DE ŞART
4 gollü Karagümrük ve 5 farklı Alanyaspor yenilgilerinden sonra takıma sarsıcı bir müdahale gerekiyordu. Abdullah Avcı da 11’e Bruno Peres, Stefano Denswil, Djaniny gibi müdahalelerle takımı sarsmış göründü. İlk yarıdaki Trabzonspor performansı etkileyiciydi, önde bastılar, Başakşehir’i hataya zorladılar ve atak sürekliliği sağladılar. Ancak ikinci devrede oyunun kontrolünün Başakşehir’e geçtiğini de not etmek gerek. Trabzonspor’un savunmada istikrara, ön tarafta da takviyeye ihtiyacı var bence.
FIRAT AYDINUS: HOCAYA SAHiP ÇIKAN TARAFTAR TRiBÜNDE DE GEREKENi YAPMALI
Başakşehir maçı, Trabzonspor için özellikle psikolojik açıdan kırılma noktasıydı. Karşılaşmanın ilk yarısında, çok iyi oynayan, eski Trabzonspor’u kısmen de olsa gösteren bir oyunu vardı. Fakat ikinci devredeki skoru koruma telaşı ilk yarıdan farklı bir Trabzon gösterdi bize. Trabzonspor’da sakatlıklar ve revizyona uğramış kadro handikap yaratsa da en büyük eksiği taraftar. Taraftarlar geçen sezonki Trabzonspor’u bekliyor ve istiyor. Ama ne olursa olsun, Abdullah Avcı’ya sahip çıkan Trabzonspor taraftarı maçlarda tribünlere de sahip çıkmalı.
MEHMET ARSLAN: HEDEFLER SADECE BU SEZONLA SINIRLI TUTULMAMALI
Doğru soru şu olmalı bence... Abdullah Avcı sürekli zirveye oynayan bir Trabzonspor oluşturabilecek mi? Trabzonspor için asıl problem bu. Bu sezon bu performansı sergileyemezler belki ama hedef çok daha büyük olmalı. Geçtiğimiz hafta Avcı’ya gösterdikleri güven ile doğru karar aldılar. Eğer bu tavırlarındaki samimiyetlerini her sonuca rağmen gösterir ve bir teknik adam takımı olmayı başarırlarsa, başarı gelir. Ben Avcı’ya hep inandım. Trabzon için en doğru tercih.