Güncelleme Tarihi:
UEFA Konferans Ligi play-off turu ilk maçında Fenerbahçe, sahasında Çek ekibi Slavia Prag'ı konuk etti. Karşılaşmayı 3-2 kazanan Slavia Prag, rövanş öncesi büyük bir avantaj elde etti.
Karşılaşmanın 45. dakikasında Traore ile öne geçen Slavia Prag, devreye 1-0'lık üstünlükle girdi. Fenerbahçe, 58. dakikada skoru eşitlese de 62. dakikada Oscar ve 64. dakikada Lingr'in kaydettiği gollerle durum 3-1'e geldi.
Son sözü ise 83. dakikada Ferdi Kadıoğlu söyledi ve sarı-lacivertliler avantajını rakibine kaptırdı.
Rövanş mücadelesi 24 Şubat'ta Çekya'da oynanacak.
Hürriyet Gazetesi yazarı Uğur Meleke, Ülker Stadı'nda oynanan mücadeleyi değerlendirdi ve dikkat çeken ifadeler kullandı.
UĞUR MELEKE: "FENERBAHÇE'NİN EVLADI VAR, SLAVIA'NINSA..."
Tisserand, Altay, Szalai, Altay, Szalai, Altay, Nazım, Altay, Tisserand... İkinci yarının büyük bölümünü geride bu pas ritmiyle geçirdi Fenerbahçe. Stoperler ve kaleci kendi aralarında paslaşıyorlar; ancak iki-üç kişilik Slavia baskısına karşı ne yapacaklarına dair tam olarak bir fikirleri yok! Aslında maçın özeti de burada gizli: Fenerbahçe’nin denemeleri var, Siavia’nın fikirleri... Fenerbahçe’nin iyi futbolcuları var, Slavia’nın iyi bir oyunu. Fenerbahçe’nin umudu var, Siavia’nın kurgusu. Zira Fenerbahçe’nin kulübesinde futbolculara abilik yapması için getirilen bir camia evladı var, Slavia Prag’ınsa harika bir teknik direktörü...
"BU TUHAFLIĞIN BEDELİ 1 HAFTADA ÖDENDİ"
Sakın Vitor Pereira ile İsmail Kartal’ı kıyasladığım zannedilmesin. Pereira bence yetersiz bir teknik direktör performansı sergiledi, ancak Fenerbahçe yönetimi onunla yolları ayırıp daha da kötü bir tercih yapmayı başardı! Pereira ile yollar ayrıldığında ligin bitimine daha 21 hafta vardı. Yani kazanılabilecek 63 puan vardı ortada. En azından lig ikinciliği hedeflenebilirdi. Ayrıca Türkiye Kupası ve UEFA Konferans Ligi macerası da sürüyordu. Bir takımın üç cephede de hedefleri sürüyorken, önünde 30 küsur müsabakalık dev bir fikstür varken göreve geçici bir teknik adam getirilmesi tuhaf bir karar. Bu tuhaflığın bedeli de sadece bir ayda üç cephenin bir buçuğunun kaybedilmesiyle ödendi bile...
TRPiSOVSKY’Yi ÖNERMiŞTiM
Slavia önceki sezon en iyi iki oyuncusunu, Soucek ve Coufal’i Premier Lig’e gönderdi. Bu sezon başında yine en iyi iki futbolcusu, Sima ve Zima’yı sattı. Yetmedi, bu Ocak’ta takımın yine en iyi iki futbolcusunu, Stanciu ve Kuchta’yı gönderdi. Belki bugün ellerinde yıldız futbolcular kalmadı, ama çok iyi bir teknik direktörleri var. Bir süre önce bir büyük kulüp başkanı benden teknik direktör önerisi istediğinde ona Trpisovsky’yi söylemiştim. Almamışlardı. Oysa bir futbolcuya 3-4 milyon Euro vermektense, o maaşla üst düzey bir teknik adam istihdam edilmesi, bir takımın kaderini tümüyle değiştirebiliyor. Dünkü sonucun da tek nedeni bu bence: Teknik direktör farkı.