Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 2004 00:00
Yan odada hoca görse (konuştuğumuzu) yandık valla. Üç haftadır ne televizyona ne gazeteye konuştuk. Maça çıkarken hep en iyi oynadığım maçları düşünürüm. Her zaman büyük düşündüm.Hep en iyi oynadığım maçları düşünürümTürkiye Ligi’nde şampiyonluk yarışı büyük bir heyecan içinde sürüyor.
Fenerbahçe, bu akÅŸam Denizli deplasmanına çıkarken en büyük kozlarından biri her zamanki gibi Tuncay Åžanlı (22) olacak. Fenerbahçe son haftalarda seferberlik ilan ettiÄŸi için tesislere girip futbolcularla görüşmek neredeyse imkansız. Tuncay ile röportaj için sponsoru Adidas imdadımıza yetiÅŸiyor. O da teknik direktör Christoph Daum’dan çekiniyor: ‘Normalde bu röportaj bile yasak. Yan odada hoca görse yandık valla. Üç haftadır ne televizyona ne gazeteye konuÅŸtuk.’ Tüm röportaj boyunca konuÅŸkan tavrını koruyor. BoÅŸuna taraftarların sevgilisi deÄŸil o! Röportaj bittikten sonra Samandıra tesislerinin kapısında biriken taraftarlarını kırmıyor. Hepsiyle fotoÄŸraf çektirip kısa bir imza turu da yapıyor. Zor bir çocukluk geçirdiÄŸiniz doÄŸru mu?- Evet sonuçta mütevazı bir ailede yetiÅŸtim. Ä°ki ablam vardı. Ailemin imkanları kısıtlıydı. Ayakkabı alacak ya da yol ve yiyecek parası verecek durumda deÄŸillerdi. Tek amacım okulda okumak ve aileme destek olmaktı. Ne kramponum ne de halı saha ayakkabım vardı doÄŸrusu. Meslek lisesinde, torna tesviye okuyordum. En sonunda bir iÅŸ sahibi olmak vardı kafamda. Ya bir fabrikada çalışacaktım ya da bir iÅŸ kuracaktım. Profesyonel futbolculuÄŸu hiç düşünmüyordum. Mahalle arasında da futbolsuz duramıyordunuz herhalde?- Her fırsatta oynardık! Futbola biraz yatkınsanız, oynama isteÄŸiniz de varsa oynarsanız. Ama en büyük zevkimiz halı sahada maç izlerken adam eksildiÄŸinde bizi maça almalarıydı. Biraz yeteneÄŸim olduÄŸu için de hep yaşça büyüklerle oynardım.Sakaryasporlu antrenörlerin gözüne ilk kez çıplak ayakla oynadığın bir halı saha turnuvasında girmiÅŸsiniz?- Daha amatör takımda bile oynamıyordum o zaman. 14-15 yaşındayken yine Adapazarı’nda bir halı saha turnuvası vardı. Turnuvanın 3.’lük maçı günü annemin uykudan uyandırması benim için dönüm noktasıydı. Uykudan kalkmasam kaçıracaktım maçı. Beni bekliyorlar, inat edip kalkmıyorum. Yine çıplak ayakla çıktım maça. Kösele ayakkabıyla oynayamayacağıma göre... Ya birisi gelip bir tekme atsaydı?- Atsa orada kalırdım yani. Ama onu düşünmüyorsunuz, çünkü amatör ruhlusunuz. O heyecanla ve hırsla oynuyorsunuz. O turnuvadan sonra Sakaryaspor amatör takımında baÅŸladım. Orada da tabii imkanlar çok fazla deÄŸildi. Toprak sahada oynuyorduk. Hatta bir maçta öyle bir fırtına vardı ki soÄŸuktan dondum. OlduÄŸum yerde kasılıp kalınca beni içeri taşımak zorunda kaldılar. Genç takıma çıkınca da ilk kramponlarımı satın aldım. Onu da taksitle aldım tabii. Zorlukları yenip bu noktaya geldim. Hatta Sakaryaspor’daki bir maçtan önce ayakkabıyı gece 03.00’te teslim aldı menajerim. Ä°stanbul Belediyespor maçıydı. BeÅŸinci golü duraklama dakikalarında attım.Ne zaman kendi kendinize ‘galiba bu iÅŸi yapıyorum, para da kazanacağım’ dediniz?- Hiçbir zaman parayı düşünmedim. Hep isteyerek ve severek bu iÅŸi yaptım. Fenerbahçe’de farklı imkanlar var elbette. Ama iki yıl önce Anadolu takımlarından daha iyi teklifte de bulunanlar vardı. Parayı düşünsem belki Fenerbahçe’de oynamazdım. Her zaman büyük düşündüm. Bu yüzden Fenerbahçe’yi seçtim. Buraya gelmesem de Sakaryaspor’da kalırdım zaten. Kumarda da öyledir: Ya büyük oynayacaksın ya hiç oynamayacaksın.Ä°stanbul’da büyük takımda kaybolursun diyen çıkmadı mı hiç?- Ä°lk geldiÄŸimde fizik açıdan biraz zayıftım. Hatta Sakaryaspor’da piÅŸmem gerektiÄŸini söyleyenler çıkmıştı. Ama bakın Raul 17 yaşında Real Madrid’de oynamaya baÅŸladı, 20’sinde kaptan oldu. Derler ya genç oyuncular Ä°stanbul’da kaybolur. Ä°stanbul bir ÅŸey yapmıyor ki! Siz kendi kendinizi kaybediyorsunuz. EÄŸer genç oyuncuyu motive etmezseniz nasıl tecrübe kazanacak ki? Oynamadan öğrenemem. Takıma ilk geldiÄŸimde de Ortega, Revivo, Ogün, Abdullah gibi şöhretli isimleri görünce nereye geldim dedim birden. Ä°lk idmandan sonra menajerimi aradım ‘Ben burada oynarım’ dedim. Bu sezon Fenerbahçe’nin aldığı baÅŸarılı sonuçlarda en büyük etken neydi?- Ãœmit milli takımda bir arada oynamış 10 kadar oyuncu Fenerbahçe’de biraraya geldi. En büyük avantajımız da bu genç oyuncuların baÅŸarıya aç olmasıydı. Belli bir hedefe inanması çok önemliydi. Takım öyle bir halde ki hepimiz bu sene baÅŸarıyı istiyoruz. Gol kaçırabiliriz, hatalı pas verebiliriz ama asla kötü mücadele etmeyiz. Çok da iyi bir arkadaÅŸlık havası var. Herkesin bu baÅŸarıda eÅŸit payı var.Çok sayıda hayran ve taraftar mektubu alıyor musunuz?- Odaya bakmak lazım (gülüyor). Desteklerini ifade ettikleri mektuplar yolluyorlar. Okumayı sevdiÄŸimi bilenler kitap gönderiyor. Forma ve fotoÄŸraf isteÄŸinde bulunanlar var. Türkiye’nin hemen her yerine forma gönderdim. Hatta Japonya’dan sürekli mektup yazan bir hayranıma bile forma yolladım. Fenerium maÄŸazasına sorsanız en iyi müşterilerden biri olduÄŸum ortaya çıkar. Bazen bir maddi sıkıntı yaÅŸayıp da yardım talebinde bulunanlar çıkıyor. Ä°mkanlarım doÄŸrultusunda yardım etmeye çalışıyoruz. Bu taraftarlar için bir ÅŸey yapmazsam kendimi huzursuz hissederim.Fenerbahçe’yle sözleÅŸmenizi üç yıl için uzattınız. Türkiye’nin en çok para kazanan oyuncularından birisi olmak nasıl bir duygu?- Bu hep yazıldı, çizildi. Ne kadar konuÅŸsanız bu söylenecek. Ama para kazanmak hep ikinci plandaydı. Åžu anda boÅŸ mukaveleye imza attım. Daha içini doldurmadık. Yurtdışı konusuna gelince zaten iyiyseniz teklifler gelir. Ama ÅŸu an için böyle bir düşüncem yok. Belki ileride olabilir.Sezon bittikten sonra 20 günlük bir milli takım kampı var. Ä°ki sezondur hiç tatil yapamamak yorucu deÄŸil mi?- Avrupa’daki birçok oyuncu sezon boyunca haftada üç maç yapıyor. Aslında, kafa olarak hazırsanız fiziksel olarak yorulmazsınız. Bütün iÅŸ kafada bitiyor. Zaten ne kadar teknik olursanız olun, zihinsel açıdan hazır deÄŸilseniz hiçbir ÅŸey yapamazsınız. Ben de hırsımı kaybetmemeye çalışıyorum. Her maça çıkmadan yarım saat önce daha önce iyi oynadığım maçları düşünüyorum.Bu arada torunuyla birlikte tesislerin kapısına kadar gelen Tuncay hayranı bir anneanne da baÅŸarı dilekleriyle onu antrenmana yolluyor. Mektup yazarak imzalı forma isteyen hiçbir taraftarı kırmıyor. Japonya’ya kadar forma yollamak onun için büyük bir zevk. BÄ°R FUTBOLCUYA AÄ°LESÄ° ÇOK BASKI YAPIYORSA ONDAN HİÇBÄ°R ÅžEY OLMAZBabam çok fazla hayatıma karışmaz. Fenerbahçe’yle anlaÅŸma imzaladığımda bile pek karışmadı. Fikirlerime hep saygı duyar. Yanımdaki insanların bana sahip çıkacağını bilir. Beni uzaktan takip eder. Åžunu hep söylüyorum bir futbolcuya ailesi çok baskı yapıyorsa ondan hiçbir ÅŸey olmaz. Ailenin baskısından dolayı iÅŸler ters gider. BU ARALAR NE YAPIYOR?Kadıköy’deki ilk sahaya çıktığı Elazığ maçını unutamıyor.Fransa Milli Takımı kaptanı Desailly’nin otobiyografisini okuyor.Hálá Fenerbahçe’nin Samandıra’daki tesislerinde yaşıyor.Gollerini Adidas F50 futbol ayakkabısıyla atıyor.Hayranlarına 2003-04 çubuklu forma yolluyor.Develi’de akÅŸam yemeÄŸi yiyor.Akmerkez ve NiÅŸantaşı’nda alışveriÅŸ yapmayı seviyor.Sakaryaspor’dan da tanıdığı Mahmut Hanefi’yle aynı odada kalıyor.Geçen haftalarda beÅŸinci kez dayı oldu.BMW X5 model siyah renkli otomobil kullanıyor.Â
button