Güncelleme Tarihi:
Fenerbahçe'nin yayıncı kuruluşta beIN Sports ile yaşadığı gerginlik ülke sınırlarını aştı. Amerika'nın ünlü yayın organlarından New York Times, yaşananlarla birlikte Süper Lig'de yayıncı kuruluşun ödediği bedel ve diğer ekonomik konular hakkında yazar Tarıq Panja imzalı uzun bir makale yayınladı. Makale, spor bölümünün manşetinde yer aldı.
Tarıq Panja, "yaşanan gerginliğin maliyeti çok büyük olabilir" ifadelerini kullanırken makalesine şöyle devam etti:
Hüsümete neden olan 'rahatsız edici tezahürat', Süper Lig maçları sırasında fark edilene kadar aylarca devam etti. Türkiye'nin dört bir yanındaki stadyumlarda sıkça duyulan bir varyasyon olan nakarat, ülkenin en büyük kulüplerinden biri olan Fenerbahçe'ye yönelik bir küfür ile sona eriyordu.
Önceden kaydedilmiş tezahürat, koronavirüs döneminde bir kaç aydır boş stadyumlarda oynanan müsabakalarının adeta film müziği haline geldi. Ve aylarca, Türkiye'de kimse bir şey farketmedi - ta ki Ocak ayında Karagümrük'ün maçı sırasında dikkatli izleyicilerin bu tezahüratı fark etmesine kadar.
Milyonlarca tutkulu taraftarı olan ve Türkiye'nin en zengin adamlarından biri tarafından yönetilen Türk futbol takımı Fenerbahçe'yi, dünyanın en büyük spor hakları yatırımcılarından biri olan beIN Media Group ile karşı karşıya getiren, gittikçe sertleşen tartışmanın son parlama noktası da bu oldu.
Fenerbahçe, beIN Sports Türkiye iştiraki aracılığıyla Katar merkezli yayıncının kulübe karşı bir gündemi olduğuna dair uzun süredir devam eden inancının kanıtı olarak tezahüratların yayınlanmasını öne sürdü. Yaşananlar sonrasında röportajlar sorun oldu, saha içindeki protestolarla devam etti. Adaletsizlik algısı meydana geldi ve son olarak bir Türk mahkemesinde görülen dava olarak karşımıza çıktı. Bu, tüm lig için ciddi mali sonuçlar doğurabilir ve kulüp, geri adım atacağına dair herhangi bir sinyal vermedi.
Fenerbahçe'nin, Genel Sekreteri Burak Çağlan Kızılhan'a atfettiği yorumlarda, ”tüm bu ardışık olayları insani hatalar olarak düşünmek çok naif olurdu " dendi. “Argümanlarımızın son derece geçerli ve ilgili olduğuna inanıyoruz.”
Türkiye'nin en büyük kulüplerinden biri ile ligin resmi yayıncı kuruluşu arasındaki gerginlik, Türk futbolu için hassas bir döneme denk geldi. beIN Sports, yerel iştiraki aracılığıyla, lig maçlarının televizyon hakları için yaklaşık 360 milyon dolar ödüyor.
Şu anda, Fenerbahçe de dahil olmak üzere Türkiye'nin en büyük takımlarının büyük bir kısmı borç içinde ve lig için yeni bir televizyon hakları satışı planlanıyor. Ve beIN, Türk futbolunun içinde yer almanın bu sıkıntılara değip değmeyeceğinin hesaplarını yapıyor.
Bir beIN Media Group sözcüsü, Fenerbahçe’nin suçlamalarıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Neden kasıtlı olarak Türkiye'nin en büyük kulüplerinden birini haklarından mahrum etmeye çalışalım? Ticari veya başka türlü hiçbir anlam ifade etmiyor." Bu makale için röportaj yapılan birçok kişi gibi, yukarıdaki yorumları yapan sözcü de (beIN) Fenerbahçe ve taraftarlarının gazabına uğramamak için isminin kullanılmamasını istedi.
En son yaşanan tartışmadan önce bile, durum beIN yöneticilerinin dikkatlerinin dağılmasına yol açmıştı. Fenerbahçe, Başkanı Ali Koç aracılığıyla aylarca beIN hakkında iddialarda bulundu. Örneğin takım defalarca beIN'i; Fenerbahçe maçlarında kamera açılarını ve pozisyon tekrarlarını özellikle seçmekle ya da kulübün lehine ve aleyhine olumsuz bir doğrultuda karar vermekle ya da alternatif olarak rakiplerinin olumlu yönlerini vurgulamakla suçladı.
Bunun karşılığında Fenerbahçe, sosyal medyada milyonlarca takipçisi tarafından desteklenen etiket kampanyaları düzenledi, oyuncularına beIN karşıtı kıyafetler ve hatta beIN tarafından yapılan röportajlarda “beFAIR” yazan logolu tişörtler giydirdi. Kulüp, Ocak ayında eski Arsenal yıldızı Mesut Özil ile sözleşme imzaladığında, ligin resmi yayıncısı beIN Sports’un muhabirlerinin imza törenine katılmasına izin verilmedi.
beIN, tansiyonu azaltmak için çaba sarf etti. Taraftar seslerindeki kötü tezahüratın ortaya çıkmasının ardından, beIN yetkilileri hemen bir özür mesajı yayınladı. Ancak bu açıklama, olayı yatıştırmak yerine daha fazla öfke uyandırdı.
Fenerbahçe'ye göre bu özür mesajı, kasıtlı olarak 19:05'te yayınlanmıştı. Kulüp, bu zamanlamanın tesadüf olmadığını, 1905’in en büyük rakipleri Galatasaray'ın kuruluş yılı olduğunu iddia etti. Kulübe göre beIN’in özür mesajı bile ajandalarının bir tezahürü niteliğindeydi.
Logonun kullanıldığı protestolar beIN'i; maçları ve Fenerbahçeli sporcularla yaptığı özel röportajları yayınlama şeklini değiştirmeye zorladı. Yönetmenlerden oyuncuların sahadaki ısınma görüntülerini ve röportajları yayınlarken beFAIR logosunun göründüğü çekimlere yer vermemeleri istendi. Sloganları canlı yayının dışında tutmak daha da zor oldu.
The New York Times'ın protesto kampanyasının nedenini açıklaması için sorular gönderdiği Fenerbahçe'nin yanıt vermesi ise birkaç hafta sürdü. Kulüp daha sonra beIN'in kendilerini nasıl görmezden geldiğine dair çok sayıda ayrıntıya yer veren sayfalarca uzunlukta yazılı bir yanıt gönderdi.
Fenerbahçe Genel Sekreteri Kızılhan, "İddialarımız tek tek ele alınırsa, pek bir anlam ifade etmeyecek" diyor ve ekliyor: "Ama onları bir yapbozun parçaları olarak gördüğünüzde, büyük resim açıkça ortaya çıkıyor."
Kızılhan, "Türk futboluna özgü net bir bilgiye sahip olmadan" bu protestonun bazı nüanslarını anlamanın zorluğunu kabul ediyor.
Bu nüanslardan biri Fenerbahçe’nin Galatasaray ile rekabeti. Kulüp, beIN’in Türkiye operasyonunun rakibine sempati duyan kişilerle dolu olduğunu belirtiyor ve bu kişilerin sezonu sabote etmeye çalıştığı suçlamasını sürdürüyor. (Bu suçlama taraftara yönelik bir mesaj da içeriyor: Fenerbahçe 2014'ten beri lig şampiyonluğu kazanamadı ve Türkiye'nin en zengin adamlarından biri olan Koç, gelecek yıldan itibaren bir dönem daha kulüp başkanlığında kalacak.)
Türkiye Futbol Federasyonu, bu konudan uzak durmaya çalışıyor. Ancak Ocak ayı sonlarında Başkan Nihat Özdemir'e bu anlaşmazlık soruldu. Özdemir, Fenerbahçe karşıtı tezahüratların kasıtlı olarak yayınlandığına inanmadığını belirterek, Türk futbolu ile beIN Sports arasındaki ilişkinin karşılıklı fayda sağladığını söyledi. "Buradan çıkmak isteyeceklerini sanmıyorum," dedi.
Ancak beIN’in yeni yöneticisi Al-Marri, Fenerbahçe yönetimiyle görüşmüş olmasına rağmen, ilişkilerde düzelme belirtisi görülmüyor.
beFAIR logosunun kullanımını yasaklayan geçen haftaki mahkeme kararının ardından Fenerbahçe sadece protestolarının dilini değiştirdi. Perşembe günü, ihtiyati tedbir kararından bu yana ilk iç saha maçına çıkan Fenerbahçe, stadyumu yeni protesto sloganlarıyla süsledi
250 TL'ye varan "Hoş geldin bonusu" sadece Misli.com'da! Hemen üye ol...