Güncelleme Tarihi:
Arjantin basınına konuşan Ortega, "Zor zamanlar geçiriyordum. Ayrılma kararını bir anda almadım. Bir ay, temsilcimle konuştum ve İspanya veya İtalya'ya kiralık olarak gitmek istediğimi anlattım. 30 yaşındaydım, Dünya Kupası'nda bir kez daha oynamak ve halen Arjantin Milli Takımı'nda yer almak istiyordum. Türkiye'deyken bu imkansızdı. Rahat hissetmiyordum. Hollanda ile yapılan dostluk maçına gittim, oradan Arjantin'e geldim ve geri dönmedim. Kariyerimin en kötü anıydı. 30 yaşında futbolu bırakmak zorunda kalmıştım. Avukatlara cebimdem çokça para verdim ancak hiçbir şey net değildi. Daha sonra Newell's belirdi ve yeniden futbol oynayabildim" dedi.
Ortega, daha önce yazdığı kitapta da Fenerbahçe günlerinden "işkence" diye bahsetmişti.
Ariel Ortega, "Soyunma odasında hoşgörü az ya da yok denecek kadar azdı. Kültür olarak, biz Arjantinlilere ters bu ülkede antrenmanlar dışında bir şeyler içip bir akşam yemeği yiyebileceğim, yalnızlığımı paylaşabileceğim bir arkadaşım bile yoktu. Soyunma odasındaki ve takım içindeki bu durum öyle basit bir şey değildi. Çünkü arkadaşlar arasında bir şeyler paylaşmak futbolun en hoş taraflarından biridir ve sağlam takım kimyası oluşturmak için gereklidir. Orada bulunduğum 4 ay benim için işkence gibi geçmişti ve Fenerbahçe yönetiminin benim için ödediği 7.5 milyon dolardan dolayı benim serbest kalmama ve ayrılmama izin vermeleri pek olası değildi" ifadesini kullanmıştı. (Ajansspor)