Fenerbahçe dejavu yaşıyor; İsmail Kartal ya yeni bir yol bulmalı ya da yapmalı | Fırat Aydınus'tan MHK değerlendirmesi: Skandal ve utanç verici
Güncelleme Tarihi:
Trendyol Süper Lig'de 13. hafta geride kalırken Hürriyet yazarları Güntekin Onay, Mehmet Arslan, Fırat Aydınus ve Uğur Meleke, Futbol Konseyi'nde haftanın maçlarını ve olaylarını değerlendirdi. Fırat Aydınus, MHK'nin bazı hakemlere ilk devre sonuna kadar maç vermeme kararını değerlendirirken “MHK, ivedilikle bu hakemlerin kimler olduğunu, hangi maçlardan ve hatalardan dolayı bu kararın alındığını açıklamalı. Açıklamalı ki, hakemlerin tümü ne zan altında kalsın ne de ‘Acaba ben miyim’ endişesi yaşasın." ifadelerini kullandı.
Hürriyet yazarları Güntekin Onay, Mehmet Arslan, Fırat Aydınus ve Uğur Meleke, Futbol Konseyi'nde haftanın gelişmelerini masaya yatırdı.
1- Fenerbahçe, kazanamama serisine Karagümrük maçıyla son verdi. Siz nasıl buldunuz sarı lacivertlileri? Fred, Djku ve Becao’nun eksiklikleri yine hissedildi mi?
MEHMET ARSLAN: DEVRE ARASINA KADAR BU DÜŞÜŞE ÇARE BULMALI
Fenerbahçe dejavu yaşıyor sanki. Geçen sezon da 10. haftadan sonra düşüş yaşamıştı. Futbol olarak geçen yılı andıran bir performans düşüklüğü var. 3 oyuncunun yokluğu bir takımı bu kadar derinden etkilememeli. Tamam mücadele azmi çok yüksek ama baskı kurma özelliğini, kaybedilen topları en kısa sürede tekrar kazanma becerisini kaybetti takım. İsmail Kartal devre arasına kadar ya yeni bir yol bulmalı ya da yeni bir yol yapmalı.
GÜNTEKiN ONAY: F.BAHÇE’NiN BiREYLERE BAĞLI OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Fenerbahçe sezon başından beri en çok zorlandığı lig maçını oynadı. Sonuçtan bağımsız olarak önceki haftalardaki net oyun üstünlüğü Karagümrük karşısında yoktu. Fred ile stoperler Becao ve Djiku’nun yokluğu bir kez daha hissedildi. Övgüler yağdırdığımız, sıradışı bir galibiyet serisi yakalayan Fenerbahçe’nin de şu son 4 maçta bireylere bağlı olduğu ortaya çıktı. Ancak yine de iyi futbol oynamadığı halde kazanmak önemliydi.
UĞUR MELEKE: CRESPO’NUN SON 3 MAÇTA SARI KART GÖRMESi TESADÜF DEĞiL
Fenerbahçe maçın büyük bölümünde kendi standartlarının altındaydı. Bu sezon her maç ortalama 39 kez rakip ceza alanına girerken, bu maçta 22 kez girmişler. Koca 90 dakikada tek bir korner atmışlar. 46-60 arasındaki tempo dışında çok fazla yükseltemediler maçın nabzını. Bu form durumunun sebebi bence Becao-Djiku-Fred’in yokluğu. Çünkü bu üçlünün oyun görüşü, sezgileri sayesinde Fenerbahçe daha önde kuruyordu savunmasını. Takım boyu daha kısaydı. Daha az geri koşuyordu. Crespo’nun son 3 resmi maçın üçünde de geri koşup rakip kovalarken sarı kart görmesi tesadüf değil.
Türk futbolunun köklü ekibi Bursaspor kapanıyor mu? FIRAT AYDINUS: BECAO, DJiKU VE FRED’iN YOKLUĞU TAKIMI ÇOK FAZLA ETKiLiYOR
Her ne kadar kazanamama serisine son vermiş olsa da, oyun olarak taraftarını alıştırdığı, rakibini sürklase eden, baskıyla boğan görüntüsünden uzaktı. Bunun ana sebebi de takımın omurgasını oluşturan bazı futbolcuların eksikliği. Defansta Becao, Djiku ve orta sahada Fred bireysel olarak takıma yaptıkları katkının yanında beraber oynadıkları futbolcuların performansına da olumlu etki ediyorlar. Özellikle Fred’in varlığında ve yokluğunda İsmail’in performansında yaşanan dalgalanmayı, buna net bir örnek olarak gösterebiliriz.
2- G.Saray, Bayern, Hatay yenilgileriyle girdiği milli aradan coşkulu galibiyetle çıktı. M.United maçı öncesi Ndombele, Kaan ve Mertens’li sarı kırmızılıları nasıl buldunuz?
UĞUR MELEKE: MESELENiN ÖZÜ iSiMLER DEĞiL ESASINDA
Ndombele biraz kıpırdadı. Kaan’a çok iş düşmedi. Mertens harikaydı. Ama bence meselenin özü isimler değil. Galatasaray’ın bu maçtaki esas kazancı nihayet kadro genişliğinden faydalanılması. Üzerine çok yük binen oyuncuların biraz oturması ve forma bekleyenlerin oynaması. Okan Buruk’un iki sezondur tonla doğruları var ama son 1 ayda bence kadrosunu yeterince döndürmedi. Aynı oyunculara aşırı yük binmişti milli maç arası öncesinde. Bu maçla birlikte 12-13 kişinin değil, 19-20 oyuncunun yarışacağı bir süreci başlatmış olmalı Okan Hoca.
FIRAT AYDINUS: STRESLi VE ZOR OLACAK AMA G.SARAY BÖYLE MAÇLARI SEVER
Abdülkerim’in yokluğunda yapılan rotasyonda, Ndombele beklentilerin altında performans sergiledi. Kaan tam bir joker. Sahanın yıldızı Mertens iyi gününde olduğunda tek başına maçı kotaracak kalitede olduğunu tekrar gösterdi. Manchester United karşılaşması tabii ki daha stresli ve zor geçecek ama Galatasaray bu tür maçları sever.
GÜNTEKiN ONAY: iSTANBUL’DA BAYERN MÜNiH’E KARŞI OYNADIĞI GiBi OYNAMALI
Mertens ve İcardi’nin ligin üzerindeki kaliteleri Alanyaspor karşısında fark yaratmaya yetti. Ancak kabul etmek gerekir ki Alanya takımı ligde en sorunlu ekiplerden birisi. Okan Buruk, Manchester United maçı öncesi bazı oyuncularını dinlendirme fırsatı buldu. Ndombele fiziksel olarak hâlâ istenen düzeyde değil, tecrübesi ve tekniği ile idare ettiğini söyleyebiliriz. Kaan çok yönlü ve kullanışlı bir futbolcu olduğunu bir kez daha gösterdi. Galatasaray’ın gol arzusunu ve ofansif oyununu beğendim. Galatasaray, Bayern Münih ile İstanbul’da oynanan maçtaki yoğun presi tekrarlayabilir ise Manchester United’ı zor durumlara düşürür. Ancak yakalanan fırsatların sonuçlandırılması şart.
MEHMET ARSLAN: FUTBOLCUYA BAĞLI DEĞiL OYUN FELSEFESi DEĞiŞMiYOR
“En büyük dezavantajı gol dağılımının sadece İcardi’de yoğunlaşması” demiştim Galatasaray için. Ama onları özellikle son haftalarda Fenerbahçe’den ayıran özellik, kim oynarsa oynasın oyun felsefesinin aynen devam etmesi. Özellikle son haftalarda seyrine doyum olmaz bir performansları var. Evet kaliteli bir kadrosu var ama her şeyden önce oyuncuya bağlı olmayan bir sistemleri var. Bu da onları Manchester United maçında bile favori olarak görmemizi sağlıyor.
3- Seçim için gün sayan Beşiktaş’ta bahar yaşanıyor. Rıza Hoca, çok sayıda eksikle gittiği Samsun’dan galibiyetle döndü. Çalımbay etkisi diyebilir miyiz bu dönüşüme?
GÜNTEKiN ONAY: BEŞiKTAŞ’TA SAĞLIK EKiBi DE Mi GÖREVi BIRAKTI?
Rıza Çalımbay’ın sakatlıklardan ve eksiklerden dolayı eli kolu bağlı olmasına rağmen çıktığı 2 maçı da kazanması takdiri hakediyor. Oyundan ziyade sahada kazanma arzusu olan karakterli bir oyuncu grubu görüyoruz. Beşiktaş’ta şu an bir yönetim boşluğu var ancak sağlık ekibi de mi görevi bıraktı? Anlamak mümkün değil. Sakatlar bir türlü dönmüyor. Bu yoğun maç takviminde sakatların bir kısmı dönmezse bu durum Rıza Hoca için de sürdürülebilir değil.
MEHMET ARSLAN: 2 GALiBiYET KANAMAYI DURDURUR AMA TEDAViYE YETMEZ
Futbolcu iken lakabı ‘atom karınca’ idi. Çok çalışırdı. Bu onu çok güzel tanımlayan bir ifade. Ama şunu da unutmamak lazım; burası Beşiktaş. 10. haftada neredeyse havlu atmış bir takım için 2-3 galibiyet kanamayı durdurur ama tedaviye yetmez. Bu uzun soluklu bir maraton. Rıza Çalımbay etkisinden söz edebilmek için henüz çok erken. Beşiktaş’ta başarılı olmanın yolu yarışı zirvede bitirmekten geçer.
UĞUR MELEKE: BU OLAĞAN DIŞI ŞARTLARDA ALINAN 6 PUAN AZIMSANACAK iŞ DEĞiL
Beşiktaş iki maçta da belki harika oynamadı. Belki maç içinde çok iniş-çıkış yaşıyor. Belki çok eksik. Ama bu olağan dışı şartlardan Rıza Çalımbay’la 6 puanla çıkılması da hiç azımsanacak bir iş değil. Çalımbay’ın deneyimi, Beşiktaş organizasyonunun- tarihinin önemli bir ferdi olması sanırım bu zor günlerden yara almadan çıkmasında önemli rol oynadı. Ahmet Nur Çebi yönetiminin hatalarından sonuncusu da maalesef Burak Yılmaz seçimi oldu. Ki başkanın kendisi de olgun bir biçimde kabul etti zaten hatasını.
FIRAT AYDINUS: RIZA ÇALIMBAY’IN DOKUNUŞLARI SONUCU BELiRLEDi
Özellikle Rebic, Ghezzal ve Rashica gibi oyuncuların yokluğunda, Onur ve Cenk’in kanat alternatifi olması, orta sahanın verimsizliği ve savunmada ki sakat oyuncuların çokluğunu göz önüne aldığımızda, Rıza Çalımbay’ın bu sıkıntılı süreçte çıkardığı kadro akabinde maç içindeki dokunuşları bu sonucu elde etmesinde en önemli etken. Samsun gibi bir deplasmandan altın değerinde 3 puanla dönmesi, Beşiktaş için Ankaragücü maçı öncesi ve seçilecek yönetimin ilk maçının Fenerbahçe derbisi olması adına baktığımızda önemliydi.
FIRAT AYDINUS: SKANDAL VE UTANÇ VERiCi!
8 Mart mağdurlarından Fırat Aydınus’a, MHK’nin ‘bazı hakemlere ilk yarı sonuna kadar maç verilmeyecek’ şeklindeki açıklamasını sordum.
1- Skandal, utanç verici, küçük düşürücü ve bununla birlikte zamanlama yönünden son derece talihsiz bir açıklama olarak görüyorum.
iSiM VE SEBEP AÇIKLANMALI
2- Şeffaflık ilkesini düstur edinmiş TFF’nin alt kurulu olan MHK, ivedilikle bu isimlerin kimler olduğunu, hangi maçlardan dolayı ve MHK nezdinde kabul görmüş hangi hatalardan kaynaklı olduğunu sebepleriyle açıklamalı. Açıklamalı ki, hakemlerin tümü ne zan altında kalsın ne de ‘Acaba ben miyim’ diye belirsiz bekleyişlerle tedirginlik yaşasın.
KULÜPLER DE HER ŞEYi BiLMELi
3- Kaldı ki, bu kadar ucu açık ve genel bir açıklamanın detaylarını tüm kulüpler de bilmeli. Hangi hakemler, hangi maçlar ve sebeplerini bilmek onların da en doğal hakkı.
BU KARARI BAĞIMSIZ MI ALDINIZ?
4- Bu, MHK ve başkanının bağımsız aldığı bir karar mı? Yoksa ikinci bir ‘8 Mart Vakası’nın farklı aktörlerle tekerrür etmesi mi ya da devamı mı? Kaldı ki MHK Başkanı Ahmet İbanoğlu da 8 Mart mağdurlarındandır!
NEDEN BU HAFTAYA DENK GELDi?
5- “Her hafta performanslarını dikkatle takip ettiğimiz bazı hakemler” diyorsunuz; eğer 13 haftalık takip sonucu alınan bir kararsa neden bu haftaya denk geldi? Açıklama, bu haftadan önceki hakemleri kapsıyor mu? Bundan sonraki süreçte de bu tür takipler yapılacak ve kararlar alınacak mı?
GÜNAH ÇIKARMA MI, GÖZDAĞI MI?
6- Ha diyorsanız ki, “Bu Fenerbahçe-Karagümrük maçı özelinde bir açıklama”, o zaman kafalarda başka türlü önemli soru işaretleri oluşturursunuz. “Arda Kardeşler’in ve Hüseyin Göçek’in günahı ne?” diye sorarlar bundan önceki maçları ve hataları göz önüne alarak. Diğer bir soru da yoksa davalık olunan kulüp başkanına karşı Sebastian Szymanski’nin pozisyonundan ötürü günah çıkarma mı? Veya madalyonun öbür yüzünden bakıldığında; Samet Akaydın’ın pozisyonu için bu davalık süreçte diğer takımlar düşünülerek ‘bakın görün’ düşüncesiyle amiyani tabirle gider yapmak mı?
KLASMAN BELiRLEME OYUNU MU?
7- Bir başka husus da şu; MHK’nin bu kararı bazı çevrelerde “Yeni bir klasman belirleme oyunu mu bu?” sorusunu akıllara getirebilir. MHK açıklamasında, “Aralık ayı sonunda yapılacak klasman değerlendirmelerinde bu analizler dikkate alınıp klasman belirlemesi yapılacak” deniyor. Yani 13 hafta boyunca oynanan müsabakalar sonucunda takip edilen ve belirlenen hakemlere maç verilmeyip, klasman belirlemede en önemli etken olan maç sayısını kontrol altına alıp, adamcılık ve liyakatsızlık söz konusu mu olacak? Böylece belirlenecek klasman listesine kılıf mı biçildi? Bu gibi sorular hakem camiasında havalarda uçuşacaktır. Bununla birlikte MHK’nin (olması gereken ama olan mı?) belirlediği FİFA listesinden üç kişi çıkartılıp yerlerine üç kişinin eklenmesi konusunda ki ‘KÜÇÜK’ hesaplara bilahare değineceğim..
MAKAM VE KOLTUK UĞRUNA MI?
8- Son olarak; unutulmasın ki, sosyal iş ve aile hayatından ödün vererek, hatasıyla veya sevabıyla emek verenleri makam ve koltuk için kurban edenler, gün gelir aynı nedenlerle birileri için birilerine kurban verilir, günah keçisi ilan edilir.