Güncelleme Tarihi:
Hürriyet Yazarlar Uğur Meleke, Fırat Aydınus, Güntekin Onay ve Mehmet Arslan, Futbol Konseyi'nde haftanın maçlarını ve yaşanan gelişmeleri masaya yatırdı.
1- Derbide müthiş bir geri dönüşe atan Beşiktaş’ta başarının mimarları kimler? Güneş’in seçimleri mi? Redmond mı? Ara transferler mi?
GÜNTEKiN ONAY: BEŞiKTAŞ ZAAFLARI DEĞERLENDiRDi
Beşiktaş’ı 10 kişiyle ayakta tutan başta Cenk Tosun ve Mert Günok olmak tüm oyuncuların karakter koymasıydı. Nathan Redmond’ın sıradışı performansı 3 asist ve 1 golü tabii ki fark yarattı. Fenerbahçe’nin savunma zaaflarından faydalanan Beşiktaş ikinci yarıda 4 gol buldu ve tarihe geçecek bir derbi zaferine imza attı. Ben yine de derbinin anlamını ve önemini bilen Türk oyuncuların ortaya koyduğu karakterin bu skorda baş etken olduğunu düşünüyorum.
UĞUR MELEKE: TÜM TAKIMIN ORTAK ESERi
Beşiktaş aslında böyle bir günün geleceğinin sinyallerini bir aydır veriyordu. Şenol Güneş göreve geldikten sonra oyuncularını bir büyük takım için oynadıklarına ikna etmişti, rota oluşturulmuştu. Ama esas yolculuk şubatta transferlerin tamamlanmasıyla başladı. Vincent Aboubakar, Omar Colley, Amir, Onur Bulut ve Maxim takviyeleri beş yıldızlık transferler. Beşiktaş’ın şu anda hem iyi bir hocası, hem de iyi bir kadrosu var. Hepsinin ortak ürünüydü bu zafer.
MEHMET ARSLAN: ŞENOL GÜNEŞ, iHTiYAÇ DUYULAN YERDEYDi
Mert Günok ve Cenk Tosun gibi kulübede bekleyen iki oyuncudan 2 müthiş lider çıkardı Şenol Güneş. Devre arası transferleriyle de kendi takımını oluşturmaya başladı. Uğur Meleke’nin deyimiyle de, ‘Beşiktaş ihtiyaç duyduğu anda’ da kenarda takımının başındaydı. 1-0 geridesiniz, (Haksız penaltıyla üstelik) 10 kişi kalmışsınız. Buna rağmen yıkılmıyor, 11 oyunculu bir takıma karşı 4 gol atıyorsanız, önce futbolcu kalitenizi sonra da teknik adam farkınızı ortaya koymuşsunuz demektir. Bu farkın karşılığını da Fenerbahçe taraftarının dahi alkışlarıyla alırsınız.
FIRAT AYDINUS: BU KADARI BEKLENMiYORDU
Son haftalarda tatmin edici bir oyun sergilemese de kazanmasını bilen Beşiktaş vardı. Fenerbahçe maçında da Tayyip’in sakatlanması, skor olarak geriye düşmesi ve üstüne Welinton’un atılıp 10 kişi kalması sonrasında Valencia penaltı noktasına geldiğinde hangi Beşiktaşlı’ya sorsanız ‘Şu andan itibaren lehinize nasıl bir senaryo yazılsın’ diye, bu kadarını kimse tahayyül bile edemezdi. Yapılan değişikliklerle birlikte eksiksiz uygulanan taktik ve sırasıyla Mert, Cenk ve Redmond bu sonucun baş aktörleriydi. Şenol Güneş 1-0 gerideyken 10 kişi kalan takımında kaçan penaltı sonrası değişikler ile zar attı; Cehar i Dü (4-2) geldi.
2- Fenerbahçe bu sezon 4’üncü derbide de hayal kırıklığı yaşadı. Tribünlerden istifa sesleri yükseldi. Bu tablonun esas sorumlusu kim?
MEHMET ARSLAN: KULÜBE DEĞiL, YÖNETiME BAĞLILIK TALEP EDiYORLAR
Akıl değil, duygular yönetiyor Fenerbahçe’yi. Bu sözlerim doğrudan başkan Ali Koç için. Çok iyi bir Fenerbahçeli. Ama bir başkan gibi değil, taraftar gibi duygusal kararlar alıyor. Ve ne yazık ki bu kararların çoğu hüsranla sonuçlanıyor. Eleştiriye kapalı, kulübe değil, başkan ve yönetime sonsuz bağlılık talep eden, iletişimini 3-5 sosyal medya trolü üzerinden sürdüren, buna göre karar ve tavır alan garip bir yönetim modeli oluşturdu. Jesus doğru bir karardı. Ama kasım ayından bu yana ondaki değişikliği de çözemedi. Fenerbahçe, kendisine mecburmuş gibi davranan bir teknik adam ile çalışıyor. King, Pedro ve Lincoln vazgeçilmezi. Onlara inanıyor ama Arda Güler’e inanmıyor. İddia ediyorum, Arda, Ali Koç’un zorlamasıyla forma bulabiliyor. Sonra da şaşıyoruz. Fenerbahçe neden bu halde diye.
UĞUR MELEKE: NEDEN 14 TRANSFER YAPILDI VE KAÇINDAN KATKI ALINABiLDi?
Son beş yıllık tabloya bakılırsa elbette esas sorumlu, bir teknik adam, bir kadro ve bir anlayış istikrarı sağlayamayan Ali Koç yönetimi. Mesela Emre Belözoğlu neden gönderilmişti? Pereira neden getirilmişti? Geçen yılı Fenerbahçe gayet iyi bir oyunla kapatmasına, derbiye geçen sezondan 8 futbolcuyla çıkılmasına rağmen neden 14 yeni transfer yapıldı? Bu transferlerinden kaçından ne kadar katkı alınabildi? Koç’un karnesi zayıflarla dolu.
GÜNTEKiN ONAY: BU YENiLGi NET ŞEKiLDE JORGE JESUS’A YAZAR
Fenerbahçe’de mental ve fiziksel olarak bir çöküş var. Ligin ilk yarısındaki tempo ve pres gücü yok. Ayrıca Jesus’un her maç kadroyu değiştirmesi, Crespo ve Zajc gibi isimleri kulübeye mahkum etmesi, formsuz Arao’dan asla vazgeçmemesi de bu durumu yarattı. Derbide neden Mert Hakan 11’de başladı? Pedro etkisiz futboluna rağmen niçin 77 dakika sahada kaldı? Bu yenilgi net bir şekilde Jorge Jesus’a yazar.
FIRAT AYDINUS: FUTBOL DIŞI KONULARLA iLGiLENMESi TAKIMI KÖTÜ ETKiLEDi
Tek kelimeyle sorumlu Jesus. “Hayatımda hiç böyle iyi bir başkanla çalışmadım” diyen Jesus o kadar farklı konularla kendini meşgul etti ki aynı anda futbolcuların ve camianın kafasını da karıştırdığının farkına varamadı. Alınan olumsuz sonuçlarda futbol dışı konularla ilgilenmesi, sezon sonu gideceği söylentileri ve dış basına verdiği demeçler takımın motivasyonunu kötü etkiledi.
3- G.Saray, Adana Demir galibiyetiyle zirvedeki yerini sağlamlaştırdı. Sarı kırmızılıların oyununu nasıl buldunuz? Sizce yolu yarıladılar mı?
FIRAT AYDINUS: F.BAHÇE’NiN YENiLMESi G.SARAY’IN YOLUNU KISALTTI
Ligin kısalan boyunda, şampiyonluk yolunda önde giden Galatasaray için artık oyundan ziyade sonuç önemli. Takımda iyi de oynasa, kötü de oynasa sonuca gidebilecek kapasitede çok oyuncu var. Kadro kalitesinin yanında Okan hocanın doğru yönetimi, futbolcuların arkadaşlığı, takımdaşlığı Galatasaray’ı şampiyonluk yarışında avantajlı kılan faktörlerin başında geliyor. Adana Demirspor galibiyetiyle şampiyonluk ipini göğüsleme adına son 200 metreye giren Galatasaray, Fenerbahçe’nin Beşiktaş’a kaybetmesiyle kendini bir anda son 100 metrenin içinde buldu.
GÜNTEKiN ONAY: PUAN KAYBEDEBiLiR AMA ZiRVEYi ASLA KAYBETMEZ
Galatasaray iyi oynamadığı bir maçta güçlü bir rakibini yenerek şampiyonluk yarışında büyük bir adım attı. Kerem, İcardi ve Mertens’in durgun olduğu bir maçta dahi kazanıyorsanız bu harika bir sonuç. Galatasaray’da ciddi bir odaklanma ve şampiyonluk isteği var. Saha içinde lider karakterli tecrübeli futbolcular var. Okan Buruk da bu takımı çok iyi yönetiyor. Galatasaray yarışta puan kayıpları mutlaka yaşayacaktır ama zirveyi kaybetmesi bundan sonra söz konusu değil.
UĞUR MELEKE: BURUK VE FUTBOLCULARI ŞAMPiYONLUĞA iNANMIŞ
Galatasaray, Adana Demir maçında bence şunu kanıtladı: Şampiyonluğa inanmışlar. Bunu yapabilecek teknik, fiziksel ve mental seviyeye ulaşmışlar. Zor bir günde, işler çok iyi gitmediğinde, gol bulunamadığında dahi hedeften sapmadılar. Golü bulup devam ettiler işlerine. Tabii ki bu seride oynayan/oynamayan herkesten iyi verim alan Okan Buruk’un çok büyük rolü var.
MEHMET ARSLAN: ÖLÜMÜNE MÜCADELE ETTiLER HER TOPA KOŞTULAR
Yorumları okuyorum, Adana Demirspor maçında kötü oynamış Galatasaray. Bu tespit kısmen doğru. Ama ölümüne mücadele ettikleri gerçeğini de kimse atlamasın. Maçı öyle bir istediler ki, her topa öyle bir koştular ki, söke söke aldılar 3 puanı. O hırsın, o isteğin 10’da biri rakipleri Fenerbahçe’de yoktu. Bir takımı şampiyon yapacak önemli unsura sahip olduklarını gösterdiler. Yolu yarılamadılar, yarısını bile geçtiler. İnancın, dayanışmanın, demokratik yapının, kibire karşı galibiyeti bu.
4- Erden Timur’un “TFF, MHK ve yayıncı kuruluşla ilgili vahim şeyler var. Lig sonunda açıklayacağız” sözleri için ne düşünüyorsunuz?
MEHMET ARSLAN: TiMUR YA KONUŞSUN YA DA SONSUZA KADAR SUSSUN
“Çok vahim durumlar var. Elimizdekileri lig sonunda açıklayacağız.” Sözleri bu Erden Timur’un... Durum vahimse, istediğiniz adalet ise asıl şimdi açıklamalısınız. Ama iddia ediyorum lig sonunda hiç bir şey açıklanmayacak. Bu filmi hep seyrediyoruz. Finalini de biliyoruz. Hep tehdit, hep gözdağı. Yeter artık. Çok başarılı bir yönetici olduğunu gösterdi Erden Timur. Ama bu açıklamalarıyla o başarısını gölgeliyor. Naçizane tavsiyem ya konuşsun ya da sonsuza kadar sussun.
UĞUR MELEKE: KONU FUTBOL OLUNCA NEDENSE KAOS YARATIYORLAR
Ben o kadar sıkıldım ki artık bu üsluptan. Bu mantaliteden. Bu bakış açısından. Dışarıdan baktığınızda Ali Koç da, Erden Timur da iyi eğitimli, medeni insanlar. Ancak konu futbol olunca bu dönüştükleri kişiden, yarattıkları kaostan, verdikleri zarardan memnunlar mı çok merak ediyorum doğrusu. Hem Türkiye’nin en güçlü, en zengin ve en fazla taraftara iki kulübü bunlar. Hem de hep onlar mağdur. Enteresan gerçekten.
GÜNTEKiN ONAY: HATALAR OLABiLiR AMA ART NiYET KESiNLiKLE YOK
dört yıldır yayıncı kuruluşta çalışan biri olarak kimsenin art niyetli ve bir kulübe hizmet eden bir davranışının söz konusu olmasının mümkün olmadığını söyleyebilirim. Aşırı yoğunluktan bazı hatalar olabilir. Patronların ve yöneticilerin Katarlı olduğu bir kurumda kim nasıl ve neden taraf olsun? Galatasaray gibi büyük bir markaya zarar vermeye kimse cesaret edemez ve gücü de yetmez.
FIRAT AYDINUS: ÖNCELiKLE TFF’YE NASIL BiR YOL iZLEYECEĞi SORULMALI
Bu ilk defa karşılaştığımız bir durum değil. Geçmişte de kulüp başkanları ve yöneticilerinin bu tip beyanatlar verdiğini hatırlarız. Hakem hatalarına maruz kaldıklarında ya da haksızlığa uğradıklarını düşündüklerinde çeşitli gizli bilgilere sahip olduklarını, duyum aldıklarını defalarca ifade ettiler. Bu tür iddialarda bulunanlara “Bunlar nedir, açıklayın” diye sorulmakla birlikte asıl önemli olan, kulüplerin üstünde olan TFF’ye, “Bu gibi durumlarda nasıl bir yaptırım veya yol izlemeyi düşünüyorsunuz?” diye sorulmalı.