Fener kararlı

Güncelleme Tarihi:

Fener kararlı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2001 00:00


Haberin Devamı

Turgay Şeren Kanarya'nın antrenmanını izledi

Fenerbahçe Futbol Takımının dünkü antrenmanına gittim. Saat 10.30'da başladı. 12.10’da bitti. Müthiş bir rüzgar vardı. Ama güneş ve hele hele nefis çim antrenman sahası insanın iştahını artırıyor. Hani benim bile şöyle kaleye geçip, bir iki top tutmak geldi içimden. Ama nerede eski günler.

Mustafa ile pek yıldızımız barışmaz. G.Saray'da iken milli takımdayken ve en son F.Bahçe'nin teknik direktörüyken, bana göre yanlış olan olayları eleştirdim. Zaten benim görevim bu. Ben spor yazarıyım. Dün Mustafa istasyon çalışması için renkli hunileri yerleştirirken, birden göz göze geldik. O bana doğru yürüdü, ben de ona ve kucaklaştık. Bu bir dost kucaklaşmasıdır. Eskilerin söylediği güzel bir söz vardır. Dost acı söyler derler.

Bir yerde ben ve benim jenerasyonum G.Saray'da özeleştiriyi öğrendik. Olayların üstesinden gözlerimizi kapayarak, atlamak asla ve asla ben ve benim gibiler için geçerli değildir. Bu tabi bazı fanatikleri rahatsız eder ama hiç önemli değil. Biz yolumuzda yürüyeceğiz.

Mustafa'ya aynen şunları söyledim... Mustafa dedim, Trabzonspor maçında senin yerinde olmak istemezdim. Dikkatle bana baktı, gülümsedi ama bu bir keyif gülümsemesi değildi doğrusu. İçinin kan ağladığı apaçık ortadaydı. O ne şanssızlık, o nasıl beceriksizlik. O rakip kalecinin süper oyunu, Hami'nin fevkalede golü. Ve Trabzonspor kalesinin direkleri, hepsi bir araya geldi. Sonunda Fenerbahçe Trabzon'dan yenik ayrıldı. Futbolda bunlar olur, olur ama yetkili insanların da yüreğine oturur.

TESİSLER FEVKALEDE

Fenerbahçe başkanı sayın Aziz Yıldırım beni mevsim başında Samandıra Tesisleri'ne götürmüştü. Tamamlanmak üzereydi. O zaman inceden inceye gezmiştim. Şimdi fevkalede olmuş. Bir futbolcu için her imkan var. Futbolculara ve teknik adamlara ne kalıyor. Çıkıp sahada oynamak, başarılı olmak. Bu tesisleri onlara hediye edenlerin yüzünü güldürmek değil mi?

Fenerbahçe takımı önce düz koşu yaptı. Bu hemen hemen 15 dakika sürdü. Ardından tek pas oynandı. Tabii modern futbolun en önemli çalışması geldi gündeme. Rakibi presle durdurup top kapabilmek ve o topu kullanmak. Bunu konuşarak söylemek çok kolay, ama sahada ve idmanda uygulamak oldukça zordur. Fenerbahçeli futbolcuların çoğu bu zoru başardılar. Takım arkadaşlarına çok sert bile giriyorlardı. Yani sakatlanmak işten bile değildi. Ama bir futbolcu böyle çalışmalı. Mustafa onları hep ikaz etti, hadi oğlum, çabuk pas, ikili pres diye tempoyu artırdı. Futbolcuları da Mustafa'yı dinledi.

Yusuf çok beğendiğim bir orta saha oyuncusudur. Hep aklımda onu ağır diye düşünürdüm. Son Trabzonspor maçında Yusuf'u bayağı beğendim. Dün de en iyi çalışanlardan biriydi. Mustafa dünkü çift kalede Revivo, Rapaiç, Andersson, Serhat ve Lazetiç'i aynı takımda oynattı. Her halde Galatasaray'a karşı da bu oyunculara forma verecek. Birbirlerini daha iyi tanımaları için fırsat verdi. Doğrusunu da yaptı. Rapaiç'i mücadele ederken gördüm. Attığı paslar, şutlar onun Galatasaray maçında Fenerbahçe'nin en büyük kozu olduğunu gösterdi.

Revivo bir asker gibi. Çalıştı, çalıştı, çalıştı... Serhat'ı dün antrenmanda görmeliydiniz. O yatarak kaptığı toplar, takım arkadaşlarına verdiği paslar için aferin. Çok çalışanlardan biriyi.

DEFANS ÇALIŞKANDI

Defansta hep eleştirilen ve benim de eleştirdiğim iki Mirkoviç, maçlarda gözüktüğü kadar ağır değiller. Dikkatle baktım, tek pas oynadılar. Hava toplarında başarılıydılar. Pas hatası da çok az yaptılar. Peki bu iki Mirkoviç, hele özellikle İtalya'dan gelen nasıl oldu da G.Birliği ve Denizli maçlarında kafasının üstünden gelen toplara müdahale edemedi. İnsanın aklı duruyor.

Gelelim Rüştü ve Baliç'e. Rüştü benim her zaman alkışladığım bir kalecidir. Avrupa'da sayılıdır. Şu anda sakat ama her maçta kalesini koruyor. Dün de tedavideydi. Bana selam gönderdi. Turgay abime lütfen söyleyin, tedavi olduğumu bildirin dedi. Ben de buradan ona iyi şanslar diliyorum.

GÖRMEK YAZIMMIŞ

Ve Baliç... Hatırlayacaksınız Baliç için Mustafa'yı çok eleştirdim. Dün Baliç idmanda yoktu. Tesislerdeymiş ama idmana çıkmadı. Niye diye sordum, sakat dediler. Sonra şöyle bir düşündüm, Trabzonspor maçının ikinci yarısında oynadı. Öyle önemli bir sakatlık da geçirmedi. Şimdi Baliç'e soruyorum. Arkadaş sen nerede sakatlandın da final maçının öncesi ilk idmanda sakatım deyip idmana çıkmıyorsun. Demek ki olayları görüp yaşamak lazım. Ben de Mustafa'nın yerine olsam, Baliç efendi idmana sakatım diye çıkmıyorsa, bırakın onu ilk onbire almayı yedek bile soyundurmam. Baliç konusunda Mustafa Denizli'ye hak verdim. Haksız eleştirmişim.

Fenerbahçe'nin derbi öncesindeki ilk idmanında sakatlığı düzelmek üzere olan Johnson sonradan geldi, düz koşu yaptı. Ogün sakat, oynaması şüpheli. Abdullah idmana çıkmadı ama bugün çıkar. Mustafa Doğan da öyle. Fenerbahçeli futbolcular ve Mustafa Denizli tabii ki Galatasaray maçını çok önemsiyorlar ve onun için de azimle çalıştılar, çalışacaklar. Yarın da size Galatasaray idmanını anlatacağım.

Yusuf’u beğendim

Yusuf çok beğendiğim bir orta saha oyuncusudur. Hep aklımda onu ağır diye düşünürdüm. Son Trabzonspor maçında Yusuf'u bayağı beğendim. Dün de en iyi çalışanlardan biriydi.

Aferin Serhat’a

Genç santrfor Serhat'ı dün antrenmanda görmeliydiniz. O yatarak kaptığı toplar, takım arkadaşlarına verdiği paslar ve arzusu için aferin. Çok çalışanlardan biriydi.

Haklısın Mustafa

Baliç için Mustafa'yı çok eleştirdim. İdmana sakatım diye çıkmıyorsa, bırakın onu ilk onbire almayı yedek bile soyundurmam. Mustafa'ya hak verdim. Haksız eleştirmişim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!