Fener, Kadıköy’de 90 dakika saldırmalı

BİR dönem Fenerbahçe’nin gol umudu ve genç yıldızıydı. Özellikle derbilerde attığı gollerle sarı lacivertli takımın vazgeçilmezi olmuş, Milli takıma kadar yükselmişti. Hakan Şükür’ün alternatifi olarak gösteriliyordu ama o da kayan yıldızlar arasına girdi. Serhat Akın şimdi Şanlıurfaspor’un başarısı için ter dökmeye hazırlanıyor. Şanlıurfaspor'a transfer olan Fenerbahçe'nin eski futbolcusu Serhat Akın, eski takımını övdü

BANK Asya TFF 1. Lig'in yeni ekibi Şanlıurfaspor'a Turgutluspor'dan transfer olan 31 yaşındaki Serhat Akın, bir dönem futbol oynadığı eski takımı Fenerbahçe'nin daha saldırgan, istekli ve yürekten oynadığını, tribünlerin daha çok coştuğunu söyledi. Sarı lacivertli ekipte futbol oynadığı 5 sezonda 3 şampiyonluk yaşadığını belirten forvet futbolcu Akın, Aykut Kocaman'ın Şükrü Saracoğlu Stadında takıma defans ağırlıklı futbol oynattığını öne sürdü. Akın, hayatındaki en büyük mutluluğu tarihe yazılan ve kendisinin de 2 gol attığı 6-0 yendikleri Galatasaray maçında yaşadığını belirtirken, Türkiye futbol tarihinin en büyük hatasını, Mesut Özil'i Almanya'ya kaptırmak olduğunu belirtirken, "Öyle bir futbolcu nasıl kaptırılır. Alman Milli takımını tek başına götüren adam. Ben onu hala kendim hazmedemiyorum" dedi.

Yeni takımı Şanlıurfaspor'un tamamladığı 10 günlük Kızılcahamam kampında göz dolduran Serhat Akın, 1981 Almanya doğumlu. 1991 yılında Karlsruher SC Spor Kulübü'nde başladığı futbbol hayatına, 2000-2005 sezonunda Fenerbahçe, 2005-2008'de RSC Anderlecht, 2006-2007'de FC Köln, 2008'de Kocaelispor, 2009'da Konyaspor, 2009-2011'de Karlsruher SC, 2011-1012 sezonunda ise Turgutlu Spor'da, yeni sezonda ise Şanlıurfaspor'a transfer oldu. Kariyerinde birçok şampiyonluklar gören ve Kadıköy boğası lakabı ile anılan ünlü oyuncu Serhat Akın'ın inişli çıkışlı futbol hikayesi .

Tecrübeli futbolcu ile takımının Kızılcahamam kampında bir araya geldik. Sorularımıza samimi cevaplar veren Serhat Akın’dan çarpıcı yanıtlar aldık...

Fenerbahçe'den ayrıldığın için pişman mısın?

Değilim. İyi sezon geçirdim beş senede üç şampiyonluk yaşadım, iyi günlerin artıda olduğu bir sezon yaşadım, Anderlecht'te karın kaslarımda yırtılma oldu, Fenerbahçe'de olsa da belki böyle bir sakaltlık olacaktı.

Bu Fenerbahçe'de oynayabilir miydin?

Oynardım tabi, neden oynamayım. Sonuçta benim dönemimde kadro daha iyi demek yanlış olurdu. Ama sanki benim dönemimdeki Fenerbahçe'de Tuncay ve diğer arkadaşlar saldırıyorduk, daha istekli ve yürekten oynuyorduk, orası kesin. Trübünler daha çok coşuyordu gibi geliyor bana.

Sizin döneminizdeki Fenerbahçe yokmu şimdi?

Ben görmüyorum. Sonuçta beş senede biz üç şampiyonluk yaşadık. Ne demek oluyor, daha başarılı olmuş oluyoruz o dönem. Şu an Fenerbahçe, bu yıl şampiyon olmadı mesala. O beş yıllık periyot daha iyiydi diye düşünüyorum.

Aykut Kocaman nasıl bir teknik direktör?

Şimdi ben Aykut Kocaman'la hiç çalışmadım, küçükken futbolculuğunu hayranlıkla takip ediyordum, hocalığını bilemiyorum, yorum yapamayacam. Hocalığı hakkında benim izlediğim kadarı ile bazı maçlarda Fenerbahçenin şükrü Saraçoğlu'nda defansa çekildiğini, daha çok defans ağırlıklı oynadığını, bir tek santrfor üstünde oyun kurmaya çalıştığını gördüğümde bana tuhaf geldi. Dediğim gibi ben Fenerbahçe'de iken 3-4-5 kişi saldırıyorduk. Yani üç kişi biz santrofor oynuyorduk, Tuncay sağdan ben önde, Pierre Van Hooijdonk sürekli biz saldırıyorduk. Ben Fenerbahçe'nin defansa çekildiğini görmedim, alışkın değilim. Aykut hocanın oynadığı dönemde de ben Aykut hocanın tek santrofor oynadığını görmedim, hep çift santrofor oynuyorlardı. Bir sürü gol atıyordu, yani Fenerbahçe üç gol yerse, beş tane atar. Bize öyle öğrettiler. O yüzden futbol değişiyor, her teknik adamnın kendi taktiği vardır, sabırlı olmak gerekiyor. Bence Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu'nda geri çekilmemesi lazım, ful atak oynaması lazım. Seyircinin isteği de bu zaten.

Fenerbahçe'yi istenen başarılara taşır mı?

Son beş yıla baktığımızda Fenerbahçe şampiyon olamadığında hocayı yolluyorlardı. Daum'u yolladılar, Ziko'yu yolladılar, herhalde ilk kalan Aykut hoca. Bu sene Fenerbahçe şampiyon olamadı, ikinci oldu, yollamadılar. Yani sonuçta bir beklentileri var, bir hedefleri var. Umarım ulaşırlar hedeflerine. Hakkında ne ise hayırlısı olur inşallah.

Geriye dönüp baktığında yaptığın en büyük hata olarak neyi görüyorsun?

Ufak tefek hatalar mutlaka yapmışımdır. Sonuçta ben genç yaşta geldim.19 yaşında geldim, annem babam yanımda yoktu, kardeşim de Almanya'da okuduğu için annem babamlar Almanya'da kalmak zorunda kaldılar. Tek başıma mücadele ettim yani. Koskoca istanbul'da Fenerbahçe camiasında tek başıma ayakta durmaya çalıştım. Muhakkak hatalarım olmuştur. Bir de benim elimden tutacak sağlam bir menejerim, beni yönlendirecek bir kişi de yoktu. Muhakkak hatalarım oluyordu, yaptım da yani. Önemli olan o hataları tecrübeye çevirmek ve bir daha o hataları yapmamak. Tabi şimdi insan belli bir yaşa geliyor, 30-31 yaşına geliyor, ha ben genç olsaydım o hataları yapmasaydım, daha iyi olurdu, o da sonuçta bir tecrübe yani.

Ben çok agrasifdim, kimseye zarar vermiyordum, kendime zarar veriyordum. Hep oynamak isteyen, yedek oturmayı sevmeyen, ama bu kötü neyetli değil. Ben yedek te otursam, takımım kazandığında en mutlu ben oluyordum, o ayrı. Öyle çok hırsım vardı mesela. O hırsı belki biraz daha profesyonelliğe çevirebilseydim, daha sakin olsaydım, belki daha farklı olurdu. Böyle şeyleri tabi düşünüyorum, onların değerlendirmesini yapıyorum. Yaş geldikçe de olgunlaşıyorsun, daha iyi oturtuyorsun. İnanılmaz hırslı bir adamdım kaybetmesini hiç sevmem, başarısızlığı hiç sevmem. Ne bilim yedek oturunca filan içim içimi yer. Şimdi tabi daha iyi, ama tabi 19 yaşında içindeki kan farklı, şimdi farklı.

En büyük mutluluğu ve üzüntüyü hangi maçlarta yaşadın?

Galatasaray maçında yaşadım 6-0 aldık, tarihe yazıldı kolay kolay da değişeceğini sanmıyorum. iki gol attım o maçtA. En üzüldüğüm maç, Şampiyon olduğum maç Belçikada. Orada şampiyon olduk, karın kaslarım koptu, hem sevinç hem üzüntüyü bir arada yaşadım

Yurtdışı ve yurtiçinde bir çok takımda forma giydin. Çok para kazandın mı?

Valla ben çok para kazanmadım, Allaha şükür kazandım, ama futbolda şuanki kazanılan paraları ben kazanmadım yani. Ben Fenerbahçe'de iki sene oynadım, o yaşıma göre iyi mukavele yaptım. Ümit Milli takımda başarılı oldum, sözleşmemin bittiği sezon, bu Galatasaray'ın 6-0 olduğu sezonda ben 16 tane gol attım, Dünya Kupası kadrosuna seçildim, 22 yaşında dünya kupasına gittim, 16 gol attım, bir tane yabacı oyuncunun Fenerbahçe'ye 16 gol attığını düşünemiyorum yani. İkiye üçe katlardı, ben yine aynı paraya Fenerbahçe'de oynadım, üç yıllığına imza attım, 600 bin dolara oynadım iki yıl. Yine aynı paraya imza attım. Normalde ben onu ikiye, üçe katlamam lazım, ne bileyim menejerim yoktu, bilmiyordum. Bir de benim Avrupa'dan filan tekliflerim vardı, üst seviye oynadım. İlhan Mansız gol kralı oldu, ben ikinci olmuştum. Benim yaşım 22'ydi yani. Fenerbahçede 22 yaşında oynayan nadir oyuncu var şuan. Var mı bilmiyorum, kırgın değilim. Öyle bir şey kesinlikle yok. Kocaeli bana 1 milyon Euro teklif etti, verdi mi vermedi. Bir sürü param kaldı ama, o ayrı. Fenerbahçe'den çok para teklif etti. Ben 600 bin dolara oynarken 25 milyon Dolar'a Ortega'yı getirdiler. Benim kimsenin parasında gözüm yok, ama bir televizyon programında programa bağlanmıştım, dedim yani sonuçta biz o dönemde o paraları kazanamadık. Kapattığımda sunucu demiş Serhat'ın 10 milyon Euro'su filan fardır. Nasıl olacak 10 milyon Euro. Ben 1 milyon Euro kazanmamışınki.

Fenerbahçe dışında neden diğer büyük takımlara gitmedin? Teklif mi gelmedi?

Üstü kapalı teklifler oldu ama sonuca gitmedi. Beşiktaş, Galatasaray böyle ister gibi falan oldu ama, uzun hikaye bunlar. Bizim gönlümüzde Fenerbahçe vardı. O yüzden fazla da oraya yoğunlaşamadım.

Aziz Yıldırım nasıl bir başkan?

Azizi Yıldırım olayını boş geçelim yorum yapmak istemiyorum

Abdullah Avcı ile Milli Takım ne yapar?

Abdullah Hoca ile ben hiç çalışmadım ama yaptığı işler benim hoşuma gidiyor. Genç, yetenekli oyuncular arıyor, Almanya'ya çok yoğunlaşıyor. Oradaki oyuncuları milli takıma kaptırmamaya çalışıyor, en doğrusunu yapıyor. Türkiye futbol tarihinin en büyük hatası, Mesut Özil'i Almanya'ya kaptırmak. Ben onu hala kendim hazmedemiyorum bir türlü. Türk insanı olarak uutbolu, her şeyi bir kenara bıraktım, normal bir Türk taraftarı, Türk genci olarak ben hazmedemiyorum. Öyle bir futbolcu nasıl kaptırılır. Ben milli takım hocası olacam,, ölürüm ya, ölürüm de hayatta Alman Milli Takımına vermem. Çünkü bunlar fena yetenekler, üst seviye oyuncular. Sen bunları kaptırırsan tabii ki senin milli takımın geriler, ilerlemez yani.

Abdullah hoca Sercan diye bir futbolcu buldu. Bu oyuncu yılardır var, oynuyor İkinci Lig'de. Ben de tanırım onu. Bunu Abdullah hocamı buldu, neden çağırmıyorlardı bundan öncekiler, Abdullah hoca onu çağırdı, bütün herkes onu istiyor. Bu çok zor bir şey değil ki. Yani bir gideceksin bakacaksın, uğraş vereceksin, Milli takım hocasının bence işi bu yani. Milli takım hocası olarak milli takım binasında oturmak, üç ayda bir hazırlık maçı yapmakla olmaz ki bu işler, Avrupa, orası-burası dolaşacaksın. Abdullah Avcı bu işleri yapıyor yani. U-19 Dünya Kupası oynandı, 9 tane Türk var. Bir tanesi Emre Can, Bayern Münih'e imza attı, ön liboro oynuyor. Böyle bir futbolcu olamaz yani. U-19 takım kaptanı herhalde. O Alman Milli takımına karar vermiş, Türk milli takımına gelmeyecekmiş. Bunun en büyük etkeni Mesut Özil. Çünkü daha evvel Türkleri hiç seçmiyorlardı, A Milli takımda oynatmıyorlardı. Mesut Özil herkesin önünü açtı şimdi. Bence Milli Takımda şu olay olmaması lazım. Bizim Türk futbolu gelişsin diye Türkiye'den futbolcu alıp ta Almanya'dan es geçelim olmasın yani. Bu oratk bir şey, bu bayrak yani. Almanya'daki insanda Türk gurbette yaşayan bu insanlarda bir Türk anne ve babanın evladı yani. Onlar da Türk bayrağına hasret yani. Sen kalkıp ta bunları es geçemezsin. Geçersen o zaman Türk futbolu ilerlemez, Milli takım ilerlemez. Ben ona kesin inanıyorum. Milli takımda tek bir hedef olacak. O bayrağı en yükseğe taşımak, bilmiyorum ya benim annem babam bana yanlış öğretti., ama ben böyle biliyorum. Mesut Özil gibi futbolcuları kaptırmamamız lazım. Şuan mesut Özil bizim Milli takımımızda olsa kötü mü olurdu. Avrupa Şampiyonasında Alman Milli takımını tek başına götüren adam. Alman milli takımı rezil top oynadı, sırf onları biraz götüren biraz teknik olan., pas yapan adam oydu yani.

Sen de bir gurbetçisin. Gelecek vadeden gurbetçiler var mı?

Olmaz mı. Şuan Alman U-19'una git, 8 tane Türk var canavar gibi. Al bir tanesini kaptırdık, Emre Can Bayern Münih'te oynuyor. Bayern Münih'in futbolcusu. Bunu 3 yıl önceden alması lazım. Şimdi Fenerbahçe gitsin o çocuğu alamaz, ama 3 yıl önce gitse olurdu. Milli takım içinde geçerli, U-19 Dünya Kupası oynuyor, bir tv kanalı gösteriyor, ben seyrediyorum. Bir tane Türk gol kralı oldu. Leverkuzen'de alt yapıda oynuyor. Yeşil diye bir çocuk 6 gol attı, gol kralı oldu. Benim vatandaşım aynı bayrağı taşıyacak, insan gol kralı oluyor, ben bunu kazandırmak için sabah akşam çaba veririm. Anne babasının yanına giderim, ikna ederim. Sen bunları kaptırdın mı olmaz ki, Türkiye'de de yetişmiyor diyorsun. Yetişmiyorsa kimin suçu. Altyapılara önem verilmesi lazım, herkes için geçerli .

Mesut Özil'in Almanya Milli Takımı'nı seçmesinden sonra gurbetçilerin, Türkiye'ye bakış açısı nasıl?

Değişti tabi. En basitinden Emre Can. Şuan o çocuk 19-20 yaşında, topun kralını oynar. Ama geçmiş olsun, Bayern Münih'e imza attı, bitti. geçmiş olsun. Ben milli takım hocası olsam, Avrupa'daki bütün futbolcuların listesi olur. Bu 14 yaşında da olur, gelecek vaadeden herkesin listesini alırım, Türkiye, U-19 Dünya Kupası'na gitmiyor, Almanlar gidiyor. Neden Türkiye gitmesin. Ben bir kere U-17, U-19'u Dünya kupasında görmedim, Avrupa da Türklerin adı geçmiyor. Benim zamanımda tek tük gidiyorduk, ama başarısız olup geliyorduk. Mesela 9 tane Türk Almanya'nın Dünya Kupasına gitmesinin nedeni. Bunlar bizde olsa, biz gideriz. Genç yaşta çekeceksin. Adam Bayern Münih'e imza atmış, Alman Milli takımında oynamış, o keyfi almış, onları kazanamazsın.

Sen Mesut Özil olsan kararın hangi milli takım olurdu?

Benim Türkiye oldu, ama benim farklı gelişti. Benim Mesut Özil gibi kariyerim olmadı. O Bundesliga üzerinden kariyer yaptı, ben direk 19 yaşında Fenerbahçe'ye gittim. Ama Almanya'da Genç Milli takımda filan oynamıyordu, Genç takımdan çıktı, yavaş yavaş büyüdükçe gitti. Ben Genç Milli takımda bir sürü gol filan attım, Ümit Milli takımda oynadım, oradan Fenerbahçe'ye gittim. Onu yapan da Erdal Keser. Kendisi bütün futbolcuları takip eder, ben onun sayesinde U-17'ye gittim, oradan bir anda goller filan böyle başladı. Erdal Keser Federasyon için çalışıyordu. Bütün futbolcuların telefonları var, listeleri var, onları takıp ediyordu. Ben öyle oldum, Mesut Özil de U-17'ye filan gelseydi, o da benim gibi olacaktı. O öyle bir yetenek ki, sen onu hiçbir yere çağırmamışın, takip etmemişin

Sercan Sararer için düşüncen nedir?

Çok yetenekli bir çocuk. Birkaç senedir İkinci Lig'de oynuyor. İkinci Lig dedi mi, aman ne bu diyorlar. Niye aldınız bunu milli takıma. Bundan önce almıyorlardı, Bank Asya'dan Milli takıma bir oyuncu gitse, büyük olay olur, öyle bir şey yok. Eğer hak ediyorsa alacaksın. Hep Fener, Galatasaray'dan mı olacak Milli Takım. Neden yapmıyor bunu anlamıyorum. Almanya ve bütün dünya böyle yapıyor. Bizim Milli Takıma bak, Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray birkaç yurt dışı lejyonerler. İlk kez Abdullah hoca böyle yaptı, Sercan'ı aldı, herkes bu futbolcuyu konuşuyor. Ben de orada İkinci Lig'de futbol oynadım, bu futbolcuyu takip ediyordum. Bu zaten oynuyordu. Bu çocuk zaten ateşli, dinamik bir çocuktu. Onu şimdi davet etmezsen, sen almazsan, Almanlar alacak. Şimdi Abdullah hoca Sercan'ı Milli takıma çağırdı. Sadece Milli takımı kazandı. Fenerbahçe, Galatasaray istiyor, demek herkes kazanıyor. Bence Abdullah hoca yürekli, akıllı, güzel işler yapıyor. En doğrusu bu. Böyle devam ederse, birkaç yıl içerisinde Türk futbolu başarılı olur diye düşünüorum.

Şanlıurfaspor'u tercih etme sebebin nedir?

Urfayı bana çok methettiler. Oradaki insanların futbolcusuna sahip çıkacağını söylediler. Taraftarı ateşlidir dediler. Bir de Bank Asya'ya çıktılar, ama benim buraya gelmemin en büyük sebebi Kemal Kılıç hoca. Bir sürü takım arkadaşım da var Milli Takımdan. Koray avcı, Atacan kaleci, birsürü kardeşlerimiz, arkadaşlarımız var.

İstanbul'u yaşadıktan sonra, Anadolu'da futbolculuk nasıl?

Güzel, keyifli insanlar sana farklı bakıyorlar Fenerbahçe'de oynadın, ne bilim daha çok sevecen davranıyorla. Ben seviyorum. Benim için fark etmez, ben yaşarım. 'İstanbul'da yaşayan, başka bir yerde yaşayamaz' diyorlar. Benim yapım farklı. Ben her yerde yaşarım. Turgutlu'da yaşadım, bir sene tesiste kaldım, benim için bir sorun olmaz.

Yeniden İstanbul'a dönen Burak Yılmaz, Galatasaray'da başarılı olur mu?

Olur, kesin olur. Kadrosu filan çok iyi. O yüzden olur. Bu yıl Süper Lig nasıl, bilmem. Ama Bank Asya yukarıdan yapılan transferlere baktığında bence Süper Lig'den daha keyifli olur diye düşünüyorum,

Türkiye'nin en iyi forveti kim?

Şuan Burak Yılmaz diye düşünüyorum gol açısından. Forvet farklı tabii, şuan aklıma o geliyor.

Kamplarda, saha içinde ve idmanlarda yaşadığın en ilginç olay nedir?

Kamplar güzel geçiyor Kızılcahamam'a ilk kez geldim, çok güzel, iyi bir ortam var. Böyle birkaç takım olunca, eski takım arkadaşların oluyor. Geçen yıl oynadığım arkadaşım Malatya'ya gitti. Onlar burada keyifli ortam oluyor, Mesela Fenerbahçe'de iken böyle bir ortama giremiyordun. Gittiğin otelde bir tek Fenerbahçe oluyordu. Ben Kızılcahamam, Kartepe gibi yerlere hiç gitmedim, ilk defa geçen sene Turgutluspor ile birlikte 10 tane takım vardı. Aşağıda arkadaşların tavla oynuyor, eski arkadaşların ile bir araya geliyorsun. Güzel, keyifli bir ortam oluyor.

Sezon başı kamplar zorlu geçiyor. En üst düzey çalışıyorsun, keyifli geçiyor. Futbolcu sevmez sezon başı kamplarını. Ama bu kamplar, senin lig başladığında nasıl olacağının en büyük göstergesidir.