FENA HALDE ATTÄ°LA Ä°LHAN Geçen yüzyılın ençok hatırlanan dizelerinde onun da yeri vardı ÅŸüphesiz:"Ne kadınlar sevdim aslında yoktular"..."Ben sana mecburum,

Güncelleme Tarihi:

FENA HALDE ATTİLA İLHAN Geçen yüzyılın ençok hatırlanan dizelerinde onun da yeri vardı şüphesiz:Ne kadınlar sevdim aslında yoktular...Ben sana mecburum,
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 31, 2000 00:00

FENA HALDE ATTÄ°LA Ä°LHAN Geçen yüzyılın ençok hatırlanan dizelerinde onun da yeri vardı şüphesiz:"Ne kadınlar sevdim aslında yoktular"..."Ben sana mecburum, bilemezsin"..."Ayrılık sevdaya dahil / çünkü ayrılanlar halâ sevgili"...Çok tartışıldı/eleÅŸtirildi. Ama zaman O'nu haklı çıkardı: "Bugün tartışmalar unutulmuÅŸ, ÅŸiirler kalmıştır"..."YaÄŸmur Kaçağı'nın Meraklısına Notlar" bölümünde şöyle der:"50'li ve 60'lı yıllarda kimbilir kaç delikanlı, kaç kıza bu ÅŸiiri okumuÅŸ ya da yazmıştır. Åžimdi toplum hayatının yüksek kademelerinde seyreden bazı kiÅŸiler, özel söyleÅŸilerimizde, diÄŸer bazıları gibi bu ÅŸiiri de ezberden okumuÅŸlar, ilkgençlik yıllarında sevdalarını bununla ifade ettiklerini söylemiÅŸlerdir. Tehlike; ÅŸiirdeki duyarlılığın zamanla sınırlanması, yeni kuÅŸakların duyguya yabancı kalması tehlikesi idi. Sanıyorum YaÄŸmur Kaçağı bu tehlikeyi de savuÅŸturdu.Peki neydi O'nun ÅŸiirinde zaman sınırlamasını kaldıran ?O bizden biri, hepimiz bir ÅŸiirinin kahramanıyız aslında (bazen bir romanının). O kendini anlattı ÅŸiirlerinde. Biz kendimizi bulduk; yaÅŸamımızı, sevdamızı, acılarımızı ve hatta ölümümüzü .Evet yaÅŸamımızı bulduk onun dizelerinde; bir türlü söylemeyi beceremediÄŸimiz. ne vakit bir yaÅŸamak düşünsem bu kurtlar sofrasında belki zor ayıpsız ama ellerimizi kirletmeden(Ben Sana Mecburum)yanıldıkça lüzumsuzluÄŸunu anlayıpinsan yaÅŸadığından utanıyoruykularımızda yalnızlık korkularıdışımız en küstah yanlışlıklar içimiz en baÅŸka türlü ayıp(Yanlış YaÅŸamak)ben yıkılıp gitmiÅŸtim erken kalkacaktımsen bir rüzgara girmiÅŸtin erken kalkacaktınikimiz ekmeÄŸimizin peÅŸine düşmüştük öyle uzun seviÅŸmeye vaktimiz yoktu(Fabrika Durağı)Sevdalarımız…O dizelerle çoÄŸalttık sevdalarımızı, yücelttik. Öylesine güzeldi ki sevdamızı anlatması; ne ilk ne de son olmadığımızı bile bile her seferinde tek olduÄŸumuza inandık. O'nun sevmekten uslanmadığı gibi biz de yanılmaktan uslanmadık.ne olur kim olduÄŸunu bilsem pia'nınellerini tutsam ölsem………ellerini tutabilsem pia'nın ölsem eksiksiz ölürüm(Pia)ben sana mecburum bilemezsinadını mıh gibi aklımda tutuyorumbüyüdükçe büyüyor gözlerinben sana mecburum bilemezsin içimi seninle ısıtıyorum(Ben Sana Mecburum)sen masallardan bile güzelsin büyüksünaçıl susam dedin açıldı kalbimin kapılarıkırk haramiler yol verdi sana(Zehra Kardelin)Ya kadınlarımız / kadınlığımız. Adları(mız) kimi zaman Suna Su'ydu, kimi zaman sa Maria Missakian. Hem Maçka parkında her sabah karşılaşılan genç kızdı(k)lar hem de Büyük Leyla. Beyazdı(k)lar, çocuktu(k)lar, aydınlıktı(k)lar, karanlıktı(k)lar (?). Kadındı(k)lar ve belki de yoktu(k)lar. ne kadınlar sevdim aslında yoktularyaÄŸmur giyinirlerdi sonbaharla birazıcık okÅŸasam sanki çocuktularbir akÅŸam korkudan gözleri sislenir(Böyle Bir Sevmek)gözlerini karanlığa alıştırmaaydınlığını seviyorum suna su(Suna Su için KoÅŸma)sen beyaz bir kadınsınuzaktaki gözlerin aklımdan çıkmıyorsen beyaz bir kadınsın karanlıkları dinleyen(Sen Beyaz bir Kadınsın)Çokca acılarımız bulduk. Ä°haneti / özlemi / umutsuzluÄŸu / ayrılığı /eksik kalmışlığı... Ve acılarımızı sevdik onun dizelerinde, çaresizliÄŸimize inat.gözlerin gözlerime deÄŸincefelaketim olurdu aÄŸlardımbeni sevmiyordun bilirdimbir sevdiÄŸin vardı duyardımçöp gibi bir oÄŸlan ipincehayırsızın biriydi fikrimcene vakit karşımda görsemöldüreceÄŸimden korkardımfelaketim olurdu aÄŸlardım(Üçüncü Åžahsın Åžiiri)sisler bulvarından geçmediÄŸin günsisler bulvarı öksüz ben öksüzümyaÄŸmurun altında yalnızım………..artık kalbimi susturamıyorum.(Sisler Bulvarı)ve ben unutulsam ve yazdığım ÅŸiirlersenin için yazdıklarım herkes için yazdıklarımeski padiÅŸahlar gibi unutulsa birer birerve ben seni unutsam hiç hatırlamasam hiç mi hiçihanetini hatırlamasam ÅŸehvetini hatırlamasamellerim oldum olasıya seni unutsalar(Kaptan - 1)Ve ölümümüzü …ölümüm herkesinden baÅŸka türlü olacakbu allahım gibi aÅŸikar kim ne derse desin biliyorum içime gün gibi doÄŸuyoron bir gün aç ve susuz gözlerinin içine bakacagımon ikinci gün jiletle damarlarımı keseceÄŸim(Kaptan-4)an gelir ömrünün hırsızıdırher ölen piÅŸman ölür hep yanlış anlaşılmıştır hayalleri yasaklanmış………….görünmez bir mezarlıktır zamanÅŸairler dolaşır saf saftenhalarında ÅŸiirler söyleyerekkim duysa / korkudan ölür(An Gelir)Hepsi bu deÄŸil elbette. Ama anlatmaya gücüm yetmez, ne bendekini ne de hepsini. Şüphesiz ben de onlardan biriyim. Ben de ilk gençlik yıllarımda, mektup içlerine saklanan ÅŸiirleriyle çoÄŸalttım sevdamı. Sonları, çok sonraları acılarımı O'nun dizleri ile sevmeyi öğrendim. Dönem dönem daha az hatırlanır oldu ama hiç unutulmadı. Belki siz Attilla Ä°lhan'ı hiç tanımadınız, ilk gençlik yıllarınız çok geride kaldı. Ve sanırım Sisler Bulvarı'ndan geçtiniz ama bilmediniz. Ne farkeder…. Daha çok "Rakı dumanı Eylüller" var yaÅŸanacak… Ä°yisi mi hemen bir ÅŸiirini ezberleyin. Ve O'nun "ben ÅŸiir yazmam söylerim" dediÄŸi gibi, söylecek kimseniz yoksa bile, kendinize söyleyin. Hem öyle sessiz sessiz mırıldanarak deÄŸil, BAÄžIRARAK söyleyin. YaÅŸamınızdan ve yüreÄŸinizden ÅŸiir eksik olmasın. Kalemine/diline saÄŸlık ATTÄ°LA Ä°LHAN. E. DENÄ°Z - 31 Ocak 2000, Pazartesi Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!