Güncelleme Tarihi:
ROGER FEDERER RAKİBİ OLMAKTAN EN FAZLA KEYİF ALDIĞI OYUNUCUYU AÇIKLADI: 1 NUMARAM NADAL
Djokovic ile oynadığımda da ortaya harika performanslar çıkabiliyor Agassi’nin zirvedeyken söylediğinin aksine ben bir hapishanede değil cennette gibi yaşıyorum
Kadınlar tenisinden bahsedersek Serena Williams’ın son döneme damga vurduğunu söyleyebiliriz
ERKEKLER tenisinin en büyük efsanesi Roger Federer, korta çıkmadan önce spor müdürlerinin sorularıyla terledi. İşte huzurlarınızda Majesteleri:
* En çok hangi rakibine karşı oynamaktan zevk alıyorsun? Nadal, Djokovic, Murray? (Mehmet Arslan-Hürriyet)
Roger Federer: Nadal ve onun seviyesindeki isimlerle karşılaştığımda... Çünkü o zaman, oyunumu sürekli bir düzen içerisinde tutmam gerekiyor. Nadal’la kariyerlerimizin başlangıçlarımızda, Grand Slam finallerinde ve çok sayıda maçta karşılaştık. Ortaya güzel maçlar çıktı. Bu nedenle 1 numaram Nadal... Ama Djokovic ile oynadığımda da ortaya harika performanslar çıkabiliyor. İkisine karşı aldığım zevk birbirine yakın fakat tabii ki ikisinin de benzerlikleri ile farklılıkları var.
* Çok sayıda lakabınız var. Fedex, Majesteleri, Uzaydan Gelen gibi... Hangisi favoriniz? (Aydın Bayram-Star)
RF: Normal ismimi seviyorum biliyor musunuz (Gülüyor). Gazetelerin ve insanların sürekli bazı şeyleri daha popüler hâle getirmek için ‘en çılgın’, ‘en özel’, ‘en farklı’ dediğini görüyorum. Bence bu komik. Çünkü başlangıçta sadece tek gerçek isim var. Bu gidiyor ve yerine başka bir şey geliyor! “İsviçre’den Roger Federer” en iyisi...
ÖNCE AİLELERİ SONRA BEN
* Kaç kişilik bir ekiple çalışıyorsunuz? Federer kanunları var mı? ‘Federer Holding’ diye bir şey konuşabilir miyiz? Başlarken bu noktaya gelebileceğini düşünüyor muydun? (Tayfun Bayındır-Milliyet)
RF: Bir menajerim var. 4-5 kişilik bir de ekibim var. İş konusunda her zaman kontrol bende olmalı. Biri bana neyi nasıl yapacağımı, neye sahip olmam gerektiğini veya nasıl doğal olacağımı söylesin istemem. Finansal veya önemli kararlar verilecek konular için de geçerli bu durum... Bana, “Türkiye’de oynamak ister misin” denildiğinde, “Evet! Hadi bunu gerçekleştirelim” dedim ve kararımı verdim. Bence çok güzel bir iş oldu ve çevremdeki insanlar için bu çok önemli. Ekibimdeki insanlar işlerini çok seviyor. Bu kararımı da beğendiler. Doğru insanları yanımda tuttuğum ve onlarla çalıştığım için çok mutluyum. İnsan ilişkileri gerçekten çok önemli bir konu. Biz bir iş yaptığımız için bana yüzde 100’lerini vermeliler evet... Ama asla çocukları, eşleri, aileleri, sevgilileri veya bir hayatları olduğunu unutmuyorum. Onlara hayatlarına daima benden daha büyük bir pay ayırmaları gerektiğini söylüyorum.
BAŞARININ YOLU ÇALIŞMAKTIR
BENCE başarının yolu tamamen çok çalışmaktan geçiyor. Çünkü ben öyle yaptım. Fiziksel ve mental olarak zirveye çıkmanın yolu bu. Sadece yetenek yeterli değil. Küçük yaşlarda bu spora ilgi duyan çocukların kendilerini geliştirebilmeleri için neye ihtiyaç duyduklarının belirlenmesi çok önemli. Ben hobimi, işim ve hayatım hâline getirmem sayesinde 15-20 yıldır her günün sonunda hayalimi yaşıyor gibiyim.
Türkiye’ye geldiğim için çok sevindim
İSVİÇRE’de futbol takımımda çok sayıda Türk vardı. Aynı zamanda bir Türk kızı da vardı Basel’deki okulumda. Türkiye bizim için her zaman önemli bir konuydu. Onu sınıfa tanıtmak için hocamız, “Hadi Türkiye ve Türkçe hakkında konuşalım” demişti. Basel’de çok sayıda Türk’le tanıştım. Bir gün buraya gelebileceğimi de düşünüyordum, bunu istiyordum. Burada bir turnuvada oynayabileceğimi duyduğumda çok sevindim.