Federasyon'dan Fenerbahçe'ye cevap

Güncelleme Tarihi:

Federasyondan Fenerbahçeye cevap
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2011 16:21

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, Yönetim Kurulu ile birlikte dün Fenerbahçe'nin yaptığı basın toplantısına cevap niteliği taşıyan açıklamalarda bulundu. Basın toplantısına ilk olarak konuşmaya başlayan TFF Genel Sekreter Vekili Orhan Ertanhan, "Yaşananlardan etkilenen kulüplerin fevri açıklamalardan kaçınmasını istiyoruz. Ali Koç'tan özür bekliyoruz" dedi.

Haberin Devamı

TFF'nin İstinye'deki merkezinde yapılan TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, Başkan Vekili Lutfi Arıboğan, yöneticiler M. Kemal Olgaç, Cüneyt Tanman, Servet Yardımcı, Hakan Kanık ve Erdal Atalay'ın katıldığı basın toplantısında, TFF'nin açıklamasını Genel Sekreter Vekili Orhan Ertanhan okudu.

Basın toplantısının ayrıntıları...

MEHMET ALİ AYDINLAR'IN AÇIKLAMALARI

TFF BAŞKANI MEHMET ALİ AYDINLAR'IN AÇIKLAMALARI

Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nun bugün düzenlediği basın toplantısında konuşan başkan Mehmet Ali Aydınlar, "İyi niyetle bu süreci yönetmeye çalışıyoruz. Herkes sağduyulu olsun. Birbirimizi karalayarak, hedef göstererek bir yere varamayız. Emek ve zamanı veriyoruz. Sağduyulu ve anlayışlı olmalıyız. Varsa problem oturalım, konuşalım. Birbirimizi suçlamayalım" dedi.

 

Haberin Devamı

Gizlilik nedeniyle ve kimsenin ifadesini alamadıkları için karar alamadıklarını belirten Başkan Aydınlar, "Benim olduğum yerde hiçbir kulübe yanlış yapılmaz. 15 Ağustos toplantısında Fenerbahçe ile ilgili bir değerlendirme okumadım. Etik Kurulu raporu ile ilgili medyada yazılanların hepsi yalan. Raporu okumuş biri olarak o açıdan çok rahatım. Demek ki, Etik Kurulu raporu kimseye sızmadı. 3 kulübün küme düşürülmesi, Etik Kurulu'nun raporunda yoktur. Belli kariyerler yapmış kişiler olarak gizlilik kararının ne anlama geldiğini bilecek konumdayız. Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden men edilme kararı, Türk futbolunun menfaatleri doğrultusunda TFF Yönetim Kurulu'nca oy birliği ile verilmiştir" diye konuştu.

 

Bu konu ile ilgili diyaloga her zaman açık olan bir yönetim olarak Fenerbahçe'nin ve Sayın Ali Koç'un basın toplantısından önce kendileri ile temas etmelerinin daha doğru olacağını söyleyen TFF Başkanı, bugünkü basın toplantısının ana temasının, Pierre Cornu'nun CAS'a verdiği rapor ve rapordaki ifadeler olduğunu belirtti.

 

Cornu'nun beyanlarından duyulan rahatsızlığı UEFA'ya yazılı bildirdiklerini belirten Mehmet Ali Aydınlar, Pierre Cornu'nun raporundaki bilgilerin TFF'ye 18 Kasım'da ulaştığı ve Futbol Federasyonu'nun bunu takip eden ilk iş günü olan 21 Kasım'da resmi itiraz yazısı gönderdiklerini söyledi.

 

Haberin Devamı

ORHAN ERHANTAN'IN AÇIKLAMALARI / WEB TV

 

FENERBAHÇE'NİN DÜN YAPTIĞI BASIN TOPLANTISININ DETAYLARI

 

TFF'NİN UEFA GÖNDERDİĞİ İTİRAZ MEKTUBU

 

Aydınlar daha sonra, TFF'nin 21 Kasım'da UEFA'ya gönderdiği itiraz mektubunu okudu. Aydınlar'ın okuduğu itiraz mektubu şu şekilde: UEFA'nın CAS'ın 2011/A/2551 numaralı dosyasına sunmuş olduğu cevap dilekçesini ve ekindeki "Pierre Cornu'nun Beyanı"nı aldık. Bay Cornu'nun anılan beyanındaki bazı ifadelerden rahatsızlık duyduğumuzu üzülerek belirtmek isteriz. 22 Ağustos 2011'de İstanbul'da yapılan görüşmelere katılan kişiler, Bay Cornu'nun beyanlarından 18 Kasım 2011 Cuma günü haberdar olmuşlardır. Bunun üzerine TFF Başkanvekili Lutfi Arıboğan aynı gün derhal Bay Cornu'yu telefonla arayarak TFF olarak duyduğumuz rahatsızlığı dile getirmiştir. Öncelikle belirtmek isteriz ki, Bay Cornu'nun beyanında belirtildiğinin aksine 18 Temmuz 2011'de Nyon'da yapılan toplantıya Bay Cornu, Bay Arıboğan ve Prof. Dr. Helvacı'nın yanında TFF Yönetim Kurulu üyesi Kemal Olgaç, TFF Hukuk Müşavirliği Avukatı Levent Polat, UEFA Turnuvalar Direktörü Giorgio Marchetti, UEFA Avukatı Alesdair Bell ve ulusal federasyonlardan sorumlu departman yöneticisi Thierry Favre de iştirak etmiştir. İstanbul'da yapılan toplantılar hakkındaki beyanlarımıza geçmeden önce, Bay Cornu'nun İstanbul'a geliş nedeninin şike soruşturması çerçevesinde ilgili Cumhuriyet Savcısı ile görüşmek olduğunu vurgulamak isteriz. Nitekim İstanbul'a gelmeden önce bizden Savcı'dan kendisi için randevu almamızı talep etmiştir. Bay Cornu, TFF'den veya herhangi bir yetkilisinden randevu talep etmemiştir. Ancak Bay Cornu'ya Savcı ile yaptığı bu görüşmede TFF yetkililerince eşlik edilmiştir. 22 Ağustos 2011 erken öğleden sonra Savcı ile yapılacak görüşmeden önce Bay Cornu ile Bay Arıboğan ve Prof. Dr. Helvacı arasında yapılan kısa görüşmede kendisine TFF Etik Kurulu Raporu'nun içeriği veya sonuç kısmı ile ilgili herhangi bir beyanda bulunulmamıştır. Bay Cornu UEFA'nın, şike soruşturması ile ilgili olarak basında çıkan haberleri yakından takip ettiğini, konuyla ilgili UEFA'ya çok sayıda e-mail geldiğini ifade etmiştir. Dolayısıyla bu görüşmede karşılıklı olarak basında yer alan haber ve bilgiler konuşulmuştur. Akabinde saat 15:30 civarında, Cumhuriyet Savcısı ile Bay Cornu arasında soruşturma ile ilgili bir görüşme yapılmış; TFF yetkilileri de bu görüşmede hazır bulunmuştur. 22 Ağustos 2011 gecesi Bay Cornu ile TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, TFF Başkanvekili Lutfi Arıboğan, TFF Hukuktan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Yunus Egemenoğlu ve TFF Baş Hukuk Müşaviri Prof. Dr. İlhan Helvacı beraber yemek yemişlerdir. Bu yemeğin ardından yapılan sohbette de Bay Cornu'ya Etik Kurulu Raporu'nun içeriği veya neticesi hakkında soruşturma sürecinin gizliliği nedeniyle herhangi bir bilgi verilmemiştir. Bu sohbette Bay Cornu şu beyanlarda bulunmuştur: "UEFA'nın Şampiyonlar Ligi'nin marka değeri çok yüksektir. Türkiye'deki şike soruşturması kapsamında medyadaki haberlerin % 1'i bile gerçek ise, UEFA'nın böyle bir takımı Şampiyonlar Ligi'ne kabul etmesi mümkün değildir. Fenerbahçe'nin birçok üst düzey yöneticisi 2 aydır tutukludur. Mahkemelerin herhangi bir ciddi şüphe olmaksızın tutuklama kararı vermeleri ve bu kararı itirazlara rağmen sürdürmeleri imkânsızdır. UEFA'nın bu şartlar altında Fenerbahçe'yi UEFA Şampiyonlar Ligi'ne kabul etmesi, liginin marka değerine ciddi zarar verecektir. Bu itham altında olan bir takım Şampiyonlar Ligi maçları için İngiltere, Almanya, Fransa gibi ülkelerde nasıl müsabaka yapabilir? Polis boşu boşuna 19 müsabakada şike ve teşvik primi yapıldığını açıklamaz. Biz UEFA olarak şikeye sıfır tolerans gösteriyoruz. Bir takımın şike yaptığı hakkında hiçbir şüphe olmamalıdır. Somut şartlar altında yaşananlar sıfırın üzerinde şüphe oluşturmuyor mu? Dolayısıyla Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden kendi rızasıyla çekilmesi gerekmektedir. Fenerbahçe'nin bunu yapmaması halinde bu konuda TFF mutlaka bir karar almalıdır. Eğer TFF tarafından da bu konuda bir karar alınmaz ise, UEFA hem TFF hem de Fenerbahçe hakkında disiplin işlemi yapabilecektir. Bu halde Fenerbahçe kendi rızasıyla çekilmesine oranla çok daha ağır bir cezaya çarptırılabilecek ve çok daha fazla zarar görebilecektir. Nitekim benzer bir olayda UEFA Pobeda takımına sekiz yıl men cezası vermiştir. Bu son ihtimalde TFF de gerek milli takım gerekse de kulüpler düzeyinde ayrıca ceza alabilecektir. TFF Yetkilileri dosya üzerinde gizlilik kararı olduğundan ve ilgili kulüplerin bu aşamada savunması alınamadığından Fenerbahçe'yi men edemeyeceklerini, kaldı ki soruşturmada Avrupa Kupalarında yer alan Türk takımlarından Beşiktaş ve Trabzonspor'un da adının geçtiğini ifade etmişlerdir. TFF Yetkilileri Türkiye koşullarını en iyi kendilerinin bildiklerini bu şartlarda böyle bir karar alamayacaklarını söylemişlerdir. Bay Cornu UEFA'nın bu hususlardaki düşüncelerini ertesi gün öğlene kadar resmi olarak TFF'ye ileteceğini beyan etmiştir. TFF Yetkilileri de bize yazarsanız biz de yazınız doğrultusunda gerekli değerlendirmeyi yaparız demişlerdir. Bunun üzerine 23 Ağustos 2011 tarihinde UEFA'dan TFF'ye hali hazırda dosyaya sunulmuş olan mektup gelmiştir. Anılan yazının içeriği hakkında Fenerbahçe Başkanvekili ve Asbaşkanı'na hem sözlü hem de yazılı olarak bilgi verilmiştir. Fenerbahçe ertesi gün bu kadar kısa zamanda bu kadar önemli bir konuda bu aşamada herhangi bir karar alamayacağını bildirmiştir. TFF Fenerbahçe'nin bu yanıtı üzerine, hem Türk futbolunun ve hem de Fenerbahçe'nin daha fazla zarar görmemesi maksadıyla Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne katılmaktan men edilmesine karar vermiştir. TFF olarak, Bay Cornu'nun beyanlarından duymuş olduğumuz rahatsızlığımızı bir kez daha tekrar eder, Bay Cornu'dan beyanlarını değiştirmesini talep ederiz. Bu konudaki hassasiyetimizi dikkate aldığınız için şimdiden teşekkür ederiz."

 

Haberin Devamı

TFF'NİN CAS'A CEVAP DİLEKÇESİ

 

Aradan 10 gün geçtiğini hatırlatan Başkan Aydınlar, halen bu mektubu reddeden herhangi bir yazının UEFA tarafından gelmediğini belirtti. Başkan Aydınlar, "Ali Koç basın toplantısında, UEFA ile TFF arasında karşılıklı mutabakat olduğunu söyledi. Bu durum gerçeği yansıtmamakta. TFF ve hiçbir yetkilisi hiçbir zaman böyle bir olayın içinde olmadı. Biz CAS'a yaptığımız savunmada tapelerden ve tutuklu kişilerden bahsetmedik" ifadesini kullandı. Bunun üzerine Aydınlar, TFF tarafından CAS'a verilen 6 Eylül tarihli cevap dilekçesini okudu. Aydılar'ın okuduğu dilekçe şöyle:

"TFF'ye göre "UEFA tarafından gönderilen 23 Ağustos 2011 tarihli Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden çıkartılmasına ilişkin "talimatı"nın TFF'ce infaz edilmesine Fenerbahçe tarafından itiraz edilmesi", aslında TFF Yönetim Kurulu'nun 24 Ağustos 2011 tarihli Fenerbahçe'nin 2011/2012 UEFA Şampiyonlar Ligi'nden çıkartılması kararının hukukiliğine itirazda bulunması anlamına gelmektedir. Bu karar, UEFA tarafından gönderilen ve Türkiye'de devam eden şike soruşturması doğrultusunda Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden gönüllü olarak çıkması gerektiğini belirten mektup üzerine alınmıştır. Alternatif olarak UEFA TFF'nin Fenerbahçe'yi 2011/2012 Şampiyonlar Ligi'nden çıkartmaya yönelik bir karar alabileceğini önermiştir. Bu iki halden birinin uygulanmaması halinde UEFA kendi disiplin soruşturmasını açacağını ve hem Fenerbahçe'ye hem de TFF'ye ceza vereceğini belirtmiştir. Bu mektubun alınması üzerine, TFF aynı gün derhal mektubun içeriğini Fenerbahçe'ye göndermiştir. 24 Ağustos 2011 tarihli cevabında Fenerbahçe, bu kadar kısa bir sürede böylesine önemli bir kararı alamayacağını beyan etmiştir. Fenerbahçe'nin bu yazısı üzerine, konu 24 Ağustos 2011 tarihinde TFF Yönetim Kurulu'nun yaptığı olağanüstü toplantıda değerlendirilmiştir. Ardından da, hem Fenerbahçe'nin hem de TFF'nin karşılaşması muhtemel ağır cezalar ışığında, TFF Yönetim Kurulu 24 Ağustos 2011 tarihinde Fenerbahçe'nin 2011/2012 UEFA Şampiyonlar Ligi'nden çıkartılmasına karar vermiştir."

 

Haberin Devamı

UEFA'NIN CAS'A VERDİĞİ DİLEKÇE

 

UEFA tarafından CAS'a verilen 23 Kasım tarihli dilekçede ise şu ifadelerin yer aldığı belirtildi: "Fenerbahçe'nin ikinci dilekçe teatisinin zorunlu olduğunu zira Pierre Cornu'nun beyanında güya UEFA ile TFF arasında Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden ihracına ilişkin bir anlaşma olduğu yönünde bir önermesi mevcuttur. Bu önerme yanlış bir yorum üzerine kurulmuştur. Beyanlarda böyle bir anlaşma yoktur. Böyle bir anlaşma yapılmamıştır. Bu, aslında olmadığı halde sanki yeni bir olay varmış gibi gösterme yönünde yapılmış başarısız bir girişimdir. Bu konu bir yere varmayacaktır. UEFA ikinci dilekçe teatisi ile ilgili daha önceki beyanlarını tekrar eder."

 

Haberin Devamı

TFF GENEL SEKRETER VEKİLİ ORHAN ERHANTAN'IN AÇIKLAMALARI

 

"Türkiye Futbol Federasyonu olarak 3 Temmuz'dan itibaren yaşananları hep "süreç yönetimi" prensipleri ile ele aldık ve bugüne kadar getirdik. Tüm yaşananları ve yaşanabilecekleri, belirli bir strateji doğrultusunda yönettik. Kararlarımızı hep önceden düşünerek, planlayarak; sadece günü değil, sürecin tamamını düşünerek aldık. Süreç içinde duygusal tepkiler vermekten, yaşananların ne olduğunu ve neler getireceğini tahlil etmeden, açıklama yapmaktan kaçındık. Yöneticiliğin, olayların sadece bir bölümüne odaklanmak olmadığının, tamamını analiz etmek ve buna göre hareket etmek olduğunun farkındaydık. Tüm bu hassasiyetleri, doğal olarak futbol ailemizin tüm fertlerinden bekledik. Olaylarla ilgili tüm detaylara hakim olmadan, duygusal tepkiler vermenin hem futbolumuza, hem de kendi kulüplerine zarar vereceğini hesaplayabileceklerini düşündük.

 

Ancak dünkü basın toplantısı sonrasında, bu beklentilerimizin biraz iyimser olduğunu üzülerek gözlemledik. Fenerbahçe Kulübü, dün yaşananlar hakkında tüm detaylara hakim olmadan, dolayısıyla yanlış ve haksız bir açıklama yapmıştır. UEFA yetkilisi Sayın Pierre Cornu'nun CAS'a gönderdiği savunma üzerinden, Türkiye Futbol Federasyonu'nu ve iki yetkilisini suçlamıştır. Olaylarla ilgili detaylara geçmeden ilk olarak şunu hatırlatmak isteriz: 3 Temmuz'dan beri Fenerbahçe Kulübü yöneticileri tarafından en çok dile getirilen olguların başında, masumiyet karinesi gelmektedir. Böyle hassas bir konuda, sadece Sayın Pierre Cornu'nun gönderdiği savunma dikkate alınarak, Türkiye Futbol Federasyonu'na sorulmadan, konuyla ilgili bilgisi ve görüşü alınmadan yapılan açıklamalar, masumiyet karinesinin en bariz şekilde ihlalidir. Eğer sadece Sayın Cornu'nun açıklamalarını dikkate alarak, Federasyonumuzun Başkanvekilini ve bir görevlisini "suçlu" ilan etmemiş olsalardı ve savunma haklarına riayet etselerdi, biz kendilerine sürecin bambaşka bir şekilde geliştiğini aktarabilirdik. Fenerbahçe Kulübü'nün yaptığı açıklamalar, UEFA ile ilgili yaşanan sürecin sadece bir alanına ve bir savunma yazısına odaklanarak yapılmıştır.

 

Türkiye Futbol Federasyonu yetkilileri, bu savunma hakkında görüşünü 21 Kasım tarihli bir yazıyla belirtmiştir. Bu yazıda, Sayın Pierre Cornu'nun savunmasında yanlış bilgiler aktardığı, olayların kesinlikle savunmadaki gibi gelişmediği, UEFA yetkililerine resmi kanallardan bildirilmiştir. Sayın Pierre Cornu'nun İstanbul ziyaretinde yaptığını anlattığı görüşmelerin hiçbiri, savunmasında yazdığı şekilde gelişmemiştir. Sayın Cornu İstanbul'a, operasyonu yürüten savcı sayın Mehmet Berk'le görüşmek için gelmiş, Türkiye Futbol Federasyonu ile resmi bir görüşme talebi olmamıştır. Sayın Cornu ile öğle saatlerinde kısa bir görüşme yapılmış ve savcı sayın Mehmet Berk'le görüşmesi sağlanmıştır. Saat 15.30'da Mehmet Berk'le bir araya gelen Cornu'ya federasyonumuzdan yetkililer eşlik etmiştir. Akşam saatlerinde ise Sayın Lutfi Arıboğan ve İlhan Helvacı, Cornu ile sayın Yunus Egemenoğlu'nun ve Federasyon Başkanımız Sayın Mehmet Ali Aydınlar'ın bulunduğu bir ortamda yemek yemiş, bu yemekte de hiçbir bilgi aktarılmamıştır. Özellikle Sayın Pierre Cornu'nun yazısının son bölümünde, UEFA'nın tüm icraatlarını Türkiye Futbol Federasyonu'yla ortak karar alarak gerçekleştirdiği yönündeki iddia, hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır. Bu konudaki itirazımız da, UEFA yetkilileri tarafından kabul görmüştür. Bu ifadelerin doğru olmadığı, bizzat UEFA tarafından CAS'a sunulan cevap dilekçesinde bildirilmiştir. TFF Etik Kurulu'nun hazırlamış olduğu rapor da aynen ifade ettiğimiz gibi, yalnızca Federasyon Başkanımız tarafından görülmüştür. Bunun dışında federasyonumuzun yöneticileri dahil kimse tarafından görülmemiştir.

 

Açıklamamızın başında da belirttiğimiz gibi, 3 Temmuz'dan beri yaşananlar bir süreçtir. Bu süreçte duygusal tepkiler vermek, Lutfi Arıboğan ve İlhan Helvacı gibi iki değerli spor adamını bir camiaya hedef göstermek, en hafif deyimiyle çok büyük haksızlıktır. Türkiye'ye, Milli Takımlarda 243 kez forma giyerek hizmet etmiş, futbolumuzun son yıllarda yaşadığı olumlu gelişmelerin büyük bölümünde imzası olan değerli yöneticilerimizi suçlamadan önce, hukuk kurallarını ve masumiyet karinesini düşünmelerini beklerdik. Bundan sonraki dönemde, sadece Fenerbahçe Kulübü'nü değil, tüm futbol ailemizi bir kez daha uyarmamız gerekiyor. 3 Temmuz'dan beri hassas bir süreç yaşanıyor. Türkiye Futbol Federasyonu, futbolumuzu bu yaşananlardan en az zararla çıkartabilmek ve varsa suçluları cezalandırabilmek için elinden gelen tüm çabayı göstermektedir. Bu süreci yöneten tek kurum biz değiliz. Türk adaleti ve UEFA da kendilerine tanınan yetkiler sonucunda bazı kararlar alabilmektedir. Bizim görevimiz, bu kararların futbolumuza olan yansımalarını yönetmektir. Türkiye Futbol Federasyonu, her yöneticisinin ve her icraatının arkasındadır. Tüm icraatlarımızı belirli bir strateji çerçevesinde gerçekleştiriyoruz. Yöneticilerimizin bu strateji dışında bir karar alması, davranışta bulunması ve diğer kurumları bilgilendirmesi mümkün değildir.

 

Bunu bir kez daha altını çizerek hatırlatmak istiyoruz. 3 Temmuz'dan beri yaşananlardan etkilenen kulüplerimizin fevri davranışlardan kaçınmasını, açıklamalarını federasyonumuzdan da bilgi alarak yapmasını özenle rica ediyoruz. Dün Sayın Ali Koç, sadece Pierre Cornu'nun savunmasına istinaden açıklama yapmış, "eğer bu bilgiler yanlışsa özür dileriz" demiştir. Kendilerinden bu özrü bekliyoruz. Bugün burada hep beraber huzurunuzdayız. Federasyonumuz, Türk sporunun yaşamış olduğu bu olağanüstü dönemden sağlıklı bir şekilde çıkabilmesi için bütün unsurları ile birlikte hareket etmeye ve bu özel dönemi büyük bir hassasiyet ve özenle yönetmek üzere hazırdır. Önümüzdeki günlerde yapacağımız bir toplantıyla da mevcut süreçler hakkında tüm kamuoyunu bilgilendirip, yaşanması olası sorunlarla ilgili, birlikte neler yapmamız gerektiğini sizlerle paylaşıyor olacağız."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!