Güncelleme Tarihi:
Akşam yatıyoruz, sabah kalkıyoruz, Fatih Terim.
Gazetelerde günlerdir tek konu Fatih Terim.
Acaba kalede golleri yiyen Fatih Terim miydi? Defans oynayıp, defans yapmasını bilmeyen Fatih Terim miydi? Orta sahada oyunu kurmasını bilemeyen, fakat milyonlarca liraya lira demeyen Fatih Terim miydi? Türkiye’nin en iyi santraforu ünvanına sahip olup gol atamayan Fatih Terim miydi?
Sayın Futbol Severler;
Kadir Esaspehlivan yazıyor |
Futbol veya sporu çok sevip de yapamamış, fakat içinde hala fanatikliği kalmış insanlarımız vardır. Kulüplere baktığımızda bu insanlarımızdan çok görürüz. Hatta kulüp binasında yatıp kalkarlar. Birazda parası varsa yandık. En iyi idareci onlardır. Futbolu en iyi bilen onlardır.
Futbolcunun ve antrenörün en iyisini onlar bilirler. Kimseyi konuşturmazlar. Takım azıcık kötüye gitsin, hemen kadroyu onlar oluşturmaya başlarlar, çünkü maç pirimleri onların cebindedir. Her şeyi eleştirirler, çok biliyorlar ya. “ Hocam bu ne biçim kaleci, böyle gol mü yenir” “ Şuna bak hoca, bir topa vuramadı. Böyle futbolcumu olur”. Ama bu lafları nedense futbolcuya söylemezler.
İşte böyle insanlarımız var içimizde. Konuşur yazar, ama “gel sen yap” dersin adresini bile bulamazsın. Çıkıp televizyonlara konuşmak çok kolay veya burada yazı yazıp eleştirmek çok kolay. Bir gel bakalım sahanın kenarına. Birde taktik ver de görelim boyunu posunu.
80 Milyon insana karşı sorumlu olmak ne demek o sahanın kenarında anlarsın.
Kalp krizinden ölmezsen tabi.
Sevgili Futbol Severler;
Bizler sporun çeşitli kademelerde görev aldığımız için bazı olayların göründüğü gibi kolay olmadığını biliyoruz. Herkes Fatih Terim’in maaşını konu ediyor. İnanın siz olun “kalsın parası pulu bu hayat mı” dersiniz. Yakından tanıdığım üst kademe antrenör arkadaşlarımızın neler çektiğini görüyorum. Stresten yakalandıkları hastalıklarıyla uğraşanlarımı ararsın, evini otel gibi kullananlarımı ararsın. Çocuklarının yüzünü sadece uyurken gören insanlar mı arasın. Stresten gece uykuda dişleri kırılanlarımı arasın, daha ne sayayım.
Göründüğü gibi kolay değil bu meslek.
Hele karma bir takımın başında olan antrenörlerin yapacak çok fazla bir şeyleri yok. Bunu, karma takımlarda görev alan sporcu ve antrenörler çok iyi bilirler. Yani milli takım, il karması, bölge karması gibi takımlardan bahsediyorum. Burada biz antrenörlerin üç veya dört konuda önemi var. Ligleri iyi takip edip, duygusal olmadan oynayacağımız maçın özelliğine göre çok iyi bir kadro kurmak, doğru bir motivasyon, üst düzey bir organizasyon. Bu kadar.
Benim, milli takıma veya bölge karmasına seçtiğim bir futbolcuya teknik anlamda vereceğim bir antrenmanım olamaz, kondisyon da kazandıramam iki günde, böyle bir şey yok zaten. Ancak maç yapacağım karşı takımın özelliğine göre taktik vereceğim, maçı iyi okuyacağım o kadar.
Ben Fatih Terim hayranı olan birisi değilim, çok sevdiğimde söylenemez.
Fatih Terim’i, eleştirmeyelim demiyorum. Ama bu yıkıcı olacaksa buna karşıyım.
Milli takımı, Şenol Güneş’in antrenörlüğümü Dünya Üçüncüsü yaptı? Hayır, tabii ki.
Dün akşam hepimiz televizyondan maçları seyrettik. Bir kıyaslama yapın bakalım bizim futbolcularla onların futbolcularını. Ben söyleyeyim;
Bakarsanız bizim futbolcuların %90’nının futbolcu olmadığını göreceksiniz.
Ama ne yapalım bunlarda bizim en iyilerimiz. Başka şansımız yok. Çünkü bizler, sporun gerektirdiklerini yapmıyoruz. Bizler tembel insanlarız. Anca konuşuruz.
Çalışmaya gelince, bahaneler uyduruyoruz. “Şu antrenman bitse de yemek yesek” diyoruz.
İşimiz gücümüz yemek, içmek, yan gelip yatmak. Bir futbolcu geliyor ve ben fiziki ölçülerine bakıyorum. Boy 1.70m. Kilo 75. Bakın bu futbolcuya yemiş, içmiş, yatmış derim. Yani antrenmanlarda ve maçlarda yüzde yüz performansla oynamamış. Çünkü boy ile kilo arasında -10 rakam fark olması gerekiyor. Yani boy 170 ise kilo 55-60 olması gerekiyor. Bakın Avrupa takımlarındaki oyunculara, yanaklar hep içe çöküktür. Bizde maşallah ligimiz tombul yanaklı futbolcularla doludur. Vücudun veya kasların iri olması demek kuvvetli olması demek değildir. Güç, kuvvet ve sürat kılcal damarların çok iyi kanlanması, motivasyon ve doğru çalışmayla ilgilidir.
İşte; çok eleştirdiğimiz Fatih Terim bu oyuncularla Türkiye’nin başarısı için kendini bitiriyor.
Gelin bu bitirişe biz ortak olmayalım, Fatih Terim eleştirene kadar sporumuzun politikasını eleştirelim. Alt yapıların durumunu eleştirelim. Okullarımızda olmayan spor alanlarımızı eleştirelim. Sporu, zurnanın son deliği gibi gören, okullarda Beden Eğitimi derslerini neredeyse kaldıracak zihniyeti eleştirelim.