Faruk Süren'den Riva ve Florya uyarısı
Güncelleme Tarihi:
Galatasaraylılar Platformu’ nun organizasyonunu üstlendiği yemekli toplantıya Galatasaray’ın efsane başkanlarından Faruk Süren konuşmacı olarak katıldı. Platform üyelerinin yoğun ilgisiyle Levent Hyatt Centric Otel'de gerçekleşen, Faruk Süren’in geçmiş anılarını paylaştığı gece çok keyifli ve sıcak bir ortamda geçti.
Galatasaray Kulübü 'nün dünü ve bugününün konuşulduğu toplantıda futbol takımının geçirdiği evreler, dünya futbolunun dev kulüplerinin değişen ve gelişen konjonktüre nasıl uyum sağladıkları tartışıldı.
Amatör sportif faaliyetler arasında yer alan Basketbol şubesinin giderlerinin diğer amatör şubelerle karşılaştırıldığında çok yüksek olması nedeniyle Galatasaray Basketbol AŞ’nin kurulmasının dile getirildiği gecede katılımcılar birbirinden değerli önerilerle Galatasaray’ın yarınlarına katkı sağlamaya çalıştı. Galatasaray Adası konusunda devam eden hukuk sürecinin titizlikle takip edilmesi ve yeniden Galatasaraylıların hizmetine sokulmasının üyeler arasındaki sosyal iletişimi kuvvetlendirmesi açısından önemi vurgulandı.
Spor kulübü yöneticiliğinde vizyoner bakışın çok önemli olduğunu dile getiren Faruk Süren, Galatasaray’ın tüm sportif projelerde lider olduğunu söyledi. Yaklaşık 40 sene önce Türkiye’de ilk defa Florya gibi aynı zamanda alt yapıya da yönelik bir spor kompleksi yaratmanın Galatasaraylıların vizyonu olduğu, bu tesisi oluşturduktan sonra Jupp Derwall gibi bir futbol duayeninin getirilmesinin sadece Galatasaray’a değil Türk futboluna da hizmet olduğunu belirtti.
Futbol takımının zarar değil kar etmesinin gerektiğini savunan tüm dönemlerinin en başarılı başkanı UEFA Kupası'nı kazanan kadronun maliyetini buna örnek gösterdi. Yönetimleri oluşturan yöneticilerin deneyimlerinin, düşüncelerinin ve becerilerinin ekip çalışması yönünden çok önemli olduğu, aksi takdirde başkanın güncel her konuya yetişmesi ve çözüm üretmek zorunda kalmasının planlı ve vizyoner bir çalışmayı engelleyeceğine değindi.
Riva ve Florya’nın satışından elde edilen teminatın bankaya kırdırılarak futbol takımına yatırım yapıldığını ancak 42 ayı kapsayan bu süreçte sadece ilk döneminin futbolcu ödemelerinin gerçekleştiğine değinen Faruk Süren önümüzdeki yıllarda bunun sancısının kuvvetli olacağı çekincesini dile getirdi.
Mecidiyeköy’de yapılması hedeflenen ancak çeşitli nedenlerle gerçekleştirilemeyen stadın dillendirildiği gibi 12 milyon USD olmadığını, mimari proje ve ruhsat maliyetleri dahil 4.7 milyon USD olduğunu ifade eden Süren ne yazık ki bazı dev projelerin önünün kesilmesinin her zaman olası olduğundan yakındı.
Bir katılımcının bu stadın yapımına şehir içi trafiğini olumsuz etkileyeceği iddasından dolayı izin verilmediği ancak Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın statlarının şehir ana arterlerinde olmasına rağmen yapımına onay verildiğini belirtmesi düşündürücüydü.
