Murat TOSUN
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 02, 2008 00:00
Formula 1 Dünya Şampiyonası’nı takip edenler bu yıl son derece keyifli olmalı. Her ne kadar bir daha Formula 1 izlemeyeceğim demiş olsam bile bu sezonu gördükten sonra Formula 1’i izlememek mümkün mü diyerek yoluma devam ediyorum.
Gerçekten de kimin kazanacağı hiç belli olmayan bir sezonu yaşamak Formula 1 benim gibi Formula 1 tutkunları için çok özlediğimiz bir tablo. Ebette hala Ferrari ve McLaren Mercedes pilotları yarışlara favori olarak başlıyor. Ama ortaya çıkan BMW Sauber Takımı zaman zaman tüm planları alt üst ederek rakiplerinin tozunu yutmasına neden oluyor.
BREZİLYALI SAMBA YAPIYOR
Ona Türkiye’nin kahramanı dememiz gerekiyor. Çünkü son üç sezondur Türkiye Grand Prix’sinde kimse onun eline su bile dökemiyor. Rakiplerinin yanından vızır vızır geçen Felipe Massa için sezon aslına bakarsanız hiçte iyi başlamamıştı. Öyle ki bir ara Ferrari cephesinden gönderileceği ve takıma yeni bir pilot alacağı yönünde bile
haberler gelmeye başlamıştı. Sezonun ilk iki yarışında "0" çeken Brezilyalı Felipe Massa ondan sonraki yarışlarda öyle bir şahlandı ki bırakın takımdan gönderilmeyi, takımın en önemli şampiyonluk umudu oldu. Bahreyn ve Türkiye’nin ardından son olarak Fransa yarışında da ilk sırada finiş gören Massa, İspanya’da ikinci, Monako’da üçüncü ve Kanada’da da beşinci sırada finiş gördü. Sekiz yarışın sadece altısında puan almış olmasına rağmen Felipe Massa 48 puanla şampiyonanın lideri. Massa bu liderliği de kolay kolay geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bırakmamaya kararlı görünüyor.
ÖLÜMDEN İDDALI DÖNÜŞ
Geçtiğimiz yıl Kanada Grand Prix’sini izleyenler bir Polonyalı Formula 1 pilotunun pist üzerinde neredeyse ölümüne tanık oluyordu. Paramparça olan otomobilin içinden bu haberin gelmesi kimse için sürpriz olmayacaktı. Fakat Robert Kubica Formula 1 araçlarının güvenlikte ulaştığı noktayı da gözler önüne sererek aracından sağ salim çıkmayı başardı. Bu kazanın ardından en çok merak edilen konu ise yeni sezonda şampiyonluk gibi iddialı bir slogan ile start alacak olan takımın Kubica’dan ne kadar faydalanabileceğiydi. Çünkü böylesi bir kazanın ardından toparlanmak çok kolay olmayacak gibi görünüyordu. Fakat Kubica tüm bu düşünceleri elinin tersi ile iterek hayatının en önemli kazasını geçirdiği Kanada Grand Prix’sine birinci olarak geri döndü. Kariyerinin en önemli kazasını ve en önemli birinciliğini bu yarışta elde eden Kubica aynı zamanda topladığı puanlarla Pilotlar Şampiyonası’nda da ikinci sırada bulunuyor. Sadece açılış yarışı olan Avustralya Grand Prix’sinden puan alamayan Kubica, Malezya’da ve Monako’da ikinci, Bahreyn’de de üçüncü olarak sezonun dört yarışında podyuma çıktı. 46 puanı bulunan Kubica, Fransa Grand Prix’si öncesinde genel klasman lideriydi.
ŞAMPİYON YİNE İDDİALI
Geçtiğimiz sezona damgasını vuran ve Formula 1’i bir iş olarak gördüğünü, bunun dışında dışarıdaki hayatında da kendisini eğlendirebilecek birçok uğraş olduğunu dile getiren Kimi Raikkonen takım arkadaşı Massa’nın beş puan arkasında üçüncü sırada yer alıyor. Malezya ve İspanya yarışlarını ilk sırada tamamlayan Raikkonen unvanını koruma peşinde ama bu unvanı korumayı başarırsa ne yapacağı hiç belli değil. Bahreyn ve Fransa’da ikinci olan, Türkiye’de de üçüncülük sırasına çıkan Kimi Raikkonen’in sekiz yarışın ardından 43 puanı bulunuyor. Monako ve Kanada Grand Prix’sinden puan alamadan ayrılan Kimi Raikkonen aynı zamanda bu sezonun ilginç olaylarında da karşımıza çıktı. Monako Grand Prix’sinde yarışı başarıyla sürdüren Adrian Sutil’e arkadan çarparak pilotun hayallerini kurduğu puanları alamamasına neden olan Raikkonen, Kanada Grand Prix’sinde ise Lewis Hamilton’un kendisine aynı şekilde arkadan çarpmasıyla yarış dışında kaldı. Ancak Sutil’e arkadan çarparak bu pilotun hayallerinin yıkıldığı anı görmek sanıyoruz Raikkonen gibi bir buz adam için bile oldukça dramatik olmuştur.
ALONSO’DAN KURTULDU AMA
Formula 1’de geçtiğimiz yıldan itibaren fırtınalar estirmeye başlayan McLaren Mercedes pilotu Lewis Hamilton’un önünde en büyük engel olarak Fernando Alonso gösteriliyordu. Geçtiğimiz sezon iki pilotta McLaren Mercedes forması altında mücadele ederken pist üzerindeki rekabetten daha çok iki pilotun pist dışında yaşadığı olaylar gündeme damgasını vuruyordu. Sezon bittiğinde takım Alonso ile yollarını ayırınca Hamilton’un önündeki en büyük engelin kalktığı da düşünüldü. Fakat sezonun sekiz yarışının geride kalmasının ardından Hamilton için başarılı bir sezon geçiriyor dememiz mümkün değil. Pilotlar Şampiyonası’nda 38 puanla dördüncü sırada bulunan Hamilton şimdiden lider Massa’nın 10 puan gerisine düşmüş durumda. Avustralya ve Monako yarışlarını ilk sırada tamamlayan Hamilton, üç yarışta da sıfır puan çekti. Kanada Grand Prix’sinin pit çıkışında Kimi Raikkonen’e arkadan çarpması ise hala hafızalardaki tazeliğini koruyor. Bu tip bir kazanın ardından Hamilton için acemi yakıştırması yapıldığını da hatırlatalım.
Sezonun sekiz yarışının geride kalmasının ardından takımların ikinci pilotu olarak şekillenen isimlerin sergiledi performansta onlara bu yakıştırmanın yapılmasına neden oluyor. Her ne kadar sürüş karakteri ile beğeni kazanıyor olsa bile McLaren Mercedes pilotu Heikki Kovalainen 20 puanla ancak altıncı sırada yer alıyor. BMW Sauber pilotu Nick Heidfeld takım arkadaşı fırtınalar koparırken onu 28 puanla beşinci sıradan seyrediyor. Şimdilik bir tek Ferrari Takımı’nın iki pilotuyla birden mücadeleden kopmadığı görülüyor. Gerek Felipe Massa gerekse Kimi Raikkonen ikinci pilot yakıştırmasını istemedikleri için kıran kırana birincilik mücadelesi veriyor.
İSTANBUL’da
Formula 1, yine Ağustos’a döndüFormula 1 Dünya Şampiyonası’nda bu sezon henüz sona ermeden 2009 yılının taslak takvimi de ortaya çıktı. Açıklanan takvime göre önümüzdeki sezonun en önemli yeniliği takvimin 19 yarışa yükselmiş olması. Takvimde bizi ilgilendiren en önemli detay Türkiye Grand Prix’sinin bir yıllık bir aranın ardından yeniden ağustos ayına alınmış olması. Bu yıl mayıs ayında koşulan Türkiye Grand Prix’si taslak takvimde radikal bir değişiklik olmaması durumunda gelecek sezon 9 Ağustos tarihinde koşulacak. Böylelikle yarış yeniden ağustos ayına geri dönerken mayıs ayında tribünde donanlar yeniden sıcak günlere kavuşmuş olacak. Takvimde bir diğer dikkat çeken detay ise sezonun geç başlayıp geç sona erecek olması. Buna göre 29 Mart tarihinde düzenlenecek olan Avustralya yarışı ile birlikte start alacak olan Formula 1, 15 Kasım tarihinde takvimin yeni yarışı olan Abu Dhabi ile sona erecek.
2009 taslak takvimi
1. Avustralya GP29 Mart
2. Malezya GP5 Nisan
3. Bahreyn GP19 Nisan
4. İspanya GP10 Mayıs
5. Monako GP 24 Mayıs
6. Kanada GP 7 Haziran
7. İngiltere GP 21 Haziran
8. Fransa GP 28 Haziran
9. Almanya GP 12 Temmuz
10. Macaristan GP 26 Temmuz
11. Türkiye GP9 Ağustos
12. Avrupa GP23 Ağustos
13. İtalya GP6 Eylül
14. Belçika GP13 Eylül
15. Singapur GP27 Eylül
16. Japonya GP11 Ekim
17. Çin GP18 Ekim
18. Brezilya GP1 Kasım
19. Abu Dhabi GP15 Kasım