Oluşturulma Tarihi: Ağustos 19, 2004 01:50
Antropolog Robert Martin, yeni bir tez ortaya attı ve maymunlanların varoluşunu 20 milyon yıl daha önceye aldı. Ona göre diğer memeliler ve kuşlar da dahil insanlar düşünülenden çok daha önce gelişti. Maymun atalarımız ilk olarak dinozorlar çağında sahneye çıktı.
85 milyon yıl önce, 1 kg kadar ağırlığında, ağaçlarda yaşayan, kavrama kabiliyetli el ve ayaklara sahip, geniş ileriye odaklanmış gözleri ve nispeten büyük bir beyni olan bir yaratığa sahiptik. Modern bir maymun gibi görünüyorlardı.
‘Maymun Kökeni ve Evrim'' adlı kitabı ile dünya biliminde kabul edilen standart düşünceye damgasını vuran antropolog, ayrıca, memelilerde çiftleşme sisteminin birkaç erkeği mi yoksa tek bir erkeği mi (monogami) içerdiğine dair işaretler olduğunu belirtiyor ve testislerin vücut büyüklüğüne oranına göre, daha geniş testislere sahip türlerde çok eşlilik sistemi geçerli diyor. Ve ekliyor: ‘Bizim testislerimiz hem tek eşlilik hem de çok eşli harem sistemini içeren tek erkek kategorisine uyar. Aynı sonuç maymun sistemlerinde de görülür’.
Antropolog Robert Martin, Chicago'daki Field Müzesi'nde biyolojik antropoloji müdürü ve akademik işler şefi. Bütün yaşamını insan kökenini anlamak için maymunların evrimi ve biyoloji üzerinde çalışmaya adadı. Aşağıda kendisiyle Discovers bilim dergisinin Temmuz 2004 sayıszında yayımlanan ilginç söyleşiyi sunuyoruz:
ÊEvrim çalışmalarının önemi nedir?
- Kültürel tarihimizle ilgiliyiz, aynı şekilde biyolojik tarihe de bakmak değerli bir şeydir. Biyolojik ve kültürel kimliklerimizi değerlendirmek, bize parametreler vererek bugünkü insan toplumunu anlamamıza yardım eder. Örneğin bize beyin büyüklüğünde, ırk ve cinsiyet farklılıklarının zekáyla ilgisiz olduğunu söyler.
O halde insan yaşamı ne zaman başladı?
-Şöyle sorabiliriz: Bütün modern maymunları diğer memelilerden ayırmaya yol açan hat ne zaman ayrıldı: Klasik öyküye göre, bütün modern memeli grupları, bütün dinozorların yok olmasından sonra, 65 milyondan daha uzun olmayan bir süre önce gelişmeye başladı. Paleontologlar (Eski varlık bilimciler) ‘Maymunların ne zaman başladığını düşünüyorsunuz?'' diye soracaklardır. ‘Kesinlikle bir maymun olduğunu bildiğimiz en erken fosil 55 milyon yaşında. O halde, birkaç milyon yıl da güvenlik marjı için eklesek, maymunların 60 milyon yılda geliştiklerini varsayabiliriz''.
Ama bunun yanlış olduğunu söylüyorsunuz?
- Yarasalara bakıyordum ve bana öyle geldi ki ilk yarasaları 55 milyon yıl önce bulabilirsiniz, aynen modern yarasalar gibi görünüyorlar. Bütün ana özellikleri gelişmiş ve bu yüzden bazı şeylerin bundan daha da gerilere gittiğinden şüphelendim, tabii onların bir anda bir şekilde ortaya çıktıklarına inanmıyorsanız. Bu nedenle bir matematikçi ve iki mezun öğrenciyle bir araya geldik ve çeşitli zaman dilimlerinde yaşamış bütün fosil formlarıyla birlikte yaşayan maymun türlerini aldığımız bir model geliştirdik ve sonra ortak atalarımızın ne zaman ortaya çıktıklarını tahmin etmek üzere kesin temel kuralları izleyen düzensiz dallara ayrılmış ağaçları yerleştirdik. Ve cevap maymunların ortak atalarının insanların düşündüğünden daha erken, 20 milyon yıl kadar daha önce ortaya çıkmış olabilecekleriydi. Bu yüzden 65 değil, 85 milyon yıl kadar önce.
Antropologlar sürekli filmlerde dinozorların ve insanların aynı zamanda bir arada bulunmadıklarına dikkat çekmeyi sever. Fakat siz maymunları da dinozorlar çağında ortalıkta dolaştırıyorsunuz?
- Gerçekten dinozorların etrafında koşup koşmadıklarından emin değilim. Tek söyleyebileceğim şey dinozorlarla aynı zamanda varoldukları. Fakat aynı bölgelerde ortaya çıkmış olmayabilirler -modern memelilerin ve kuşların yüksek ve daha serin bölgelerde geliştikleri ve bu yüzden vücut sıcaklıklarını kontrol edebildikleriyle ilgili önermeler var. Bu yüzden muhtemelen modern memelilerin bu ilk akrabaları yüksek ve serin yerlerde, dinozorlar da daha sıcak ve alçak bölgelerdeydiler. O halde büyük olasılıkla aynı zamanda yaşadılar ama birbirlerini görmediler.
İlk maymunlar nasıl görünüyorlardı?
- Bize göre 85 milyon yıl önce, 1 kg kadar ağırlığında, ağaçlarda yaşayan, kavrama kabiliyetli el ve ayaklara sahip, geniş ileriye odaklanmış gözleri ve nispeten büyük bir beyni olan bir yaratığa sahiptik. Kısacası modern bir maymun gibi görünüyorlardı. Son yıllarda, moleküler biyologlar, maymunların memelilerden 90 milyon yıl daha önce ayrıldıklarını ve en az 80 milyon yıl önce farklılaşmaya başladıklarına dair kanıt ürettiler, o yüzden hepimiz aynı şeyi söylüyoruz: Kratesa (Mezozoik çağının son dönemi- 65 milyon yıl öncesi) dönemine geri gittiğinizde tanınabilir bir maymuna sahiptik.
20 milyonluk fark neden oluşuyor?
- Maymunların Afrika değil, Hindistan ve Madagaskar'dan oluşan bir yer kütlesinde ortaya çıktıkları öne sürülüyor. Hindistan -Madagaskar, Afrika'dan en az 130 milyon yıl önce ayrıldı. 40 milyon yıldan daha uzun bir süre sonra, Madagaskar Hindistan'dan koptu ve 60 milyon yıl kadar önce Asya ile çarpışıncaya kadar yoluna devam etti. Bundan birkaç milyon yıl sonra maymun fosilleri aniden Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika'da ortaya çıkıyor. Hindistan arkı hipotezi denen bir teori var. Eğer inanıldığı gibi daha geç geliştilerse maymunlar bunun bir parçası olmamalı. Hipotezini test etmek için Hindistan'daki Kratesa maymun fosillerini arıyorum.
Biz ne zaman maymunlardan ayrıldık?
- İnsanlar ve Afrikalı büyük maymun kuzenlerimiz, şempanzeler ve goriller, arasında farklılaşma zamanı bilinen fosil kayıtları kullanılarak hesaplanıyor, 5 milyon yıllık veri çoktan taşa yazıldı. Ben farklılaşmanın en az 8 milyon yıl önce oluştuğunu tahmin ediyorum.
Bu neden önemli?
- Neandertallerin Avrupa'daki insanların kökeni oldukları veya ayrı bir uzantı ve hatta ayrı bir tür olduklarına dair büyük tartışmalar var. Zürih Üniversitesi'nden arkadaşlarla Neandertal kafatasları üzerinde yürttüğüm çalışmalarla bu kısmen çözüme kavuştu. Ben Neandertallerin tamamen ayrı bir kol oldukları konusunda ikna oldum. Ama bunu kabul edenler bile onların 600 bin yıl önce farklılaştıklarına inanıyorlar. Sanırım farklılaşma zamanı 1 milyon yıla yakın. Eğer neandertaller 1 milyon yıl önce yeni bir dala ayrıldılarsa, pek çok özelliklerinin bizden bağımsız olarak gelişmesi gerekir.
Hangi özellikler?
- En önemlisi geniş beyinleri. İnanılması imkansız gibi ama ortalama bir neandertalin beyni modern insanlarınkinden çok daha geniş. Aslında, o zaman direkt akrabalarımızın da daha geniş beyinleri vardı. Bunun nedeni ise her ikisinin de daha büyük vücutları olmasıydı. Aslında bizim beyinlerimiz 30 bin yıldır küçülüyor. Daha da önemlisi, erken farklılaşma, neandertallerdeki beyin gelişmesinin önemli bir bölümünün bizim kendi uzantılarımızdan tamamen ayrı bir şekilde gerçekleştiği anlamına gelir. Beyinlerin paralel genişlemesi başka bir yerde meydana geldi. Örneğin, vücuduna göre en büyük beyne sahip olan bir diğer maymunun yakın bir akraba olacağını düşünebiliriz. Şempanze ya da goril. Ama öyle değil. O, Capuchin maymunu (Amerika'da yaşar). Onlar çok, çok zekiydiler.
O halde Capuchinler ve insanlar nasıl bu kadar zeki oldular?
- Beyin bütün büyümenin oluştuğu olağandışı bir organdır. Bütün insan beyni gelişmesi anne karnında ve emzirme süresince meydana gelir. 5 yaşına gelene kadar oldukça iyidirler. Bu yüzden beyin büyüklüğü ile ilgili bütün kaynaklar hamilelik ve bakım sırasında sağlanır. Atalarımız büyük ihtimalle 4 yıl boyunca emzirildiler. O halde bizler ne yiyorsak oyuz. Bu bir klişe fakat beyin büyüklüğünün beslenmeyle büyük ilgisi var. Bir noktada yüksek enerjili beslenmeyi benimsemiş olmalılar, çünkü sindirim sistemleri bizimkine çok benziyor.
Diğer modern maymunların davranışlarına bakarak başka ne söyleyebilirsiniz?
- Karşılaştırmalı çalışmalar oyunun kurallarını gösteriyor. Örneğin, modern maymunlarda erkekler dişilerden daha büyük oldukları zaman, erkeklerin bir kaç dişiyle çiftleşerek, grup içinde yaşamaya daha muhtemel olduklarını gözlemliyoruz. Diğer bir yanda, tek eşli ilişkilerin hakim olduğu gruplarda erkekler ve dişiler tipik olarak benzer büyüklüklerde.
Ama insanlara bakınca erkekler kadınlardan daha büyükler. Bu, onların tek eşliliğe pek uygun olmadıkları anlamına mı geliyor?
- Bu doğru, ancak bir tür ne kadar büyükse, erkek ve dişiler arasında birkaç derecelik büyüklük farkı elde etmeniz o kadar muhtemel olduğu halde biraz karışık bir durum. Yine de, eğer insanlar biyolojik olarak tek eşli sisteme adapte edildilerse, umduğunuzdan daha fazla seksüel dimorfizm (iki biçimde olabilen) olduğunu düşünüyorum. Eğer bizler biyolojik olarak tek eşliliğe adapte olduysak, erkek ve kadınların daha küçük bedenlere sahip olmalarını beklerdim.
Tek eşlilik için başka işaretler var mı?
- Çiftleşme sisteminin birkaç erkeği mi yoksa tek bir erkeği mi (monogami) içerdiğine dair işaretler var. Eğer testislerin vücut büyüklüğüne oranına bakarsanız, daha geniş testislere sahip türlerde çok eşlilik sistemiyle sperm rekabetinin bir arada oldukları görülür. Eğer insanlara bakarsanız, bizim testislerimiz hem tek eşlilik hem de çok eşli harem sistemini içeren tek erkek kategorisine uyar. Aynı sonuç maymun sistemlerinde de görülür.
Ya insanlar ve maymunlar arasında kayıp bir bağ olduğuna dair düşünceler?
- Eğer 5 milyon yıllık farklılaşma tercihini kabul ederseniz, o zaman pratik olarak herşeyi keşfettiğimize inanabilirsiniz. Lucy gibi Australopitesin (Güney ve doğu Afrika hominidleri) türler ve bu uzantıların 4 milyon yıl öncesine giden bazı fosil üyeleri var. O zaman, australopitosinlerin kayıp bağ olduğu sonucunu çıkarabilirsiniz. Ama eğer farklılaşmanın 8 milyon yıl önce oluştuğuna inanıyorsanız, hala bulmak zorunda olduğumuz fosiller var demektir.
O halde kayıp bağ hala kayıp?
- Pek çok kayıp bağ var. Fakat maymunlar ve bizler arasındaki farklılaşmaya ilişkin bulgular daha çok umut verici oluyor. Bir Fransız ekibi tarafından Şad'da yapılan en göze çarpıcı keşiflerden birinde 6-7 milyon yaşında bir kafatası bulundu. Şaşırtıcı bir şekilde küçük bir kafatası ama insanlarla ilginç bazı benzerlikler gösteriyor. Eğer 5 milyonluk tarihi alırsanız, muhtemelen o bir hominid olamaz, çünkü o zamana kadar şempanzelerden ayrılmadık. Fakat bizim revize edilmiş 8 milyon yıllık tarihimizle devam ederseniz, o, kayıp bağlantı olabilir. En azından bunun bizim oluşumumuza yol açan uzantının erken bir akrabası olabileceği olasılığı açık bırakılıyor.