Oluşturulma Tarihi: Ağustos 17, 2006 21:03
Oldum olası insanların kafasını kurcalayan evrenin ağırlığı nedir sorusuna şimdi son derece şaşırtıcı bir yanıt getiriliyor. Kozmik bağlamda ağırlık, bildik düzenden çok daha farklı bir düzen sergiliyor.
Bize yakın evrenin ölçebiliriz- bu yoğunluk metre küp başına yaklaşık 10-26 kilogram- ancak tüm evrenin ağırlığını ölçmek hiç de kolay bir iş değil. Londra Imperial College astrofizik uzmanlarından Andrew Jaffe, "Evrenimiz bildiğimiz kadarıyla sonsuz ve giderek genişliyor," diyor.
Einstein’ın genel görecelik kuramı bu genişlemenin gerek uzaklık, gerekse ağırlık ölçümlerini etkilediğini, bu yüzden de hacmi yoğunlukla çarpmanın yeterli olmayacağını ortaya koyuyor.
Ne var ki, bu kuram Bonn Üniversitesi’nden Hans Fahr ve Martin Heyl’i yıldırmadı ve iki araştırmacı Dünya’nın belli bir yarı çapına göre evrenin toplam ağırlığının ölçülmesine yarayan bir denklem geliştirdi.
Sanıldığından hafif
Görecelik kuramının öngördüğü etkiler de göz önünde tutulduğunda, Fahr ve Heyl, evrenin dünyadan bir hayli uzak noktasına dek uzanan bölümünün ağırlığını hesapladıklarında, sanıldığından çok daha hafif olduğunu ortaya koydular. Bu hesaplamalara göre ağırlık yoğunluğa oranla değil, yarıçapa oranla artıyormuş gibi görünüyor.
Bu şaşırtıcı sonuç kara deliklerin sergilediği garip davranışları anımsatıyor. Kara deliğin tüm madde ve ışınımın eninde sonunda içine düştüğü ufkunun yarıçapı da ağırlığıyla orantılı. Bu yüzden küçük kara deliklerin inanılmaz yoğun ve ağır olmalarına karşılık, iri delikler cüsselerine kıyasla çok daha hafifler.
Yüzyıl önceki tartışma
Fahr ve Heyl, dünyadan herhangi bir yarıçapta, evrenin aynı boyuttaki bir kara delikten az daha hafif olduğuna dikkat çekiyorlar. Jaffe, "İşin asıl ilginç yönü, bu iki araştırmacının evrenin ağırlığının ne anlama geldiği gibi temelde düşünsel olan bir sorudan yola çıkarak kara deliklerle ilgili bu bağlantıyı bulmuş olmaları," diyor.
Bu yeni sonuç yaklaşık bir yüzyıl önce evrenin ağırlığıyla ilgili olarak ortaya atılan tartışmalı bir görüşü de destekliyor. 1918 yılında Avusturyalı fizikçi Hans Thirring durağan evrende bir yönde dönen Dünya’nın fiziksel olarak evrenin çevresinde ters yönde döndüğü durağan bir Dünya’ya eşit olması gerektiğini öne sürmekteydi. Ne de olsa bu ikisi arasındaki farkın gözlemle ortaya konması olanaksızdır. Thirring bu denkliğin doğru olabilmesi için evrenin ağırlığının yarıçapıyla doğrudan orantılı olması gerektiğini ortaya koydu.
Evrenbilimciler günümüze dek bu gereklilikle görecelik arasında bir bağlantı kurmakta zorlandılar. Ne var ki, Fahr ve Heyl araştırmaları sonucunda tam da böyle bir ilişkiye tanık oldular. "Bu sonuç bizleri epey şaşırttı," diyen Fahr şimdilerde ağırlıkla yarıçap arasındaki garip ilişkinin fiziksel boyutunu kavramaya çalıştıklarını belirtiyor. Jaffe araştırmadan etkilenmesine karşın, yine de sakınganlığı elden bırakmıyor ve, "Bu yöntem evrenin ağırlığını tanımlamanın yalnızca bir yolu. Farklı tanımlamalar aynı sonucu vermeyebilir," diyor.